14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 HAZİRAN 2021 PAZAR 8 PAZAR YAZILARI Gönül ne kahve ister Hırsızın yüreği taştandır ne kahvehane… adece bizde âdettir sanıyordum, de 14’ü geçmektedir. Bu ka- ğun, “Annem zor günleri- artışı açıkçası beraberinde sosyal sorun- meğer bütün dünyada öyleymiş: dar meraklısı olunca, üste- mizde bana mezuniyet he- ları da yaratmakta. Her ne kadar Kana- SNe vakit salgın, savaş tehditi gibi lik global arz yetersizliği yü- diyesi almıştı, ne olur, geri da Federal Hükümeti ve eyalet yönetim- ubai’nin en felaketler kapıya dayansa makarna raf- zünden, hırsızlara iyice gün getirin!” diye yazmış olanı- leri pek çok önlem alsa bile sorun yut- Dişlek bulva- ları boşalırdı, oysa şimdiki salgında bu doğdu. Bu yılın hesabı daha dır; hırsızın yüreği taştandır, ması zor lokmaya dönüveriyor. Üstelik rı üzerinde ge- kez tuvalet kâğıdı kıtlığına kıran girmiş- görülmedi ama 2020’de, sa- boşa sesleniyor ama içim Kanada’nın yakın tarihinde ve hatta şim- çenlerde yeni MAHMut şe NOl Birleşik Arap Emirlikleri ti. Salgın hızını kesti, Kanada’da ma- dece Toronto’da 21 bin bi- cız etti. Böyle olunca çevre- di, yerli halka karşı uygulanan sistematik bir kafe açıldı. karna ve tuvalet kâğıdı şimdi bol, lakin siklet ve diğer büyük şehir mizde gelip geçen bisikletli- ırkçı uygulamaların bir bir ortaya çıktığı, (Dubai) 40 metrekare- kıtlığı çekilen öteki şey “bisiklet” oldu. Vancouver’da, ortalama de- lere de biraz şüpheyle bak- kirli çarşafların dökülüp saçıldığı şu za- lik dükkânı ta- ReMZİ gö KDAğ Hem olabildiğince toplu taşımadan ğerleri 1500 dolar civarında olan 2 bin maya başladım... Komşum İngiliz asıllı Mr. manlarda mağdura, mağduna böylesi hır- sarlayanlar, Bir- salgın nedeniyle uzak durmak üzere, 115 bisikletin aşırıldığı polis kayıtlarında Harold, “Hırsız çaldığına binip gezmez, bir sızlık yakıştırmaları ateşe körükle gitme- leşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Mars’a gön- hem de bu karantinalı vakitleri biraz ol- okunuyor. 2021’in hırsızlık bilançosu he- an önce satmaya bakar” dedi; düşündüm, nin bir başka biçimi. derdiği uydudan esinlenmiş. Şehrin karma- sun spor yaparak geçirmek için müşte- nüz ortada değil ama geçen seneyi ikiye, yine haklı çıktı. Liverpool’dan geldiği 50 En son Kamloops şehrindeki yerli ço- şasının ortasında, mağara girişini andıran ri talebi artınca geçen aylardan beri bi- üçe katlayacak denilmektedir. seneden beri bu kadar bisiklet hırsızlığını cukların Katolik eğitimine sokulmak üze- geniş oval kapısıyla dikkat çekiyor. Turuncu siklet piyasası çok hareketlenmişti, fa- duymuş değil, fakat kendince yorumluyor re ailelerinden koparıldığı bir bölge oku- ve beyaz renklerin hâkim olduğu mekânda kat bu kadarını beklemiyorduk. Deği- İkinci el pazarı!.. ve “sosyal ayrımcılık” yapıyor diye kendi- lunun bahçesinde ortaya çıkan 250 ço- dört koltuk, üç küçük masa var. Astronot şik amaçlı ve her yaştan, her cinsten sine söylenen eşi Mrs. Thelma’dan çeki- cuğun toplu mezarı bütün her şeyin üs- Ülkenin her yerindeki şehirlerin po- koltuklarını andıran oturma takımının arka- binicisine göre bisiklet şimdi yok satı- nip sesini kısarak anlatıyor. tüne tüy dikti, şimdi bütün dikkatler baş- lis bültenleri çalıntı bisiklet duyurula- sındaki ekranda Kızıl Gezegen’in görüntüleri yor. Çin malı bisikletlere, Walmart gi- Homeless-evsiz barksızları bu işin suç- ka yerlerdeki başka okullarda. Zira 1950- rıyla dolu ve polis 2. el piyasasına ya- dönüyor. Kahve tiryakilerinden çok, Instag- bi sıradan mağazalarda burun kıvıran lusu ilan etmesinin yanı sıra özellikle ge- 70 arasında 3 binden fazla yerli çocuğun rı fiyatıyla satışa çıkarılan bu bisiklet- ram kullanıcılarına hitap eden bu kafe, deği- eski müşteriler artık ona da razı, fakat lir seviyesi Kanada ortalamasının çok al- kaydı kuydu ortada yok. leri “Lütfen almayın, iyi vatandaş böy- şen kahve kültürünün sıradan bir örneği... Çin’den de mal gelmiyor; Avrupa bisik- tında olan, o yüzden sosyal yardım maa- İşte böylesine acımasızlığın ortasın- le yapmaz, alacağınız bisikletin seri nu- Alışkanlıklarımız değişse de kahve tüketi- letlerini ise ara ki bulasın. Sadece bi- şı kuyruğuna her ay başı giren, bizim de da bisiklet hırsızlığının lafı olmaz denile- marasını sorun, seri No’su kazınmış-si- mi hız kesmeden artıyor. Şehirde, sattıkla- siklet satışı yapan dev mağazaların “Kızılderili” diye adlandırdığımız Indige- bilir; lakin ne de olsa mal canın yongası- linmiş bisiklete binmeyin” diye anons rı kahveden çok tasarımlarıyla baş döndüren günlük bin civarında seyreden ve her nous-Yerli halkın bir kısmını olan biten- dır. İtalyan yönetmen Vittoria de Sica’nın yapıyorsa da bencillik ağır basıyor ol- 1200’den fazla kahveci var. Bu sayıya global zaman mevcut olan stokları, şimdi bir- den sorumlu tutuyor. 1948 yapımı siyah-beyaz filmi “Bisiklet malı: İkinci el tam gaz gidiyor... 1500 kahve zincirlerinin mağazaları dahil değil. Eu- kaç adede düşmüş durumda. Hırsızları”, her zaman böyle yazılar olun- dolarlık bisiklete 200 dolar bastıran ol- romonitor International’a göre kahve endüst- Kış aylarında buz, kar, çamur deme- Ateşe körükle gitmek... ca sonuna eklenir ya ben aynı ezberi tek- du mu, hırsıza da tabii ki fırsat çıkıyor. risinin Ortadoğu’daki payı 4.4 milyar dolar. den bisiklet kullanmaya alışık Kanadalı- rar etmeyeyim diyorum ama filmdeki “Hırsıza kilit dayanmaz” denir, o yüz- Son beş yıldaki verilere göre bütün Araştırmalar, kafe sayısındaki artışın katlana- lar, Çin ve güney Asya’nın bazı ülkelerin- acıklı hikâyeyi de hatırlamadan geçemi- den ne kadar tedbir alınsa da hırsızlık Kanada’da yerli nüfus yüzde 19.5 oranın- rak devam edeceğini gösteriyor. Kıyasıya re- den sonra, Hollanda’yla yarışacak kadar yorum. Annesinin dişinden tırnağından devam ediyor. da artış gösterdi; bu doğru ama bisiklet kabetin sürdüğü sektörde ayakta kalabilmek bisiklet tutkunudur. İstatistikler, 37 mil- artırdığı parayla alınmış hediyesi çalınan Günlük yürüyüş yaptığım bir caddenin hırsızlığıyla bunu nasıl ilintilendirirsiniz için yenilik şart. Bazı kafelerde robotlar servis yonluk Kanada’da 14 milyon kişinin bi- ortaokul mezunu çocuğun gözyaşlarıy- üzerindeki elektrik direklerine de hırsızla- sorusu açıkta kalıyor. Fakat polis rapor- yapıyor, yarış pistlerini andıran mekânlar var, siklet sahibi olduğunu gösteriyor. Gün- la ıslattığı ve sonra şeffaf bantla duvara rın gadrine uğramış kimilerinin bir umut- larında yakalanmış bisiklet hırsızlarının profesyonel fotoğraf stüdyolarını bire bir kop- lük işe gidiş geliş için ülkenin güneyinde- astığı, kamuya açık mektubunda tekrar la yazıp çıktısını aldıkları el ilanları yapış- dağılımı da maalesef biraz bunu doğrular yalayan kahveciler müşteri bekliyor... Bugün- ki ABD’de nüfusun binde üçü pedal çe- okuyor, filmi biraz da orada izliyorum. tırılmış görüyorum. Bunlardan son karşı- nitelikte. Bu kıtanın eziyet görmüş, kat- lerde kahve satmak yeterli değil, kahvenin ta- virirken Kanadalı pedalcıların sayısı yüz- ma çıkan, yeni ortaokul mezunu bir çocu- ledilmiş, yok sayılmış eski halkının nüfus senolasenola@gmail.com dı kadar içildiği yerin tasarımı da önemli. Za- ten bu mekânların hedef kitlesi Instagram, TikTok ve YouTube fenomenleri... Onlara kah- veyle birlikte ilham da sunmak gerekiyor. Değişen kahve kültürü İsveç günahı!.. Bugünkü resim, bölgenin kahve gele- neğini yansıtmaktan oldukça uzak. Kah- hhh, nihayet yaz geldi. diği anlatılıyordu. ve, bu coğrafyada asırlardır sohbetin, cö- OGeçen çarşamba 27 de- “İsveç günahına inanır mı- mertliğin ve misafirperverliğin sembolüydü. receyi gördük. Sizin için aşı- sın - İsveç sömürü filmlerinin Afrika’dan başlayan yolculuğu pek çok dü- rı sayılmaz ama burada hele afişleri 1951 - 1984” (Do you şünüre ve buluşa ilham kaynağı oldu. İnsan- nemli olunca katlanılmaz olu- believe in Swedish sin - Swe- lar bu bitkiyi önce kemirdi, una bulayıp yedi, yor. Nem oranı perşembe gü- dish exploitation film posters sonunda kavurmayı akıl edip sıcak suyla bir- nü yüzde 60’a düştü de rahat 1951-1984). Kitabın adını yo- likte içti. Etiyopya’da keşfedildi, kısa zaman- nefes alabildik. Şimdilik key- rumlayıp şöyle çevirmek is- da Kızıldeniz’i aşıp Arap yarımadasına ulaştı, fimiz yerinde. İkinci doz aşı- terdim: “İsveç’te günaha el- Yemen’in dağlık bölgelerinde üretildi. yı da olduğumdan özgürlük veda - Ticari amaçla cinselli- Bugün, dünyanın en kaliteli kahve çekir- alanımı genişlettim. Önce- ği kullanan İsveç’in film afişle- değine “Arabika” denmesi tesadüf değil. ki haftalara göre kendimi gü- ri 1951 - 1984”. İlginç bir ça- Hac ziyaretlerinde Müslümanlar arasında ta- vende hissediyorum. Söder- lışma. İsveç, film ve film afiş- nındı, sevildi. Uzun yolculukların ilacı haline malm Mahallesi’nin ana cad- leriyle 1960’lı yıllarda dünya- geldi. Bedeviler, kızgın çölleri aşmadan ön- delerinden Hornsgatan üze- da cinsel özgürlüğün liberal- BM’den ‘silah ambargosu’ çağrısı ce develere su, pirinç ve unun yanına kah- rinde açılan yeni kafede esp- ce yaşandığı bir ülke algısını veyi de yüklemeyi ihmal etmedi. Yelkenliler- yanmar’da geçen şubat ayında düzenle- tek “hayır” oyu kullanan Belarus oldu. Myan- resso keyfinin tadını çıkarma- yaratmış. O kadar ki Ingmar le uzak limanlara taşındı. Zamanın tacirle- Mnen askeri darbeye karşı protestolar sürü- mar ordusunun en büyük iki silah tedarikçisi olan ya başladım. Kafe yeni ama Bergman, Arne Mattson, Mai ri bu sihirli çekirdeği Kızıldeniz yoluyla Kahi- yor. Uluslararası toplumdan da cunta yönetimi- Rusya ve Çin dahil olmak üzere 36 ülke ise çe- işletmecisi Johan, usta bir ba- Zetterlink ve Vilgot Sjöman re, Şam, Halep ve İstanbul’a ulaştırdı. Avru- ne, başta ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çi ol- kimser kaldı. Genel Kurul’un kararı bağlayıcı ol- rista. Kıyaslama yapacaksam, gibi yönetmenlerin filmleri de pa şehirleriyle tanışması, Uzakdoğu’nun sı- mak üzere gözaltına alınan siyasilerin, eylem- masa da bu adım, uluslararası arenadan bütüncül Johan’ın kahvesine on, müda- dünyada seks filmleri gibi al- cak iklimlerine, Güney Amerika’nın yağmur cilerin serbest bırakılmaları talebi yükseliyor. en yüksek tepki yorumlarını beraberinde getir- vimi olduğum diğerlerine de gılanmış. Dahası, özellikle ormanlarına ulaşması uzun sürmedi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu da önce- di. Myanmar ordusu, seçimlerde hile yapıldığı id- dokuz ve sekiz puanlarını ve- ABD’de de bazı İsveç filmleri- Dünya kahveyi tanırken Arap yarımada- ki gün Myanmar’daki darbeyi kınadı, ülkeye si- dialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerili- rebilirim. nin adları değiştirilip seksi ha- sında yaşayanlar kahve kültürünün ilk harcı- lah sevkıyatının durdurulması yönünde ambar- min yükselmesinin ardından 1 Şubat’ta yönetime Geçenlerde kahve keyfin- le getirilmiş. Filmlerde kadın nı atıyordu. Başlangıçta din adamlarının hış- go çağrısında bulundu. Myanmar ordusunun, el koymuştu. Ülke genelinde darbe karşıtlarının den sonra Mariatorget parkın- oyuncunun çıplak göründüğü 2020’deki seçim sonuçlarına saygı duyması is- kitlesel protestolarına güvenlik güçlerinin sert mına uğrasa da keyif veren bu içeceği ya- da, İskandinav mitolojisindeki sahneler saniyelerle ölçüle- tendi. BM’nin Myanmar Özel Temsilcisi Christi- müdahalesinde en az 850 kişinin yaşamını yitir- saklamaya ne sultanların ne de padişahla- Tanrı Tor heykelinin karşısın- cek kadar kısaymış ama afiş- ne Schraner Burgener, “Geniş çaplı bir iç savaş diği belirtiliyor. Bu arada gözaltında bulunan San rın gücü yetti. Çünkü kahve, sadece bir içe- da oturup fıskiyelerden havu- ler, filmin çıplaklık üzerine ku- riski” uyarısı yaptı. Suu Çi’nin doğum günü çerçevesinde destekçi- cek değil, sosyal hayatın da ayrılmaz bir par- za dökülen suların sesini din- rulduğu algısını yaratıyormuş. Ambargo kararına 119 ülke “evet” oyu verirken, leri dün eylem yaptı. çasıydı. Bedevi toplumunda kahvenin anla- lemek istedim. Fışkıran sular- İsveç de bu ticari taktiği başa- mı sohbet ve muhabbetle birlikte anılır ol- da ıslanıp daha heybetli gö- rıyla yürütmüş. du. Aile bireyleri toplanıp önemli kararlar al- rünen Tanrı Tor’un meşhur Söz konusu filmlerin serü- madan önce mutlaka kahve içilirdi. “Kahve balyozuyla timsahı andıran veni 1951’de “Hon dansade meclisi” kavramı ve bu yörenin kahve içme Midgård yılanının başını nasıl en sommar” (Yazın dans etti) tarzı 2015 yılında UNESCO tarafından Arap ezdiğini seyret- adlı filmle baş- Otelde Tenten süiti yarımadasına özgü bir gelenek olarak kabul tim. Gelen geçeni lıyor. Filmin afi- edildi ve İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel izlemek de ilginç şinde kadının rüksel’in tarihi kalbinde neredeyse Maceraları” filminin vizyona girmesi Mirası Listesi’nde yerini aldı. oluyor. Hava gü- belden yukarı- Bşehrin simgesi haline gelmiş olan için bu otelde kalmıştı. Salon, Mavi zel olunca çocuk- sı çıplak, filmde İşeyen Çocuk heykeline doğru gider- Lotus’un macerasında görülen va- Kulpsuz fincanlarda lar coşuyor. Park- OSMAN İKİZ de suya girerken ken sağda kente gizemli bakışlar sar- zo ile dekore edilmiş ve tabii ki ün- telvesiz kahve ta koşuşuyorlar. göğüsleri üç sa- kıtan 5 yıldızlı Hotel Amigo’nun as- lü kırmızı-beyaz roketin bir modeli Birkaç kez tanık olduğum kahve meclisle- eRDİNÇ ut Ku Anneleri babala- niye görülüyor. lında zamanında bir hapishane oldu- de var. Tenten’in sadık köpek arka- ri uzun süren bir töreni andırıyor. Önce man- rı da arkalarından. Banklarda İtalya’da ve Arjantin’de ise bu ğunu hatta adının da oradan geldiği- daşı Milu olmadan olur mu?.. Her galda ateş hazırlanıyor, kıvama gelen közler oturan yaşlısı, genci herkesin filmin afişinde kadın giyinik ni çoğu Brükselli bile bilmez. Brüksel’in turistik yerde karşınıza çıkıyor. Süitin güvenliği ondan so- maşayla zemine yayılıyor, kahve çekirdekle- yüzünden mutluluk okunuyor. olarak gösterilmiş. nabzının attığı eski kent merkezindeki büyük ala- ruluyor. Aileler için çocuklarının uyuyabileceği ri “mihmalar” adı verilen kaşıkla tavada kav- Kış aylarında ise tam tersi. 1953’te Ingmar Bergman nı (Grand-Place) arkanıza alır, İşeyen Çocuk hey- bağlantılı bir oda da tasarlandı. Milu odada nöbet rulurken çıkan koku derin sohbetin birazdan tarafından çekilen “Somma- keline doğru giderken Rue de l’Etuve üzerinde- tutuyor. Tenten desenleriyle bezeli nevresimler, başlayacağını işaret ediyor. Kavrulan çekir- Cinsel özgürlük ren med Monika” (Monika’yla ki bir binanın duvarında Tenten çizgi romanlarının yastıklar, havlular ve resimler, aralarından seçim dekler el değirmeninde öğütülürken bölgeye Bir Yaz), İsveç’in cinsel öz- sayfalarından fırlamış bir kesitin dikkatinizi çek- yapabileceğiniz bir dizi heyecan verici temalı ak- kültürü özgü baharatlardan kakule ya da safran ek- gürlük ülkesi algısını dün- memesi mümkün değil. İşte o Tenten grafittisine tiviteyle genç konukları macera dolu bir dünyaya Küçük park iki caddenin leniyor. Kahveyi pişirmek ve servis etmek- yada perçinlemiş. Bu film varmadan sağ tarafta Rue de l’Amigo’nun başın- sokuyor. Çocuklar, anne-babalarıyla birlikte ken- arasında kalıyor. Caddeleri le yükümlü kişi, sol eline, başparmağı hava- ABD’de “Kötü kızın hikâyesi” da bulunan tarihi otel, bugünkü yazı konumuz. tin çizgi roman kahramanlarının çizildiği 62 du- birleştiren yürüyüş yolunun iki da olacak şekilde “dallah” adı verilen cezve- olarak tanıtılırken İsveç ya- “Tarihi bir oteli anlatırken bile işi dönüp dolaş- varı içeren Brüksel Şehri çizgi roman parkurunda tarafında da banklar var. Gü- yi alıyor, sağ elindeki küçük kulpsuz fincan- pımı olduğu özellikle vurgu- tırıp Tenten’e bağlamasan olmaz sanki” dediği- dolaşarak sıra dışı bir “hazine avı”nın keyfini çıka- neşli havalarda hepsi doluyor. ların yarısına kadar telvesiz kahveyi doldu- lanmış. Arkadan gelen ge- nizi duyar gibiyim. Yıllar önce gerçeküstü resmin rabiliyorlar. Tenten teması oteldeki restoran ala- Yürüyüş yolu ortada meydana rup meclisin en önemli ya da en yaşlı konu- ne bir Ingmar Bergman ese- dehası René Magritte süiti açarak otel odaları- nında da devam ediyor. dönüşüyor. Tor heykeli de tam ğuna ikram ediyor, ardından diğer konukla- ri olan “Tystnaden” (Sessiz- na sürrealizmi taşıyan Hotel Amigo geçen günler- ortada. Parkın geri kalan kıs- ra servis başlıyor. Kahvenin yanında ağzı tat- Karl Marx mahkûm lik) ise ticari açıdan patla- de de Tenten süitini kullanıma soktu. Hergé’nin, mı çimenlik. Çimenlere genç- landırmak için hurma yeniyor. Meclisin en Hotel Amigo dediysek sıradan bir mekândan ma yapmış. Dünyada büyük 1929’da yarattığı çizgi roman karakteri Tenten, önemli kuralı sunulan kahveyi içmek ve yeri ler seriliyor. Gözüm o tarafa bahsetmiyoruz. Zamanının hapishanesi çok kı- yankı yaratınca, konu İsveç maceralarıyla dünya çapında her yaştan okurun geldiğinde sohbete dahil olmak. Kahveyi geri kayınca, yabancı bir delikan- sa bir süreliğine de olsa çok ünlü bir mahkûmu Parlamentosu’nda tartışmaya beğenisini kazandı, ünü Belçika sınırlarını aştı. çevirmek ya da başka bir içecek istemek gi- lıyla, İsveçli bir genç kızın soh- ağırladı. Karl Marx, Brüksel’de yaşarken polis pa- yol açmış. Sağcılar, gençle- Hotel Amigo, konuklarını dünyanın en ünlü sey- bi bir seçenek yok, eğer o ortama davet edil- bet ederek yürümeleri dikka- ra transferlerinden şüphelenmiş ve Marx’a si- rin filmlerle kötü yola yönlen- yahlarından olan Tenten’in dünyasına davet edi- diyseniz ikram edilen kahveyi içeceksiniz. timi çekti. Başımı biraz daha lah satın almak için para yollandığını düşünmüş- dirildiğini öne sürerek sansür yor. Otel, Belçika’nın en ünlü ve cesaretli muhabi- Kahve meclislerinde toplanan kişiler ge- çevirince bir film sahnesinin tü. Marx, bu nedenle çok kısa bir süre hapse gir- kurulunu görevini yapmadı- rine adanmış benzersiz bir süit yaratmak için Mo- nellikle birbirlerini tanıyor. Yabancıların bu çekildiğini gördüm. Âşıkları di. Daha sonra ülkeden sınır dı- ğından dolayı eleştirmiş. ulinsart, Hergé Vakfı ve Hergé Mü- ortamda bulunma ihtimali zayıf. Nüfusun mı oynuyorlar acaba diye dik- şı edildi ve Paris’e geri döndü. İsveç filmleri ABD’de o ka- zesi ile ortak hareket etti. Tenten’in yüzde seksenini yabancı çalışanların oluş- katlice baktım ama anlayama- Birkaç yıl sonra, 1883’te öldü- dar seyirci çekmiş ki dağıtım- hikâyeleri ve Kaptan Haddock, ina- turduğu BAE’de yerel bir arkadaşınız yoksa dım. Parktaki yürüyüş sahnesi ğü Londra’ya gitti. Marx’a yol- cılar bir Alman filmini bile İs- nılmaz Bianca Castafiore ve bece- bu toplantılara katılma şansınız da yok de- filmde belki on saniye yer ala- lanan paranın miras olduğu an- veç filmi diye tanıtmışlar. Da- riksiz ikiz dedektifler Dupond ve necek kadar az. Zaten bu yüzden Dubai’de laşıldı, Marx, kara para aklamı- cak ama yönetmen aynı sah- hası film tanıtımlarında “İsveç Dupont gibi ünlü çizer tarafından yaşayanların tercihi Arap kahvesinden çok yor ya da silah ticareti yapmı- neyi iki kez daha çektirdi. Ti- Günahı” yakıştırması da kul- hayal edilen renkli karakterler ara- yeni nesil kahve dükkânları fakat bura- yordu. “Brüksel’de Marx’ın izini lanılmış. İsveçliler de işini bi- cılığıyla sıra dışı bir deneyim sunan tizlik hoşuma gitti. İsveç film- larda içilen kahveyle Roma’da ya da Los sürmek” diye bir yazı yazmış- liyor doğrusu. Ingmar Berg- Brüksel’deki tek otel. Brüksel’e ge- lerinde son yıllarda yabancı Angeles’ta içilenin hiçbir farkı yok. tım ama orada bu mevzudan man, “Her filme bir banyo ya- lirseniz ve cüzdanınız biraz kabarık- gençlere çokça yer veriliyor. “Buraya kadar gelip Arap kahvesi içmeden bahsetmemiştim sanırım. pan çıplak kadın koymak ge- sa artık eski kent atmosferinde ve Bayağı yetenekli genç çıktı. dönmem” diyenlere Kahve Müzesi’ni öneriyo- Kim bilir belki de ileride rekiyor” diye fetva vermiş. Tenten çizgi romanları ortamında Sanat dünyası diğer iş- rum. Sembolik de olsa geleneksel Arap kah- bir de Karl Marx süiti yapılır. “Aşkın Dili”, “Ben Meraklı Sa- geceleyebileceksiniz. kollarına göre daha libe- vesi servisi yapılıyor. “Gönül ne kahve ister Londra’da Marx’ın mezarını gi- rıyım”... Gıdıklayıcı film ad- Süitte, Tenten’in maceralarına ral. Toplumsal anlayışı da et- ne kahvehane, gönül ahbap ister kahve baha- riş parasıyla ziyaret ettiren ka- ları değil mi... İsveç’te cin- çok sayıda gönderme var. Konuk- kiliyor. Geçenlerde Dagens ne” diyenlere sözüm yok, onlar zaten gittikle- pitalizmin “Marx’ın hapis yattı- sel özgürlük bir kültür olarak lar odada Steven Spielberg imza- Nyheter’de okuduğum bir ma- ri her yerde keyifli zaman geçireceklerdir. ğı hapishane odasını” pazarla- 1960’ların sonuna doğru bu lı bir çizimle karşılanıyor. Ünlü yö- kalede, İsveç’teki cinsel öz- remgok@gmail.com masına şaşırmam! filmlerle yerleşmiş. netmen, 10 yıl önce 3 Tenten al- gürlüğün filmler yoluyla geli- bümünden oluşturulan “Tenten’in erdincutku@binfikir.be şip genel bir kültür haline gel- osman.ikiz@gmail.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear