24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

I Hasan Lâtif Sarıyüce, | masallarımızı yeni bir düzenleme ileyazmışve I bunları iki cilt tutan bir kitap düzeni içinde sunmuş okura. Böylece toplam 62 masal yeni bir anlatımla karşimıza gelmiş oluyor. irli duruma sokmuştur. Bütün bir masalı okurken bile uyaklı düzyazı (secili nesir) düzeninin ustaca kullanddığını, bazen donanmış (murassa: bakışık bölümleri hem uyaklı hem de ölçülü) düzyazı örneklerinin sürüp gittiğini görürüz. Bu, bir bakıma asıl halk masallarımızın da anlatım biçimi olarak anımsanmahdır. Bizim gibi yaşlı olanlar bu masalları böyle anlatım içinde dinlemişlerdir çünkü. Sarıyüce, kitabın başına "Başlama Masalı" koymuştur. Dipnotta da açıklandığı üzere, başlama masalı "anlatacağı masallara başlamadan önce masal anlatıcının yaptığı bir tür girişliktir (gi Güzelliktebirinci." (s. 7). "Bir yıl bir kıtlık olmuş. Bir damla yağmur düşmemiş. Tarlalarda ekin yetişmemiş. Agaçlar, otlar, çiçekler kııruyup kavrulmuş. Umutlar solan güller gibi savrulmuş. Ahmak'laÇakmak köyde işsiz güçsüz dımdızlak, üst baş çırılçıplak kalıvermişler. Kimde iş var ki onlara versin. Kimde güç var ki onlara el uzatsın" (s. 2223) Masalları olmamış, gerçekleşmemiş olaylar olarak yorumlayıp okursak sudan bir okuyuş olur. Halbuki, düşsel olaylar, ulgular ve durumlar birçok gerçeğe ışık tutmaktadır. Sözgelimi, kitabın ilk masalı olan "Ak bana söylediğin sözler doğruysa, başına mutluluk kuşu konar. Yok ikiyüzlülük ederek yalan konuşmuşsan yandığının resmidir. Ömrünün sonuna kadar cezasını çekersin" der. Akkız (Ayşegül) ilkin kara kapıyı açmış, kapkara olarak çıkmış. tkinciden kıpkızıl çıkmış, üçüncüden pespembe. Böylece yalan söylemediği, ikiyü£İülük yapmadığı anlaşılmış. Akşam eve geldiğinde üvey anası duruma bakmış ve sormuş. Akkız anlatmış. Üvey ana, ertesi gün üvey kardeşini göndermiş o yaşlı kadına. Yemekleri yerken yalan şöylemiş ki her üç kapıdan da kapkara Ç^ m l 5 v e ^ Ş 8 1 1 1 yıkandığı haldebukaralarçıkmamış. Böylece yalancılığın ve iki OİtTîVitl Hasan Lâtif Sanyüce'nin kitahı, Türkiye îş Bankası 1991 Edebiyat Ödülunü * MUZAFFERUYGUNHI Anadolu Masalları A rizgâh). Masalcı 'Önce size kendi hekâtımı (hikâyemi) anlatayım' diyerek kendi başından geçmiş gibi küçük bir masal düzer, koşar, anlatır." Sarıyüce, masalların başında yer alan tekerlemelere de yer vermiştir masalların çoğunda. Elbette bu tekerlemeler aynı değildir, her masalda değişiktir. En çok bilineni şöyle başlar: "Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer top oynarken eski hamam içinde, eveleme develeme, devekuşu kovalama." Ama, bu, bu kadarla bitmez. Sözgelimi kitabın ilk masahnda 20 satır olarak çıkar karşimıza tekerleme. Bazı masallarda bu uyaklı düzyazı anlatımı vardır, bazılarında ise dizelerden oluşanı. ikinci ciltte yer alan "Yedi Çeşit Mehmet Ağa" masalının başında 16 dizelik ve "çıktı" uyaklı şu dizelervar: Çıka çıka çıktık yola Selâm verdik sağa sola Önümüzekuyu çıktı Çamurlar dizboyu çıktı Yolculuğun sııyu çıktı Arkadaşım deli çıkrı Bu böy'.ece uzayıp gider. Sonra da masala, masalın asıl anlatımına "Bir varmış bir yokmuş. İnsanoğlunun başından geçenler dağdan taştan, kurttan kuştan daha çokmuş" tümceleriyle girilir. Anlatımdaki uyaklı durumdan bazı örnekler vereyim: "Vaktin birinde bir kızçocuğu varmış. Güzel migüzel. Sırma saçları tel tel. Yanakları al al. Gözleri ceylan, kaşları umman. üişleri inci. nadolumuzun hemerj,her bölgesinde masallarımız anlatılmaktadır. Hele eski günlerde, televizyonların tutsağı olunmayan ydlarda gece toplantılarında çok anlatılırdı. Bugün, belki de onları belleklerinde tutan ve anlatanların sayısı epeyce azalmıştır. Bazı derleyiciler, bu masallarımızı saptama yoluna gitmiş, onları ya saklayarak ya da yayımlayarak yok olmalarının önlenmesi yolunda büyük çabalar harcamışlardır. O masalları incelemek, bir tür kurmaca düşlemeler altında yatan gerçekleri anlamak ne kadar iyi bir oluşum yaratır. Türk öykücülüğünün bunlardan yararlanarak yola çıkmasının ne kadar yararlı olacağı da düşünülebilir. Ama, Batı'ya yöneliş yıllarında bunları unutup özellikle Fransız öykücülerinin yoluna girilmiştir. Hasan Lâtif Sarıyüce de derlediği ya da başkaları tarafından derlenen masallarımızı yeni bir düzenleme ile yazmış ve bunları 2 cilt tutan bir kitap düzeni içinde okura sunmuştur. Birinci ciltte 30, ikinci ciltte 32 masal olmak üzere toplam 62 masal böylece yeni bir anlatıyla karşimıza çıkmıştır. Sarıyüce, bu masalları yeniden yazarken dil ve özellikle sözcük bakı mından özgür davranmış, ama onların anlatım tekniğine dokunmamıştır. I Iatta, diyebilirim ki, anlatımı daha renkli ve şi C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 7 3 kız ile Kara kız" daiki yüzlülü ğün kötü sonuçlan anlatılmıştır. Elindeki yün yumağı uçup giden Akkız onu izler ve bir bahçede bulur. Evin kapısını çalar, yaşlı bir kadın çıkar karşısına. O, klzın güzelliğini söyler ve karnını da doyurur. Kız, yemeklerini çok sevdiğini söyler. Yaşlı kadın doğru olup olmadığını anlamak ister. "Bak şu karşıda üç kapı var. Biri kara, biri kırmızi, biri pembe. Bunları tekcr teker aç. Eğer yüzlülüğün cezasını ömür boyu çekmiş. Türkiye İş Bankası 1991 Yılı Edebiyat ödülü'nü kazanmış bu yapıtta. Sarıyüce masallarımızın en güzel yazımı ile ortaya konulmasını sağladığı gibi onların ölmezliğini de ortaya koymuştur. Büyük bir emek ürünü olan masallar, çocuklarımız ve büyüklerimiz için önemli bir ürün toplamıdır. Sarıyüce, geleceğe kalacak bir yapıt koymuştur ortaya. • Anadolu Masalları / Hasan Lâtif Sarıyüce, Türkiye ts Bankası Kiiltür Yayınları, 199}, I.'ctlt2(ti, U.cilt254sayfa. SAYFA 11
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear