05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

doğru dürüst kartotekse bile geçilmedi. Sonunda koca kütüphane hademe Mehmet Özçelik'in eline kalmıştı. Elyazmaları, hatlar, fermanlar, ilk baskılar, tek nüshalar, imzalı eserler, ne devlet ne de milli kütüphanelerinde bulamayacağınız nadir kitaplar, gazete koleksiyonları, bir o kadar mektup ve fotoğrar 30 yıldır bir hademenin emanetindeydi. Şu şansa bakın ki bu "Mehmet Efendi" doğru dürüst okuması yazması olmadığı halde, çok samimi bir kitap dostuydu. Hakikaten yıllarca kütüphaneyi "firesiz" çekip çevirmiş, kitap dostlarının sevgisini ve saygısını kazanmıştı. Onun, çaldırdığı bir kitabın peşinden nasıl İzmir'e kadar gittiği ve bir dedektif gibi çahşarak "yürütülmüş" kitapları nasıl bulduğu "sahaf muhabbetlerinde" ballandıra ballandıra anlatıhp durur. Işte bu adam bundan dört ay önce 150 bin lira olan maaşını almış, bir ziyaret için Kızılcahamam'a gitmeye karar vermişti. Yolculuğa çıkmadan önce çocuklarına "Emekliliğim çoktan geldi. Ama eğer aynlırsam bu kütüphaneyi talan ederler" demişti. Yerine işi bilen, kiubı seven güvenilir birini buluncaya kadar çalışmaya kararlıydı. 19 Mayıs günü Ankara yolunda, Gerede mevkiinde bir trafik kazası oldu. Ölenler arasında Hakkı Tarık Us Kütüphanesi'nin 30 yıllık hademesi, müdürü, müdür yardımcısı, her şeyi olan Mehmet Efendi de vardı. 8u ölümle kütüphane tamamen sahipsiz kaldı. Oysa Hakkı Tarık Us böyle mi vasiyet etmişti? Ölümü ciddi ciddi ilk defa düşündüğü bir gün eline kalemi alıp vakfiyesini yazmaya şu satırlarla başlamıştı: "Ölüm! Beni ne vakit, nerede bulacak? Bunu kestirebilen yok. Bazı günlerin bazı hareket anlarında, kalbin haber verir gibi olduğu oksijen ihtiyacını, bugünlük küçük bir trinitrin tableti bir yana itiyor. Fakat isterim ki, benim ölümüm, vakfın tamamlandığını bana gösterecek kadar gecinden olsun." Hakkı Tank vasiyetnamesinde yalnız kitaplannı kollamamış, basın dünyamıza ve kültürümüze karınca kararınca katkılarda bulunmak için çok ilginç yarışma lar, burslar, bağışlar, ödüller de vaat etmişti. Vasiyetname edebiyatının bu muhteşem örneğinde bakın daha neler var: Hakkı Tank Us yaşamı boyunca büyük harfe (majisküle) karşı mücadele etmişti. Bunun için "majiskülsüzlüğü imla yanlışı sayarak okullarda öğrencileri ceza konusu olmaktan kurtarmak" için çalışanlara "her yıl on yüzlük altın ödül verilmesini" vasiyet etmişti. Ayrıca, "Basın, basınyayım ve yayın terimlerine o yıl içinde Türkçe'den yepyeni bir kelime kabul ettirene (mesela asparagas (!) gibi), her kelime başına bir yüzlük altın" verilmesini şart koşmuştu. Bitmedi, Yeşilay'a, îstanbul Lisesi Derneği'ne de her yıl birer yüzlük altın verilecekti. Yılda bir düzenlenecek olan "Hakkı Tank Us Doğru Haber ödülü"nü kazanana 50 yüzlük altın vaat ediyordu. Ancak bir şartla, bu ödül, 360 yayın günü boyunca hiç düzeltme yapmak zorunda kalmamış, tekzip yememiş yazıişleri müdürüne verilecekti! Hakkı Tarık Us'un "mütevellilerinden" bir dileği daha vardı: Doğduğu kasaba olan Gördes'in Divan Mahallesi'nden ve milletvekili olduğu Giresun'un Hacı Hüseyin Mahallesi'nden birer çocuğa eğitim bursu verilmesi... Hiçbiri yapılmadı. Şimdi ömrünü adadığı kitapları rutubetten ihtişamla çürüyor. Bazıları da gözümüzün önünde ansızın sırra kadem basıyor. Gidip baktık. Hasan Duman'ın îstanbul Kütüphaneleri Arap Harfli Süreli Yayınlar Kataloğu'nda Hakkı Tarık Us Kütüphanesi'nde bulunduğu saptanan Nâmık Kemal'in 1870'li yıllarda Londra'da bastırdığı 100 sayı "Hürriyet", Ali Suavi'nin 1871'de yayınladığı "Ulum" ve "Muakkaten Ulum", 192425 arası 16 sayı çıkan "Binbir Puse", 187577 arası 162 sayı çıkan "Çaylak", 193238 arası 7 sayı çıkan "Her Ay", 194647 arası 27 sayı çıkan "Marko Paşa", 193135 arası 19 sayı çıkan "Büyük Şarak" dergi ve gazeteleri artık kütüphanede bulunmuyor. Hakkı Tarık Us'un vasiyetnamesi yasal olarak halen yürürlüktedir ve buna göre kütüphane Gazeteciler Cemiyeti'nindir, denetimi de îstanbul Üniversitesi Rek Hakkı Tarık Us'un çalışma masası törü'nün sorumluluğundadır. Dileriz, ilgili ve sorumlular bir an evvel harekete geçip bu büyük kültür hazinesini kurtarırlar. D (1) Hakkı Tarık LJj'un vasiyetnamesi, Biblıyograf Muzaffer Gökman tarafından "Yıllar Boyu" tarih dergısının 1984 nisan sayısında açıklanmıjtır. Hademe Mehmet Özçelik 30 yıldır bu kütüphaneye bakıyordu Hakkı Tarık Us Kütüphanesı (avludan ön cephesı) CUMHURİYET KİTAP SAYI 34 S A Y F A 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear