22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CIDDIYET 6 AĞUSTOS 2021 CUMA9 YÜKSEK YERİLİM HATTI / Erdinç UTKU Seçim günü de biz sandığa İbadet yerine IBANet bizler- yaptığın ve kilo verdiğin” yer- H çay atalım… den istenen! dir :) (A)fet (K)riz (P)alavra… H H H H “Yangından mal kaçırır gi- Envanterde devlet adamı Irak’tan sonra “en sinirli ve Eski tas eski hamam, yeni bi” sıfırladılar Hazine’yi, “yan- yok. en öfkeli” ülke Türkiye. kafatasçılık! gından kaçıramadılar” güzelim Atatürk, İnönü, Ecevit, De- İşsizlik, hayat pahalılığı, H ülkeyi… mirel… yokluklarını fark edi- ekonomik kriz… Avrupa’daki Türkler istek H yoruz! “Mazeretim var; asabiyim yapıp, Türkiye’yi de yanlarına Yangında ilk kurtarılacak: H ben.” aldırsınlar! yanan orman alanına “imar iz- Eskiden yapayalnızdık. H H ni”… Şimdi internet yüzünden sa- Eskiden kurt politikacılar Memleket, doğduğun ya da H nal âlemde YAPAYyalnızız! vardı. Şimdikiler tilki… doyduğun yer değil, “diyet HÜSREV BEY’İN GÜNLÜĞÜ / Günhan AYDIN Yunus ve Benzema, Kurtuluş Parkı’nda 2 AĞUSTOS: “Biz ırk hep olur. Mamak’ta ortao- değil sınıf kardeşleri, biz si- kulda müstahdemdi babam, zin dünyanızın lanetlileri, devam etti, anlattı Yunus; biz geldik, siz tarihin sonunu fakir, hasta bir adam, çok ilan etmiş, liberal uzlaşınız üzülürdü halime, tedavim içinde şen kahkahalar atar- eksik kalmış küçüklüğüm- ken duydunuz mu yüzyıl- de; ben üzülmezdim, üzül- ların lanetini, bitti sandınız meyi bilmezdim, hayat bu, ama biz daha yeni geldik.” bu da olur… Üzerinde ren- BANDİSTA gi solmuş bir Fransız mil- li forması, omuzunda sandı- 3 AĞUSTOS: Genç bir ğı, bir boyacı çocuk yaklaş- arkadaşım var. Adı Yunus. tı yanımıza, palamutun göl- Kör. Kurtuluş Parkı’nda ko- gesine, Benzema yazıyordu lunda sepeti, kâğıt mendil, sırtında; memleketini sor- tükenmezkalem, yara bandı dum, Suriyeliymiş Benze- satarak çorbasını çıkarıyor. ma. Boyayayım mı, dedi, İnce, uzun, yalnız bir adam yok dedim, istemez. Acık- Yunus. Palamut ağaçlarına mışım, dedi. Biraz ileride- yakın duvarın kenarına ili- ki büfeden peynirli üç tost şip oturuyoruz bazen sabah- yaptırdım, üç de ayran al- ları. Bana palamut ağaçla- dım. Acele etmeden karnı- l Kürşat Coşgun rını babam, ıhlamur ağaçla- mızı doyurduk. Nereden ak- rını annem göstermişti; bu- lıma geldiyse, akşam seyret- nu söyledim Yunus’a, ola- tiğim film sebep oldu bel- l Birol Çün bilir ağabey, dedi. Deprem, ki, dünyaya yeniden gelsen salgın, seller, yangın, yok- ne olmak isterdin, diye sor- sulluk, Türkiye… olabi- dum Yunus’a, niyet tavşanı, lir ağabey, der Yunus, olu- dedi, net cevap verdi. Neden yor olacak olanlar. Kuv- lan, dedim. İnsanların ka- vetli bir rüzgâr esse, ardın- derleri üzerinde belli bir et- dan yağmur indirse, arınsa kim olması hoşuma gidiyor, her yer, arınsa içlerimiz, ni- dedi. Sen ne olmak isterdin nemizin elleri gibi tertemiz Benzema, dedim. Ben yeni- l Murteza Albayrak sabahlar… olabilir ağabey. den gelmek istemezdim, de- Bir şey olsun diye bekle- di. Boya sandığının kenarın- mek asıl körlük; oluyor za- da kanatları turuncu siyah CUK ten, her an oluyor. Hayat bir bir kelebek sanki bizi ölçüp Günel ALTINTAŞ bedeldi, hepsi bedeldi; ne- biçiyordu. Pek ilginç bulma- yin bedeliydi, bize malum mış olacak, uçup gitti. Kele- Eski Türkiye – olmadı. Ama hep oluyor… beğin ardından Benzema da Yeni Türkiye ayrı- İmlasını kaybetmiş, kara dü- müsaade istedi, bir dahaki mı yanlıştır. Doğru- zen bir sergüzeşt çürüyüşten sefere boyayacakmış ayak- allameler iman ediyor, bun- kabıları. Ben de biraz dola- su Eski Türkiye – Çö- lar da oluyor. Ömürler bo- şayım, siftah olmadı bugün, külmüş/Çökertilmiş yunca kovulmanın, yağma- yara bandına rağbet yok, na- Türkiye’dir. lanan, talan edilen hayatla- neli sakız koysam mı sepete; H rın, bombalanan yıkılan şe- cevap beklemeden kolunda Acaba Sayın hirlerin, kan revan vatanla- sepeti, elinde tık tık bastonu Erdoğan’ın aklın- rımızın yüzyıllarca, yanan yürüyüp uzaklaştı. Ben biraz dan bir iki sarayı satıp ormanların, kavrulan topra- daha oturdum, hayret ederek yangınzede vatandaş- ğın… acısı geçer mi Yunus? ve hayretime şaşarak ağacın ların yardımına koş- Hayat gelişir, tarih olur, ha- aynı ağaç oluşuna. Hayat bu. mak mı geçer, yoksa yat olan bir şeydir, hayat Her şey olur. Hep olur. itibardan tasarruf et- memek için, millete l Cemalettin Güzeloğlu l Kadir Doğruer el açmak mı? H l Kürşat Zaman Rahmetli Demirel, “Fırat kenarında bir koyun kaybolsa, he- l Ahmet Öztürklevent sabı benden sorulur” diyordu. Ülke yanı- yor, ortalıkta hesap verecek kimse yok. Çünkü hesap vermeye değil, hesap almaya/ çökmeye gelmişler! H Birisi “Ben hizmet etmeye değil, bu mil- l Mehmet Selçuk lete efendi olmaya geldim” demiş miydi? H Yangınları söndür- me işini keşke düş- manlara ihale etsey- dik. Yanan ormanla- rın bir kısmını kurta- rırlardı belki. H “Milletimiz cömert- tir” ama enayi değil- dir. Yardımlarının yandaşa ve tarikatlara peşkeş çekilmeyece- ğine emin olduğunda kesenin ağzını açar. H Sarıklı genera- li görevden almışlar. Ama kıyamazlar, ya l Cem Koç Ayasofya’ya imam olarak atarlar ya da cumhurbaşkanı danış- manlığına. H “FETÖ’nün okulla- rı hâlâ etkin”miş. Her ne kadar bera- ber ıslanmıyorlarsa da beraber yürümeye de- vam ediyorlardır bel- ki de! l İsmet Lokman l Zeki Bol l Ercan Baysal l İbrahim Tuncay
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear