Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 TEMMUZ 2022 PAZARTESİ
HABER/YORUM 9
‘MAKÛS TALİH’İ BİR KEZ
Lozan’ı anarken
ün Lozan Konferansı’nın 99. yı-
lını kutladık. Önümüzdeki yıl
DCumhuriyet’in 100. yılı münasebe-
YENMEK YETMEZ!
tiyle iki kutlamayı bir arada yapacağız.
Çifte kutlamanın başka iki nedeni da-
aliye Bakanı mart ayında yabancı ya- Çünkü onlar kapitalizmin vazgeçilmez men-
ha var: Birincisi, Lozan hakkında Cum-
İngiliz Gizli İstihbarat
tırımcılara hitap ediyor: “Şimdi he- faat ve siyaset noktalarıydı. “Nüfuz bölgesi”
huriyet düşmanlarınca uydurulan ve
Servisi’nin, 16 Temmuz günlü
Mdef Türkiye’de kâr maksimizasyonu.
tasarılarıyla iç içeydi. Ayrıntılara girmeyelim.
merdiven altı öğretiyle saf insanların zi-
1199 sayılı Türkiye raporu, şu-
Bürokrasiyi alaşağı ederiz. Arkamızda Cum-
hinlerine mıh gibi çakılan yalanların miadı
hurbaşkanı var. Rahat olun. Mevzuatı değiş- nu gösteriyor: Mustafa Kemal
‘Rumbold, ne yaptın dolacağı için... İkincisi, yüz yıldır dışarı-
tiririz. Fiyatlar Türkiye’de çok uygun; yüzde Lozan’da sömürgeciliği de en-
dan ve içeriden yapılan yıkıcılığa rağmen
yahu!’
38’iniz gayrimenkule geliyor. Sizi davet edi- telektüel düzeyde yenmiştir.
ayakta kaldığı ve son 20 yılın tahribatını
Belgeciliğin müstesna ustası Bilal Şimşir
yorum”. İfade açık: “Tesisleri ucuzlatıp varlık-
“Mazlum milletler”e simgedir.
aşarak daha da güçleneceği için...
“Lozan Günlüğü” kitabında okuru gerçekler-
ları satılır hale getiriyoruz! Kaçırmayın” diyor.
Lozan, iki savaşın diplomatik boyut-
le buluşturur. Ayna gibi! Sona gidelim. Se-
Dün 24 Temmuz’du. Yani, Lozan. Peki,
ta hesaplaşmasıydı. İlki Birinci Dünya
bu sözlerin ne ilgisi var? Lozan’a 99 yıl son- kiz ayın sonunda, 16 Temmuz’da İsmet Pa-
Savaşı’nda mağlup olan Osmanlı’nın,
şa Lozan’dan Başbakanlığa telegraf gönderi-
ra uzaklığımızı ölçebilmek için bunlar çok la-
diğeri Kurtuluş Savaşı’nı kazanan ye-
yor: “Bugün bütün görüşmeler yapıldı. Régie
zım.
ni Türk devletinin... Masanın üstün-
Générale ve Armstrong şirketlerinin hakla-
de bir yanımızla zayıf diğer yanımızla
rı çıkarıldı. Turkish Petroleum şirketi proto-
Lozan’ın tarafları nereden
kuvvetliydik. Görevlendirilen heyetten
kolden tamamen çıkarıldı. Sorunlar tümüy-
geliyorlar? beklenen açıktı: Bağımsızlığı ve ege-
le lehimize halloldu. Artık oturum yoktur.
menliği sağlamak. Diğer adıyla Misa-
Önce arka plana bakalım. Kolay anlama-
Antlaşma birkaç gün içinde imzalanabilir!”
mızı sağlar. Kapitalizm 1900’leri tamamlar- kı Milli’yi gerçekleştirmek...
Bir cephe komutanı raporu. Övünme, süs-
ken, yani “son aşaması”na (emperyalizme) Koşullar ağırdı. On yıllık savaştan çıkıl-
leme yok. Sivil bir raporu Velid Ebüzziya 18
erişirken, toplum düzeyinde işçi sınıfı ve dü- mıştı. Türk ordusunun gücü sınırına yak-
Temmuz’da gazetesi “Tevhid-i Efkâr”a gön-
şünürleri ile devlet düzeyinde de ulus dev-
laşmıştı. Milletin dayanma gücü tükenmiş-
deriyor: “İstiklalimiz güvendedir. Çok yorul-
let ve düşünürleri sahneye çıkıyor. Üçü eş-
ti. Bir an önce barış yapmak, halkın yara-
duk fakat istiklalimizi kurtardık. İsmet Paşa-
zamanlıdır. 20. yüzyıl 1914-18 ile bu sahne-
larını sarmak en öncelikli görevdi... Ülkenin
mız hem harp gazisi hem sulh gazisi. Sekiz
de başlıyor. Lozan’ı bu sahnede izleyip anla-
en gelişmiş bölgesi olan Ege, geri çekilen
ay mücadeleden sonra sulh. Siyasi, adli ve
mak gerekiyor. Biz bunları çok iyi gören, bi-
Yunan ordusu artıklarınca yakılıp yıkılmıştı.
iktisadi istiklalimizi kurtardık. Allah’a şükür,
len, kavrayan Mustafa Kemal’in müstesna
Örneğin Salihli’de mevcut 8 bin evden sa-
kapitülasyonlardan eser kalmadı. Tarihimi-
kapasitesine sahibiz. Hamasetten uzak kala-
dece birkaç yüzü ayakta kalmıştı (H. Edib,
zin bir dönüm noktasıdır.”
rak değerlendirelim.
Mesaj 20. yüzyılın temel kavramlarıy- Türk’ün Ateşle İmtihanı, s.236).
Kapitalizmin “büyük devletleri” 1914-
la yüklü. Tarihte iddia ile var olabilmek Sovyetler dışında dış desteğimiz yok-
18’in “Büyük Savaş” denilen “kıyamet”ini
için 20. yüzyıla girmek, girebilmek için tu. Onların beklentisi de kendi çıkarlarıy-
dünyaya bir normal ortam gibi kabul ettire-
kanlıklarıyla geliyor. Osmanlı’yı da gömme li Mücadele’nin son, bunun ilk meydan mu-
“istiklal”e, yani bağımsızlığa sahip olmak, dı. Boğazlar rejimiyle yakından ilgiliydiler.
rek yeni yayılma ve el koyma projeleri yaptı-
(Sevr) ve açık ifadeyle, “Türkleri Asya’ya harebesidir. Sevr Osmanlı’ya aitti. Versay
bunun devletini kurmak, kurabilmek için de Hemen herkes karşımızdaydı. Görev zor-
lar. Biliyoruz, sonra bu “yenilik” 20. yüzyılın
geri gönderme” kararlarının “prestij”ine, Almanlara, Sevr Osmanlı’ya tebliğ edilmiş-
kapitülasyonlardan kurtulmak. Egemenlik
du. İtilaf devletleri gemileri İzmir’de, bo-
büyük sıcak ve soğuk savaşlar pratiğini ya-
avantajına sahip bulunduğu düşüncesiy- ti. Lozan Sevr’in reddi çerçevesine hapsolu-
bir bütündür. Bir şekil değil, özdür. Ebüz-
ğazlarda demirli; Yunan ordusu Meriç’in
ratan tabloyu hazırladı. 1919, “Kıyamet” so-
le geldiğini de unutmamak lazım. Ancak, nacak bir şey değildir. Osmanlı’nın defnedil-
ziya tümünü özetlemiş oluyor. Peki, o se-
batısında savaş hazırlığı içindeydi.
nunda kaybedenlerin mülkü üzerinden ka-
dikkat edelim, 1917’de Lenin kapitalizmin
mesi ayrı bir meseledir. İngilizin işi olamaz-
kiz ay şart mı? Evet, kavramalıyız: Mille-
Diğer bir zorluk da Büyük Millet Mecli-
zanan kapitalizmlerin “bölüşüm pazarlıkları”
“entelektüel düzeyde” yenilirse yayılması- dı. Tarihi hak bizimdi ve Lozan’da Ankara ta-
tin “makûs talihi”ni bir kez, askeri cephe-
si’ndeki havadan kaynaklıydı.
ve yeni güç gösterisi yılı oldu. İngiltere ise
nın durdurulacağını kuvvetle vurguladı, ka-
rafından efendice bir defin yapılmıştır.
de yenmek yetmez! Cumhuriyete erişmek
Özellikle 2. Grup mensuplarının eleştiri-
emperyalizmin ağası, dünya sisteminin sahi-
nıtladı ve Ekim Devrimi bunun simgesi ol- Moral haklılığın “gözle görünmeyen” kıs-
bir sonraki aşamada, Lozan’da da o “talih”i
leri Musul konusunda yoğunlaşıyordu. Bir
bi daha fazlasını yapma mecburiyetindeydi!
du. Ve sonrasında İngiltere ile ortaklarının
mını görmeye çalışalım. O kısım Cumhuriye-
yenmekle olur. Başkomutan ile cephe ko-
yıl önce Türk ordusunun taarruz gücü ol-
Emperyalizm, kapitalizmin yarattığı gücü
“beyaz ordular” sayesinde Rusya’yı “özerk
tin 20. yüzyılın dünyasına eşitçe girişi, eşit-
mutanının paylaştıkları sırdır.
madığı için barış yapılmasını talep eden-
büyüterek daha üst düzeylere taşıma, sür- yönetimler”e bölerek yönetme arzusu
çe kabul görecek devletini kurma adımıdır.
Sırrı İngiliz tarafı (emperyalizm diyebili-
ler, o koşullarda Musul için savaş istiyor-
dürme mertebesidir. Bu ders İngiltere’den
1920’de çöpe gitti. (1921’de,
Egemenlik o kabulle somutlaşır.
riz) biraz geç öğrenmiş: İngiliz Gizli İstihba-
lardı! Heyet başkanı İnönü hedef tahta-
öğrenilir. 1900’leri tamamlarken gücünü martta İngiltere, Rusya Sov-
Lozan’da biz karşı tarafı önce mu-
rat Servisi’nin yine 16 Temmuz günlü 1199
sıydı. Bazı vekillerin tutumu, “tuhaf ve an-
iki büyük, yeni alana taşımaya girişiyor. Bi- yetleri ile Londra’da ticaret an-
harebede eşitliği kabule mecbur
sayılı Türkiye raporu diyor ki “Mustafa Ke-
ri Avrupa’dır. Orada “mutfak”la yüz göz ol- laşması imzaladı!) Demek ki, laşılmaz bir zihniyeti” yansıtmaktaydı (A.
kılıyoruz. İsmet Paşa’nın konfe-
mal tam bağımsız bir Türkiye yaratmayı iyi-
maksızın, kıtanın “yönetişim”inde başro- dünya işlerinin ağır topu Lord Coşkun, Diplomat İnönü, s.249)...
ransın açılışındaki sandalye-kol-
ce kafasına koymuştur. Yakın gelecekte hü-
lü oynamak üzere hamleler düzenliyor. İkin- Curzon komutasındaki İngiliz
Esasen Mustafa Kemal Paşa
tuk “rest”i, gündemde olmayan
kümet merkezinin Ankara’dan İstanbul’a ta-
cisi, bagajında sömürgelerini taşıyarak bü- diplomasi kuvvetlerinde bir de
konuşması, barış yapmak için kı- Musul’un alınması için öteden beri elin-
şınma ihtimali yoktur.” Türkleri “barbar” ola-
“kusur” var.
yük bir bölgenin kaynaklarına orada yıkım
lıç çekmeyi bildiğini karşı tara- den geleni yapmaktaydı. Henüz Yu-
rak görmeyi sürdüren İngiliz bakışı “moral
senaryolarıyla el koymaya girişiyor. Harita-
fa göstermek içindi. “Evet, mu-
nan ordusu denize dökülmeden 7 Ey-
haklılık”la iç içe vücut bulan entelektüel ka-
da bir deprem! Bu, İngiltere’nin Büyük Orta-
Moral haklılık harebeye varız! Eşitçe” demekti.
lül 1922’de Musul’a taarruz hazırlı-
pasiteyi, bunun gücünü algılamamıştır. Sö-
doğu Projesi’dir. Merkez üssü, artık tarihe
Moral haklılığın orada ilk somut
Biz Lozan’a nasıl, nereden ge- ğı emri vermişti. Lozan Konferansı sü-
mürge imparatorluğunun alışkanlıklarıyla
tutunamayacağı kesinleşmiş Osmanlı’dır.
ifadesiydi. (Ciddi araştırmacı ve
liyoruz? İngilizin öngörmediği bir
rerken bölgeye kuvvet kaydırılmak is-
kavranabilir mi? 16 Temmuz’un belgeleri şu-
Üçüncü bir alanı da 1917’nin sonunda gün-
yayıncı Bülent Özükan geçen yıl
güçle, “moral haklılık”la geliyo-
tenmiş ancak bir süredir bölgede gö-
nu gösteriyor: Mustafa Kemal Lozan’da sö-
deme alacaktır: Yeni Rusya’yı yok ederek “İlk ve Son Barış, 100. Yılında
ruz. Bu gücün Milli Mücadele’nin
rev yapan Özdemir Bey müfrezesiy-
mürgeciliği de entelektüel düzeyde yenmiş-
onun sonsuz kaynaklarına uzanabilmek.
Lozan” başlıklı, bilgi dolu büyük bir
iradesiyle birikmiş olan “gözle
le yetinilmişti. Bu yetersiz kuvvet giriş-
tir. “Mazlum milletler”e simgedir. 1917’den
Böylece, 20. yüzyıla bir “üçlü harekât” ile
görünür” bir kısmı var. Simgesi ve kayna- derleme eser yayımladı. Çalışmalar için de-
tiği askeri harekâtta başarı sağlayama-
sonra, elde var iki, denilmelidir.
girecektir: 1918’den itibaren Rusya’nın iç
ğerli kaynaktır.)
ğı o Mücadele’nin başkomutanıdır. Ve bü-
dı, Revandiz’de yenildi, Nisan 1923’te
İstihbarat raporunun bakışı ağır top Lord
savaşında “beyaz ordular”ın parasal ve lo-
tün muharebeleri “sevk ve idare” eden Garp Türklerin İngiltere İmparatorluğu ile ilk
İran’a sığındı. İranlılar mayıs ayında
Curzon’un emperyal arzuları ile tutarlıdır.
jistik desteğini yürütecek, 1919’da Paris’te kez bir hesaplaşma masasında karşı karşıya
Cephesi Komutanı’dır. Lozan bir klasik dip-
müfrezeyi Türkiye’ye teslim etti (C. Eri-
Lord, biliyoruz, Lozan’ın 1. devresinden sonra
müttefikleriyle “barış” pazarlıklarını yöne-
lomasi sahnesi değildir. Başkomutan çok iyi gelmesi orada oldu. Lord Curzon 64, Musta-
kan, Kurtuluş Savaşı Tarihi, s.392-394).
yerini yardımcısı Sör Horace Rumbold’a bıra-
tirken bir yandan da Yunan kuvvetlerinin
bilerek, son ve çetin meydan muharebesin- fa Kemal 41, İsmet Paşa 38 yaşlarında idi-
Konferansta çözüme bağlanamayan
kır. 18 Temmuz’da Rumbold’a “çok ivedi” te-
Anadolu işgalini örgütleyecektir. Emperya- de, yani Lozan’da da Garp Cephesi komuta- ler! Karşılıklı güçlerin niteliklerine, farklılık-
Musul meselesi Milletler Cemiyeti’ne ha-
legraf gönderiyor: “Turkish Petroleum şirke-
lizm “harp ve sulh”u aynı “zaman dilimi”ne
nını görevlendirmiştir. Yakıştırma değil, işin larına bu sayıları da ekleyelim, Lozan muha-
vale edildi. Sorunu kuvvet kullanarak çö-
tini harcadığınızı öğrenince pek canım sıkıldı.
sığdırma sanatının sahibidir. esası budur. rebesinin benzersizliği biraz daha berrakla-
zebilecek askeri güç olmadığı gibi, sa-
Protokole Turkish Petroleum’u da dahil et-
Lozan’a geçelim. 1922’de İngiltere Moral haklılığın bir de o tarihte çok ki- şır. 1922’nin kasımında İngiltere başkanlı-
vaşmanın doğru bir yol olacağına ina-
Lozan’a nasıl, nelerle geliyor? Emperyaliz- şinin (belki bugün de) kavramadığı “göz- ğındaki karşı taraf Osmanlı’da yüzyıllarla bi- mek için ısrar ediniz!” Yani, iş bittikten sonra
nılmıyordu. Zira Mustafa Kemal, savaş
bile, sömürge usulü “İlle de kapitülasyon!” di-
min ağasıdır. Yeni Avrupa siyasetinin ve le görünmeyen” kısmı var. Diyebiliriz ki Mil- rikmiş, çoğalmış imtiyazlarından, özetle ka-
başlayınca nasıl biteceğini kestiremiyor-
li Mücadele’den de ağırlıklı kısmı: 20. yüzyı- yor. Rumbold ertesi gün “Maalesef Lordum!”
Versay “zafer”inin ustasıdır. Lozan’a Alman pitülasyonlardan vazgeçmeme muharebe-
du. Bölge zaten lafzen Misakı Milli sınır-
İmparatorluğu’nu tarihe gömmüş olarak ve la giriş. Lozan bu girişin adı olan Cumhuri- si yapmak üzere saf tuttu. Sekiz ay boyun- diyecektir. Çünkü Bilal Şimşir’in ifadesiyle,
yetin müjdesi için yapılan mücadeledir. Mil- ları içinde, fiilen dışındaydı.
kendi sömürgeler imparatorluğunun alış- ca ve son ana kadar o siperleri terk etmedi. İsmet Paşa Rumbold’u mağlup etmiştir.
Atatürk iki nedenle Musul’u önemli
ve değerli bulmaktaydı: Petrol ve Kürt-
lerin tamamının Türkiye sınırları için-
de kalması gerekliliği. Onların farklı ül-
kelere bölünmesinden doğabilecek so-
DEVLET KURMAYI, KORUMAYI ÖĞRENMEK
runları öngörmüştü (Atatürk’ün Bütün
Eserleri, Cilt 14, s.269). Sorunun çözü-
evlet kurmanın bir boyutu (sadece il- rişti. Eskinin devamı bir “çakma devlet” pro- reketi başladı. Ve ilginç 1936 yılına gel- yordu. Milli Mücadele’den sonra Lozan’la
mü için elinden geleni yaptı ama o ko-
Dki değil!) “makûs talihi”, gerekiyorsa de- jesiydi. Kapitülasyonları dört dörtlüktü, yani dik. İki nokta dikkatimizi çekecektir. Birin- bunun ana ekseni inşa edildi. Cumhuriye-
şullarda ötesi mümkün değildi. Emper-
falarca yenmektir. Yenerken çok şey öğre- içinde egemenlik yoktu! Ağır top Lord, tak- cisi, Montrö’dür. İngiltere Montrö’de ak- tin yapıları buna göre kuruldu. Bu “moral
yalizm lehine olacak şekilde ulaşılan
tiklerini, blöf kartını filan kullandı. Boğuşul- haklılık”la 20. yüzyıla girildi.
neceksiniz. Sekiz aylık Lozan bunun ilk, ta- tif, yapıcı rol oynadı. Montrö Sözleşmesi 20
sonuç günümüzde yaşanan bölgesel
rihi laboratuvarıdır. Heyet ve Ankara geniş du fakat yapamadı. Biliyoruz, İsmet Paşa’ya
Temmuz’da imzalandı. Arkasından, eylül ba-
sorunların da kaynağını oluşturmakta-
bir yelpazede ve daha önce yüz yüze gelme- “Gidiyorum. Sorumlusu sensin. Kapitülas- şında İngiltere’nin “kısa dönemli” Kral Ed-
Lozan’a uzaklık
dır. Bu konuyu ayrıca yazacağım.
yon yok, diye tutturdun. Vermediklerini ye-
dikleri sorunları, alanları derinliğine tarayıp ward VIII Türkiye’ye, Atatürk’ü ziyarete, sa-
Şimdi 21. yüzyıla girebilme davası ile karşı
Boğazlar konusunda tam egemen-
lek cebime koyuyorum. Sana ne lazımsa
20. yüzyılın devleti ve toplumu için çalıştılar. nayi hareketinin önemli projesi Karabük De-
karşıyayız. Takvim herkesi “girmiş” gibi gös-
lik de ancak 1936 Montrö Boğazlar
hepsi sadece bende var. Göreceksin, gelip
Emperyalizmin o zeminde ağır sınavına gi- mir-Çelik Fabrikaları’nın bir İngiliz şirke-
terir. Ama, işin aslı başkadır. Yeni yüzyıla sa-
benden isteyeceksin. O zaman vermedikle- Sözleşmesi’yle sağlanabildi. Hatay’ın
rip çıktılar. Egemenliğin temeli için o sınavda tine (Brassert’e) verilmesini ricaya geldi.
yılarla değil, niteliklerle, onların bütünlüğü
rini teker teker cebimden çıkaracağım” de- anavatana katılmasıyla Misakı Milli ger-
günde 24 saat çalışmak şarttı. Başta dışişle- (Brassert iyi bir şirketti.) Acaba Montrö’den
ile girilebilir. Lozan’daki moral haklılık ve en-
di. İngilizler’in deyişiyle “inatçı İsmet” onu,
çekleştirilmiş oldu.
ri ve maliye olmak üzere Cumhuriyetin kadro Karabük’e bir hat çekilebilir mi? Araştır-
telektüel kapasitenin eşdeğeriyle. Ve sami-
“anlaşılmaz gözleriyle” bakarak Lozan tren
Türkiye için konferansın başarı ölçütü,
ve devlet anlayışı Lozan mesaisiyle şekillen- macılara soralım. İkincisi, nasıl oluyor da
miyetiyle. Bunlar yoksa Lozan’a uzaklığımı-
istasyonuna gönderdi.
di. (Araştırmacılar için ciddi ve yol gösteri- “bağımsızlığı ve egemenliği” tam olarak
Curzon’un “Her şey Londra sayesinde” düs-
zı ölçemeyiz. 99 yıl mı desem, 199 mu, 299
ci alandır.) Aynı tarihlerde “çakma devletler” turunu Kral Edward unutmuş oluyor? sağlamış olmaktı. Zafer bu noktadadır.
mu? Maliye Bakanı’nın konuşmasından bir
de kuruluyordu. Emperyalizm kurar, yöne- Bağımsızlık erdemi Bağımsızlık bir medeniyet rejimi için- Lozan’a, Montrö’ye ve onun önemini
“kerteriz” alabilen var mı? Yönü sanki Lord
tir. Biliyoruz. Gerçek devletleri “çakma”ya da de algılanabilen, hissedilen erdemdir. Ora- uygarca bir duyuruyla gözler önüne seren
Curzon’un “Tüm ekonomiler bizim Lond- Curzon’un ruhunu arar gibi. “Affet abi. Sizin-
çevirebilir. Onları da yönetir. Yine biliyoruz. ra sayesinde var olur!” düsturuna ters ola- da yerine oturur. “Moral haklılık” yerini ora- kiler Londra’dan kredi açsalar, bekliyoruz, ve bu nedenle yargılanmakta olan say-
Lozan bize farkları gösteren ışığı veriyor. da bulur. Gazi Mustafa Kemal 1933’te, 10.
rak, bir gerçek devlet kurma kapasitesiy- faizi, primi ne ise veririz, gecikmeyin” diyor gın emekli amirallere, sığınmacı baskısı al-
Lord Curzon Lozan’a cebinde bir “yumu- le ekonomi kuruldu. 1940’a kadar kapi- Yıl konuşmasında toplumca “muasır mede- galiba. Bana mı öyle geliyor?
tında inim inim inleyen başta Hatay olmak
şak Sevr” ile gelmişti. Bunu alladı, pulladı tülasyonsuz ekonominin yapıları yerleş- niyet seviyesinin üzerine çıkma”yı vurgu- (Yaz için ayrılırken okurlara iyi tatiller di-
üzere ülkemize sahip çıkma zamanıdır!
ve 1923 Şubat başında kabul ettirmeye gi- ti, çalıştı. Demiryolları ve sonra sanayi ha- larken Cumhuriyeti uygarlıkla özdeşleştiri- liyorum.)
Evimizin tapusuna sahip çıktığımız gibi...
Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli Lozan Antlaşması 99 yaşında
Hedef gösterilen Gümüşhane Barosu Başkanı Günday, 27 yıl önce katledildi
Emperyalizme karşı bağımsızlık
‘Kökleri kurutulamayan irticanın eylemi’
anlaşmalarının galiplerce hazırlanıp mağ- yet değil, inancıma yapılan mizdeki çarpıklık nedeniyle cezaevinde
ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR SEFA UYAR
lup olanlara dayatıldığını anımsatırken saldırıya tepkidir” dedi. birkaç yıl kaldıktan sonra tahliye edil-
ürk halkının Mustafa Kemal Atatürk Lozan’ın devletlerin eşitliği prensibiyle ve uruşmalara türbanla gir- Türkiye Barolar Birliği Baş- miştir. Gümüşhane Baro Başkanı Ali
Tile silah arkadaşları öncülüğünde, em- Dmek isteyen iki kadın avu-
karşılıklı uzlaşma yoluyla yapılan anlaş- kanı Erinç Sağkan, “Günday’ı Günday’ın katli, alelade bir cinayet de-
peryalizme karşı kazandığı Ulusal Bağım- ma olduğunun altını çizdi. katın baro üyeliğini, yasala- hayattan koparan, yalnız- ğil, organize olmuş bir kötülüğün ve
sızlık Savaşı’nın uluslararası kabulü olan ra aykırı olduğu için düşüren
ca tetiği çeken cani değil, cehaletin ürünüdür” diye konuştu.
Demirci
Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923’te Güncellik kazandı ve dönemin Akit gazetesi ta- mesleki faaliyetleri ve laik-
İsviçre’nin Lozan kentinde imzalandı. An- rafından hedef gösterilen Gü-
lik yanlısı tutumu nedeniy- ‘Pişman olacaklar’
Gürkan, ise “Lozan, Türkiye’nin toprak
laşmayı, Atatürk Araştırma Merkezi Bilim müşhane Barosu Başkanı Ali le kendisini hedef gösteren-
bütünlüğünün teminatıdır. Türkiye bugün Türk Hukuk Kurumu Başkanı Na-
Kurulu üyesi, siyasi tarihçi Doç. Dr. Sev- Günday, İzzet Kıraç tarafın-
ler, azmettirenler, eline silah
yanlış politikaların da etkisiyle, Irak, Suri- il Gürman ise Günday’a yapılan saldı-
Ali Günday
tap Demirci ve eski TBMM Başkanvekili dan 27 yıl önce 25 Temmuz ve mermi verenler ve cina-
ye ve Yunanistan’daki ABD üsleri üzerin- rının, kökleri kurutulamamış irticanın
Uluç Gürkan Cumhuriyet’e değerlendirdi. 1995’te, bürosunda katledildi. “Gazete-
yet için Adana’dan Gümüşhane’ye yol-
den kuşatılmış durumdadır. Bazı kesim- bir eylemi olduğunu söyledi. Gürman,
Demirci, “Lozan Türkiye’nin tapusu- lerdeki haberleri gördükten sonra cina- layanlardır” dedi. Günday’ı hedef gös-
lerce Türkiye’den NATO’nun güney kana- “Bu girişimin, bugünkü hukuk düzeni-
dur. Osmanlı Devleti’nin tarihi misyonu- yeti işlemeye karar verdiğini” itiraf eden
terenlerin hak ettikleri şekilde soruş-
dı’ diye bahsedilirdi. Bu eksen Türkiye’den mizde vicdanları ve demokrasiyi gü-
Gürkan
nu tamamlamasıyla ortaya çıkan Anka- Kıraç, müebbet hapse çarptırıldı ve 6.5 turulmadığını ve olayın arkasındaki ka-
Yunanistan’a kaydı ve Türkiye’yi doğrudan ven altına alacak bir sonucunu henüz
ra hükümeti ve onun temsil ettiği Türkiye yıl cezaevinde kaldıktan sonra 6 Aralık
ranlık odakların tam olarak aydınla-
hedef almaya başladı. Bugün hem Ege’de- alamadık. Ancak çok kesin bir inanç-
Cumhuriyeti’nin kuruluş yolundaki en önem- 2002’de, Şartlı Tahliye Yasası’ndan ya- tılamadığını vurgulayan Sağkan, “Üç
ki dengeyi hem de Türkiye’yi ulus devlet yapı- la söylemek durumundayım ki bu hu-
li adımdır. Ne anlama geldiğini görebilmek için rarlanarak tahliye oldu. Kıraç, ilk açıkla-
beş kişi cezalandırılmak suretiyle ko-
sıyla ve mevcut sınırlarıyla korumakta Lozan ha- kuksuzluğun koruyucusu ve seyircisi
iki haritayı karşılaştırmak yeterli” dedi. Demir- masında, Günay’ı öldürmekten pişman- nu kapatılmış, müebbet hapis cezası-
yati önemdedir. İkinci yüzyılında daha da gün- olanlar önce kendileri pişman olacak”
ci, Birinci Dünya Savaşı sonrası yapılan barış lık duymadığını belirterek, “Bu bir cina-
na çarptırılan katil ise hukuk sistemi-
cellik kazanmıştır.” l İSTANBUL diye konuştu. l ANKARA