Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu (tanolturkoglu@Gmail.com) BİLİM TARİHİ Global istatistiklere baktığımızda sosyal medyanın dijital uyuşturucu gibi bir rol üstlendiği görülmekte. Bilgi iletişim teknolojileri üretim ve tüketim makası açısından incelediğinde ise Türkiye tembelliği dijital dünyaya taşımış ülkeler grubunda yer almakta. İnci Akkaya Prof. Dr. İnci Akkaya, yurtdışında elektronik doktorası yapan ilk kadın bilimcilerimizdendir. Osman Bahadır bahadirosman@hotmail.com Dijital Tembellik WeAreSocial ajansının internet, sosyal medya ve mobil kullanıma yönelik global raporu açıklandı. Buna göre Türkiye’de 36 milyon internet kullanıcısı var ve görünen o ki bir o kadar da Facebook kullanıcısı. Bir başka deyişle adetsel olarak Türkiye’de her internet kullanıcısı aynı zamanda Facebook kullanıcısı da. Doğaldır ki Facebook hesabı olmayan ancak internete erişen pek çok kişi vardır. Farkı internet kullanıcısı olup da birden çok Facebook hesabı olanlar kapatıyor demek ki. Türkiye internete erişen ve sosyal medya kullananların ülke nüfusuna oranı açısından bakıldığında dünya ortalamasının üstünde görünüyor. Internet kullanıcılarının nüfusa dünyada %35 iken Türkiye’de bu figür %45. Öte yandan sosyal medya kullanıcılarının genel nüfusa oranı dünyada %26 düzeyindeyken Türkiye’de bu oran yine %45. Interneti kullanma süreleri açısından da Türkiye dünya ortalaması düzeyinde. Buna göre internet kullanma zamanı gerek dünyada gerekse de Türkiye’de günde beş saat düzeyinde. Bunun mobil cihazlardan erişilen kısmı ise yine gerek dünyada gerekse de Türkiye’de iki saat civarında. Sosyal medyanın kullanım süreleri açısından ise Türkiye dünya ortalamasının biraz üstünde. Dünyada günde iki saat düzeyinde olan sosyal medya kullanımı Türkiye’de iki buçuk saat seviyesinde. Türkiye her ne kadar %84 gibi yüksek bir seviyeye sahip olsa da mobil cep telefonu aboneliğinde dünya ortalamasının altında kalıyor. Çünkü bu alanda dünya ortalaması %93 seviyelerine kadar çıkmış durumda. Yaklaşık 7,1 milyarlık dünya nüfusuna karşılık 6,5 milyar düzeyinde bir mobil telefon aboneliği istatistiği var. Global figürlere bakıldığında ise dünyada internete erişen nüfus sayısının 2,5 milyar düzeyine, aktif sosyal medya kullanıcı sayısının ise 1,8 milyar seviyesine ulaştığı tespit edilmiş durumda. Tahmin edileceği üzere internete erişenlerin nüfusa oranı açısından bakıldığında K. Amerika ve Batı Avrupa ülkeleri sırasıyla %81 ve %78’lik oranlarla başı çekiyor. Bunu ancak Okyanusya ülkeleri %63 ile kovalıyor. Ancak sosyal medya kullanımı açısından bakıldığında karşımıza başka bir tablo çıkıyor. K. Amerika her ne kadar %56 ile başı çekse de arkadan gelenler Batı Avrupa’nın yanısıra Güney Amerika, Okyanusya ve Uzak Doğu ve oranları %44 ya da %43 düzeylerinde. Sosyal medyanın dijital çağın uyuşturucu olarak değerlendirilmesi bu açıdan da bakıldığında pek de yanlış olmasa gerek. Afrika, hemen her kategoride son sıralarda yer almakla birlikte mobil cep telefonu aboneliğinde sonunculuğu %67 gibi bir figürle işgal etmekte (internet ve sosyal medyada bu figür yüzde onların altında). Bu istatistikleri değerlendirdiğimizde Türkiye’nin internet, sosyal medya ve cep telefonu kullanımında dünya ortalamlarında olduğunu görüyoruz. Bilgi toplumu gözlüğünü takıp baktığımızda ülkemizin “bilgi üretmek için” gerekli altyapıya sahip olduğunu gösteriyor bu tablo. Ancak bilgi iletişim teknolojisi (BİT) üretimimiz aynı oranlarda olmaması “cepten yemekte olduğumuzun” bir göstergesi. Demek ki tembelliği de dijital dünyaya taşıyan ülkeler kategorisindeyiz. O smanlılarda 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kadın şairler ve edebiyatçılar görülmeye başlamıştı. Münif Paşa’nın kızı Arife Hanım, Ahmet Cevdet Paşa’nın kızı Fatma Aliye Hanım ile Halide Edib (Adıvar) Hanım hemen aklımıza gelenlerden. İkinci Meşrutiyet yıllarında ise ülkemizde tıp eğitimi kadınlara açık olmadığı için Suad Hamdi ve Safiye Ali hanımlar yurtdışında tıpta uzmanlık derecesi almışlardı. Ama Osmanlı ülkesinde matematikte veya doğa bilimlerinde herhangi bir kadın bilimci görülmedi. Akademik dünyanın kapıları kadınlara Cumhuriyet ile açıldı. Sayın Prof. Dr. İnci Akkaya, 17 Şubat 2014 tarihinde yaptığımız görüşmede yaşamı ve çalışmaları hakkında bize bilgiler verdi. İnci Akkaya’nın doktora diploması İTÜ Elektrik Fakültesi Yaz Stajında (1955) CBT 1407 12 /7 Mart 2014 İnci Akkaya, Ankara Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi olan bir babanın ve Ankara Kız Lisesi’nde biyoloji öğretmeni bir annenin kızı olarak 1936 yılında Ankara’da doğdu. Ankara Kız Lisesi’ni 1958’de birincilikle bitiren Akkaya biyomedikal konulara ilgi duyuyor ve bu konuda öğrenim görmek istiyordu. Prof. Akkaya bu konuda şunları söyledi: “İnsan vücudunun elektrikle çalıştığını düşünüyordum. Bu nedenle fizik okumak ve bu bilgilerimi biyolojiyle birleştirmek istiyordum. Annem ise mühendis olmamı istiyordu. ‘Mühendis olursan fiziği daha iyi öğrenirsin’ diyordu. Ben de en fazla fiziğin Elektrik Fakültesi’nde okutulduğunu düşünerek ve tercih listesine sadece bu fakülteyi yazarak İTÜ’nün sınavlarına girdim ve 1953’te İTÜ Elektrik Fakültesi’ni beşinci olarak kazandım.” Prof. Akkaya, öğretimi sırasında özellikle Tarık Özker ile Bedri Karafakıoğlu hocalarını çok sevdiğini söylüyor: “Tarık Bey ilk bizim sınıfta ders verdi. Özü sözü doğru bir insandı. Çok zekiydi. Kendisiyle tartışılmasından hoşlanırdı. ‘Düşünün ve aklınızı kullanın’ derdi. Çok da yakışıklı bir adamdı.” Akkaya, 1958’de İTÜ Elektrik Fakültesi’nin Zayıf Akım Kolu’nu pekiyi derece ile bitirerek aynı fakültenin Yüksek Frekans Tekniği Kürsüsü’ne asistan oldu. Akkaya, kürsü kadrosunda bulunduğu dört yılın ikisini, görgü ve bilgisini arttırmak için gittiği Almanya’da geçirdi. Almanya’da iken Tarık Özker’in 1961’de Hollanda’da katıldığı bir kongreden sonra kendisini ziyarete geldiğini söyleyen Prof. Akkaya, Tarık Bey’in bu ziyareti sırasında, ‘İnci, ben liseyi bitirdiğim zaman Almanya’ya gelmiştim. Almanlar beni kıskandılar ve ben Almanya’dan kaçtım. Sen de burada durma ve ABD’ye git’ dediğini belirttikten sonra, ben de bunun üzerine Illinois Üniversitesi’ne başvuruda bulundum. Tarık Özker’in ve Bedri Karafakıoğlu’nun referanslarıyla beni hemen kabul ettiler ve 1962 Eylül’ünde ABD Illinois Üniversitesi Elektrik Fakültesi’nde doktora öğrencisi oldum” demektedir. Illinois Üniversitesi’nde aldığı 11 doktora dersinden birini iyi, onunu pekiyi dereceyle veren Akkaya, bu üniversitenin elektrik fakültesinde doktora derecesi alanlar arasında Çinli bir kız öğrenciden sonra ikinci kız öğrenci olduğunu söylemektedir. Dr. Akkaya, NASA’nın sponsorluğunda hazırladığı magnetizmayla ilgili doktora tezini (“Waveguides filled with magnetoplasmas of various types”) 1966 Haziran’ında verdikten sonra, 19661967 yılında Chicago Bendix’te doktor araştırmacı olarak çalıştı ve aynı yıl İTÜ Elektrik Fakültesi’ne döndü. 1975’te “Genel tipte antenlerin ortak empedansları hakkında” başlıklı teziyle doçent, 1981’de ise profesör oldu. Prof. Akkaya, en önemli bilimsel çalışması olarak antenler üzerine olan doçentlik tezini görmektedir. (Prof. Akkaya’nın Illinois Üniversitesi’ndeki hocası olan Prof. Paul E. Mayes, Akkaya’ya yazdığı 13 Mart 1975 tarihli mektubunda, “Anten problemlerinde Fourier dönüşümleri hakkındaki kitabınız, yıllardan beri varolan boşluğu doldurarak literatüre çok yararlı bir katkı olacaktır” demiştir.). Prof. Dr. İnci Akkaya, 12 Haziran 2003’te emekli oldu. Prof. Akkaya’nın İngilizce olarak yazılmış 10 makalesi, uluslararası kongrelerde sunulmuş üç bildirisi, 13 Türkçe makale ve bildirisi ile Antenler ve Propagasyon (1997), Anten Problemlerinde Fourier Dönüşümleri (1975, 1994) ve Radar Temelleri (2004) başlıklı üç kitabı vardır. Prof. Dr. İnci Akkaya’nın iki de şiir kitabı bulunmaktadır. Toprağın Bağrında Göğün Altında (1971) ve Yol (2004). Prof. Akkaya, şiir kitabını bir hocasına verirken, şiirle ilgilendiğini düşünmediği için vermediği diğer hocası Prof. Dr. Mustafa Bayram’ın (19192011) bundan “alındığını” bir hatıra olarak anlatırken Prof. Dr. Mustafa Bayram’ın, Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal için olumlu fetva veren müftünün torunu olduğunu söyledi. Değerli bilim insanımız Prof. Dr. İnci Akkaya’ya, ilgi ve katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz.