05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

'îşte Babıâli':Kulaklara yüksek sesle fısıldananların öyküsü 8 sütuna elestiri İşte Babıâli (Çuvaldızı Kendimize) Celâlettin Çetin / Cem Yayınevi, İst. 1991 286 s. / 20.000 TL. / CKK Kod No: 022. 560 Bir kitap dikine ( = doğrusuna) yazılmışsa onu çapraz okumak olanaksız! Bıı yiizden "kestirme" kitap okuyucularının (!) C.elalettin Çetin'in "İşte Babıâli'sini okumaya soyunmaları daha ııygıın olur! Yaşamının otuz beş yıllık kcsitini verdiği Babıâli, Çetin'in kalemınde daha çekid ve renklilik kazanıyor. İnsan bu yaşamöyküsel kesıtlerin resmi geçitlerini ibret ve yıl gıyla izliyor. Dibine ışık vermeyen mum, bu kitapta biıtün görkemiyle göz kamaştırıyor. Eline şöyle kıyısından köşesinden mürekkep değmiş kişilerin Babıâli'deki inanılmaz öyküleri, ama gerçekten inanılmaz; çünkü birçoklarının gözlerimizdeki devlikleri hâlâ korunuyor, korunabiliyor Celâlettin Çetin'in kitabında insana küçük dilini yutturuyor!.. "Yutturmak" sözcüğü yılgı verici bir çağnşım yapıyor üstelik. Babıâli gibi külyutmaz sanüan bir ekin ve bilim odağı kimilerince nasıl da oyuncak gibi kullanılabilCELÂLETTİN CCTIN KANİ EKŞİOfiLU İSTE BABIÂLİ K I T A P T A N B İ R B O L O M Asparag» nedir, nereden gellr? O gün Hürriyet'in manşetinde çıkan haberine göre Amerikalı milyoner kızı Betty Türk gencine aşıktı. Fotoğraf olarak da elinde gitar olan "Türk genci' ve onun yanında da "merikalı kız' diye bahsedilen Betty vardı ve bir kulübenin önünde duruyorlardı. Kulübenin kapısı üzerinde de beyaz tebeşirle yazılmıj kocaman bir ASPARAG ASyazısı vardı. Şimdi hayatta olan Mehmet Luma, ("Arnavut Luma" denilirdi ona) Ak^aın'da benim sevdiğim en yetenekli, en cin foto muhabırıydi. Onu yanıma afdım, atladık bir arabaya ve haberde sözü edilen semte, yani Etiler'e gittik. Ben şöförün yanındaki koltuktayım, ön koltukta. Bereket camı fazla değil, üc dort parmak açmışım. Sözü edilen mahalleye geldiğimizde karşımıza çıkan başörtülü, orta yaşlı bir kadına soruyorum: "Teyze burada bir Amerikalı kız varmış. Milyoner kızıymış. Bir Türk gencine aşıkmış " diyorum Hayret, kadının yüz ifadesı değişiyor birden ve kaşları çatılıyor: "Niye sordunuz, siz kimsiniz'" "Gazeteciyiz" diyorum Demez olaydım, birden tuuh deyip tükürüyor bu orta yaşlı kadın bize. Bereket tükürüğü fazla açmadığım cama geliyor, camda dağılıyor. Sonra ağzı dolu konuşuyor. "Ulen oğlum siz hiı, utanmaz mısınız? Bunları, bu rezU jeyleri uydıırursunuz?... " "Ne uydıırması hanım gazetede okuduk". "Allah o gazetevı de, sizi de bildiği gibi yapsın.Bu kız ne milyoner kı/.ı, ne de Amerikalı. Bu kız bızim mahalleninin kızı, adı da Gülızar. Öbür oğlan da mahallenin çocuğu, hemi de kızın akrababi. Kendi aralarında eğlenırler hcpsi bu " mış... Kimileri Babıâli denilen bu sevimli, bu kabadayılığı yüzünden okunan semti nasıl da parmağına dolayabilmişler. Nasıl da ayaklarının altına alabilmiş, ezebilmişler!.. Ama ezilenin gerçekte Babıâli olmadığı kuşkusuz. Babıâli apaçık, yalın ve duru olması gerekmesine karşın gerçekte bir kapalı kutu... Açılması kolay kolay mümkiin olmayan; açılsa büe okunması, okıınsa bile anlaşılması, anlaşılsa bile inanılnıası mıımkün olmayan bir kapalı kutu. Bunca saylalanna, bunca biçım kazanmış mürekkebine, rengine karşın Fısıltı Gazetesi nin etkinlıği bütiinu gölgede bırakacak denli vurucu, etkın. Gerçekten Babıâli'nin "imtiyaz sahipsiz" Fısıltı Gazetesi nin en silik ve etkisiz sayfalarında bile yer tutamayan önem Celalettın Cetin. 35 vıtını verdlğı 'Babıalı'yı "Çuvaldızı Kendimize" altbaslığıvla anlatıyor siz bir haber, kimileyin etkili gazetelerin manşetkrini bile gölgede bırakabiliyor, olmakta zorluk çekilmesi hoş karşılanmalıdır gerçekonun etkinliğini silip süpürebiliyor. Çetin'in kitabınten. Çetin, özellikle genç gazetecilerin de özlenilen da çoğu Fısıltı Gazetesi'nin kenarında kıyısında kalçizgiye varamamış olmalarını eleştirirken onlara daha mış söylentiler, söylenceler altı çizilcrek dile getiriligerçekçi ve etkili yolları da göstermeye çahşmaktadır. yor; altı kalın çizgilerle çizilerek... Ve birçoklarının Bu yönüyle gençlerin eleştirilere önyargısız önem verinanmakta zorluk çekecekleri bu söylentilerin, bu meıeri ve nesnel olarak değerlendirme yapmaları yesöylencelerin karşıtı tanıtlanıncaya değin doğrulurinde olur diye ekleme yapmak istiyorum. ğunu kabul zorunluluğumuz var. Bu bir karine, ipuOtuz beş yılın belki de bir muhasebesi niteliğini içecu en azından... Doğallıkla kimseyi suçlamaksızın, ren kitap katışıksız bir söyleyişle, abartısız ve yalın ama kimse hakkında da önyargıda bulunmaksızın... anlatımla bir solukta okunabilir türün ilginç örneğini Değerli dostum, seçkin hukukçu Sayın Doç. Dr. sergiliyor. Çetin'in çoğun sevdiğim dilini, dahası biSami Selçuk, eleştiriden korkan, çekinen toplumların çemini bulamamış olmamı onun bu yapıtı ivedilikle sağlıksız toplumlar olduklannı sık sık dile getirir ve kaleme alıp okur önüne çıkma kaygısından kaynakeleştirinin tıpkı bir hastanın sağaltılması anlamında landığına yoruyonım. Oysa bu denli akıcı ve akışkan bir operasyon olduğunu savlar haklı olarak. Elestiri olaylar daha büyüleyici bir biçemle, daha şok edici sanırım herkesin de katılacağı gibi bir sağlık ve sağalanlatımlarla dile getirilebilirdi. Kitabın yeni basılarıntım operasyonudur. Başka ne olabilir ki? Bu yüzden da ki bunu kuvvetle olası buluyorum bu yapılabilir kimi mesleklerin dokunulmazlık zırhına bürünmesi ve ayrıca oldukça yoğun olan yazım yanlışları da düya da mensuplarınca tniylesi anlamsız kılıflara sokulzeltilebilir. Son günleıde gazeteler başta olmak üzere ması anlaşılabilir bir şey değildir. Bu baglamda eleştibirçok kitap yangından mal kaçmrcasına bir anlayışla ri dışında tutulabilecek bir mesleği düşünmek bile yayimlanmaktadırlar. İnsanın okuma beğenisine ( = sağlıksızlıktır. Dolayısıyla her gün köşesinden okuyazevkine. Nedense bu sözcüğün yanlış kullanılması nına seslenenleri dokunulmaziık zırhı içine sokarak olağanlık kazafimıştır) kan doğrayan bir aldırmazlık onları tabulaştırmak, görüş ve düşünceleri ile saklave saygısızlık doruklara tırmanmıştır. Dilimizin yamaya özen gösterdikleri kişiliklerini baştacı etmek zım kuralları anlaşılabildiği kadarıyla raflara kaldırılnasıl sağlık belirtisi olabilir? f Jstelik sanki klan, kabile mıştır. "Tarzanca", olağan konuma ve yazım diline toplumlarındakininki gibi onun bunun kulağını çedönüştürülmüştiir. Bunda doğrunun yerine yanlışa kip çekiştirmek, yanağını okşamak biçiminde hastakoşullanmanın da payı büyük olsa gerek. Kuşkusuz lık kokan, dabası kokuşan davranışlar nasıl hoşgörübunları Çetin'in yapıtını eleştirmek için değil, genel lebilir? bir gözlem olarak bııraya ekliyorum, sırası geldiği Hukukun üstünlüğüne inançlı, o yolda savaşım veiçin. ren ve gelişmiş toplum olma yolunda ivme kazanan bir toplumda böylesine "uslu akıllı" geçinenlerin, toplumsal şımarıkların köşe tutması gerçekten utanç vericidir, aşağılanılası davranışlardır. "Babıâli"nin dile getirildiği bir kitaptan söz ederken direksiyonun kimileyin yalpalaması, ona egemen Burada kimseye öğüt verecek durıımda değilim; en azından kendimi bıına yetkili ve erkli görmem. Ama Celâlettin Çetin'in "İşte Babıâli"si gerçekten okunmaya, okunmanın da ötesinde ibret alınmaya değer körpebiryapıttır. D S A Y F A 17 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 64
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear