25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 11 MAYIS 2021 SALI HABER TAKSİM DAYANIŞMASI, ÜÇÜNCÜ YARGILAMAYA TEPKİ GÖSTERDİ: GEZI UMUTTUR, UMUT YARGILANAMAZ Gezi davasında verilen birleştirme kararının ardından 21 Mayıs’ta gıcıyla karşı karşıyayız. İstediklelanan Tayfun Kahraman ise şöyle ko yoruz. isterseniz bin kere yargılayın, ri dosyayla birleştirsinler, bu dosya nuştu: “Yeniden yargılama süreciysöyleyeceğimiz söz aynı” diye kogörülecek duruşma öncesinde Taksim Dayanışması tarafından basın dan beraat dışında bir karar çıkma le karşı karşıyayız. Bir toplumsal hayacaktır. Gezi bu toprakların onurlu reketin yargılanması iktidar nezdinnuştu. Sanık avukat Can Atalay, iktidaBakanlık ve Covid toplantısı yapıldı. Çevrimiçi toplantıda hiçbir kanıta dayanmayan varsayımlar üzerinden Gezi’ye dair yapılan üçüncü yargılama olduğu belirtilerek haklı mücadelesidir” diye konuştu. Topluma gözdağı DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezde meşru olabilir ama toplum vicdanında değil.” Gezi davasının bir diğer sanığı Mücella Yapıcı da “Gezi korku zincirlerirın direnişi karalamaya çalıştığını belirtti. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanı Şebnem için neler yapılıyor?.. Bir hastane sonuçları hukuksuzluğa dikkat çekildi: “Gezi oğlu, “Gezi aslında bize bugün yaşa ni kırmıştır. Şimdi tekrar o korku ik Korur Fincancı, KESK Eş Genel Başumuttur, umut yargılanamaz.” Sonucun yine beraat olacağını vurgulayan davanın avukatı Evren İşler, “Bir torba davanın başlantılmak istenen Türkiye’ye ilk büyük itirazdır. Gezi’nin bu kimliği asla yargılanamaz, karalanamaz” dedi. Gezi davasında sanık olarak yargıliminin inşası için birtakım kişiler seçilerek topluma gözdağı verilmek istenmektedir. Haklı olanlar korkmaz ve susmazlar. Korkmuyor ve susmukanı Aysun Gezen ve Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen de açıklamaya destek verdi. l İSTANBUL / Cumhuriyet İki gündür sürdürdüğüm, Covid vakalarında hastalara verilen iki ilaç üzerine yazılarıma çeşitli tepkiler geliyor. Şüphesiz ki gelecek, antibiyotik vermeyin diyorum, streoid vermeyin diyorum, doktorlardan Kırbayır dosyası zamanaşımından kapatılıyor. Ağabeyi, Dolmabahçe’deki görüşmeye dikkat çekti: tepki geliyor. Ama koruyucu olarak kullandıklarını hâlâ yazan doktorlar var, Sağlık Bakanlığı’nın tedavi protokollerinden kaldırYa anama verilen sözler? dığı hidroksiklorokin için.. Aman neler neler... Birçok ülke kullanıyor da bir gerekçe. Tıp bakımından gelişmiş hiçbir ülkede neden kullanılmadığını açıklayan yok... Bugün KLİMİK’e sordum, Türkiye’nin nasıl bir tedavi protokolü uygulaması gerektiğini. Bu konuda kısa sürede bir öneride buluYargıtay 8. Dairesi, Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Okçu köyünde 12 Eylül askeri darbesinden bir gün sonra gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Cemil Kırbayır’ın kaybedilmesine dava dosyası ile ilgili Adalet Bakanlığı’nın zamanaşımı uygulanması yönünde başvurusuna olumlu görüş bildirdi. Bu gelişme ile 40 yılı aşkın süredir kesintilerle devam eden iç hukuk süreci bitiriliEğitim de mahpus! nacaklarını açıkladılar, hazırlıyorlar. Ben gelişmiş ülkelerdeki tedavi protokolleri üzerinde uzman bilim insanlarının önerilerinden yola çıkacağım. Önce bazı saptamalar: Sağlık Bakanlığı pek çok uzmanı şüphesiz ki dinliyor ama bildiğini okuyor. Acı olan budur. Türkiye’nin akli bir tedavi programı oluşturması gerekir.. Fakat nasıl oluşturacak? yor. Yargıtay’ın, ilk takipsizlik kararını kalBirincisi, en gelişmiş ülkelerin yaptıklarına dıran mahkeme kararı için “kanun yararına bozma” görüşü bildirmesi ile Cemil Kırbayır davası zamanaşımından kapatılacak. Cezaevlerinde bulunan 250 bini aşkın öğrenci bakılacak. Neden diyeceksiniz: Biz tüm Covid konusunda yeni bilgilerin hemen hepsini bu ülkelerde yapılan araştırmalardan ediniyoruz. Herkese Bilim Teknoloji dergisi her Berfo Kırbayır eğitim hakkına erişemiyor hafta Covid üzerine edinilen yeni bilgileri yayımlarken, aralarında neden Türkiye’den en azından arada sırada bir araştırma sonucu bilgisi haberi yok diye dizini dövüyor insan. Mikail Kırbayır BBC Türkçe’ye konuşan ağabeyi Mikail Kırbayır, Yargıtay’ın görüşünü kardeşinin akıbetine benzetti: “Tıpkı Cemil’in akıbeti gibi işte... Nasıl ki 8 Ekim’de darbe yönetiminde yargısız infaz sonucu yaşamına son verilip ortadan yok edildiyse, davası da savcı aşamasında kapatıldı.” Kırbayır, verilen kararın darbecileri kollamak anlamına geldiğini savundu. ‘Böyle bitmemeli’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2011’de başbakanlığı döneminde kendisini ziyaret eden annesi Berfo Kırbayır’a verdiği sözü anımsatan Kırbayır, “Benim anam da ölünceye kadar oğlu için mücadele etti, 33 yıl boyunca Cemil gelecek diye kapısını kapatmadı, dönerse tanımaz diye evini bile yenilemedi, harabede yaşadı yıllarca. Mezarına gidip ona ‘Ana her şey bitti’ demek için mi bunca yıldır mücadele ediyoruz? Dolmabahçe’de anama verilen sözler ne oldu, o gün onunla beraber akıtılan gözyaşlarına ne oldu, neler değişti de bu dava böyle sonuçlandı? TUĞBA ÖZER Salgında çevrimiçi eğitimin zorluğu ve yarattığı eşitsizlikler konuşulurken cezaevlerinde bulunan binlerce öğrenci, eğitim hakkına erişmekte sıkıntılarla karşılaşıyor. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Hapiste Öğrenci Tematik Alan Temsilcisi Özge Akyüz, cezaevlerinde ders materyallerine ulaşamayan, hangi sınavdan kaldığını bilmeyen, sınav sonucunda üniversiteye yerleşmeye hak kazanmasına karşın kaydını yaptıramayan öğrenciler bulunduğunu söyledi. Yanıtsız önergeler Adalet Bakanlığı’na bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Namık Kemal Varol, 31 Ekim 2019’da Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nda yaptığı konuşmada hapishanelerde 58 bin 579 öğrenci bulunduğunu açıkladı. 2 yıldır yeni bir veri paylaMASA BILE LÜKS... Cezaevindeki bir öğrencinin yaşadıkları üzerinden örnek veren Akyüz, “Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpus tecritte tutulduğu odasında bulunan tek masasında hem yemeğini yemek hem ders çalışmak hem eşyalarını tutmak zorunda olmasından bahsediyordu. Bunun günde 3 kez yapılan bir rutin olduğunu düşünün. Onun için ders çalışmanın epey zor olduğunu, daha büyük bir masa talebinin olduğunu ve masanın kendisine verilmediğini söylüyordu. Biz dışarıdakiler için yalnızca bir masa, ama onun için buna ulaşmak bile bir lüks olabiliyor” dedi. şılmadığı, konu hakkındaki soru önergeleri yanıtsız bırakıldığı için rakamlar bilinmiyor. Hapishanede öğrenimini sürdürebilecek durumda en az 265 bin 646 öğrenci olduğu biliniyor. Fotokopi de sorun Dış dünyada aynı yaş gruplarına sağlanan öğrenme fırsatlarıyla cezaevinde bulunanlar arasında ciddi bir farklılık ve eşitsizlik durumu söz konusu olduğunu ifade eden Akyüz, “Eğitimler ‘dış’ dünyada online devam ediyor. Dolayısıyla mahpuslar ders notlarına ulaşmakta bu yönüyle de çok zorlanıyorlar. Hapishane idaresinden online eğitimlere katılmayı, bilgisayar kullanmayı talep ediyorlar. Ancak cezaevleri altyapının yetersiz olduğu, böyle bir kullanım sırasında mahpusların yanında personel bulundurulması zorunluluğu, sağlık, güvenlik, teknik aksaklık ve sair gerekçelerle bu talepleri reddediliyor” diye konuştu. Akyüz, siyasi tutukluların güvenlik gerekçesi gösterilerek bilgisayar kullanım izni almalarının daha zor olduğunu da sözlerine ekliyor. l İSTANBUL İKIZDERE’DE BAKAN GELMEDEN KESILEN AĞAÇLAR ORTADAN KALDIRILDI Direnişçileri dinlemedi İkincisi, akli bir tedavi programını geliştirebilmemiz için, şüphesiz kendi deneyimlerimizi 1.5 yıldır yapılan tedavi vb. sonuçlarını da buna katmamız gerekir. Peki, bu nasıl olacak? Biz, Sağlık Bakanlığı’nın elindeki tüm bilgileri tüm bilim dünyasına açıklamasını yazıp çiziyoruz. Doğrusu ben ne kadar dişe dokunur ciddi sayılabilecek ve bir tedavi protokolü oluşturulmasına yardımcı olacak bilgi olduğunu bilmiyorum ve varlığından da şüphe etmeye başladım... Evet, vakaların yaş hastalık dağılımları vb. olabilir... Bunları bile açıklamıyorlar. Bir protokol oluşturulması için bu bilgilerin yeterli olabileceğini ise düşünmüyorum. Covid vakalarında filyasyon ekipleri hemen evlere bakanlığın emriyle bildiğiniz ilaçları dağıtıyor. Fakat şu yok: İlaçların etkilerini sonuçlarını izleyecek bir mekanizma sıfır. Bir okur, “Ya, bizim millet aldığı ilacı hiçbir zaman tam kullanmaz, atar, şükür ki!” demez mi! İlaçları verdiniz, bunları kullanın, ateşinizi ölçün, ağırlaşırsanız hastaneye gelin, dediniz. Bu ilaçların hastanelik olmayan insanların üzerinde iyileştirici etkisi olduğunu mu sanıyorsunuz? İyileşen hastalar verdiğiniz ilaçlar sayesinde mi vartayı atlatıyor? Yüzde 8090’ı zaten iyileşiyor Evet, kendiliğinden. İlaç vermeseniz de! Bu oranda hasta hastalığı hafif geçiriyor. Peki, gelişmiş ülkelerde ne yapıyorlar, testi pozitif çıkanlarda? Eğer ağır bir hastalık durumu yoksa, oksimetre ile kanda oksijen doygunluğunu parmak ucundan düzenli ölçmesini istiyorlar. Termometre ile düzenli ateş ölçümü yaptırıyorlar. Ateşin yükselirse parasetamol al, diyorlar. Kanda oksijen yüzde 93 altına düşerse hastaneye çağırıyorlar. Bu arada en önemli risk obezite ve yüksek tansiyon, Bu dava böyle bitmemeli” diye konuştu. l Haber Merkezi KIRAZLIYAYLA DIRENIŞI ‘FERYADIMIZ DUYULMUYOR’ İLAYDA KAYA Bursa’nın Kirazlıyayla köyündeki maden işletme sahasına çekilen yüksek gerilim hattına karşı köylülerin direnişi 10. gününde. Elektrik kablolarının suyun üstünden geçirildiğini söyleyen köylüler, “Birkaç kere mavi boru koydular, sonrasında kablolar tamamen açıktan geçirildi. Adeta elektrik kablolarını suyun içine döşediler. Söylediğimizde de bir şey olmaz diyorlar. Canımızı tehlikeye atılıyor. Devlet feryadımızı duymuyor” dedi. Meyra Madencilik’in Çinko KurLEYLA KILIÇ İkizdereli direnişçilere “marjinal grup” diyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, bölgeye giderek köylülerle toplantı yaptı. Bakan gelmeden Cengiz İnşaat katlettiği ağaçları vadiden kaldırarak yarattığı tahribatı gizlemeye çalıştı. İkizdere’den ayrılmadan İşkencedere Vadisi’ni ziyaret eden bakan, sabah saatlerinden itibaren bölgede bekleyen direnişçileri dinlemeden gitti. “Katliamı gizleme çalışması” olarak nitelendirilen temizlik çalışmasının ardından Bakan Karaismailoğlu’nun İkizdere’ye beraberinde çok sayıda araç ile gelmesi dikkat çekti. Bakan Karaismailoğlu, katliam yapılan İşkencedere Vadisi’ne gitmeden muhtar ve direnişçi köylülerin bir kısmı ile İkizdere’de bulunan kültür merkezinde görüştü. İncelemelerinin ardından toplantıya çağrılmayan köylülerin yanına uğradı. Köylüleri dinlemeyen bakan, “Devletimiz bir para İşkencere Vadisi’nde taşocağı için kesilen ağaçların kamyonlara yüklenmesi dikkat çekti. ayırmış bütçesinden. Bu yatırım için gerekli bir taş var. Başka bir yerde böyle bir taş yok. Yine burada yapılacak yatırımlarda bizim çocuklarımız çalışacak. Bu projenin de bu yatırımın da buraya yapılması lazım” dedi. Toplantıya çağrılmadığını kaydeden köylüler, “Taşocağı istemiyoruz” derken Karaismailoğlu ve beraberindekiler ise köylüleri dinlemeden “Kaçıyorlar, dinlemiyorlar” sloganları eşliğinde araçlarına binerek alandan uzaklaştı. Direnişçilerden Güngör Baş “Biz günlerdir ağaçların, yaşam alanlarımızın yok edildiğini söyledik, ancak bakan ‘marjinal grup’ diyerek bizi suçladı. Ağaçları katleden Cengiz İnşaat, ağaçları Gürdere ve Cevizlik köy muhtarına veriyor. Tanımadığımız birileri araçlarına katledilen ağaçlarımızı yükleyip götürüyor” dedi. ‘Bilimsel değil’ Türkiye Ormancılar Derneği, İkizdere’de açılmak istenen taşocağı değerlendirme için raporu yayımladı. Ocağın yanlış yerde planlandığı belirtilen açıklamada, “Halkın evlerine 230 metre, tarla ve tarım alanlarına ise 5070 metre mesafede yılın tamamında delme, patlatma faaliyetinin öngörülmesi her şeyden önce planlama hatası. Doğrudan ve dolaylı olarak dere yatağına müdahale edilmiştir. Şimdiden bölgede sel riskinin arttığını söylemek mümkündür” ifadelerine yer verildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ise “10 farklı yerde inceleme yaptırdık dediniz ama valiliğe sunduğunuz evrakta, alternatif araştırmadık diyor. Kime inanalım” diye sordu. zaten bu vakalar daha sıkı kontrole alınıyor. Oksijen için solunum desteği veriliyor hastanede.. O aşamada steroid veriyorlar. ABD’de Remdesivir devreye giriyor. Daha ciddiye giderse hastaya özellikle sitokin frtınasını engellemek için monoklonal antikor olan Tosilizumab veriyorlar... Kan sulandırıcı sadece hastaneye yatınca söz konusu... antibiyotik yok! Vakanın sonrası entübe yoğun bakım durumu. Yukarıda yazdıklarım hastaya yönelik bir uygulama önerisi değil, sadece bir genel bilgi amaçlıdır. Şimdi bizde gelişmiş ülkelerle eşadım giden bir hastaneden aldığım bilgi: Covid kapanların yüzde 1520’sini yatırmışlar. Yatanların da yüzde 20’si entübe olmuş. Entübe olan hastalar arasında ise ölüm oranı yüzde 10. Yoğun bakımda yatanların oranı yüzde 30. Her yoğun bakımlık hasta entübe olmuyor. Ciddi hastaların yüzde 30’u kaybedilmiş. Peki, diğer normal hastanelerde bu tablo nasıldır, bilen var mı? şun Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı’na karşı mücadele eden köylülerden Hasan Güler, “Köyümüzün içi şantiyeT.C. DEMRE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) ye döndü. Her yerde hendekler var. Kabloları suyun içinden geçiriyorlar. Bazı yerleri kapatmıyorlar” dedi. Hüseyin C. de “Çevreyolu kapatıldığı için köyün doğusuna biçerdöver girerken batısına giremiyor. Zaten bu maden şirketinden dolayı mahsul2021/29 ESAS Pendik Türkiye Garanti Bankası Pendik Ticari Şubesine ait keşidecisi MOPAŞ MARKETÇİLİK GIDA SANAYİ VE TİCARET AŞolan RAMAZAN ÇETECİ adına keşide edilen 0034679 çek nolu06/02/2021 tarihli 73.416,00 TL bedelli çekin kaybolduğu iddiasıile iptali istenildiğinden, TTK.nun 730/20 maddesi delaleti ile aynı kanunun 669,674 ve 676 maddeleri gereğince çeki elinde bulunduran kişi yada kişilerin ilk ilan tarihindenitibarenüç ayiçerisinde mahkememize getirmesi, yada göndermesi,aksi halde dava konusu çekin İPTALİNE karar verileceğihususu ilan olunur. 01/03/2021 lerimiz elimizde kalmıştı, bu çalışmalarla bizi tamamen bitirdiler” diye konuştu. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1360175) Yenişehir Çevre Platformu Sözcüsü Şafak Erdem ise “Bu proje planla yapılan bir proje değil. Çalışmalarda; borulaT.C. ÖMERLİ SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN rın içinden geçirilmesi gereken kablolar, bazı yerlerden çıplak geçiriliyor. Elektrik Mühendisleri Odası’ndan rapor bekliyoruz ”ifadelerini kullandı. ESAS NO: 2020/3 Tereke Tereke Mardin ili,Ömerli ilçesi, Çınaraltı mah/köyCilt No:11Aile sıra no 1sırada nüfusa kayıtlı 11/03/1976doğumlu 19/06/2017 tarihinde vefat eden 31934159038 T .C Kimlik numaralımüteveffa Hüseyin ÖZDEMİR’e ait alacak ve borç miktarlarının bildirilmesi ve alacaklar ile borçluların mahkememize bir ay içerisinde müracaat etmeleri hususu İLANENtebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1372242)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear