Catalog

Ahmet Hamdi Tanpırnar'ın mektupları yeni eklerle yayımlandt Tarıpi'luJ în < * Mektuplar, bir yazarın sanat dünyasını daha *» ıyi değerlendirmede edebiyat bilimciler için genellikle bırer belge niteliğınde Bunun da otesınde insan sıcaklığı taşıyan, içtenlığinden kuşku duyulmayacak ıtıraflar, düşünceler, duygular. Herhalde o yuzden de edebıyata ılgi duyan her düzeyden okuyucuya seslenebıliyor. "Anmet Hamdı Tanpınar'ın Mektupları" da farklı açılardan okunabilen bir kitap Mektuplardaki insan sıcaklığı S PROF.DR.G0flSH.AYTAÇ anat ya da duşunce tarıhıne geçmış kışılerın mektuplarını toplu bir halde yayınlamak, s,uphesız oncmlı bir kultur hızmetı Ah met Hamdı Tanpınar'ın mektuplarını yayına hazırlayan Prof Dr Zeynep Kerman'ı ve Dergah Yayınevı'nı kutlaınak gerek Tanpınar'ın 1929 1961 yılları ara sında yazılmıs. bu mektupları tarıh sı rasına gore değıl, yazdığı kışılere gore sıralanmış Derlenen mektuplarda onemlıolanın mektubun mııhatahın dan zıyade, mektubu kaleme alan olduğu du&unulurse doğrudan doğruya kronolojık sıralama daha yararlı olacaktı, çunku yazarın ya şantılarını, değışımı gelışımı* açı sından değerlendırmek ımkânı kolaylaşacaktı Kıtap, Ahmet Kutsı Teter'e yazılan (1931 1959) 18 mektupla bashyor Sonra sırasıyla Cevat Dursunoğlu'na dort (1942 1961), Adalet Cımcoz'a otuzdort (1953 1960), Tarık Temel'e onuç (1957 1960), Mehmet Kaplan'a dokuz (19441960), Sabahattın Eyub oğlu'na uç (1953), Nur Tahsın Salor'a bır (tarıhsi7)*Huseyın Tahır Salor'a ıkı (1959), Nıyazı Akı'ya bır (196ü), HusamettınBozok'aıkı(1959 1960), Hasan Alı Yucel'e bır (1961), Avnı Gıvda'ya bır (1929), Antalyalı genç bır kıza bır (tarıhsız) mektup ıçerıyor Ahmet Hamdı Tanpınar'ın bu mektuplarda dıle gelen kışılık O7ellıklerını, şıır, edebiyat, resım, muzık hakkında kı goruşlerını, Avrupa i7İenımlerını şoyle ozetlemek mumkun Ahmet Hamdı Tanpınar, sağlığına çok du^ kun bır insan Hastalıklarından, rahat sızlıklanndan epey tedırgın Dostları na bu konuda sık sık ayrıntılı bılgıler vermesı ne kadar kendını dınleyen bırı olduğunu gosterıyor Meselâ 31 Ara lık 1958'de Mehmet Kaplan 'a yazdığı mektup bu tur sağlık haberlerıyle baş lıyor "Parıs hulyâsı kı hâlâ pek tahakkuk etmış sayılmazsa dahı bızım urtıkere kâfı deva olmadı Bır kere sıhhî, ıçtı maî veya sıyasî (ılmî dememek ıçın), cehlı bır vazıyet teessus etmesın, kolay kolay baş edılmıyor, Vakıa had devrı geçtı ve ben Onbeşıncı Louıs devıın dekı o kart zuppeler gıbı pudralı soka ğa çıkıyorum artık Çunku hastalı ğımdan yu7um bembeya7dı Kaşınma da nadır anlarda ve pek hafıf Hattâ perhız ve ılâca devam edılırse hu, yok gıbı Yalnız perhız çok guç ve ben za yıflamadım Ayrıca eosınophılıe dıye bırmaddeçıktıkanımda Hattâ yuzde yırmıbeş, yuzde yırmısekız goruldu Kustahhk, edepsi7İık Yahut da do ğuştan boyleyım, o zaman ış değışır I lulâsa her laboratuvarda bıraz kanım var Beyaz gomlekh, gozluklu ve son derece dıkkatlı doktorlar mılımetreka relerınde benım eosınophılıe'mı sayı yorlar"(s 202) öğrenımı gereğı mesleğı edebiyat oğretmenlığı, daha sonra da unıversıte hocalığı olan Tanpınar, mektupların da çeşıtlı vesılelerle bu ışı monoton, sı kıcı bulduğunu açıklar Gerçı "Oğlu ma meslek seçmek ıcap etse, hoca ol1 derım I loca ol, sonra her şey olmak ıs tersın Hakıkatııstersenızhotalığıdaı ma sevdım" (7 Şubat 1943) gıbı so/le rıne de rastlıyoruz mektuplarında, ı C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 7 3 S AY F A 8