26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Müzik ve Dehâ Tıp Araştırmaları olduğunu öne sürüyor. Jenerasyonlar en azından o zamandan beri opera ve müziğe ve hatta bilgelik ve aşka alışmıştı. "Sihirli Flüt" bir dünya müziği. Japonya’da, İran’da da aynı şekilde algılanıyor ve mesajı: Barış. Mozart kitapları Mozart’ın Yapıtlarındaki Masonik Örgü. Yazar: Katharine Thomson, Çeviri: M.Halim Spatar. Pencere Yayınevi. 2004. Mozart "Dehanın Gölgesinde. Yazar: Maria Publig. Çeviri: İlknur Özdemir. Can Yayınları. 2004. Mozart: Bir Yaşamöyküsü. Yazar: Aydın Büke. Dünya Yayıncılık. 2006 Dostum Mozart. Yazar: Nadir Nadi. Çağdaş Yayınları KENDİ ÖLÜMÜ İÇİN Mİ? Mozart, başarısını ve takdir edilişinin keyfini yaşadıktan sonra yazdan beri beklettiği bir siparişi yerine getirmek için kolları sıvamıştı. Kimliği belirsiz biri, karısının ölüm yıldönümü için bir Requiem sipariş etmiştir. Daha sonra ortaya çıktığı gibi siparişi veren Kont Walsegg, esere kopya edip eşine dostuna kendi eseri gibi gösterecekti. Mozart, 20 Kasımda bir steptokok enfeksiyonu yüzünden yatağa düşüne kadar 99 sayfalık bir taslak hazırlamıştı. Peter J. Davies bu hastalığın böbrek yetmezliği ve hipertoniyle (yüksek tansiyon) bağlantılı olduğunu söylüyor. Daha sonra ise beyin kanamasına bağlı felç ve onu ölüme götüren alt ve üst solunum yolları iltihabı gelişmişti. Ve 5 Aralık gecesi kahverengi bir sıvı kustuktan sonra nihayet ölür. İlk başta acılarla kıvranan eşi Constanze, daha sonra Mozart’ın yavaş yavaş zehirlendiği söylentisini yayınca, faminör Requiem KV 626’nın hikâyesini biraz daha heyecanlı ve gizemli kılmıştır. Yoksa Mozart bu eseri, ölümü beklerken kendisi için mi bestelemişti? Kırmızı şarap balıklarda yaşlanmayı geciktiriyor Kırmızı şarabın içindeki resveratrol adı verilen bileşimin maya, sinek ve nematod solucanlarının ömürlerini yüzde 60 oranında artırdığını keşfeden bilim adamları, şimdi aynı bileşimin balıklarda da aynı etkiyi yaratıp yaratmayacağını araştırıyor. Resveratrol balıklarda da aynı etkiyi yaratırsa, aralarında insanların da olduğu diğer omurgalılar da kırmızı şarap sayesinde yaşlanmayı geciktirebilir. isa’daki İtalyan Sinirbilim Enstitüsü’nden Alessandro Cellerino, Zimbabwe’de yaşayan ve Latince adı Nothobranchius furzei olan balıklara üç farklı dozda resveratrol verdi. Balıkların ömürleri normal koşullarda 9 haftaydı. En düşük doz hiçbir etki yaratmadı. Orta ölçekteki doz ile beslenen balıkların ömürleri yüzde 30 oranında arttı. En yüksek doz, balıkların ömürlerini yüzde 60 oranında arttırdı. 12. haftada, resveratrol verilmemiş normal balıklar uzun süre önce ölmüşken, yüksek dozda resveratrol verilen balıkların üremeye devam ettikleri gibi, genç balıklar gibi hareketli ve canlı oldukları görüldü. yavaş yavaş ondan uzaklaşınca, Mozart peş peşe yeni baş yapıtlar üretmiştir. İki kızının ölümü arasında "Jüpiter Senfonisi" ve "Cosi fan tutte"yi yaratır. Ölümünden beş ay önce, bir sağlık küründe olan eşi Conztanze’a içler acısı bir mektupta: "...içimi acıtan bir boşluk içindeyim, hiçbir zaman geçmeyen bir hasret içindeyim ve bu özlem günden güne büyümekte..." dizeleri ilginçtir. Oysa tam da ölüm yılında yaşamında bir hareketlilik başlamıştı. Oğlu Franz Xaver Mozart dünyaya gelmiş aynı anda iki opera birden bestelemişti. 6 Eylül’de "La Clemenza di Tito" Prag’da, "Sihirli Flüt" ise 30 Eylül’de Viyana’da gösterilmiş, Mozart gayet iyi kazançlar elde etmişti. Yoksa Mozart araştırmacısı Nor bert Elias’ın dediği gibi besteci hayattan ve kendisini öğrencisiyle aldatan karısından bıktığı için mi kendisini bırakıvermişti ? İlk başta romatizma ateşine yakalanan Mozart’ın daha sonraları da parmak eklemlerinde ağrılar başlamıştı. Bedeni içten içe çürüyordu ve 2 Aralık 1791’de nihayet hayata veda etti. P SİHİRLİ FLÜT’ÜN BÜYÜK BAŞARISI Fakat yine de ölümüne dek iyi bir yıl geçirmişti. "Sihirli Flüt" Viyana’da o zamanın tüm imkânlarıyla görkemli bir şekilde sunulmuştu dinleyicilere. Bu opera, başarı ve kazanç için bestelendiyse de düşündürücü bölümlerle doluydu. Tamino ve Pamina son sınavlarında ateşten geçerken "Tonların arasından geçip gidiyoruz ve tonlar ölümün karanlığında bizi mutlu kılıyor" diyorlar. Müzik hem yaşarken hem de ölürken yardımcı oluyor bizlere, ne kadar anlamlı bir mesaj! "Sihirli Flüt" KV 620 dünyada en çok dinlenen operalardan biridir. Yazar Wolfgang Hildeshe imer, çok fazla abartıldığını düşünse de Goethe "çok anlamlı" bulurken, Hegeh de "çok uygun bir zamanda bestelendiğini" söylemiştir. Hangisinin doğru olduğu hâlâ bilinmiyor ama Sihirli Flüt’ün operadan çok fazlası olduğu kesin. Mısır tarihi uzmanı Jan Assmann şimdi tam da Mozart yılında sürpriz bir kitapla çıktı ortaya. Assmann, operanın aslında devrim günlerinde, eşitlik, bilgelik ve kardeşlik için savaşan gizli örgütlerin bir tür üyeliğe davet töreni SEKSEN FARKLI SENARYO Mozart mitosu üzerine daha öldüğü gün çalışılmaya başlanmıştı aslında ve kocasının ölümünden sonra elli yıl daha yaşayan Constanze, Wolfgangerl’i sayesinde hiç de fena kazanmamıştı. Ölümünden bir yıl sonra ilk Mozart anıtı dikildi. Kierkegaard, Mozart’ın kurtarıcı olarak kabul edildiği bir tarikat kurmak istedi. Bugüne kadar ölümüyle ilgili seksen farklı senaryo üretildi. Mozart tüm pop isterilerinin ilk efsanesi olarak, James Dean ve Lady Di gibi ünlülerden çok önce kitlelerin fantezilerini uyandırmıştı. Daha 19. yy’da Mozart’la ilgili 50 tiyatro oyunu yazıldı. Bilkent Üniversitesi’nin yerleşkesinde bir ‘Mozart cafe’ var ve sahibi de Mozart Ali olarak bilinir. "Küçük Gece Müziği" cep telefonlarında zil sesi olarak kullanılıyor. Üzerinde Mozart’ın resmi bulunan yaldızlı bir kâğıda sarılı çikolata küreler hangi Avrupa ülkesine giderseniz gidin mutlaka karşınıza çıkacaktır. Mozart adeta küresel dünyanın bir barış sembolü. Peki sanattan geriye ne kalıyor? Değişmiş olarak kalmamız. Mozart bu işte. Dinlerken bizi değiştiren bir besteci. İyi ki doğdun Mozart! Nilgün Özbaşaran Dede KAYNAKLAR: Spiegel 2005/51, www.beethovenlives.net, www.iectr.org, http://bildung.focus/msn.de/wissen/mozart Resveratrol’ün balıkların beyin hücrelerini de yaşa bağlı bozulmaya karşı koruduğu görülüyor. Bu da yaşlıların zihinsel sağlıklarını koruduğu anlamına geliyor. 2003 yılında maya hücrelerini bu bileşime maruz bırakarak yaşam sürelerini uzatan Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden David Sinclair, "Gördüğüm kadarıyla bu çalışma tek bir molekül ile omurgalıların yaşam süresini uzatabileceğinizi gösteren ilk önemli kanıt" diye konuşuyor. Bundan önceki çalışmalarda resvetrol’ün mitokondriya’daki DNA kimyasal yıkımı önleyerek yaşlanmayı yavaşlattığı düşünülüyordu. Mitokondriya hücrelerin motorudur. Alternatif olarak resvertrol’ün SIRT1 denilen geni faal hale getirerek DNA’yı dengelemiş olması da mümkündü. Bugün bazı şirketler resveratrol içeren vitaminler üretiyor. Ancak bu arada bu bileşim üzümde, üzüm suyunda ve kırmızı şarapta bulunuyor. Celerino, "Günde bir iki kadeh şarap zarar vermez" diyor. Öte yandan diğer bilim adamları bu bulguların şarap düşkünlüğüne yol açabileceği uyarısında bulunuyorlar. İngiltere, Norwich’teki Yiyecek Araştırmaları Enstitüsü’nden Paul Kroon, balıklara verilen yüksek doz resveratrol miktarının insanların günde 72 şişe kırmızı şarap içmesine eşdeğer olduğunu söylüyor. Ayrıca bileşimin insanlardaki etkisi balıklardaki gibi olmayabilir, çünkü resvetrol’ün yüzde 95’i kana karışmadan önce sindirim sisteminde bozuluyor. 989/15 4 Mart 2006
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear