25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Emre Kongar, ilk romanı "Hocaefendi'nin Sandukası"nı anlattı N E Y A Z İ Y 0 R L A R Uyar'ın 'Sekizinci Günah'ı Tomris LJyar, "Sekizinci Günah" adlı bir öykü kitabı üzerinde çalışıyor. Uvar'a eöre bu öykülerde, yedi günah olarak bilinen günahlara sekı/incı bır günah daha ekleme, bır sekızınci günah arama çabası var. Uyar'ın yeni kiubının Nisan Yayınları'ndan çıkması beklenıyor. Bu arada, Tomris Uyar, Patricia Highsmith'ın "Trendeki Yabancılar" adlı psikolojik polisiyc romanını da dılimıze çevıriyor. Metıs Yayınevı'nden çıkması beklenen "Trendeki Yabancılar", Alfred Hitchcock tarafından sinemaya da aktarılmış, 19Sl'de çevrilen filmde Farley Granger, Robert Walker vc Ruth Roman oynamıslardı. Tomris Uyar, kıtabın mart ya da nisan ayında basılacağını söylüyor. 'Gerçekle hayali karıştırdım' Hocaefendinin Sandukası / Emre Kongar / Remzi jCitabevi / 166 s. 6000 TL. / Kod No: 097.548. ARSLAN KAYNARDAfi Tanınmıj toplumbilimcimiz Emre Kongar'ın roman yazdığını duyunLA doğrusu çok s,as.ırdık. Şajkınlık bir yana, merak da edıyorduk. Çok geçmedi, kitap piyasada görünüverdi. Kongar, romanın oykusunü anlatırken kitabı yazmasına neden olan bir cl yazmasından bahsedıyordu. Bu el yazmasını da Sahaflar Çarşısı'nda Elif Kitabevi'ndtbulmuştu. Hlıf Kitabevi'nin sahibi felsefecı Arslan Kaynardağ'ın Emre Kongar'la roman üzerine bir söyleşi yapmasını rica etıiğimizde, "Rakın bunu iyi akıl ettiniz, reddedemem doğrusu" dedı. Dört gün sonra söylesi hazırdı. İlk sayımıza yetişmesi bizi de sevindirmiştı. Sunuyoruz. Sevgili Emre Kongar, biz seni toplumbilimci olarak tanıyorduk. Şimdi de roman yazmaya başladın. Eskiden beri roman yazmayı düşünür müydün? san. Bu adı Türkçeye çevirdiğimizde karşımıza Ihsan Doğramacı çıkıyor. thsan Dogramacı, Giftos Karpantiye kadar zeki bir insan mı? K.arpantiye'nin zekâsı, tüm bır papalık birikiminı yansıtıyor, kötülükleri de öyle. Günümüzde herhangı bır kişinin o denli zeki, güçlü ve kötü olabileceğini sanmıyorum? Yoksa toplumsal olduğu kadar ruhsal bir karabasan mı Giftos Karpantiye? Kesinlikle ruhsal bir karabasan değıl, Tam tersine, insanlar üstünde deneyler yapan Nazi Doktor Mengele gibi toplumsal bir karabasan. Toplumsal çılgınlık dönemlerinde, diktatörlüklerde ortaya çıkar bu karabasanlar. Sosyopsışık bir olay demek daha doğru. Tarihi özgün bir "mizah" ile eleştirirken bugünle benzetmeler yaptığını söyleyebilir miyiz? Yalnız, "kişiTikler", "olaylar", "kurumlar" ve "süreçler" arasında benzetmeler söz konusu olabilir. Örneğın İslam dini, dün de bugün de aynı hoşgörü ve bağnazlık sorunuyla karşı karşıya. Romanın çok özel bir biçimde yazılmıs. Yepyeni bir teknik uyguluyorsun. "Ön açıklamalar" ve "dipnotlar" var. Tembel ve salak okuyucu istemiyorum. Okuyucu uyanık olmalı. Günümüzün okuyucusu romanı gcnellikle sonundan başlayarak "sözde okuyor". Yani bır sonuna, bir başına bir de ortasına bakarak "okudum" diye ortaya çıkıyor. Ben bu "üç kâğıtçı" okuyucu tipine kars,ıyım. Onun için, hem romanın gerilim öğesını yaratan esrarı hem de genel akışı ancak sayfa sayfa okunursa kavranacak bir sürükleyicılik anlayışı içinde kurdum. Gerçekle hayali, birb^inden ayırt edilemeyecek bir karmaşıklıkta ve incelikte birbirine karıştırdım ki okuyucu bıraz şaşırsın ve metni bilinçli olarak okusun. " Ö n açıklamalar" ve dipnotlar ise "yabancılastırma" etkısı yapması için kondu; epik tıyatroda olduğu gibi. Ayrıca "Sanaflar Çarşısı", "Elif Kitabevı", "yazma olayı", "Umberto Kco'yu orada gördüğümü söylemem" v.b. romana etkili ve uygun bir giriş oldu. Kitapta çok canlı bir diyalektiğin içine giriyoruz. Çeşitli inanışlara, felsefi düsüncelere yer vermişsin. Fatih'in öldürülmesi akılcıların yenilmcsinden sonra gerçeklesebiliyor. Şimdi senden akılcılığın galip gcldiği bir tarihsel roman yazmanı bekleyebilir miyiz? Bu konııda da zengin malzeme bulunuyor. Roman çalışmalarının arkası gelecek mi? OsmanTı İmparatorluğu Fatih döneminde benim anlattığım süreçler içinde "karanlığa" yuvarlanıyor vc karanlık utak tefek farklarla sürüyor. Akılcılık ancak Mustafa Kemal Atatürk ile yenıden egemen oluyor. İkinci romanım, belki tümuyle günümüzde geçen bir suıkast oyküsüııe dayalı olabilir: 1980'lerdeki toplumsal dönüşümün, 1450'lerdekı toplumsal dönüjüm biçiminde ırdelendığı bir "yakın tarih bilimkurgusu" olarak. Toplumbilim konusunda ne gibi yeni çalısmahır yapıyorsun? Toplumbilimci olarak tezgâhımda Kamuoyu vc Iletisim kitabıyla Türk Toplumbilimcilcri III var. Son bir soru: "Toplumbilimci Emre Kongar" ile "Romancı Emre Kongar"ın arası nasıl? Hiç çekişme olmuyor mu? İkisi arasında hem bir ima) hem de kaynak çekişmesı var. Kaynak çekişmesi "bilgi" ve "zaman" konusunda. Romancı, toplumbilimcinin zamanını saygısızca çalıyor. Üslelik toplumbilimci Kongar'ın elli yılda disiyle tırnağıyla oluşturuuğu bilgi dağarcığını bır mirasyedi pcrvasızlığı içinde kullanıyor. Sonra da kalkıp toplumbilimsel terimlerle kendini savunuyor: "Ben, postmodernist bir edebıyat yaklaşımı içinde eklektık bir tarihsel bilimkurgu türü roman yazıyorum" diyerek! S A Y F A Velidedeoğlu'dan '12 Mart' Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, şu sıralar "12 Mart: Faşizmin Feîsefesi" adlı kitabı üzerinde çalısıyor. Velidedeoğlu, 12 Mart'ta yayımlanacak olan kitabında faşızmin niteliğinı, faşizmin ortak karakterinı, feîsefesi ve doktrinını, Italyan vc Alman faşizmini, bunlar arasındaki küçük ayrımlarla temeldekı ortak noktaları, Türkiye'deki 12 Mart faşizminin niteliğinı, 12 Mart 1971'den vunrakı Milli Cephe hükümetlerinın faşizan karakterini işliyor. Kitapta, o dönemde "Cumhuriyet" Ga/etesi'nde yayımlanmış olan irdeleme ve eleştırileri de yer alacak Velidedeoğlu'nun. "12 Mart: Faşizmin Feîsefesi", Velidedeoelu'nun bir süre önce çıkmış, olan "12 Eylül: Karşı Devrim ' adlı kitabının temelini de oluşturacak. İyi bır roman okuyucusu sayılırım. Daha ılkokulda iken Michel Zevaco 'nun, Abdullah Ziya Kozanoğlu'nun kitaplarını yutarcasına okurdum. Ortaokula geçince, Bal•/ac, Zola, Dostoyevski gibi klasiklerın tüm çevirilerini okumuş, büyülenmiştım. Lisede Haldun Taner, Sait Faik, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gıbi yazarlarımızın kitaplarını okuyup scvdim. Roman yazabilmek o zamanlardan beri bir düş, bir ıstekti benim için. Romandaki olaylar Fatih döneminde Istanbul'da geçiyor. Fatih, senin yazdıgın gibi Hıristiyanların düzenledigi bir cinayete mi kurban gitti? Bu değerli sultanı zehirlediler mi? Faıih'in zehirlenerek öldürüldüğü büyük bir olasılık, ben de öylc sanıyurunı. Kitabında medrese öğrencileri bir hayli yer tutuyor. Ba$ kahraman Giftos Karpantiye çok zeki bir in Burası Sahaflar Çarşnı'ndakl Ellf Kltabevl. Febataci Arslan Kaynardağ, tophımblllmcl ve SIIIHH de romancı EmreKongar'la Mtabı Ostdne tohbet edlyor. (Fotojraf: Yıldız Üçok) C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear