28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

FİZİK TIP Soğuk füzyon öldü İki yıl önce bütün dünyada "bol ve ucuz enerjl" umudu yaratan soğuk füzyonun yükseliş ve çöküşü. Prof. Dr. R. ömür Akyüz Nısan 1989 tarıhli 112 sayıda "Avuç içinde Soğuk Guneş" başhğı ıle okurlarımıza tanıttığımız ve belkı onları umutlandırdığımız "Soöuk Kaynaşma (Fuzyon)" olayı ne yazık ki bizı utandırdı Anlaşılan utanan yalnız bız değılız Değındığımız yazıyı CERN'den (Avrupa Çekırdek Fızığı Araştırma Merkezı) gelen bır bılgısayar şebeke mesajından esınlenerek yazmıştık Mesajı yazan Douglas Morrlson da bu arada boş durmamış ve Ingılız Fızık Enstıtusu'nun resmı yayın organı olan "Physıcs World" dergısınde (Cılt 3 sayı 2,1990) "Soğuk Kaynaşmanın Yüksellç ve Düşüşü" başlığıyia "güna* çıkartmış" Şımdı sıra bızde dan gerı çekılen ılk sonuçlarından sonra uç grup olumlu, beş grup olumsuz rapor verdı, bır grubun ıse bırkaç örneğı olumlu, yetmiş kadarı olumsuz sonuç ver Yüklü parçacıklar: Kozmik ışınlara karşı önlem alınmayan bır Japon deneyı bazı belırtıler gösterdı Kalorimetre: PF'nın ori)inal deneyınden sonra sonuçların kalıbrasyona çok sıkı bağlı olduğu lyıce aniaşıldı Bunda da kalorımetrenın açık ağızlı olması önemlı zorluk'ar doğurmakta Isı fazlalığı bıldıren sekız laboratuvarın dördunde, bunu görmeyen on dört laboratuvarın yedısınde açık kalorimetre kullanılmış Sonuçlar, en azından ısının yarar sağlanamayacak bıçımde çıktığını göstermekte Müon etklll kaynaşma: D 2 (D ağır hıdrojen) molekulunde elektron yerıne muon bulunmasının çekırdeklerı bırbırlerıne daha çok yaklaştırarak kaynaşmayı sağlayabıldığı bılındıgınden, bır Japon grubu, palladyumu muonlarla bombardıman ettı, olumlu bır sonuç almadılar Yükssk basınç: Yüksek basınçta (105 Deneysel durum: Morrlson'un yazısından özettersek, 19B9 sonuna kadar deneylerle ılgılı durum şöyle görulmekte Nötronlar: Sekız deneyın olumlu sonuç verdığı, ancak her vvattlık guç ıçın sanıye olmasından kaynaklanıyor D dekı uzaklık 0,74 Angström, sayıca %80 D yuklen mış palladyum ıçindekı DD uzaklığı ıse 2 85 Angström, bu yükleme daha da arttırılarak, çok çok 1 74 Angström'e ındırılebilmekte Oysa, müonla bağlanan D2'dekı aralık 0,0035 Angström olmakta ve ancak bu, kaynaşma olasılığını yetennce arttırmakta (1 Angstörm 000000001 cm) Böylelikle palladyuma D yüklemenin sağlayabıleceğı sanılan avantaj daha baştan anlamsız olmaktadır Kuramların çogu, olayın ılk ortaya konulan sonuçlannı doğru varsayıp bunu gerçekleştırmeye yönelıktır Ancak bunlarda da tepkıme suresı ıle krıstal tepkı arasında on mllyar kat fark ortaya çıkmaktadır Patolojık bılımın dığer orneklerınden en önemlı fark, "soğuk kaynaşma' olayının basın toplantısıyla duyurulmuş olmasıdır Buna Utah eyaletının cıddı olağan yollardan geçmedeo acıl destek gostermesı katılınca, bu olay daha tahkık edılmeden kamuoyunda çok ses verdı Öte yandan bu konuda duzenlenen ıkı toplantıya, sankı yalnız buna olumlu gözle bakanların çağrıldığı ızlenımı doğmuştur Göğüs kanseri için tedavi testi Çeviri: Anahid Hazaryan Böylece, kemoterapiye gereksinim olup olmadığı anlaşıhyor. Enerji dairesi son raporu Pons ve Fleischman'ın ortaya attıklan soğuk tuzyon deneyi üzenne tartışmalar bıttı mı? de bır trılyon olması gereken sayının 40000'ı aşmadığı, buna karşılık 19 deneyın de olumsuz sonuç verdığı göruldu Ayrıca deney koşullarında (sıcaklık, basınç gıbı) yapılan değışıklıkterın de sanılan etkısınin yanılgı olduğu aniaşıldı Nötron püskurmelerının de kozmik ışınlardan olmadıklarını gösteren bır kanıt bulunamadı Oamalar: Bu konuda Pons ve Fleschmann'nın (PF) gerı çektıklerı olumlu sonuca karşılık dokuz grup olumsuz sonuç bıldırdı X ışınları: Kaynaşma sırasında, Palladyum katodun, oluşan proton trıton (3H), He veya gamalarla uyarılarak 21 keV'lık Xışını salması beklenırken, dört laboratuvar bunların gozlenmedığını bıldırdı THtlyum: Durum karışık PF'ın sonra2096 kllobar ve 1 megabar) D, gazı denendı fakat anlamlı sayıda nötron gözlenemedı "Patolojık bıhm"de bır olay başkalarıncatekrarlanamadığında, olayın yanlışlığına kadar verılmeden önce, ılk yapaniarın açıklamadıkları bır "püf noktası" olmasından şuphe edılır Douglas Morrıson'un bu doğrultuda sorduğu soruya Martın Fleıschmann ve Steve Jones, gulerek hıçbır sır bulunmadığını, yalnızca bır masa ustu deneyı olduğunu soylemişlerdı ABD Enerjı Daıresı Soğuk Kaynaşma Panelı, kasım 1990'da sunduğu raporda 'Kalorımetrık tuplerdekı enerjı fazlalığının deneysel sonuçları uzerındekı bılgıler, bu tarıhe kadar bu olgular soğuk kaynaşmadan yararlı enerjı kaynağı doğacağına ilışkın ıkna edıcı delıl ortaya koymamıştır" denmektedır Ayrıca sonuçların hepsının de tamamen açıklanamadığı belırtılmektedır Bu arada en cıddı eleştırı de Utah Eyaletı desteğının, bılımsel hakem raporu alınmadan verılmesıne yöneltılmıştır Çelışkilı sonuçlara ılışkın olarak Irvıng Langmuır 1953 yılında verdığı konferansta altı karakterıstık eleman saymış Bunların bır tanesını D Morrıson şöyle ıfade edıyor "Bunların uç evresı vardr Bırıncıde orıjınal rapor çabucak doğrulanır, ıkıncı evrede eşıt sayıda olumlu ve olumsuz sonuç ortaya çıkar, uçuncude ıse olumsuz sonuçlar çığ gıbı gelır" D Morrıson şöyle devam edıyor '(Soğuk kaynaşmaya ılışkın olarak) Kuzey Avrupa ve ABD'den beilı bır grup (Buyuk laboratuvarlar ve Kuzey Batı) gelen sonuçlar hep olumsuz ıken Doğu ve Guney Avrupa, Asya, Latın Amerıka ve ABD'nın gerısınden gelen sonuçların hemen hepsı olumluydu Sonuç Palladyum içinde döteryum: Döteryum un metaller ıçındekı kaynaş masına karşı en buyuk elestırl (kı "soğuk guneş" yazısında atlanan en cıddı nokta bu olmakta). D atomları arasındakı uzak lığın, D veya D.,0 molekullerınde, pallad yum içinde olabıleceklerınden daha yakın Bugun ıçın gerek kuramsal gerekse de neysel verılerden çıkan dengelı sonuç, su nulan bıçımıyle soğuk kaynaşmanın olmadığıdır Soğuk kaynaşma kısa bır sure içinde fı zık ve kımyanın bırçok yanına değınen genış bır yayın bırıkımıne yol açtı Bunların bi' kısmı bılımsel olarak ılgınç görunurken bazıları gulunç hatta uzücu oldu Olay herhalde belleklerden uzun sure sılınmemelıdır D 2 ngılız kanser arastırmacıları, göğus I kanserının başlangıç aşamasında ka• dınlara önerılecek tedavi yontemıyle ılgılı bır test gelıştırıyor Test göğustekı habis tumöru ölçecek antıkorlar ıçerıyor Bunda başarı elde edıldığı takdırde amelıyattan sonra yenıden tumör oluşum rıskının yüksek olduğu hastalar belırlenerek bu kışılere ılaçların yanı sıra başka tedavi yöntemlerı de uygulanacak Bu test, bırıncı derecede tehlıkelı göğus kanserıne yakalanan kadınların yaşam suresını arttırabılecek Göğus kansen dığer dokulara sıçramamışsa amelıyatla onlenebılır Erken teşhıs hastanın ömrunu uzatan önemlı bir etkendır Buna karşın sağlıklı bır görunum kazanan hastaların yuzde 50'sı tekrar kansere yakalanıyorlar Doktorlar bu durumu önceden belırleyebılırlerse, söz konusu hastalara kemoterapı tedavısı uygularlar Imperıal Kanser Araştırma Enstıtusu Molekuler Onkoloıı Laboratuvan'ndan Bıll Gullıck ve arkadaşları, goğus kanserıne yakalanmış bazı hastalarda anormal oranda bır proteın turune rastladılar Bu proteın, kansere yol açan cerb B2 genı tarafından uretıhyor ve buyuk bır olasılıkla buyume etkenınde alıcı molekul ışlevini ustlenıyor Bunun, tumörun yayılmasına nasıl katkıda bulunduğu açıklanamıyor, ancak kötu huylu tumörde var olan bu proteın oranının zararsız urda bulunandan 20 kat fazla olduğu bılınıyor Araştırmacılar söz konusu proteınden yararlanarak hangı hastalara kemoterapı uygulanması gerektığını tespıt etmeye çalışacaklar Bır sure once ekıp, tavşanların antıkorlarından oluşan bır karışımı kullanarak arşıvlorındekı bınlerce doku örneğını ınceledıler Bu ömekler kansere yakalandıktan sonra amelıyatla tyıleşen ya da tekrar hastalığa yenık duşen kadınlardan alınmıştı Yapılan testler sonucu, göğüs kanserınden ölen kadınlara aıt dok'jlarda yüksek oranda proteın bulundu Göğus tumörunun tehlıke derecesı, ölçusune ve oluşum şeklıne göre de belırlenebılır Ancak Gullıck ve arkadaşları, bırıncı ya da ıkıncı derecede zararlı tumörun en etkılı göstergesının cerb B2 proteını olduğunu belırtıyorlar Göğus tumöru buyuduğunde tedavının etkısı azalır Bırıncı derecede tehlıkelı göğus kanserıne yakaianmış bır kadına kemoterapı uygulanıp uygulanmayacağını kararlaştırmak oldukça zordur çunku hastaların ancak yuzde 50 sının buna gerçekten ihtıyacı vardır ABD de doktorlar amelıyat sonrası hastalarına yaygın olarak ke moterapı uyguluyorlar (N.S 19 ocak)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear