22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Freud öğretisinin temelleri Kitle Psikolojisi ve Psikanaliz Üzerine/ Freud / Çeviren: Kamuran Şipal / Cem Yayınevi / 456 s. / 15.000 TL. Dr. HALİL İBRAHİM BAHAR İnsanoğlunun bütün etkinliklerini çözümleme, değerlendirme, anlama açısından yirminci yüzyıla damgasını vuran en büyük öğreti hiç kuşkusuz psikanalizdir. Bu öğreti yüzyılımızın başından, kurucusu Dr. Freud'un ölümüne dek gelişimini, etkileşmesini, yaygınlaşmasını sürdürmüştür. Psikanalize karşı Freud'un sağlığında başlayan inişli çıkışlı büyük tartışmalar günümüzde de arada bir göze çarpmaktadır. Aslında psikanalizin kendisi daha başka kuramların doğuşuna kaynak olmuştur. Bu yüzden ardından türeyen en uçtaki karşıt görüşler bile psikanalizin baba tanımaz çocuklarıdır. Bütün yadsımalara karşın psikanalizin ruhbilime kazandırdığı verimli üç özellik gözden uzak tutulamaz. 1. Geleneksel cinsellik anlayışına karşı geliştirdiği gerçekçi, yeni bir cinsellik kuramı. 2. Ruhsal aygıtın gerçeği yansıtan yapılanma modeliyle kişiliğin oluşumu, gelişimi. 3. Ruhsal sayrılıkların, sorunlann sağaltım yöntemi. Amacım özetle de olsa bunların ayrıntısına girmek değil. Bir kitap tanıtma yazısının boyutlarını aşar böylesi bir durum. Ayrıca üstünde durmak istediğim Freud çevirisi bu konulardan daha başkalarını da geniş ve açık biçimde sergilemektedir. Dört yüz elli sayfahk yapıtın sonunda psikanalitik terimleri, kavramları oldukça yeterli açıklayan bir de sözlük var. Başlangıcından bugüne aradan yüzyıla yakın bir süre geçmesine karşın Freud öğretisinin temel metinleri tümüyle bir türlü dilimize aktarılamamıştır. Bu konuda da geri kalmışlığın acısını duymamak elde değil. İşin temelinde büyük güçlükler olduğunu da söylemeliyim. Bunun altından ancak her bakımdan yetkin bir kurul çalışmasıyla kalkılabilir. Böyle bir kurulu oluşturmak kültür ya da milli eğitim bakanlıklarına düşen bir görev sayılmalı. Psikanalizin hemen bütün kuramlarını içeren bir kitap, Almanca aslından Fransızca'ya Introduction a la psychanalyse başlığıyla çevrilmiştir. Dr. S.Jankelevitch'in yaptığı çeviri Freud'un denetiminden geçmiştir. PAYOT yayınlarından çıkan bu yapıtın eksiksiz bir çevirisini Türkçeye aktarmak ne kadar yararlı olurdu. Söz konusu kitaptaki hemen bütün bilgileri de içeren değişik metinler Almanca aslından Kâmuran Şipal çevirisiyle Cem Yayınevi'nce okuyucularına sunulmuştur. Kitle Psikolojisi ve Psikanaliz Üzerine adlı bu yapıt, Freud'un Psikanaliz Yöntemi 1904, Psikoterapi 1905, Psişik Tedavi 1905, Psikanaliz Üstüne 1909, Psikanaliz'in Karşılaştığı Bir Güçlük 1917, Psikanaliz'in Önemi 1913, PsychoAnalysis 1926, Amatör Ps'ikanalizi 1926, Psikanalize Toplu Bakış 1938, Pratik Ödev / Psikanaliz Tekniği, Kitle Psikolojisi ve Ben Analizi 1921 ana bölümlerinden oluşuyor. Bu bölümlerden anlaşıldığınca ilgilenenler için oldukça yüklü bir yapıt karSAYFA 14 Kapsamlı bir Freud çevirisi: 'Kitle Psikolojisi ve Psikanaliz Üzerine' şısındayız. Aslında Freud, öğretisini temellendiren kuramlarını çok açık bir dille anlatmıjtır. Kendine özgü terim, kavramlar üreterek derinlikler ruhbilimini de kurmuştur. Kimi yüzeysel bilgili, önyargılı kişilerin sandığı gibi psikanaliz öğretisi havada değil, sağlam, hem de bugün için de geçerli temellere basmaktadır. Bundan dolayı psikanalizin gerçek bir bilim olduğunu ileri sürenler az değildir. Şimdi genel duruma baktığımızda artık psikiyatrinin nörobiyolojiye, nörofizyolojiye dayandırıldığını görmekteyiz. Beyin işlevlerinin saptanmasında çok ileri yöntemlerin bulunması, moleküler biyolojinin gittikçe boyutlanması, genetiğin verileri, ruhsal sayrılıklarda etkili kimyasal maddeler, hekimliğin psikiyatri dalını alabildiğıne etkilemektedir. Özetle söylersek biyo psikiyatri ajamasına gelinmiştir. Freud bunu çok önceden görmüştür, okuyalım. "Üzerine eğildiğimiz olaylar yalnız ruhbilim kapsamına girtniyor, beri yandan organik, biyolojik bir yönü de içeriyordu; dolayısıyla psikanalizi kurma yolundaki çabalarımızı sürdürürken önemli biyolojik bulgulamaları gerçekleştirdik ve ortaya yeni biyolojik varsayımlar sürmekten de kaçınmadık." Sayfa 330. "Belki gelecekte bazı özel kimyasal maddelerden yararlanıp ruhsal aygıttaki enerji kitleleriyle bunların dağıhmlarını dolaysız etkileme yeteneğini ele geçirebilecek, belki bugüne kadar varlığı sezilmedik tedavi olanaklarına kavuşacağız. Ancak şimdilik tedavide kullanacağımız psikanaliz tekniğinden daha elverişli bir çare bilmemekteyiz; dolayısıyla bütün sınırlılığına karşın bu yöntemi hor görmemek gerekiyor" (Sayfa 314). Freud'un nasıl alçakgönüllü bir bilimadamı olduğu, geleceğe ilişkin öngörülerini "kâhince" ortaya koyduğu bu sözlerinden açıkça anlaşılmaktadır. Aslında Dr. Freud ilk çalışmalarını beyin işlevleri üstüne yaptıktan sonra özgün kuramlarının temellerini atmağa başlamıştır. Bunun gözden kaçırılmaması gerekir. Ruhsal sayrılıklar için yeni kimyasal maddeler bulunacağı önbilisi, ölümünden on yıl sonra Fransız bilimadamı Dr. Laborit'in ilk nöroleptik etkili bir maddeyi bulmasıyla gerçekleşmiştir. Bu konuda nöroleptik, psikoleptik adı altında pek çok ilaç sağaltım alanında uygulanmaktadır. Psikanaliz gibi son kerte ruhbilimsel görünümlü bir öğretinin organik bir bakış açısını gözden kaçırmadığıflı öncelikle bilmemiz gerekiyor. Freud 1926'da "Çocuk, ruhsal gelişim sürecinde soyyaşamsal tarihi kısa yoldan tekrarlar; bunun gerçekligini, dölütbilim (embriyoloji) bedensel gelişim bakımından kanıtlamıştır" diyor. (Sayfa 306) Bugüne dek gerek Freud'dan gerekse bajkalarından psikanaliz konusunda yapılmış çeviriler her bakımdan yetersizdir, bölük pörçüktür. Dilimizde psikanaliz için tüm yerleşmiş terimler, kavramlar olmadığı için her çevirmen değişik bir yol tutmuştur. Bunların çoğu da tutarsızdır, çelişiktir. Yanlışlarla, yakıştırmalarla dolu çeviriler psikanaliz kuramlarının sağlam algılanmasını güçleştirmiştir. Çeviriler böyle diyelim. Ya o sözde "telif" yapıtlar nasıl? Bir psikiyatrist Id, ego, süperego derken, öteki Eş, Ben, Üstben diyor, bir başkası da Alt/Ben, Ben, Üst/Ben diyor. Ça, ego, süperego diyenler de var. Id tngilizce, Es Almanca, Ça Fransızca, bunlar bilinçdışını adlandırmak için kullanılıyor. Sözün özeti bilim kesin terim ister, kargaşa değil. Psikanaliz, yüzyılımızın başından, kurucusu Freud'un ölümüne dek gelişimini, etkileşmesini, yaygınlaşmasını sürdürmüştür. Kâmuran Şipal elinden geldiğince özen göstermiş görünüyor. Hiç olmazsa göze batacak, kavram, terim yanlışlarından kaçınmaya çalışmış. Ama Türkçeye saygısının yeterli olduğunu söyleyemem. Bir yandan en an Türkçe sözcükleri kullanırken eskinin eskisi Arapça bozması sözcükleri sergilemekten kaçınmıyor. Okurken Şipal'ın bu çeviriyi sanki çok eskiden yaptığı izle' nimine kapıldım. Tümceler hemen hepsi çeviri kokuyor. Açık söylenmiş bir sözü dolambaçlı bir duruma nasıl sokabiliyor anİayamadım. Yerimiz sınırlı örnek veremiyorum. Bir de sel sal eklerine tutkunluğu var. Telkinsel, ojesel diyebiliyor. Bu eklerin genelde Türkçe sözcüklere yakıştığını söylemek isterim. Bir yerde iradi diyorsa başka bir yerde de istemsel demekten kendini alamıyor. Doğrusu ben "heyecansal"dan ürktüm. Psyche Yunanca asıllı bir sözcüktür. Almanca karşılığı ruhtur. (Sayfa 30). Dalgınlık mı diyelim? "Nevrozluların çektikleri çekilerin nedenini niceliksel (kantitatif) uyumsuzluklarda (disharmoni) aramak gerekiyor." (Sayfa 316) Anlayan anlamayana anlatsın. Bütün bunlara, daha da nicelerine karşın Kâmuran Şipal çevirisi psikanaliz konusunda derli toplu bilgi edinmek isteyenler için şimdilik tek yapıttır diyebilirim içtenlikle. D C U M H U R İ Y E T K İ T A P : SAYI 28
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear