29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Robotik Açıklama KURULUŞLARA ÇAGRI AB destekli bir istihdamı geliştirme projesi olan ÖMerÖğrenme Merkezi projesi katılımcılarının istihdam şanslarını artırmak için bir girişim planladık. Bu girişim, kuruluşların aşağıdaki bildirimde bulunması yoluyla, ÖMer projesine katılanlara (eşitler arasında birinci olabilirsin) mesajını vermek ve bu yolla projeye katılımı özendirmektir. (Kabhm ne kadar çok olursa daha istekli olanları seçebilmek o denli kolaylaşacakbr). Bu yolla kuruluşlar da kamuoyuna (eğitimden yana) oldukları net mesajını vermiş olacaklardır. Aşağıdaki bildirimi onayladığını bildirenler http://www.yapabilirsin.com sitesinde ilan edilecektir. Onaymıza sunulan bildirim şöyledir: ( kuruluşu olarak insan kaynakları ihtiyaçlarımızın karşılanmasında, bir taahhüt sayılmamak kaydıyla eşitler arasında ÖMer kablımcılarını tercih edeceğiz.) Bir çivi bir nal, bir nal bir at, bir at bir savaş kazandırır. TmazTitiz Boğaziçili Robotlar Japonya'da birincilik kazandı oğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü,ne bağlı Yapay Zekâ Laboratuvarı tarafından yürütiilen robotlarla ilgili çalışmalar Japonya'dan ödül getirdi. Prof. Dr. Levent Akın'ın yönetimindeki ekip geçen hafta robot köpekler için Japonya'da düzenlenen RoboCup 2005 4Legged Le«.^gue'de "Technical Challenge" kategorisinde birinci oldu. Technical Challenge, maç dışında robotların üstündeki yazılımların becerilerinin ortaya cıktığı özel bir yarışma türü. Bu kategori yapay zeka konusundaki üstünlüğü ölçmeyi sağlıyor. 24 takımın katıldığı yarışmaya, Doğu Avrupa'dan katılan tek takım Boğaziçi Üniversitesi oldu. Boğaziçi ekibi birinci olduğu için gelecek yılki yarışmalara doğrudan katılma hakkını kazandı. Gelecek yılki yarışma dünya futbol sampiyonası ile birlikte Almanya'da yapılacak. Boğaziçi Bilgisayar Mühendisliği Ekibi Birincilik ödülü olarak plaket yanında bir de ERS7 tipi robot kazandı. Robotlarla futbol oynamanın bilimsel ^araştırmaları teşvik ettiğini dile getiren Prof. Dr. Akın, dünyada RoboCup Federasyonu ve FIRA adlı federasyon tarafından her yıl turnuvalar düzenlendiğini, böylece takımların karşı karşıya gelerek maç yaptıklarını anlattı. 5'er ve 10'ar dakikalık 2 devreden oluşan maçlarda, Aibo adı verilen robot köpeklerden oluşan takımının 4 asil 1 yedek oyuncudan oluştuğunu dile geti B ren Prof. Dr. Akın, bu maçlarda 1820 gol atılabildiğini söyledi. Bu maçlarda önemli olanın robotların kapasitesi değil, hazırlanan bilgisayar programının becerisi olduğunu belirten Prof. Dr. Akın, maçlarda da aslında robotların değil, tasarlanan yazılımların yarıştığını ifade etti. Akın ve öğrencileri robotlara futbol oynatıyor, takım oyununu öğretiyor ve kendi aralarında iletişim kurmalarını sağlıyor. ma hakkında verdiği bilgi şöyle: "Amacımız robotlar üzerine geliştirdiğimiz yapay zeka yazılımlarının uygulamasını yapmak. Bilgisayar ortamında dünyadan soyutlanmış bir şekilde çalışan yazılımlar çok anlam ifade etmiyor, gerçekçi olmuyor. Geliştirdiğimiz yapay zeka yazılımlarını gerçek ortamda denemek için robot köpek çalışmalarını bir platform haline getirdik. Kullandığımız robotlar bir kameradan görüntü alan, özel donanım ile topa hızla vurabilen, paslaşan, önceden çalışılmış oyunları uygulayan, ama otonom, yani çalışmaları esnasında hiçbir insandan komut almayan makineler. Üniversiteler arasındaki ortak çalışma ise kavramsal olarak son derece yeni, denenmemiş ve benzerlerine ön ayak olabilecek nitelikte." Yarışmada ikinci gelen takım The University of Newcastle, Australia ve ortak üçüncü olan iki takım, The University of Tokyo and Chuo University, Japan ve Humboldt University of Berlin, Bremen University, Technical University of Darmstadt ve University of Dortmund, Germany.. İNSAN VE ALET İLİŞKİLERİ Geçen haftaki dergide yayımlanan İnsan ve Alet İlişkileri başlıklı yazıya Prof. Dr. Güven Arsebuk şu kısa eki yapıyor: "İnsan ve Alet İlişkileri yazısında insan elinden çıkma en eski taş aletlerin muhtemel kullanım amaçlarından söz ederken, yiyecek sağlamak amacıyla (özellikle) hayvanların postlannı yüzmek, etleri kemikten ayırmak ve parçalara bölmek için kullanıldıklanna değinmiştim. Bu tür işlevlerine ilave olarak, taş aletlerin aynı zamanda (büyük bir olasılıkla) sindirimlerinin kolaylaşürılması amacıyla et ve taneli bitkisel gıdalann dövülmesi, ayrıca uygun ağaç dallanndan yapılan kargı türünden aletlerin biçimlendirilmesinde de kullanılmış olmaları gerektiğini ise, değinmediğime dikkatimi çeken ve beni bu konuda uyaran meslektaşım Dr. Fusun Ertuğ'a teşekkür ederim. DörtKöşe 'irefH. Ökkeş vazgeçilmez bir gereksinim haline gelmiştir. Zira, halkımız en etkili, pratik ve ekonomik nazardan korunma yöntemi olan nazar boncuğuna karşı güvenini yitirmek üzeredir. Benim de zaten başıma gelenler iki hafta önce kalitesinden emin olamadığım ve sonradan sahte olduğu ortaya çıkan bir nazar boncuğu yüzünden oldu. Geliştirilmiş Görüntüleme Sistemi (Enhanced Vision System) konusunda yaptığımız çalışmaları bir tebliğ ile sunmaya hazırlanırken birden sağ gözümde yeşil ışık pırıltıları görmeye başladım. Önce, istanbul da bunun normal olduğunu çünkü her gece yapılagelen yüzlerce zengin düğünii sırasında atılan binlerce havai fişeğin şehrin her yanından görülebildiğini düşünerek önem vermedim. Ancak ertesi gün verdiğim seminer esnasında sağ gözümün periferik görüşünde bir daralma farkettim. Bilirsiniz, optik konularda ve özellikle lazerlerle çalışan bilim adamları her yıl "nazar güvenlik eğitimi" ve göz muayenesinden geçirilmektedir. Bu eğitimden almış olduğum bilgilere dayanarak acilen bir göz uzmanı tarafından görülmem gerektiğine hükmettim. Hemen ertesi gün beni muayene edip ameliyat ederek gözümü kurtaran Sayın Prof. Dr. Murat Karaçorlu ile bakımımda emeği geçen Sayın Seyyide Erdoğan'a huzurunuzda şükranlarımı sunmak isterim. Okurlannızın göz sağlıklarına dikkat etmeleri ve anlattığım gibi belirtiler farkederlerse acilen bir göz uzmanına muayene olmaları nasihati ile size derin sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. imza: Doç. Dr. Minik Can Silivri/lstanbul Göz göre göre nazara gelmek Sevgili Pirefesör Ökkeş: lyi dileklerinizi belirten geçmiş olsun mesajınızı aldım, teşekkürler ederim. Ancak bana nazar değdiğini söylemişsiniz ki, buna katılamıyorum: Nazar bana sadece değmekle kalmadı, silindir gibi ezip üzerimden geçti. Bilirsiniz, sizinle yıllardır nazar değmesi ve ilgili fenomenleri araştırmak üzere bir ulusal enstitü kurulması hakkında fikir teatisinde bulunmaktayız. Hatta, Altıncı Çerçeve çerçevesinde sunmuş olduğumuz Türkiye Nazar ve Fal Bilimleri Araştırma ve Geliştirme Proje önerimiz nazara gelmeyip kazara kabul olunsaydı, bugün, bu konuda çok daha ilerlemiş olacaktık. Okurlannızın aydınlanması ve nazar bilimlerinin YÖK taralından bir anabilim dalı olarak kabul edilmesi (ikrine destek sağlamak amacıyla Nazar'ın kısa bir tarihçesini buraya aktaralım. Adem Baba'ya olanlardan sonra tarihe geçmiş ilk nazar olayı Samos kralı Polikrates'in başına gelenlerdir. Heredot tarafından dünyanın 'en talihli adamı' olarak anılan Polikrates tabi ki nazara gelmiş; malını, mülkünü ve kendisini kaybetniştir. Kendi tarihimizde de nazar değmesinden muzdarip birçok iinlü şahsa rastlarız. Bunlar arasında Yıldırım Beyazıt, Genç Osman ve günümü'zde gündeme tekrar gelen Vahdettin gibi sultanlar ile Baltacı Mehmet Paşa, YediSekiz Hasan Paşa gibi devlet adamları ve diğer birçok önemli ve önemsiz eshas sayılabilir. Tabi ki Osmanlılar nazara karşı önlemler konusun da dünyanın en ileri teknolojisini geliştirmişlerdi. Metalürji alanındaki ilerlemeler sonucu İstanbul, dünyanın kurşun dökme merkeziydi. Şap tabi nazara karşı üretiminde de 19. yüzyılın sonlarına kadar ülkemizde önemli çalışmalar yapılmaktaydı. Matematik bilimindeki gelişmeler ile asal sayıların nazarla olan ilişkisi keşfedilmiş; bu araşlırmalar sonunda örneğin "Kırkbır kere Maşallah!" gibi terimler üretilmiştir. Her ne kadar bu tekniklerde liderliğimizi kaybettiysek de, son yıllara kadar hâlâ hiç değilse nazar boncuğu üretiminde önde gelmekteydik. Ne yazık ki günümüzde kitle üretim yöntemleri kullanılarak Romanya ve Uzakdoğu menşeli ucuz ve etkisi kanıtlanmamış nazar boncukları piyasada halkımızın önüne sürülmektedir. Hiçbir kalite kontrol mekanizmaşından geçmeyen bu yabancı nazar boncuklarının TSE ve TÜBİTAK bünyesinde kurulacak Ulusal Nazar Bilimleri Enstitüsü tarafından yazılacak olan bir standarda (örneğin NZR9001) tabi tutulması artık 958/14 30 Temmuz 2005
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear