Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
BehiçAkhn çizgileriyle Sevim Ak'tan öyküler Uçurtması bulut şimdi... Sevim'i bu yılki uçurtma şenliğinde yakaladım. Başına o yalnızca güneş siperliği olan yarım şapkalardan takmış, yeğenini dolaştırıyordu. Uçurtmaları uçmamıştı ve galiba anık vazgeçmişlerdi ben onları gördüğümde. Bu fırsat kaçırılmazdı. Hemen uçurtması uçanlardan birinden rica edip ipinı Sevimin eline tutuşturdum. İşte uçurtması bulut olan Sevim Ak bir uçurtmanın peşinde bayır aşağı koşturuyordu. Şenliğin fotoğrafını çekmek üzere yanımda getirdiğim makinem işe yaramıştı. Uçurtma, çocuğun belki de doğaya ilk hükmedişinin, onu kendi amacı doğrultusunda ilk kullanışının simgesi. Sevim'in kitabına (i) adını veren öyküsünde ise bir mücadele konusu, ehlileştirilemeyen bir at ya da bir türlü üstesinden gelinemeyen bir sorun gibi yer alıyor uçurtma. O dolaşan, çözülemeyen ipler... Sevim Ak'ın öykülerinin kahramanı Meltem büyüme sürecinin kilometre taşları olan beceriler edinme aşamalarını birer birer yaşarken yetişkin okurlar açısından mizah, çocuk okurlar açısındansa hem mizah hem de çoğu kez kendilerini buldukları, özdeşleştikleri canlı ve gerçek olaylar. Sevim gerçekte mizah yapmaya mı çalışıyor? Yoo, yalnızca anlatıyor. Ama kendi çocukluğuyla da hemen özdeşleştireceğimiz Meltem'in içine düştüğü gülünç durumları öncelikle kendisi ortaya dökmekten çekinmiyor, hatta laf aramızda bundan bir tür zevk bile alıyor. Bir yazarın yarattığı tiplerle kendisi arasında mutlaka bir bağlantı mı kurmak gerekir? Hayır. Yalnızca Sevim Ak'ın Meltem'inin bu denli canlı ortaya çıkışının arkasında yazarının kendi çocukluğuna (ve kendine) cesaretle eğilebilmesinin yattığını söylemek istiyorum. Uçurtmam Bulut ŞlmeS FATİH ERDOĞAM* Uçurtmam Bulut Şimdi / Sevim Ak / Redhouse Yayınevi / 72 s. / 6000 TL Çocukluğunu anlatmaya kalkmak, çocuk öyküleri yazanların düştüğü tipik tuzaklardan biri galiba. "Çocukluğunu anlatmaya kalkmak" yerine "çocukluğunu anlatmakla yetinmek" demeliydim. Çünkü çocukluk 4a pekâlâ anlatılabilir, neden olmasın? Ama iş çocukluğunu anlatmakla kalırsa ortaya çıkan bir öykü, ya da bir edebi metin midir? Anabritannica'ya göre, "Insan yaşantılarını anlatan her metin edebiyat yapıtı değildir... Bir metnin edebiyat yapıtı sayılması için sanat değeri taşıması gerekir. ...Kant'a göre, bir metnin sanat sayılabilmesi için 'çıkar gözetmemesi', başka bir deyişle kendi dışında hiçbir amaç taşımaması gerekir. Bütün sanatlar gibi edebiyat da bu bakımdan bir oyuna benzetilebilir." (2) Sevim Ak bu 'oyun'u nasıl oynuyor? Bence Sevim Ak tam bir mızıkçı, çünkü oyunu kurallarına göre oynamıyor; Meltem'i anlatırken Meltem'den yararlanarak okurlarına 'dersler' vermeye çalışmıyor. Sevim Ak'ın ise öğretme kaygısı yok. Öykülerini yazarken hedeflediği bir çocuk okur da yok. Ama onu hedefleyen bir çocuk var, kendisi. Bu çocuk Sevim'e kendini hatırlatıyor ikide bir. Onun, kendisinden söz etmesine çalışıyor. Geçmişten (Sevim'in kendi çocukluğundan) çıkıp gelerek Sevim'e kendini yazdırmak, Sevim'in öyküleriyle ortaya çıkmak, ona ulaşmak istiyor. Onun kendisini sevdiğini biliyor çünkü. Onu anladığını, sorunlarını yakından tanıdığını (artık yetişkin olmasına rağmen unutmadığını) biliyor.Meltem içe dönük bir tip. Ama merakı dışa dönük. Her şeyi merak edebiliyor, sorabiliyor. Örneğin, "Bulutlar nelerdir?", "Yağmur nasıl oluşur?", "Rüzgâr deniz kokusunu bize kadar taşıyabilir mi?", "Güneş nereye saklanır eece olunca?", "Ölürsek ne olur?", "Herkes mucit olabılir mi?" "Her şeyin bir zamanı mı olmalı?" Bu sorulardan bazıları. Sorularından yola çıkılarak Meltem'in pek içe dönük ve sessiz birisi olmadığı düşünülebilir, ama alınan yanıtlar karşısında Meltem çoğunlukla edilgin ve kolay aldatılıyor. Örneğin Büyümck tstiyorum adlı öyküde izlenen Meltem, hınzır bir ağabeyin dalga geçtiği tipik bir küçük kardeş. Meltem'in annesi büyük bir olasılıkla ev kadını. Babası ise terzi ve eve hep yedide geliyor. Evde bir de babaapne var. Evleri kendilerine ait, hatta baba çocukluğundan beri aynı evde oturuyor. Ekonomik durumları ne çok iyi ne çok kötü. Vitrindeki Mavi Bahçıvan'ı hazır almak yerine, kumaş alıp kendi dikerek ucuza getirmek zorunda anne, Ama geçim dertleri olduğuna ilişkin bir ipucu da yok. Meltem'in bir beceri sorunu var. Ama bu beceri sorunu asla Meltem'i özel bir tip haJine getirmiyor. Yani Meltem beceriksizliğin simgesi olarak ortaya çıkmıyor. Her çocuğun büyürken, yeni bir şeyleri öğrenirken yaşadığı (örneğin pabuç bağlamak, takla atmak, bisiklete binmek, uçurtma uçurmak, vb) sıkıntıları yaşıyor. Genellikle öykü boyunca bu beceri sorununu bir yetişkin okurun isteyebileceği türden çözümlemiyor. Yani, 'eğitimcilik' kaygılarıyla yaklaşan çocuk yazarlarının yapabileceği gibi Meltem öykünün sonunda uçurtmasını ehlileştirmeyi başarmış bir kişi olamıyor. Bu da iki işlevi birden yerine getiriyor: Bir; Meltem'i okuruna sevdiriyor. Hafif bir acıma duygusuyla okur Meltem'e bağlanıyor. İki; benzer bir beceri sorununu yaşayan ve henüz çözemeyen bir çocuk Meltem'in de aynı süreci yaşadığını görerek rahathyor. ÇünkJ yukarıda belirttiğim gibi Sevim'in derdi öğretmek değil. Ne Uçurtmam Bulut Şimdi öyküsü çocuklara uçurtmanın nasıl uçurulacağını öğretmek için yazılmış ne de Gözlerimi Geri Verin öyküsü anneler gününde ne hediye alınacağını. İşte Sevim Ak'ın öykülerini farklv kılan en belirgin özellik bu. "Çocuk yazarları"nın çoğu çocuklar için yazıyor, oysa Sevim Ak kendisi için yazıyor. D 1) Ak, Sevim. Uçurtmam Bulut Şimdi. Redhouse Yayınevi, 1987, Istanbul. 2) Anabritannıca, Cilt 7, Sayfa 627. Ana Yayıncılık, 1987, Istanbul. 3) Yucel, Tahsin. Yazın ve Yaşam. Yol Yayınlan, 1982. Istanbul, Ikınci basım s. 7273. * Fatıh Erdoğan, Uluslararası Çocuk ve Gençlık Yayınlan Kurulu Türkıye Mılh Komıtesı Sekreten'dır. Erdoğan aynı zamanda bu komıtentn çıkardığı "Book Bird" adlı yaytnın Türkiye yayın edıtörlüğünü yapıyor. Çocuk öykü ve romanlarımızda çizilen tıpler genellıkle yazarın kafasında tasarladıflı 'olumlu' ve 'doğru' tip tanımına uygundur. Sevim Ak'ın ise öğretme kaygısı yok. Öykülerini yazarken hedeflediği çocuk okur da yok. Sevim Ak, gazetemız cizerlerinden Behiç Ak'ın kardeşi. CUMHURİYET KİTAP SAYI 34 SAYFA 23