26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Türkiye’de sanat nereye gider? 12 26 EYLÜL 2022 PAZARTESİ KÜLTÜR RESSAM VE ŞAIR GÜRKAN COŞKUN, 81 YAŞINDA YAŞAMINI YITIRDI Dünyadan ‘Komet’ geçti 1967 yılları arasında İstanbul Devlet Komet Güzel Sanatlar Akademisi’nde eği- TABLOSUNA 1 MILYON 685 BIN TL Süreyya tim gördü. omet’in “Masada İzdüşüm” omet” adıyla bilinen ressam ve Coşkun, Halil Dikmen ve Zeki Fa- Operası’nda Kadlı eseri bu ay içinde dü- “Kşair Gürkan Coşkun 81 yaşın- ik İzer Atölyeleri’nde çalıştı. 1971’de da yaşamını yitirdi. Komet’in ölüm devlet bursu ile Paris’e giderek Vin- zenlenen Artam’ın 377. müzaye- yeni sezon... haberini Alef Yayınevi, Twitter hesa- cence Üniversitesi Plastik Sanatlar desinde 1 milyon 685 bin TL’ye bından “Hoşçakal Komet” mesajıyla Bölümü’nde eğitimine devam etti. İlk alıcı buldu. Komet, bugüne ka- u yıl 16’ncı sa- duyurdu. Kuyruklu yıldız anlamına sergisini 1974’te Fransa’nın Rouen dar Türkiye başta olmak üzere Bnat mevsimine gi- gelen “Komet” ismini kullanan sanat- şehrinde açtı. 1974’ten itibaren de Sa- Paris, Viyana, Salzburg ve Brük- ren Kadıköy Beledi- çı, hayalle gerçeği harmanladığı re- lon de Mai (Mayıs Salonu) sergilerine sel gibi şehirlerde sergiler açtı. yesi Süreyya Opera- simleriyle tanınıyordu. düzenli olarak katıldı. Paris’te bulun- sı yeni sezon progra- Ayrıca, birçok uluslararası ser- Dana Zemtsov Mehmet Güleryüz’ün, “Güldüğüme duğu sırada Rönesans öncesi İtalyan mını açıkladı. Opera giye katıldı. Eserleri, Lozan Can- Bakma” adlı söyleşi kitabında anlattı- sanatını, Pompei resimlerini ve İtal- geçen sezon olduğu gibi bu sezon da “Pazar- ton Müzesi, Viyana Modern Sa- ğına göre ismini Bill Haley & His Co- yan Primitifleri’ni inceleyen sanatçı, tesi Oda Müziği Konserleri” ve “Kahve Kon- natlar Müzesi, Kopenhag Grafik serleri” programını sürdürecek. mets grubundan esinlenerek aldı. Coş- bilinçaltının gizemli dünyası üzerine Sanatlar Müzesi, Paris Modern Oda Müziği Konserleri bu akşam “Virtüöz- kun, 1941 yılında Çorum’da doğdu. kurulu ancak gerçeklikle bağını ko- Sanatlar Müzesi ve İstanbul Mo- lerin Müziği” başlığıyla Dana Zemtsov & Ju- Çorum Lisesi’nden mezun oldu. 1960- parmayan eserler vermeye başladı. “Masada Izdüşüm” müzayedede satıldı. dern gibi müzelerde yer alıyor. lien Quentin Duo ile başlayacak. Viyola sa- natçısı Dana Zemtsov ve piyanist Julien Quentin’den oluşan düo İstanbul’daki ilk kon- Eğitim sisteminden şikâyet eden sanat tarihçisi Celil Sadık’ın sayfası da nü resimler yüzünden kapanmış serini Süreyya Operası’nda verecek. Her pa- zar saat 11.00’de başlayacak “Kahve Konser- leri” serisi ise 9 Ekim’de RobertoIssoglio pi- yano resitali ile açılışını yapıyor. ‘Osmanlıca dayatılıyor’ süye çıkıp ders anlatamayan hocaları gö- Sanat tarihi eğitiminde İslam rünce adapte olamadım. Üstelik bölüm sanatının ağırlıklı olduğunu başkanımız sınıfa girdiğinde, “Geleceğin belirten Sadık, üniversite işsizleri hoş geldiniz” demişti. n Ya şimdiki iş yaşamınız? boyunca Osmanlıcanın Beni bu yola işsizlik itti. Üç yıl işsiz kal- dayatıldığını söyledi. Depo İstanbul’da dım. Müzelerde gönüllü bile çalışmak is- tedim ama hiçbir yerden kabul görmedim. tatürk önderliğindeki genç Türki- iki sergi birden... ye Cumhuriyeti’nin devrimci kadro- ‘Kimse soru sormuyor’ osyal medya- Asu, sanatın ve sanat tarihinin üzerin- n Katılımcılarda en çok neyi gözlem- eyoğlu’ndaki Depo İstanbul iki yeni ser- Sda, on binler- de dikkatle duruyorlardı. An- Bgiye ev sahipliği yapıyor. Bunlardan bi- liyorsunuz? ce kişinin takip cak günümüzde sanat tari- Ben katılımcıları da işin içine çekme- ri, Tanja Ostojic’in 2009’dan bu yana sür- ettiği sanat tarihi hi nerede? ye çalışıyorum. Sanat tarihi hiç öğretilme- dürdüğü Mis(s)placed Women? isimli katı- sayfamda, önem- Henüz 30’lu yaşlarının ba- miş. Ne ilkokulda ne ortaokulda ne lise- lımcı sanat projesinin sergisi. Performans- li resimleri pay- şında, “genç sanat tarihçi- de. Seminer bitiyor, “Sorusu olan var mı” lar, atölyeler ve çevrimiçi bir platformdan laşıp hikâyelerini si” unvanına kavuşan Celil MEHMET diye soruyorum, kimse elini kaldırmıyor. oluşan Mis(s)placed Women? altı farklı kıta- anlatıyorum. Ba- AMAN Sadık’la, sanat tarihinin ya- “Peki çıkabilirsiniz?” diyorum, kimse çık- dan, farklı kökenlere sahip ve büyük çoğun- zı gerici gruplar, şamımızdaki yerini, günü- mıyor. Bakışıyoruz... luğu kadın olan 170’ten fazla kişinin katkı- nü resim paylaşı- müzdeki bakış açısını, yaşanılan zorluk- n Neden? larıyla oluşturuldu. 30 Ekim’e kadar devam yorum diye say- ları konuştuk. Yalnız kalınca yanıma gelip soruyu öy- edecek olan serginin küratörlüğünü Arzu n Ne fayı kapattırdılar. n Genç bir uzmansınız ama si- Celil Sadık le sormak istiyorlar. Kalabalıkta sormaya Yayıntaş ve Tanja Ostojic üstleniyor. Ortam bu, du- gibi zorluklarla zi tanıyanlar “Alanında yetkin çekiniyorlar. Meraklı ama çekiniyor. Soru Projenin katılımcıları, yerinden edilmey- karşı karşıya kaldınız? rum bu. Ama ben biri” diyebiliyor. soracak kadar bilgisi yok. Soru mantıksız le ilişkili gündelik yaşam faaliyetlerini somut- bu gibi konular- Örneğin, Ankara’daki, Ro- Mutlu oluyorum ama ken- mı olacak, rezil olur muyum diye düşünü- laştırır ve canlandırırken göç, toplumsal cin- ma Hamamı’nda, Bizans’tan kalan da geri adım at- dimi hâlâ yetersiz hissediyo- yorlar. Ama sordukça, araştırdıkça değişi- siyet demokrasisi, iklim değişikliği, feminizm, madım ve bun- mezar taşlarını okuyamıyorum ama rum. Sanat tarihi çok bilinme- yor bu durum. mutenalaştırma, kapsayıcılık, güç ilişkileri Osmanlı’dan kalan mezar taşlarını ke- larla mücadele diği ve tanınmadığı için insan- n Toplumsal baskı mı, eğitim siste- ve kırılganlık gibi Ostojic’in sanatsal pratiği- etmeye sürdüre- nara koymuşlar, hepsini okuyorum. lara akademik değil de halk mi mi? nin son otuz senesinde öne çıkan meseleleri, Ben tezimi Bizans üzerine verme- ceğim. dilinde anlatıldığında dikkat Sanat tarihi bölümünde İslam ve Os- özellikle kadın ve trans kişilerin bedensel de- me rağmen okuyamıyorum. Niye? çekiyor. manlı sanatı ağırlıklıdır. Bu ülkenin sanat neyimleri bağlamında ele alıyor. Çünkü üniversite yaşamım n Adınızı duyduğumda, “Ya- tarihçisi bu ülkenin coğrafyasını iyi bilme- boyunca bana Osmanlı- ları nasıl çe- yen onlarca insan var. şını başını almıştır” demiştim. li. Ama sizin temele koyduğunuz şey coğ- ‘Gene aynı senaryo’ ca dayatıldı. kebiliriz?” di- Bu beni inanılmaz mutlu ediyor. Ben bu Karşılaşınca şaşırdım. rafya ise Osmanlıcayı zorunlu yapmanı- Depo İstanbul’un ziyaretçilerle buluşturdu- Seminerlerde çok kez başıma gelmiş- ye konuşuyorduk. yolculuğa Twitter’da bir sanat tarihi za gerek yok. Ben mesela hiç Osman- ğu bir diğer sergi ise Nina Pereg’in “Gene ay- Bana sordular, “Semi- hesabıyla çıktım ve başlığına “Tüm tir bu olay. Garson zannedip benden çay lı sanatı çalışmadım. Bizans üzeri- nı senaryo” adlı sergisi. 28 Ekim’e kadar ziya- nerlere kadınlar mı daha çok katılıyor, er- amacım sanatı ve sanat tarihini isteyenler oldu. Daha çok seminere gelen ne çalıştım, tezimi bunun üzerine ret edilebilecek olan serginin küratörlüğünü çiftlerde bunu yaşıyoruz. Kadınlar daha il- kekler mi?” diye. Ben de hem sosyal med- sevdirmek” yazmıştım. verdim. Ama birinci sınıftan ikinci Vasıf Kortun üstleniyor. Pereg, çalışmaların- gili oluyor, erkekleri de peşlerinden sü- ya hesaplarının istatistiklerini, hem de se- n Zor olan bölüm mü, akade- sınıfın ortasına kadar hiç Batı gör- da belgesel pratiğinden hareketle, baskın an- rüklüyorlar. Seminere gelen çiftlere soru- minerlerin oranını baz alarak “Kadınlar” misyenler mi? medik. Bana göre Bizans’ı bilme- cak çoğu zaman örtülü ideolojilerin hükmüne yordum, “Niçin deldiniz?” diye, erkek “Kız dedim. Çünkü bir seminere 100 kişi geli- Mükemmel hocalarım vardı. Çok den ne Osmanlı’yı anlayabilirsiniz ne meydan okumak için geleneksel mekân ve arkadaşım getirdi” diyor. yorsa 80’i kadın. Karşımdaki kadın bana şey öğrendim. Ama hepsi öyle değildi. Roma’yı anlayabilirsiniz. Osmanlıca zo- zaman algılarını bozmaya çalışıyor. şunu söylemişti. “Kadınlar kendilerini ge- Anlatma sorunu olan kişiler, çok önem- runluysa bunu destekleyecek bir de La- Pandemi nedeniyle birkaç kez ertelenen Kadınlar daha ilgili liştirmeye açık ama erkeklere her zaman li dersleri veriyor. Ben severek gittiğim tince koymalısınız. Örneğin, bu ülkede Pa- Pereg’in Depo’daki kişisel sergisi, sanatçı- n Neden ‘kadınlar daha ilgili‘? her şey yeterli gelir.” okulda, arkadaşlarımın başka amaçları ta- leotik Çağ’dan kalan onlarca mağara var, nın bölgesel kısıtlama mekanizmaları üze- Bir iş toplantısında, “Atölyemize insan- n Sizin için “Bana sanatı sevdirdi” di- şıdığını öğrendiğimde, üstüne üstlük kür- kim biliyor? rine araştırmasının bir ürünü olarak ortaya çıktı. Sergi, Depo’nun zemin kat galerisinin tam ölçülerine göre uyarlanmış bir algorit- PEN TÜRKIYE BILDIRISI ma etrafında dönüyor. KONUK YAZAR CENK ERDEM ‘Kestim kara Mosso Vurula vurula geçmişin tadı saçlarımı’ Harbiye’de... EN Türkiye Yazarlar Derneği, İran elek Mosso, onca Evcimik, Türkiye’de o hiç tadı- yerinin 45. yılında bize 1998 yılında ya- Prejimi tarafından öldürülen Mahsa Mkariyerinde ilk Yna doyamadığımız “90’lar Türkçe pop” yınlanan 7. stüdyo albümü “Gü- kez Harbiye Amini ve ardından çıkan olaylarla ilgi- döneminin ateşini yakan, dans eden naha Davet” hitleri içinde sö- Neşet Ertaş’ı Cemil Topuzlu Açık Ha- li bir bildiri yayımladı. Bildiride şu ifa- ve aynı zamanda şarkı söyleyen zü ve müziği Sezen Aksu’ya va Tiyatrosu’nda 26 deler kullanıldı: “‘Ör- bir pop figürü olarak müzik are- ait olan en sevilen şarkıla- Eylül’de saat 21.00’de özlemle andık tünme kurallarına namıza uluslararası pop star rından “Vurula Vurula” ile konser verecek. tam riayet etmedi’ di- ayarını da veren ilk pop yıl- nostaljik bir sürpriz yapı- Melek Mosso alk ozanı Neşet Ertaş, ölümü- ye Tahran’da ‘Ahlak dızımız. Yonca Evcimik ya yor. (Bu arada albüme is- Hnün 10. yılında Kırşehir’deki me- polisleri’ tarafından da 90’larda şarkıları, kolye- mini veren Sezen Aksu im- zarı başında törenle anıldı. Bağbaşı Kings of Convenience dövüldükten, işken- leri, aksesuarları, şapkası zalı “Günaha Davet” parça- Mezarlığı’nda düzenlenen törene katı- ce gördükten sonra ve danslarıyla tüm çocuk- sı da Türkiye’den çıkan en lanlar Neşet Ertaş’ın kabrine karanfil bı- hastanede can veren konseri Zorlu PSM’de ların sevgilisi haline geldi- iyi house hitlerinden biridir, raktı. “bozkırın tezenesi”nin oğlu Hüse- Mahsa artık yok! O ği dönemde yakıştırılan la- biliyorsunuz). Velhasıl yeni yin Ertaş, burada gazetecilere yaptığı henüz yirmi iki yaşındaydı. kabıyla Yoncimik, “Abone” halinde Alper Atakan’ın düzen- açıklamada babasını özlemle andıkları- Yonca Evcimik “Kestim Kara Saçlarımı” demişti sev- adlı ilk albümüyle milyonlar lemesiyle tam da yaş gününde nı söyledi. Ertaş, şöyle konuştu: “Bütün gili şairimiz Gülten Akın. Şimdi İran’ın satarak popun yeniden yük- yayımlanan “Vurula Vurula”, o eski milletimiz burada, onu sevenler burada. her yerinde kadınlar ‘Aydınlığım, deli- selişine imzasını atmakla kal- nahif ruhunu yine koruyor. Bir de üs- Her sene gelip bizi yalnız bırakmıyorlar. yim, rüzgârlıyım’ demek için saçlarını madı, pop müzik tarihinde birçok il- tüne anılar ve geçmişin tadı ekleniyor. Öz- Hepsine teşekkür ediyoruz. Acımız her kesiyorlar. Saçlarını silah olarak, bay- ke de imza attı ve şimdi tiyatro, müzikal- gür Aras’ın prodüktörlüğünü yaptığı Noah zaman taze kalıyor, geçmiyor. Ailecek rak olarak, ses olarak, söz olarak kulla- ler, oyunculuk ve şarkıcılık derken kari- Music Entertainment etiketiyle piyasada. birbirimize tutunarak ayakta durmaya nıyorlar! İranlı kadınlar ‘Artık yeter’ di- çalışıyoruz. Bizi yalnız bırakmayıp bura- yor. Ve bu kez yanlarında erkekler de da bulunan herkese saygılarımı sunuyo- var! Kadına zorbalığın baskının şidde- rum, teşekkür ediyorum. Derler ya acı- Flamenko tadında Fransız pop tin sadece kadınlara değil, kadın erkek lar paylaştıkça azalır.” l AA tüm insanlığa yönelik olduğunun bilin- Kings of Convenience a petite culotte” takma adıyla Vin- ciyle yönetimi baskıyı protesto ediyor- “Lcent Colonna’nın yeniden yorumla- lar. Mesele, artık başörtüsü ya da saç okalleri, gitar ve piyano melodileriy- PTT’den özel pul dığı ve nakaratını değiştirdiği eski bir Kor- teli olmaktan çıktı, özgürlük, eşitlik, in- Vle Norveç’in müziğini dinleyicileriyle bu- sika şarkısı olan “La Goffa Lolita” uzun sanca yaşama mücadelesine dönüştü. TT AŞ, “boz- luşturan Kings Of Convenience, Zorlu PSM Vincent Colonna zamandır dinlediğim en aşk dolu Akde- Pkırın tezene- 10. Yıl Özel Etkinlikleri kapsamında 30 Ey- niz şarkısı. Geçen günlerde, Lille’deki yıl- ‘Laiklik yaşatır!’ si” olarak bilinen den. Adını bir zamanlar Korsika’da açtığı lül ve 1 Ekim’de saat 21.30’da Turkcell da sadece bir kez kurulan büyük anti- Anadolu halk Ayırımcılığı körükleyen, bireyi köle- restoranından alan “La petite culotte” ya Sahnesi’ne geliyor. Norveçli indie folk-pop ka pazarına giden en yakın arkadaşlarım- müziği sanatçı- da gerçek adıyla Vincent Colonna’nın ye- leştiren her sisteme karşı laiklikte ıs- ikilisi, Erlend Øye ve Eirik Glambek Bøe’den dan Deniz’in gençlerin coşarak, dans ede- sı Neşet Ertaş’ın rar etmek zorundayız. Laiklik olmadan niden hayat verdiği Korsika şarkısının İs- oluşan Kings Of Convenience, 1999 yılında rek eşlik ettiklerini de anlattığı “La Goffa ölümünün 10. yılı anısına hazırlanan panyol gitarlarla hissettirdiği flamenko hak hukuk, adalet ve demokrasi olmaz, Belle and Sebastian ve Coldplay ile müzik Lolita”yı bir araştırdım ki meğer Fransa’da anma pulunu ve ilk gün zarfını tedavüle olamaz! Köleciliğin her türlüsüne hayır! havası elbette Flamenko’nun Endülüs ve dünyasına yeni bir kapı açan “Yeni Akustik geçen yıl Fransız meşhur Rugby takımı sundu. PTT AŞ’den yapılan açıklamaya oryantal köklerinden dolayı Cezayir asıl- Mahsa Amini’ler ölmesin! İran’da ya da Hareket”in öncüleri arasında yer alıyor. In- Castres Olympique maçlarında stadyum- göre, “Neşet Ertaş” konulu anma pulu dünyanın herhangi bir yerinde, şiddet lı Enrico Macias’ın şarkılarındaki oryan- die folk ve indie pop türlerinde üretimlerini larda bangır bangır patlamış. Şarkıyı ney- ile pula ait ilk gün zarfı tedavüle çıkarıl- tal lezzeti de veriyor. Güzel bir gecede gören, tehdit edilen, öldürülen tüm kız sürdüren ikili, müziklerindeki nazik, armoni se ki ucundan da olsa yakalayıp dinler dı. Söz konusu pul ve zarf PTT işyerle- kardeşlerimizle dayanışma içinde ‘Ya- aşk yaşadığı o sevgilinin, bir serap gibi açısından zengin şarkıları, Simon & Garfun- dinlemez 70’lerin o harika Akdeniz şarkı- rinde ve sitesinden satılacak. yürüdüğünü aktardığı sözlerde o mutlu şasın Laiklik’ diyoruz. Laiklik yaşatır di- kel ve Belle ve Sebastian gibi öncülerin acı larındaki aşklar ve melodiler geçti kalbim- l ANKARA/Cumhuriyet yoruz. Çünkü yaşam laiktir!” hayali de yaşatıyor. tatlı rahatlığını hatırlatıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear