26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

GÜNCEL TIP Mustafa Çetiner [email protected] Evet, Türk Dil Kurumu’nda bundan 28 yıl önce Hekimlik Terimleri Kılavuzu'nu geliştiren saygıdeğer ve sevgideğer hekimler de, belki işte bu nedenle, "fibrilasyon" karşılığı olarak "çırpınım" sözcüğünü önermişler “Türkçesi Varken”... Geçtiğimiz iki hafta içinde “Daha çok Türkçe, daha güzel Türkçe” isimli yazıma bir çok tepki aldım. Türk Hematoloji Derneği Başkanı Sayın Prof. Dr. Muhit Özcan ile derneğin bu konudaki aktiviteleri hakkında sohbet ettik. Sayın Özcan aslında “Daha çok Türkçe, daha güzel Türkçe” projesinin fikir babasıdır. Sayın Özcan konuşmamızın sonunda Türk Hematoloji Derneğinin önümüzdeki süreçte “bilim dili Türkçe” konusuna daha çok eğileceği müjdesini verdi. Hafta içinde Sayın Güney Gönenç’den de konu hakkında bir elektronik posta aldım. Olduğu gibi aktarıyorum. “ Sürekli okuyucusu olduğum CBT köşenizde 31 Ekim günü ele aldığınız Türkçe konusunda birkaç noktaya kısaca değinmek istiyorum. Bende İHSS hastalığı var! Bu nedir denirse, bu, "idiyopatik hipertrofik subaortik stenoz". Hekimler kısaca "İHSS" diyorlar. Bir ara işkillenmiştim. "idiyopatik", "salaklara özgü" anlamına mı geliyor, diye, neyse değilmiş; "nedensiz" demekmiş. Şuna "idiyopatik" diyeceğimize "nedensiz" desek? "Bilimsel" olmaz elbet, sakıncalıdır. "Subaortik stenoz" yerine de "aort altı daralma" desek? Elbette ayıp olur! Üstelik bir hastalığım daha var: "Atriyal fibrilasyon"... Peki atriyal yerine "kulakçık" desek, iyi olmaz mı? "Efendim, kulakçık ne demek, kalpten söz ediyoruz, kalpte kulak ne arar!" diyorlar. Peki yüreğin üst odacıklarına Fransızlar niye "l'oreillet" diyorlar? Bırakın Fransızları, "atriyal" ne demek? Latincedeki "bina içi avlu" anlamına gelen "atrium"dan gelmiyor mu? Peki yüreğin içinde avlu nasıl oluyor? Neden "fibrilasyon"? Dikkatli bir hekim benim yüreğimi dinlerken duyumsadıklarımı anlatışımı izledi, sonra "evet, hemen bütün fibrilasyonlu hastalarımız böyle betimliyorlar: "Doktor bey, sanki göğsümün içinde bir kuş çırpınıyor..." Evet, Türk Dil Kurumu’nda bundan 28 yıl önce Hekimlik Terimleri Kılavuzu'nu geliştiren saygıdeğer ve sevgideğer hekimler de, belki işte bu nedenle, "fibrilasyon" karşılığı olarak "çırpınım" sözcüğünü önermişler (insan Tevfik Fikret'in "Bir yareli kuş çırpınıyor sanki telinde" dizesini anımsamadan edemiyor...) Bendeki çırpınımı hekimler gidermesini bildi. Çırpınım gitti! Ama ne yazık ki iki ay sonra yeniden hastanedeyim: Çırpınım geri gelmişti... Yani "nüksetmişti", yani "rekrüdesans" yapmıştı... Bu lanetlik çırpınım bunlardan hangisini yapmıştı? Bu çırpınım (yine TDK'nın ve Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin önerdiği gibi "depreşmişti". Siz bu sözcüğü pek beğenmiyor olsanız bile, bence, depreşmişti. Hele yattığım hastanenin benden sorumlu hekiminin raporuma, aynen, "fibrilasyon nux etmiştir" yazdığını gördükten sonra depreşen çırpınımım yanında daha da depreşen Türkçe sevgimle hastaneden ayrıldım... Bir diğer ileti ise kendisini 50 yıllık bir Cumhuriyet okuru ve Türkçe tutkunu olarak tanımlayan Sayın Tarık Konal’dan geldi. Sayın Konal’ın mektubunu da yayımlamak istiyorum. “ Çok sevgili Çetiner Beyefendi, Gazetem Cumhuriyet’in 31 Ekim 2008 tarihli Bilim ve Teknik ekinde yayınlanan “daha güzel Türkçe...” başlıklı yazınızı kıvançla okudum... Ben de boş durmadım ve güzel dilimiz Türkçemize yabancı dillerden – izinsiz – girmiş ve sıkça kullanılan kimi yabancı sözcüklerin öz Türkçe karşılıklarını derledim... Atatürk’ün dil devrimi coşkusunu sürdüren saygın derneğimiz “Dil Derneği” de bu konuda kapsamlı bir sözlük hazırlıyor (www.dilderneği.org.tr). Yakında yayımlanır...” Sayın Tarık Kona titizlikle hazırladığı ve büyük bir birikimin ürünü olan “Türkçesi varken” isimli sözlük çalışmasını da bana göndermiş. Bu konuda fikir yürütmek elbette haddim değil. Ancak söz konusu çalışmanın dil bilim ile uğraşan herkesin dikkatini hakettiğine inanıyorum. Bu arada Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesinin hazırladığı ‘Türkçe Tıp Terimleri Kılavuzu’ isimli çalışmayı da unutmamalıyız. Yaklaşık 4600 yabancı tıp terimine Türkçe karşılıklar bulmaya çalışan bu sözlük gerçekten de önemsenmeyi hakediyor. Sözlüğün hazırlanmasına ve Türkçe Tıp Dili Kurulu’nun oluşmasına öncülük eden Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Sami Arısoy’u tebrik etmek gerekir. Sanırım artık ortak çalışmalar için güç birliği yapmanın zamanı gelmiş görünüyor. da şimdikinin beş katına ulaşır. Uzmanlar bu aşamadan sonra neler olacağı konusunda herhangi bir görüş belirtmiyorlar; sanırım bizden yine aynı şeyi yapmamız istenecek. Genelde bir etkinliğin bedeli, sağladığı yararları aşmaya başladığında, o etkinlikten vazgeçilir. Bize zevk veriyor ve açlığımızı gideriyorsa, dondurma satın almak mantıklıdır. Ancak iki ya da üç dondurma yemişsek, hoş tadına karşın, dördüncüyü satın almaya pek de yanaşmayız. YOKOLUŞU, BÜYÜMEYE SAYMAK Bu tür bir “kapama” sistemi ekonomide işe yaramaz, çünkü ulusal hesaplarımız ekonomik etkinliklerin maliyetleri ile yararları arasında bir ayırım yapmaz. Tam tersine, her ikisi de bir ülkenin GSMH’sini oluşturur. Söz gelimi, kirlenmeye yol açan yararlı etkinliği de, kirliliğin giderilmesi yönündeki pahalı etkinliği de arzu edilir büyümeden sayarız. Ağaçları kesip keresteyi satmak GSMH’yi arttırırken, ormanların yok oluşunu hiç hesaba katmayız. Küresel ekonominin boyutu gezegenimizin kaldıramayacağı bir noktaya ulaşıyor. Okyanuslardaki balıklar giderek azalırken, ormanlık alanlar kesilen ağaçlar nedeniyle her geçen gün daha da küçülüyor; havaküredeki kirleticiler ve sera gazlarının düzeyleri giderek yükseliyor. Daha fazla büyümenin toplumsal maliyeti, bir olasılıkla, fazladan her bir birim büyüme için ödediğimiz bedelin sağladığımız yararları aşacağı bir noktaya ulaşıncaya dek artacak. Gerçekten de, en azından A.B.D ve Britanya gibi varlıklı ülkelerde bu noktayı aştığımızı gösteren kanıtlar var. GSMH değerleri böyle bir durumun yaşanıp yaşanmadığını ortaya koyamayacağından, uzmanlar sağlık, gönenç ve çevrenin durumu gibi başka olası göstergeleri izlemek amacıyla birtakım yöntemler geliştirdiler. Bunlar arasında Sürdürülebilir Ekonomik Gönenç Endeksi, Gerçek İlerleme Göstergesi, Ekolojik Ayak İzi ve Mutlu Gezegen Endeksi yer alıyor. Uzmanlar GSMH yükseldikçe bu öteki değerlerde bir düzelme olduğunu, hatta düştüğünü ortaya koydular. Öyle ki, ekonomik büyüme daha şimdiden bizleri varsıl kılmak yerine daha da yoksullaştırıyor olabilir. BÜYÜME VE FELAKET Ekonomik sistemimiz büyümeyi her şeyin üzerinde tuttuğu sürece çevresel ve ekonomik felakete doğru sürüklenmemiz de kaçınılmaz olacaktır. Böylesi bir yazgının önüne geçmek için niceliksel büyümeden niteliksel gelişmeye geçmemiz ve doğal kaynakları tükettiğimiz hıza sınırlar getirmemiz gerekir. Bu türde bir “durağandurum” ekonomisinde üretilen malların değeri, örneğin, teknolojik yenilikler ya da daha iyi dağıtım yoluyla yine artabilir. Gelgelelim, ekonomimizin fiziksel boyutu gezegenin kaldırabileceği bir düzeyde tutulmalıdır. Çökmesine neden olmaksızın, ekonomimizi yolunda ilerleyen bir uçaktan tepede dolanan bir helikoptere dönüştürebilir miyiz? 200 yıllık bir büyüme ekonomisinden sonra durağan durum ekonomisinin neyi andırabileceğini kestirmek son derece güç olsa bile, bu komünist sultası altında karanlıkta donmak anlamına gelmek zorunda değil. Değişimlerin büyük bir bölümü havada yavaş yavaş uygulanabilir. Durağan durum ekonomisine geçiş fikri biçok kişiye son derece radikal, muhtemelen de siyasal açıdan olanaksız gelecektir. Ancak bunun alternatifi olan ve dünyanın biyofiziksel sınırlarının ötesinde bir büyüme gerektiren makroekonomi büyük bir saçmalıktan ibarettir ve sonunda çökmeye mahkumdur. O fiziksel sınıra daha ulaşmadık, ancak maliyetlerin fazladan büyümenin sağladığı yararlardan daha ağır bastığı ekonomik sınırla çoktan karşı karşıya olduğumuz kesin. Yazıların Türkçesi: Rita Urgan CBT 1130/ 15 14 Kasım 2008
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear