28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Okullarımızda Yazılı Sınavların Önemi Okullarımızda son 20 25 yıldan beri yazılı sınav adı verilen sınav türü büyük ölçüde az uygulanmaya başlandı, yerine test sınavları oturdu. Dershanelerde, okullarda seçme sınavları nedeniyle sürekli testlere ağırlık verilip her dersin her konusu için bolca test sorusu üretilince, okullarda öğretmenler de karne notlarını, sınıf geçme notlarını bile testlerle değerlendirmeye başladılar. Oysa eğitimde yazılı sınavların yeri ve önemi başka, seçmeli testlerin başkadır. Celil Altın (Kültür Koleji, Emekli Türkçe Öğretmeni) sorularının yanıtlarını, öğretmenin konuyu sınıfta işlerken anlayamadıkları ya da ayrıca yeterince çalışmadıkları için yanıtlayamamışlardır. B) İkinci neden, öğretmen soruyu açık soramamış, öğrenciler soruları anlayamadıklarından beklenen yanıtı verememişlerdir. C) Üçüncü neden öğretmen, konuyu sınıfta işlerken düzey sınırını yeterince saptayamamış, kimi öğrencilerin yetersiz kalmalarına öğretmen neden olmuştur. ??? Yukarıdaki durumlara hangi açıdan bakarsak bakalım, hangi dersin öğretmeni olursak olalım, uyguladığımız yazılı sınavlar sonunda yapılacak ilk iş, uygun yaklaşımlarla sınıf içi çalışmalarına ilişkin kimi öğrencilerin sınav sorularına ilişkin görüşlerini almak olmalıdır. Bu tutum hiç akla gelmeyen kimi soranları kendiliğinden ortaya çıkarır, gerekli önlemlerin alınmasına yol açar. Öğretmenin sınav soruları ve yanıtları üzerinde öğrencilerle görüşüp “öğretimine “ ilişkin durumları incelemesi, çok önemli bilgilerin, deneyimlerin en doğal yoldan edinilmesine olanak sağlar. Öğretmen, yazılı sınav sorularıyla öğrencilerini yoklarken kendisini de denetlemiş olur. Öğretmenlerin yukarıda sıralanan yazılı sınavlara ilişkin izleyecekleri eğitimsel yöntem çok önemlidir, ancak yeterli değildir. Öğretmenin gerçekten verimli bir eğitim sürdürebilmesi için, o sınıfın öteki ders öğretmenleriyle de işbirliği yapması gerekir. Başka bir deyişle bütün öğretmenler o sınıfın öğrencilerini birlikte teker teker her ders bakımından incelemelidirler. Bu durum kimi öğretmenlerin sınıf içi etkinliklerinde önemli sorunlar bulunduğunu ortaya koyacaktır. Örneğin kimi öğrencilerin, beş dersin birinden, ikisinden yetersiz olduğu görülünce, bu durumda bir sorun ortaya çıkacak, bu da tüm öğretmenlerce görüşülerek nedeni araştırılacak ve çözüm gerektirecek eğitim sorunlarıyla karşılaşılmış olacaktır. Verimli ders işlemek için yukarıda söylenenler de yetmez. Bu kez okul yönetiminin, öğretmenlerin çabalarını velilere iletmesini, velilerin de çocuklarının eğitiminde öğretmen çabalarını önemsemelerini gerekli kılar. Bu da her sınav sonunda, yukarıda açıklanan toplantılarda öğretmenlerin saptadıkları, genel bir açıklamanın velilere de bildirilmesiyle olur. Okullarımızda bu çalışma biçimi uygulanırsa, bugün eğitim fakültelerinden çıkan öğretmenlerin eğitim eksikleri bir ölçüde giderilecektir. Okullarımızda bu yöntemlerin uygulanmaması için hiçbir neden yoktur, tam tersine uygulanması için tüm olanaklar vardır. Yeter ki öğretmenler, öğrencilerin başarı ve başarısızlıklarını yukarıda değinilen toplantılar yoluyla gidermeyi önemsesinler. Eski öğretim metodu öğretmenlerimizin yeri geldikçe uyarı niteliğinde dile getirdikleri “Öğretmene öğretmenliği, öğrenciler öğretir” görüşü de, yazılı sınavlardan sonra öğretmenlerin öğrencilerle görüşmelerinden çıkarılmış olsa gerek. T CBT 1296/14 20 Ocak 2012 est sınavları okullarda doğru yanlış ya da 4 5 seçenekli sorularla sürekli uygulanıyor. Oysa test sınavları, özel yetenek ve eğilimlerin, kişisel nitelik ve becerilerin saptanmasında uygulanan sınav türüdür. Bu nedenle okullarda öğretmenlerin işledikleri konularda öğrenci başarılarını çoktan seçmeli testler yeterince ölçemez. Testlerde yanıt hazır verildiğinden öğrenciye salt seçenekler arasından doğru yanıtı bulmak düşüyor. Genellikle belleğindekini ortaya koymakla yetiniyor öğrenci. Çünkü okullarda öğrenci başarıları, öğretmenin sınıfta işlediği konulardan çıkardığı soruların yanıtlarının yazılı olarak açıklanmasıyla ölçülür, doğrusu da budur, öğrenci soruya yanıt yazarken o konuya ilişkin öğrendiklerinden üretilen düşünceleriyle kişiye özgü bir yanıt verir soruya. Test soruları ise yazıya dönüştürülmediğinden zihinsel üretimden yoksundur. Ancak ne yazık uzun süreden beri okullarımızdan yazılı sınav yöntemi neredeyse kalkmıştır. Oysa salt bilgiyi ölçen bir araç değil, bilgiyi kullandıran bir denetim aracıdır yazılı sınav. Bu nedenle öğrenilenin kalemle ortaya konması, yazılı sınavın önemini ayrıca daha da arttırıyor. Yazılı sınav soruları yanıtlanırken öğrencilerin yazdıklarının salt bilgi bakımından doğru olması yetmez. Başka bir yazıda da uzun uzun değindiğimiz kompozisyon açısından da yazılı sınavların ne denli yararlı olduğu açıklanmıştı. Bu nedenle yazılı sınavlar, son derece olumlu, yerinde bir alışkanlığın kökleşmesini doğal bir yoldan sağlayıcı bir yarar da taşımaktadır. “Kalem yazma aracı olmaktan çok düşünme aracıdır” özdeyişi bu gerçeği de ne denli yerinde vurguluyor! Öte yandan yazılı sınavlar salt, öğrencilerin işlenen konuları öğrendiklerini ölçmekle kalmaz. Yazılı sınavlar öğretmenin, öğretim işindeki yeterliliğini de ortaya koyması bakımından çok önemlidir. Yazılı sınavlar öğrencilerin, işlenen konuları ne denli öğrenebildiklerini de açıklamalarına olanak sağlar, bu olanak çok yerinde, çok doğrudur, ama eksik bir doğrudur; yazılı sınavlar konudan konuya, sınıftan sınıfa öğretmenlerin de öğretim başarılanın ortaya koyar. Ama bu durumu denetlemek de gene öğretmene düşer, test yönteminde ise bu olanak yoktur. Bu da gösteriyor ki öğrencilerin öğrenim başarılarını, öğretmenin öğretim başarısını gerçek yönüyle ölçen sınav türü seçmeli test değil, yazılı sınavdır. Yazılı sınavlar, öğretmenlerin yeni girdikleri bir sınıfta kendi dersi bakımından öğrencilerinin, genel durumlarını anlamak için ayrıca önemli bir olanak sağlar. Bir öğretmen sınıfındaki öğrencilerin bir bölümünün çok yeterli, ikinci bölümün orta düzeyde, üçüncü bölümünün de önceki düzeylerin ardında kalan öğrencilerden oluştuğunu çok vakit geçirmeden anlar; bu üç kümenin öğrencilerini teker teker tanır. Bu durum, öğretmenin sınıfta konuyu işlerken kullandığı dilde, yerine göre verdiği örneklerde, sorduğu alıştırma sorularında bir süre sonra hazırlayacağı yazılı sınav sorularında işe yarar. Yetişkin bir öğretmen, okuttuğu dersin konularını öğrencilerine nasıl açıklayacağını çok iyi bilmesinin yanında, sınav sorularının da bu üç düzeyi ölçecek nitelikte olmasının gereğini bilir. Bu nedenle öğretmen, öğrencilerinin durumuna göre sınav sorularını üç düzeyde hazırlar. Soruların ilk üçte birini, sınıftaki ilk kümedeki öğrencilerin tümünün doğru yanıtlayabileceği düzeyde, oldukça kolay sorulardan oluşturur. Bu sorularla bu kümenin öğrencileri, geçer not alamasalar bile, orta düzeyin alt sınırına yakın bir düzeye ulaşmış olurlar. Biraz daha fazla bir çabayla yeterli not alabileceklerini anlar, çalışma gücü kazanırlar. Orta ve üst düzeydeki öğrenciler için de öğretmen, bu düzeyleri ayırabilecek nitelikte sorular hazırlar. Yazılı sınav sorularının öğretmen açısından önemi bu kadarla da kalmaz. Yazılı sınav soruları, öğrencilerin konuyu ne denli öğrenip sindirdiklerini gösterirken, öğretmenin konuları ne ölçüde yeterli işleyebildiğini de ortaya koyar. Bunun anlaşılması da, yine öğretmenin kendi kendisini denetlemesiyle olur. Bu da öğretmenin öğrencilerle görüşmesi sırasında anlaşılır, öğrenciler genellikle düzeylerine ilişkin soruları yeterince yanıtlayamamışlarsa, bu durum öğretmenin de konuyu sınıfta anlaşılır biçimde işleyememiş ya da soruyu açık soramamış olduğunu gösterir. Oysa bugün okullarımızda öğretmenlerin kendi kendilerini denetlemelerine ilişkin bir gelenek pek oluşmamıştır. Bu olmayınca öğretmenin kendini yetiştirmesi de gerçekleşmiyor. Ancak bir öğretmen hangi dersin, hangi sınıfın sorumlusu olursa olsun, öğrencilerini yoklarken kendisini de denetlemeli, eleştirmeli ve geliştirmelidir, öğretmenler için seçmeli test sınavlarının sonunda böyle bir olanak yoktur. Bu durumu göz önünde tutarak öğretmenlerin işledikleri birkaç konudan sonra uyguladıkları yazılı sınavlardan bekledikleri yanıtı alamamaları, genellikle şu üç nedenden ileri gelir: A) Birinci neden, kimi öğrenciler yazılı sınav
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear