22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 2 MAYIS 2021 PAZAR HABER AKP’li Şahinbey Belediyesi ihaleleri böldü, bazı hizmet alımları tek katılımcıyla yapıldı Şeriatçı sinsi atak AKP iktidarı, 17 günlük sözde “tam kapanma” döneminde marketlerde alkollü içki satışını yasaklama girişiminde bulundu. Önce Türkiye Tekel Bayiler Platformu Başkanı Kurucusu Özgür Aybaş, bir tweet atıp “Genelgede alkol satışı yasak diye bir ibare madde dahi yok. Maalesef üzülerek söylüyorum, 17 Mayıs’a kadar ülke genelinde pandemi ve ramazan ayı bahanesi ile alkol satışı yasaklanmıştır” dedi. Medya bunu “Alkol satışı resmen yasak!” diye duyurdu, sosyal medya birbirine girdi. Böyle bir yasağın hukuki dayanağı yok, yasa olmadan yapılamaz dedik ama medya da çoğunluk da yasak getirildiğine inandı. Ardından bazı tekel bayilerine, A4 kâğıdın yarısına yazılmış uyduruk bir yazının iki polis eşliğinde tebliğ edildiği duyuruldu. Bunun imzalanmaması için çağrı yapıldı. O aşamada Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, “herhangi bir yasak olmadığı için alkol satışına devam edileceğini” söyledi ancak sözlerine inanılmaz bir cümle daha ekledi: “Ama bunu Cumhurbaşkanı’na söyleyecek cesaretim yok...” Bu acz itirafından sonra neyse ki yasal hakları gündeme getirenler çıktı. Ankara Barosu ve İzmir’de de avukat Devrim Savran, kararın durdurulması için Danıştay’da ayrı ayrı dava açtı. Yabancı haber ajanslarının yer vermesi üzerine turizm sektöründe iptaller yaşandığı duyuruldu. Sonunda böyle bir yasak uygulanamayacağı için zincir marketler satışa devam etti. Ancak “Yazılı tebligat yok ama haberlerde söylendi” denilerek hukuk dışı cezalar kesildi, tekel bayilerine baskı sürdü, reyonların üstü çarşafla kapatıldı, bazı valiler açıklama yaparak yasağın var olduğunu duyurdu. Hizbullahçıları sevindiren müdahale Yurtdışında salgın nedeniyle alkollü içki satışına getirilen kısıtlamalar, sosyal mesafenin korunması için açık havada satışın yasaklanması ile ilgili; marketlerden alkollü içki alınıp evde tüketilmesi ile ilgili değil! İçki satışının salgın ile herhangi bir ilgisi yokken, yayımlanan genelgelerde bayilerin içki satamayacağına dair atıf yokken, yaşanan olay ideolojik fırsatçılıktır. Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen HÜDAPAR’ın, “Son dönemlerde alınan en güzel kararlardan bir tanesi” demesinden de anlaşılacağı gibi içki satışı yasağı şeriatçı bir uygulamadır. Bu olayda dehşetle gözlemlediğim şu oldu: Padişahın fetva vermesi gibi şifahen ifade edilen bir karar ile yaşam tarzına müdahale edilebileceğini düşünenler var. Bir temel hakkı yasaklama girişimi karşısında, “Bunu yasal olarak yapamazsınız!” diyerek sonuç alınabileceğine inanmıyorlar. “Yasağın dayanağı ne” diye sorunca, “Reis emretmiştir; bu ülkede yasa dinleyen mi var?” şeklinde karşılık alıyorsunuz! Laikliği yeniden kazanma zamanı! Şahsım devletinde anayasa ve yasaların yıllardır çiğnendiği doğru ama biz her defasında, hukuki haklarımıza sonuna kadar sahip çıkacağız. “Ramazan ayında alkollü içki satışını savunursak bize saldırırlar” diye düşünüp sinen muhalefet partileri gibi olmayacağız. Sol Parti’nin açıklamasındaki gibi “Bu karar hukuksuzdur ve laiklik ilkesine aykırıdır” diyeceğiz. Burası şeriat hukukunun geçerli olduğu Suudi Arabistan değil, geçen yazımda da belirttiğim gibi anayasasında hâlâ laik bir devlet olduğu yazan Türkiye Cumhuriyeti. “Laiklik mi kaldı? Güldürmeyin beni!” deyip geçmeyin. O ilkenin anayasada yazılı olması, hayati derecede önemlidir. Unutmayalım: 8 yıl önce, 18 yaşındaki kadın ve erkeklerin aynı evde kalması tartışılıyordu. O zaman başbakan olan Erdoğan, “Kız ve erkek öğrenci aynı evde olmaz, muhafazakâr yapımıza ters” diyerek bu konuda denetim kurmaya çalıştı. Cumhuriyet gazetesi, 15 yıl önceki reklamında “Tehlikenin farkında mısınız” diye sorarken bugünler için uyarmıştı. O sırada liberal “solun” yayın organlarından Birikim’de ise bu reklam hakkında “Korku satmak” diye yazı yazıldı. Birileri laikliğe sahip çıkmak için hâlâ çekinedursun, “Kimsenin hayat tarzına karışmadık” diyen iktidar, evlerin içine müdahale etmeye başladı bile! İçki satışını yasaklama çabası, rejimi değiştirmeyi hedefleyen karşıdevrimin son atağıdır. Bugün artık bu atağı püskürtme ve laikliği yeniden kazanma zamanıdır! Gazi mirasçılarına madalya kararı Kurtuluş Savaşı’nda hizmeti tespit edilen 8 gazinin mirasçılarına İstiklal Madalyası verilmesi kararlaştırıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “İstiklal Madalyası” verilmesi kararlaştırılan 8 gazinin bilgileri ile mirasçılarının isim listesi yer aldı. l ANKARA/ Cumhuriyet İHALE OYUNLARI Şahinbey Belediyesi’nin denetim raporuna şerh koyan Uğur Kalkan, sorulara yanıt alamadığını belirterek “Belediye başkanı bunu beğendi” şeklinde ifadeler kullanıldığına dikkat çekti. AKP’li Şahinbey Belediyesi’nin 2020 yılında yaptığı 15 tane ihaleyi ya tek katılımcıyla ya da diğer katıHAZAL lımcıları eleyip tek teklife OCAK düşürerek yaptığı ortaya çıktı. İhalelerin toplam tutarı ise 57 milyon lirayı buldu. Kurban Bayramı için dağıtılacak poşetlerin alım ihalesi, üç ayrı parçaya bölündü ve tek firmaya verildi. Doğrudan temin ihalelerinin çoğu aynı firmaya gitti. İlçe belediyesinin denetim komisyonu üyesi Uğur Kalkan, denetim için resmi görevli olmasına karşın 32 sorusuna yanıt alamadığını ve belgelere ulaşamadığını açıkladı. Şahinbey İlçe Belediyesi’nin 2020 yılı denetim raporu tamamlandı. CHP’li meclis üyesi Uğur Kalkan, rapora 8 sayfadan oluşan bir muhalefet şerhi düştü. Şerh raporunda, 2020 ile başlayan ve açık kaynaklarda yer alan 15 ihalenin ya tek katılımcı ya da diğer katılımcılar elenerek geçerli teklif sayısı 1’e düşürülerek yapıldığı tespit edildi. Raporda, “Yeterli rekabet ortamı oluşmamıştır. Bu ihalelerin toplamı 57 milyon liranın üzerindedir. Bundan sonra yapılacak olan ihalelerde daha çok katılımın sağlanması noktasında çalışmalar yapılması belediye yararınadır” denildi. ‘Başkan bunu beğendi’ Komisyona getirilen evrakların giriş kaydı olduğu ancak ayrıntıların evraklarda yer almadığına dikkat çekilen şerh raporunda, “Belediyeyeye teslim edilen malzemelerin takibi konusunda daha sıkı bir çalışma yapılması gerekmektedir. 2024/24 numaralı 59 bin liralık geri dönüşüm filmine ilişkin herhangi bir ihale usulüne ve bilgiye rastlanılmamıştır. ‘Belediye başkanı bunu beğendi’ şeklinde bir cevap verilmiştir” ifadeleri kullanıldı. Raporda yer alan bir diğer çarpıcı tespit ise şöyle: “Belediye tozşeker ve küp şeker alımı ihalesi tutar doğrudan temin sınırını aştığı için bölündü.” İhalelere ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirme yapan Uğur Kalkan, doğrudan temin yönteminde birçok ihalelerin bölündüğünü gözlemdiğini anlattı. Kalkan, “Zeytinyağı alım ihalesi için önce açık ihaleye çıkılıyor. Süreç devam ederken ihale iptal edilmeden rakamlar bölünerek doğrudan temin yapılıyor. Doğrudan temin bittikten sonra açık ihale iptal ediliyor. Belediye yönetimi istiyor ki kimse soru sormasın, kimse belediye ile ilgili bir konunun peşine düşmesin. Hatta bu konudaki rahatsızlıklarını benim bir meclis üyesi gibi değil de bir müfettiş gibi çalıştığımı ifade ederek meclis toplantısında gündeme getirdiler. Şahinbey Belediyesi, meclis tutanaklarında konuşmaları yazamıyor. Belediye, meclis toplantılarını ve ihaleleri canlı yayımlasın” dedi. BAKAN SOYLU’DAN YUNUS DURMAZ İLE İLGİLİ ÖNERGEYE KISA YANIT: İNTİHAR ETMİŞTİR IŞİD soruları yanıtsız ŞEHİT MEHMET KIRMIZI VE MÜSLÜM TOPRAK Şehit Kırmızı, Adana’da toprağa verildi. Şehit Toprak, İstanbul’da toprağa verildi. Irak şehitleri toprağa verildi Irak’ın kuzeyinde icra edilen PençeYıldırım Harekâtı’nda şehit düşen Uzman Çavuş Mehmet Kırmızı (27) Adana’da, sözleşmeli er Müslüm Toprak (25) da İstanbul’da toprağa verildi. Şehit Mehmet Kırmızı için dün Adana’nın Ceyhan ilçesinde tören düzenlendi. Şehidin naaşı, Şahin Özbilen Mahallesi’ndeki baba evinde helallik alınmasının ardından Abdülkadir Ağa Ulu Camisi’ne götürüldü. Burada düzenlenen cenaze törenine, şehidin babası Zeynel ve annesi Aliye Kırmızı, nişanlısı, ağabeyleri ve kardeşi, yakınları ile siyasiler, askeri ve mülki erkân ile yurttaşlar katıldı. Yakınları, şehidin tabutu ve fotoğrafına sarılıp gözyaşı döktü. Şehidin annesi Aliye Kırmızı, “Vatan sağ olsun, ben şehit annesiyim, gurur duyuyorum Mehmetimle” dedi. Şehit Kırmızı, Ceyhan Asri Mezarlığı Şehitliği’nde toprağa verildi. Şehit Müslüm Toprak için dün İstanbul’da tören düzenlendi. Şehit Toprak’ın cenazesi, Bağcılar Kirazlı Mahallesi 1226. Sokak’ta bulunan baba evine getirilerek helallik alındı. Şehidin annesi Latife Toprak’ın ayakta durmakta zorlandığı görüldü. Şehit Müslüm Toprak, Ataköy 5. Kısım Camii’nde cenaze namazının ardından Edirnekapı Şehitliği’nde son yolculuğuna uğurlandı. Öte yandan Kilis’te Şehit Musa Özalkan Hudut Karakolu’nda silah arkadaşı tarafından vurularak hayatını kaybeden Piyade Uzman Onbaşı Mehmet Can Kaya’nın cenazesi memleketi Gaziantep’te toprağa verildi. l Haber Merkezi ERDOĞAN, 10 YENİ FAKÜLTE DAHA KURDU ‘Boş binaya fakülte’ ERGÜNEŞ, BAKAN YARDIMCISI OLDU MUSTAFA ÇAKIR Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ikiye ayrılmasının ardından oluşturulan yeni bakanlıklara, bakan yardımcıları atadı. Aile Bakanlığı’na Milli Gençlik Vakfı (MGV) kökenli, Gaziosmanpaşa’da imam hatip okullarının sayısının artırılmasında etkin rol oynadığı belirtilen İsmail Ergüneş bakan yardımcısı olarak atandı. Avukat İsmail Ergüneş, ortaokul ve lise yıllarında MGV Hassa Şubesi’nin kuruluşu ve sonraki çalışmalarında aktif olarak yer alan bir isim. AKP’nin ilk yıllarında İstanbul seçim işleri, il hukuk, il başkanlığı çalışma grubunda görevlerde bulunan Ergüneş, Gaziosmanpaşa’da ilçe başkanlığı görevinde de bulundu. Belediye başkanı ve milletvekili aday adayı olan Ergüneş’in birçok internet sitesinde yer alan özgeçmişinde şu bilgiler bulunuyor: “İlçe başkanlığı döneminde ilçede bulunan 3 imam hatip lise sayısının 6’ya, 3 olan imam hatip ortaokulu sayısının 8’e çıkarılmasını sağladı. 11 İHL ve ortaokulu ile İstanbul’da en fazla imam hatip lisesi olan ilçe ve 20122013 eğitim öğrenim döneminde İstanbul ilçelerinde İHL’lere en fazla kayıt yaptırılan ilçe olmasında etkin rol aldı.” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcılığı’na Ahmet Erdem ve Prof. Dr. Lütfihak Alpkan atandı. l ANKARA SEFA UYAR Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile 10 farklı üniversitede toplam 10 yeni fakülte kuruldu. Fakülteler arasında, sayısı nedeniyle nitelikleri tartışmalı hale gelen tıp, diş hekimliği ve hukuk fakülteleri de bulunuyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten, yeni fakülteler ile tıp fakültesi sayısının 127’ye yükseldiğine işaret ederek “Boş buldukları her binayı tıp fakültesi yapıyorlar” dedi. Türk Ceza Hukuku Derneği Başkan Yardımcısı Kazım Yiğit Akalın, hukuk fakültelerine ilişkin hedeflere işaret ederken “Sanki hiç yokmuş gibi iki yeni fakülte açılmasının akıl ve mantıkla izah edilebilir bir tarafı yok” ifadelerini kullandı. Yeni kurulan üniversite ve fakülteler şöyle: “Batman Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi. İstanbul Galata Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi. İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Hukuk Fakültesi. Mardin Artuklu Üniversitesi Tıp Fakültesi. Muş Alparslan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi. Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Hukuk Fakültesi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kayseri Tıp Fakültesi.” TTB İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten, yeni açılan iki fakülte ile birlikte tıp fakültesi sayısının arttığına işaret etti. Eğitimin de niteliksiz olduğunu söyleyen Ökten, “Şu an biliyoruz ki birçok tıp fakültesinde nitelikli tıp eğitimi yok, çünkü kadro yok. Avrupa’nın en çok tıp fakültesi olan ülkesiyiz. Şehir hastaneleri yavaş yavaş tıp fakültesine dönüştürülüyor. Tıp fakültelerinin hastanelerinin işlevi farklıdır, şehir hastanelerinin işlevi farklıdır. Bunlar birbirine karıştırılıyor. Bu iyi bir şey değil. Bir şehir hastanesini tıp fakültesi yapmak, o ilin idarecilerine hoş görünmek için yapılmış siyasi bir karar. Eğitim adı altında alınmış kararlar değil” diye konuştu. Türk Ceza Hukuku Derneği Başkan Yardımcısı Kazım Yiğit Akalın ise İnsan Hakları Eylem Planı’ndaki hukuk fakültesindeki eğitimin 5 yıla çıkarılacağına yönelik hedefe dikkat çekerek “Planın mürekkebinin kurumasını bekleseydiniz bari. Plan içerisinde hukuk fakültelerine değinilmesinin nedeni, tüm halk biliyor ki hukuk fakültelerinin niteliğinin düşmesi ve meslekteki niteliğin azalmasıdır. Çok yakın zamanda plan hazırlanmışken, sanki hiç yokmuş gibi iki yeni fakülte açılmasının akıl ve mantıkla izah edilebilir bir tarafı yok. İki yeni fakülteyi aklımız almadı” diye konuştu. l ANKARA ERDEM SEVGİ CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “hücre evi baskınında intihar eden IŞİD’in Gaziantep emiri Yunus Durmaz’ın daha önce yeri 19 kez belirlenmesine karşın neden yakalanmadığı, kimlerce neden korunduğu, ölümü sonrası iletişim kayıtlarının neden silindiği” ile birlikte toplam 10 soru sordu. Bakan Soylu ise “IŞİD’li Durmaz’ın intihar ettiğini” belirterek tüm soruları yanıtsız bıraktı. CHP’li Erkek, 16 Mayıs 2016’da, hücre evine yapılan operasyonda ölü olarak ele geçirilen IŞİD’in Gaziantep emiri Yunus Durmaz hakkındaki iddiaları, 13 Kasım 2020’de Meclis’e taşıdı. İçişleri Bakanı Soylu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi veren Erkek, 10 Ekim 2015’te yaşanan “Ankara Garı katliamı”nın ardından isminden sıklıkla söz edilen Yunus Durmaz hakkındaki iddiaları sıraladı. 2006’da İran’da cihatçılara katılan Durmaz’ın, 2009’da Pakistan’da yakalanarak Türkiye’ye iade edildiğini, havalimanında sadece bilgi alma tutanağı tutularak serbest bırakıldığını anımsattı. ‘19 kez tespit edildi’ Erkek, IŞİD’in Diyarbakır, Suruç, Ankara ve Taksim’deki bombalı saldırıları nedeniyle Durmaz hakkında “iletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi” kararı alındığını belirterek “29 Nisan19 Mayıs 2016 tarihleri arasında Yunus Durmaz’ın telefon sinyali üzerinden yeri 19 kez tespit edildiği ama gözaltına alınmadığı belirtilmektedir” dedi. Teknik takipteki Durmaz’ın, 1 Mayıs 2016’da Gaziantep’te 3 polisin şehit olmasına yol açan saldırıdan sonra dahi yakalanmadığını kaydeden Erkek, “Yunus Durmaz, 22 Mayıs 2016’daki AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi’ne saldırı yapılacağı yönündeki istihbarat üzerine 19 Mayıs günü Gaziantep’teki hücre evine yapılan baskında ölü olarak ele geçirilmiştir. Durmaz’ın ölümüyle birlikte tüm veriler imha edilmiş, imha nedeniyle bazı dosyalara dair bilgilerin yok edildiği kaydedilmiştir” ifadelerine yer verdi. Erkek, Bakan Soylu’ya “Takip altındaki Yunus Durmaz neden yakalanmadı? AK Parti kongresi istihbaratı olmasaydı Durmaz’a operasyon yapılmayacak mıydı? İletişim kayıtları silinen şahsın, İçişleri Bakanlığı ya da istihbarat birimlerinde gizli ya da açık herhangi bir görevi var mıydı” sorularını yöneltti. Soru önergesine, yaklaşık 5 ay sonra Soylu tarafından kısa bir yanıt verildi. Soylu, yanıtta “Bahsi geçen şahıs 19 Mayıs 2016 tarihinde yakalanmasına yönelik yapılan operasyon esnasında üzerinde bulunan intihar yeleğini patlatması sonucu yaşamına son vermiştir” ifadelerine yer verdi. Soylu, önergede de yer alan bilgiyi tekrar ederek 10 IŞİD sorusunu da yanıtsız bıraktı. l ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear