28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 HAZİRAN 2022 PAZAR 10 yorum/haber nsanlığa yalnız bilgi değil, bil- kabullenmeye iterek, aklıyla inan- 1762 tarihli mektupta, “Düşünürü gi metodu kazandıran başyapıt, cı arasında uyumsuzluk yaratabi- özel kılan, kanıtsız hiçbir olguyu ka- İAnsiklopedi’nin yaratıcısı Denis lir. İşte bu yüzdendir ki din eğiti- bullenmemesi ve yanıltıcı kavram- Diderot (1713-1784), “ahlak” gö- lara kanmamasının yanı sıra mut- mi, inancı aklın önüne geçirir ve rüşüyle de çığır açan bir filozof- lak, olası ve kuşkulu arasındaki sı- düşünmeyi engellemek amacıyla tur. Diderot, ahlakı dinden soyut- nırları kesin çizebilmesidir. Bu eser öğretilenden, yani dogmalardan lar. İki büyük doğal yönelim, “yar- (Ansiklopedi) zamanla zihinlerde bir kuşku duymayı günah ilan eder, dımseverlik” ve “mutluluk” üzerine devrim yapacak ve umarım ki dik- sorgulamayı yasaklar. oturtarak Tanrıtanımazlıkla erdemi tacılar, baskıcılar, fanatikler ve bağ- Hayal kurmak da mı bağdaştırır. Mutlak, olası ve Uydur uydur kitaba diz nazlar artık kazanamayacak. İşte o Çağımızda sayıları giderek artan zaman, insanlığa hizmet etmiş olu- Kuşku ve sorgu yasak olunca, dü- yasak! dindar ama ahlaksız, dinsiz ama ah- ruz” der. şünce donar, ne bir yenilik üretir ne kuşkulu sınırlar laklı kişi ve topluluklara doğru ışık Dünyanın gidişatı, Diderot’yu llerimi çe- de yaratır. Bilginin yolu kesilmiştir. ları aşarak bilgi edinmek azmi ya da tutan bu görüş, doğru geleceği de haklı çıkarmadı. neme yas- İcat edilen ve edilecek her şey kutsal aydınlatmaktadır. Çünkü dinden ba- zevkiyle mümkündür. Bilgi hiç bu kadar hızla çoğalma- Elayıp dü- kitaplarda zaten yazılıdır, tartışılmaz. ğımsız bu ahlak anlayışı, hem akla, mış, yayılmamıştı, evet. Dogmatik şünüyorum, bu Uzay gemisi mi yapıldı, Ay’a mı gi- Çıkarcı yardımseverlik hem de içgüdülere dayanması bakı- öğretilere ters düşen bilimsel ger- muhteşem do- dildi, Mars’a yolculuk mu var? Kılı- mından, insanın doğasıyla en uyum- Oysa dine bağımlı ahlak anlayışın- çek ve teknolojik buluşları kutsal ğada, bu muh- fına uydurulur, kutsal bilgiler, uzay lu olandır. Ama insanın doğasıy- da, “iman”a bağlı yardımseverlik ve kitapların yorumuna mal etmek de teşem yurt- yolculuklarını, bilgisayar ve interne- la uyum sağlaması ve bu uyumdan mutluluk daha kolay gibi görünmekte- epeyce zorlaştı. ta neden her daim bir endişe, her da- ti, yapay zekâyı fi tarihinde “muştula- hem yardımseverlik, hem akılcı yö- dir. Yardımseverlik Tanrısal ödülün ve Ama vasat insan mantığının bağ- im hep kötü bir şeyler olacağı duygusu yan” yorumlarla yeniden okunur, ev- nelimi açığa çıkarması, her babayiği- cennetin kapılarını açmakta, fedakârlık nazlık zincirlerini kırmak kolay de- hâkim? Neden bu ülkede yaşayan insan- rim teorisini çürütmekte zorlanınca din başaramayacağı çok güç bir “te- gerektirse bile izlenen ahlakın Tanrı ğil. Hele mantık olmayan, çünkü ların mutlu olma hakları doğdukları gün- (Türkiye’de olduğu gibi) eğitim müf- mizlik” eğitimidir: Yüzyıllar boyu bey- katında değerlendirilecek olması, mut- felsefe ve mantık yerine “kullanış- den itibaren ellerinden alınıyor? redatından çıkarılır, doğa tarihi müze- nine işlenmiş tüm dogmatik koşul- luluk yaratmaktadır. Zaten asıl mutlu- lı cehalet” öğretilen yerde mümkün Öyle düşünürken aklıma sık sık oyna- leri kapatılır, Adnancılara çakma ya- lanmalardan arınması, yerleşik fikir luk Tanrı sevgisi, her iş ve uğraşta o bile değil... dığım bir oyun geliveriyor. Acaba başka ratılış sergileri açtırılır, falan... esaretinden kurtulması, özgür düşü- sevgiye sadakat değil midir? Çünkü vicdan mutluluğu ve kar- bir coğrafyada yaşıyor olsaydık hayatı- nebilmek için her bildiğinden kuşku Ne var ki Tanrısal ödül vaadine rağ- şılıksız yardımseverliğe daya- mız nasıl olurdu? Bu günlerde moda ya, Keskin değil kesin bilgi duyarak, her şeyi sorgulayarak ye- men, tepeden inme, günün koşul ve lı “ahlak”a varabilmek için düşünsel “coğrafya kaderindir” hadi başlayalım. peşinde bir ömür ni baştan öğrenmesi gerekmektedir. gereklerine kimi kez ters düşen, hat- olgunluk gerekiyor. Örneğin kışın güneşin çok az görün- Dolayısıyla Tanrıtanımaz ve erdem- ta çoğu kez “absürt” kalan bir zorlama Denis Diderot, kadın arkadaşı Ve insanlık olgunlaşamadan, düğü, yazın hemen hemen hiç batmadı- li olmak, sorgulanması yasak tabu- vardır dini ahlakta. İnsanı anlamadan Sophie Volland’a yazdığı 26 Eylül dünya çürüyor. ğı, bize en yakın evin 50 kilometre uzak olduğu bir kuzey ülkesinde nasıl bir ha- yatımız olurdu? Hiç kuşkusuz sakin bir coğrafyada ol- Soylu’DAN SIĞINMACI AÇIKl AMASI öyün birine hırsız dadan- da bir kavram oldu. duğumuz için dünyayı yöneten şirketler mış. Ayakkabılara me- Bu kavram, uluslararası serbest hesabına çalıştıklarını pek bir iyi bildiği- Kraklıymış. Cemaat, cami- piyasa düzeni, hızlı iletişim ve ula- miz istihbarat örgütlerinin oyunlarından Mahalleler yabancı ye girip namaza durunca, be- şım sistemi sayesinde yeryüzünün ğendiği ayakkabıları torbasına küçülüp küresel bir köy haline gel- ve toplumsal travmalardan uzak, pek sa- doldurup kayboluyormuş. mesini ifade ediyor. kin bir hayatımız olurdu. Her şeyimiz faz- Sonunda köyden birkaç kişi Peki yeryüzü küçülünce hırsız- lasıyla planlı ve programlı olurdu. Tatili- yerleşimine kapatıldı pusuya yatmış. Hırsızı, torba- lıklar da küçülmek yerine tam ter- mizi nasıl geçireceğimizi mutlaka bir yıl sı elinde kıskıvrak yakalamışlar. si oldu. önceden planlar, hiçbir şeyin aksama- çişleri Bakanı Süleyman nın önlenmesi amacıyla ya- İmamet, Hırsız köyden birisi çıkmış. Onlar küçülmek yerine büyüyerek ması için her türlü sigorta önlemlerine İSoylu, “seyreltme” uygula- bancı sayısının toplam ki- Elbette köyde adliye yok, var olmaya devam ediyorlar... başvurur ardından tek ve en önemli işi- ması kapsamında 1200 ma- şi sayısına oranının yüzde hâkim yok. Mevsim kış kıyamet. Çünkü Yeni Dünya Düzeni, bütün siyaset, sirkat mizi yani tatilimizi beklemeye başlardık. hallenin yabancılar için ika- 25’ini geçtiği 54 ildeki top- İlçe merkezi ise çok uzak. ülkeler için benzer bir ekonomik ve İklim nedeniyle melankoli, depresyon Köylüler, “hırsızın köyü” diye - Eee.. dolayısıyla toplumsal bir sistem ön- mete kapatıldığını belirtti. lam 781 mahalleyi, tüm ya- peşimizi bırakmasa da içinde bulundu- adlarının çıkmasını istemiyorlarmış. - En iyisi imam yapıp en önümüze görüyor. Soylu, Göç İdare- bancılara kapatmıştık. Hem ğumuz derin güvenlik duygusu nedeniy- Sonunda yargılamayı köyde yapıp geçirmek. Böylece gözümüzün önün- Köy küçülüyor. Ama, iş hacmi si Başkanlığı’nda düzen- geçici korumaya hem ika- de olur. O zaman bir şey yapamaz. le bunları hayatımızın birer parçası kabul cezayı köyde vermeye karar vermişler. çok yoğunlaştığı için adam tutma ve lenen Göç Bilgilendirme mete kapatmıştık” dedi. Hırsızı, cami bahçesindeki dut H adamlar vasıtasıyla iş görme meka- eder, üstelik bir güzel keyfini sürerdik. Toplantısı’nda Türkiye’nin ağacına bağlamışlar. Hırsız dut ye- Köylünün aklı bu işe yatmış. nizması büyüyor. Hatta devleşiyor. “Depresyondayım doktor, çalışmak is- ‘Yüzde 20 düştü’ “göçle mücadele” rakam- Adamı, ceza olsun diye de asıl miş bülbül. Sesi çıkmıyor. Verilecek Bazı ülkeler, ayakkabı hırsızını imam temiyorum!” Suriyeliler için bayram iz- larını paylaştı. Soylu, sınır- cezayı tartışmaya başlamışlar. imamın aldığı maaşın beşte birine yapan köylüler gibi, çareyi ülke yöne- Güney Amerika ülkelerinden birinde larda 2 milyon 626 bin 170 ni uygulaması olmayacağı- - Çaldığı pabuç sayısınca sopa camiye imam yapmışlar. timini, büyük şirketlerin yöneticilerine yaşıyor olsaydık, örneğin Arjantin’de, ge- Aradan yıllar geçmiş. Gurbete çık- nı belirten Soylu, “1 Tem- atalım. veya ülkeyi şirket gibi yönetecek kişi- kişinin Türkiye’ye girmesi- ceyi hiç kuşkusuz bir dans salonunda - Olmaz. O kadar çok çaldı ki. Ölür mış birisi bir gün köye dönmüş. lere vermekte arıyorlar. ni engellediklerini, 1 milyon muz itibarıyla yüzde 25 tango yaparak bitirir güne gene uzaklar- mölür de sonunda olan bize olur. Hoşbeşten sonra sormuş: Çok geçmeden yanıldıklarını an- olan oranın yüzde 20 ola- 246 bin göçmeni de son al- da çalınan bir tangoya eşlik ederek baş- - Yahu ne oldu bizim imama? - Pek iyi, başka bir ceza verelim.. lıyorlar. Çünkü kendileri doğrudan tı yılda yurtiçinde yakala- rak uygulanması kararını lardık. - Dikenli bir tarlada yalınayak yü- - O Allah’ın cezası herifi hiç sor- soymasalar da, adamları vasıtasıyla verdik. Böylelikle 781 ma- dıklarını vurguladı. Ama bu ülkelerde pek çoğumuzun as- rütelim. ma! soygunu sürdürüyorlar. Türkiye’ye kaçak veya vi- halle 1200 mahalleye çık- - Ne o, yine mi hırsızlığa başladı... keri darbelerle ilgili bir anısı mutlaka - Olmaz. Bu pis günahkârın bas- Yolsuzluktan, rüşvetten, “el mış oldu. 1200 mahalle zeyle girdikten sonra ka- tığı tarlaya ekilecek buğday baştan - Yok canım, herif sadakatle aman!” diyen İtalyanlar Berlusconi olurdu. Toplu mezarlardan çıkan cese- çağa düşmüş 334 bin 696 hem geçici koruma statü- murdar olur. Ekmeği de yenmez! imamlığa devam ediyor. adlı işadamlarını başbakan yaptılar. din DNA testi sonucu kendi öz annemize süne hem ikamet iznine Köylüler, verilecek cezada anlaşama- - Öyleyse niye kızıyorsunuz? Bu kez de ülkedeki soygun düze- kişiyi geri gönderdiklerini ait olduğunu öğrenir ve dehşetle yıllarca mışlar. Sonunda birisi, “Benim kestir- - Herif o üç kuruşluk maaşla bir adam ninin, onun adamları eliyle sürdüğü- kaydeden Soylu, 27 bin ki- kapatıldı. Böylece buralar- anne bildiğimiz kişinin karşısında hüngür me bir teklifim var!” diye atılmış. tuttu. Ayakkabıları ona çaldırıyor. Ken- nü gördüler. da artık bir ikamet izni ve- şiyi de terke davet ettikleri- hüngür ağlardık. Buralarda pek çok ço- - Nedir? disi de “Hırsızlık çok günahtır!..” diye Onu da değiştirdiler. Arkasından ni, son altı yılda ise 361 bin rilmemiş olacak yani yüz- cuk, anne ve babaları öldürüldüğü için - Camiye imam yapalım. vaaz etmeye devam ediyor. gelenden de memnun olmadılar. de 20’ye düşürmüş olduk, başka ailelere evlatlık olarak verildi. 740 kişiyi gönderdiklerini - Delirdin mi sen?! H Şimdi daha iyisini bulma peşin- Depresyon, melonkoli asla yanımıza söyledi. Bakan Soylu, “Ül- o mahalledeki yabancı sa- - Aksine.. Bir kere bu adam, yedi Sovyetler Birliği’nin mumu sö- deler... yısı oranını” diye konuştu. uğramazdı. Tangoya ara verdiğimiz an- kemizde yabancıların belir- göbek köyümüzün adamı. Çoluk ço- nüp de kapitalizm artık iyice tek ka- HHH larda, Şili’nin ünlü Mayo Meydanı’na ko- li bölgelerde yoğunlaşması- l Ank Ar A/Cumhuriyet cuğu var. Atsak atamayız. le oynamaya başladıktan sonra dün- İnsanlık tarihi siyasetin de imame- şup geçmişle yüzleşme toplantılarına ka- - Atabiliriz! ya yuvarlağı için bir deyim piyasa- tin de kötü ellere düşebileceğinin bir - Hadi attık diyelim. Gideceği yer- ya sürüldü. anlamda sirkatin, çalıp çırpmanın ta- tılır ve kanlı darbe geçmişimizi belleğin ‘SANIĞA YÖNELİK SÖVME EYLEMİ’ de de bu işi muhakkak yine yapacak. - Global Köy! rihidir. kuytu köşelerine gönderme çabasına gi- - Yapsın.. Bu deyim artık blucin gibi, keten Çok şükür bizim tarihimiz bu dön- rişirdik. - Ama yakalanırsa, falanca köy- spor pabuç gibi kolalı içecek, ham- günün dışındadır. Her gün sevinilecek bir şeylerimiz olur- Ezgi Mola’ya verilen lü diye bu sefer, köyümüzün de adı- burgerli ayaküstü tıkınma ve yeme Zaten Sünnilik de imameti imanın du. Komşularımızda sosyalist hükümet- nı batıracak. içme düzeni gibi vazgeçilemez mo- şartlarından biri saymıyor. ler seçim kazandığında sokaklara dökü- cezanın gerekçesi açıklandı lür ve sabahlara kadar Amerikan ve kü- reselleşme aleyhine sloganlar atarak sal- yuncu Ezgi Mola’ya, 2020’de Twitter hesabın- KAFTANCIoĞlu : FiKri Ni AÇIKl ADIĞI iÇiN KiMSe MAĞDur e Dil MeyeCeK sa yapardık. Yaşadığımız her şeyde sa- OBatman’da intihar eden dan herkesin görebileceği hici bir şeyler olurdu. İpek Er’in, bıraktığı mektup- şekilde “Tecavüzcü şeref- Diyelim ki bir Afrika ülkesinde yaşa- ta kendisine cinsel saldırı- sizi dışarı salan vicdanınız- İstihbarat başkanının rütbeleri söküldü saydık, çoğunluk açlık sınırında yaşadı- da bulunan uzman çavuş da boğulun...” diye payla- ğı için en önemli işimiz en temel içgü- HP İstanbul İl Başkanı Canan Meydanı’nda özgürlük nutku atmış- rildi. Kararın bildirilmesi ile birlikte Musa Orhan’a sosyal med- şımda bulunarak henüz ke- dümüz olan karın doyurmak olurdu. Ço- CKaftancıoğlu’na destek mesa- tı. İşgalciler bile ona, senin gibi ceza Uzun’un polis kimliğinin ve silahı- yadan hakaret ettiği suçla- sinleşmiş bir mahkeme ka- cuklarımız bir zamanlar ülkemizi talan jı paylaştığı gerekçesiyle hakkında vermemişlerdi. Türk kadınlarını sizin nın geri alınacağı belirtildi. masıyla verilen 6 bin 960 li- rarı olmayan sanığa yönelik eden zengin ülkelerden gelecek yiyecek soruşturma başlatılan eski Emni- şahsınızda kutluyorum” demişti. Uzun hakkında alınan karara tep- ra adli para cezasının ge- sövme eyleminde bulundu- yardımını beklemek için sürekli gözcü- yet İstihbarat Daire Başkanı Sabri ki gösteren Kaftancıoğlu, “Herkes rekçesi açıklandı. ğu aktarıldı. lük yaparlardı. Ailemizden mutlaka birisi Uzun’un rütbeleri söküldü. Silahı da alındı şuna emin olsun ki; CHP iktidarında Ankara 31. Asliye Ce- Kararda, “Mola’nın, Musa AIDS hastalığından ölmek için sıra bek- Uzun, Kaftancıoğlu’na verilen dört fikrine katılmasak bile, bir kişi bile İstihbarat Daire Başkanı Sab- za Mahkemesi, Mola’ya ha- Orhan’a yönelik olarak kişi- lerdi ve biz onun kavruk bedenine, fırla- yıl 11 ay 20 gün hapis cezasının fikrini açıkladığı için mağdur edilme- ri Uzun’un paylaşımı sonrası Em- karet suçu işlediği kanaa- sel sosyal medya hesabın- mış gözlerine bakıp artık üzülmeyi bile onanmasının ardından yaptığı pay- yecek. İktidardaki kötülüğün mağ- niyet Genel Müdürlüğü, Uzun hak- tiyle 87 gün adli para ce- dan hakaret eylemini ger- unuttuğumuzu fark ederdik. laşımda, “Sn. Kaftancıoğlu, Halide dur ettiği sayısız kişinin ise mağdu- kında soruşturma başlatmıştı. So- zası karşılığı 6 bin 960 li- çekleştirdiği anlaşılmıştır” Bu yazı böyle uzayıp gider. Ama bir- Edip, 23 Mayıs 1919 günü İngiliz iş- riyeti giderilecek!”paylaşımında bu- ruşturma kapsamında Uzun’un rüt- ra para cezası verdi. Gerek- ifadelerine yer verildi. den aklıma şöyle bir fikir geliyor: Aca- gali altındaki İstanbul Sultanahmet lundu. l Ank Ar A/Cumhuriyet belerinin geri alınmasına karar ve- çede, Mola’nın 27 Ağustos l Haber Merkezi ba bu bereketli ülkemizi mesela Alman- lar yönetseydi ne olurdu? Açıkça söyle- yeyim, bir defa katiyen yoksul birileri ol- KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr 12 HAZİRAN 2022 mazdı. Hiçbir kent, rant uğruna acıma- SAYI: 35309 sızca talan edilmezdi. Ülke uçaktan ba- İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına kıldığında yemyeşil bir kuşakla kuşatılmış ALEV COŞKUN olurdu. Denizlerden gelen bereket tüm dünyayı doyurmaya yeterdi, en önemlisi Genel Yayın Yönetmeni Arif Kızılyalın sürekli insanlar çocuklarını üniversitede okutmak için para biriktirmezlerdi. Çünkü Yazıişleri Müdürleri meslek okullarından yetişenlerle mühen- İklim Öngel Özgür Soyer dis olanlar arasındaki kazanç farkı o ka- (Sorumlu) dar az olurdu ki kimse kendini zorlamaz- dı. Ve tüm gençler geleceklerinden emin Reklam Genel Müdürü: Esra Bozok hayata tutunurlardı. Bir de ören yerleri var, neyse ki, bunlardaki kazıların hemen l l l Gece : Aslan Yıldız Ekonomi: Jale Özgentürk Eğitim: Figen Atalay hepsini Almanlar yapıyor, o kazılar iki üç l l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan Fotoğraf: Uğur Demir misline çıkardı ve ülkemiz turizm özellik- le de kültür turizminden öylesine zengin- l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güzeltepe Mahallesi, Abidin Daver Sokak, leşirdi ki milli gelirimiz kişi başı en az 60 No: 14 Çankaya/Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l bin dolara yükselirdi. Ben de amma ha- Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu yal kurdum. Neyse ki hayal kurmak he- Halit Ziya Bulvarı 1352 Sok. 2/3 Pasaport - İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 nüz yasaklanmadı. Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Ve son bir söz: Acaba ileride torunla- Emre Kongar, Şükran Soner, Işık Kansu, Miyase İlknur, Mine Kırıkkanat, rımız bu güzel ülkede yaşamaktan keyif Arif Kızılyalın, Mustafa Büyüksipahi alacaklar mı? İşte bir soru daha! Dilerim l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer bu dinozorun dileği tutar: Hep birlikte en güzel türküleri söyleyip, en güzel hayal- Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 e-posta: posta@cumhuriyet.com.tr leri kurarak neşe içinde yaşarlar. Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 e-posta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Mücadeleyi sürdürüyoruz! Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 1199 sok. no:1/7 Sarnıç-Gaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 03:25 05:24 13:09 17:09 20:43 22:34 Desteğinizi bekliyoruz. Ankara 03:17 05:12 12:53 16:51 20:24 22:11 İzmir 03:51 05:40 13:16 17:10 20:42 22:24 Bilgi hattı: 0312 231 1923
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear