Catalog

GÜNDEM Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde... "Manevi Mirasım Akıl ve Bilimdir!" "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar." Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İÜ. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1027 24 Kasım 2006 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Güray Öz GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No:2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.343 72 74 Faks: 0212. 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Yerel Süreli Yayın Tel: (0212) 251 98 7474/ 343 72 74 BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna İstanbul "Bilimsel Yayın ve Araştırmalarda Etik" paneli vesilesiyle ziyaret ettiğim Eskişehir Osmangazi Üniversitesi çok genç bir üniversite. Diğer bir çok üniversitemiz gibi 1990’lı yıllarda (1993) kuruldu. Üniversite, adını, hemen yerleşke karşısında görülen Karacahisar köyünde adına hutbe okunan Osman Gazi’den alıyor. Dünya üzerinde 200 yıllık, 600700 yıllık üniversitelere kıyasla, ülkemiz üniversitelerinin geçmişleri çok yeni. Darülfünun 1900’da kuruldu, üniversite olamadan, 1933 Üniversite Reformuyla kapatıldı ve İstanbul Üniversitesi kuruldu. Ülkemizin, üniversite olarak şunun şurasında 100 yıllık bir deneyim birikiminden ancak bahsedebiliriz. Bugün yeni kurulan üniversitelere ne diyeceğiz? Bunlar genç mi genç, ama yine de bu birikim üzerine kuruluyorlar. Her genç üniversiteye gittiğimde, rektörlerimiz yerleşkeyi gezdirir, hangi bina ne zaman yapıldı ve başka neler planlandı, bilgi verir. Bir de kütüphaneyi gezdirirler. Zaman varsa ben laboratuvarları da görmek ve bilgi almak isterim. Fiziksel mekânlar olmadan üniversite olmaz ve genç üniversitelerimizin rektörlerinin görev hayatının önemli bir kısmı, eğitim, öğrenim ve bilimsel araştırmalar için gerekli bu mekânların yaratılması çalışmaları içinde geçiyor. Ve bundan haklı olarak gururlanıyorlar. Bu açıdan genç üniversitelerimiz gerçekten önemli işler başarmış durumda. Kurucu rektörden sonra, Osmangazi Üniversitesinde görevi devralan Prof. Necat A. Akgün, önümüzdeki yıl temmuz ayında ikinci dönemini dolduruyor. Akgün, özel bir rektörlük binası yapmamış, diğer binalara öncelik vermiş. Üniversite, kütüphanesi ile araştırma mekânlarıyla, geniş sosyal faaliyet imkânlarıyla, 14 bin öğrencisi, 1040 öğretim elemanı, 11 mühendislik fakültesi ve tıp fakültesine sahip. Kampüsü gezerken, 30 yıl önce Erbakan’ın attığı yüzlerce hayali binanın temellerinden birini de yerleşke arsasında görüyoruz! Prof. Akgün, tıp ve mühendislik ağırlıklı bir üniversiteyi hedeflediklerini söylüyor. Üniversitelerimizin kendilerine ağırlıklı alan(lar) seçmesi doğrudur. Böylece sınırlı güçlerini belirli alanlarda yoğunlaştırarak, üretimlerini ve kalitelerini daha üst düzeye çıkartabilirler. Prof. Akgün, araştırmaya büyük önem verdiklerini, döner sermayeden 10 trilyon lira ile araştırmalara destek verdiklerini belirtiyor. Bu sayede üniversitede önemli araştırmalar gerçekleştirildi. Döner sermaye gelirlerinin kaynağı şüphesiz yüzde 99 tıp fakültesi. Bir üniversitede tıp fakültesinin bulunması, tüm faaliyetler için kurtarıcı oluyor! Fakat, üniversitelerin diğer faaliyet alanlarından da önemli gelir elde etmesi gerekir. Bu, gelişme ile tabii ki yakından ilgili. Akgül, tıp fakültesinin devletten 35 trilyon alacağı olduğunu belirtiyor! Ne yazık ki devlet üniversiteden satın aldığı hizmetin paralarını ödemeyerek, bütün üniversitelerimizi zor durumda bırakıyor. AKP iktidarının, üniversitelerimize yönelik kasıtlı kötü davranışının, üniversitelerimizde eğitim, bilim ve araştırma çalışmalarını baltalayışının önemli bir öyküsü de burada! Genç üniversitelerimizin bir çoğunda, bilimsel araştırma makaleleri sayısında büyük bir artış var. Örneğin İnönü Üniversitesi! (Bu sayımızda haberini okuyun). Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nin yayınlarına bakıyorum, 2004 yılına göre yayın sayısında yüzde 20, makale sayısında yüzde 13 artış var. Bu önemli bir artış! 2005'te uluslararası dergilerde yayın sayısı 194, makale sayısı ise 168. Öğretim üyesi başına 0.43 yayın; 0.38 de makale düşüyor. Üniversitede önemli ilk araştırmalar da yapıldı, bunlara yer vereceğiz. Rektör Akgül ile gelecek rektör seçimleri üzerine konuşuyoruz. Kendisi tek aday olarak kazanmış. Üniversitelerin bir rektör adayı üzerinde ittifak etmesi çok önemli bir olay. Temmuzdaki seçimi soruyorum. Ve Osmangazi Üniversitesi’nin, diğer üniversitelerimize örnek olmasını, akıl, bilim ve olumlu eleştiri mekanizmasıyla en iyi aday üzerinde anlaşmasını, sonra ortalığa konacak göstermelik bir seçim sandığından da bu adayın çıkmasını diliyorum... Üniversitelerimize başarılar... Gelecek cumaya yeniden birlikte olmak umuduyla!... CBT 1027/3 24 Kasım 2006 DUYURU: “Türkiye İçin Köşeyi Dönme Seçeneği: Bilim ve Teknoloji” başlıklı aylık toplantılardan dördüncüsü 28 Aralık 2006 Perşembe günü saat: 18.30’da Yapı Kredi Kültür’ün Galatasaray’daki binasında yapılıyor. Orhan Bursalı’nın yönettiği bilim toplantılarının bu ayki konusu “Bilgi Toplumu Stratejisi ve Yenilikçi Ekonomi Planı” Katılanlar. Dr. Selçuk Karaata ve Dr.Özgür Uçkan.