17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DIŞ HABERLER [email protected] 7 29 NİSAN 2021 PERŞEMBE KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, egemen, eşit iki devlet vurgulu yol haritasını Guterres’e sundu 6 maddelik öneri masada Selman Tahran’a göz kırptı ABD, KRIZ TOPUNU NATO ZIRVESINE ATTI ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımasının yankıları sürerken ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasında NATO Zirvesi’nde yapılması planlanan görüşmenin, iki ülkenin ilişkilerinin geleceği için olumlu olacağını savundu. McKenzie, Washington merkezli American Enterprise Institute (AEI) adlı düşünce kuruluşunda, Ortadoğu’daki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 5. madde vurgusu Türkiye’nin bölgede, özellikle de Suriye ve Libya’da artan askeri kabiliyetlerinin ABD için bölgesel dinamikleri etkileyip etkilemediğine ilişkin bir soruya McKenzie, “Öncelikle Türkiye uzun zamandan beri değerli bir NATO ortağımızdır. Türkiye ile 5. Madde (NATO Anlaşması’nın) üzerine kurulu ilişkimiz var” yanıtını verdi. McKenzie, Türkiye’nin Irak ve Suriye konusunda haklı güvenlik kaygılarının olduğunu ve bunu anladıklarını belirterek “Türkiye ile yapmaya çalıştığımız şey, mutabakat kurabileceğimiz alanları artırmaktır. Anlaşmazlıklarınız olsa da dost olmaya devam edebilirsiniz. Türkiye ile anlaşmazlık yaşadığımız alanlar var ama bu konuda iyi bir işaret var ki iki başkan görüşecekler. Bunun gelecek için oldukça olumlu olacağını düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı. NATO’nun 5. maddesi, bir ülkenin saldırıya uğraması durumunda diğer üye ülkelere saldırı düzenlenmiş kabul edilip ona göre karşılık verilmesini öngörüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Biden, 23 Nisan’da telefonda konuşmuş, NATO Liderler Zirvesi’nde görüşme konusunda mutabık kaldıkları açıklanmıştı. Birleşmiş Milletler (BM) arabuluculuğunda Cenevre’de önceki gün başlayan Kıbrıs Konferansı’nda dün gündeme Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC), iki tarafın eşit uluslararası statüsü ve egemen eşitliğinin sağlanması gerektiği vurgusuyla 6 maddelik öneriyi sunduğu yansıdı. Kıbrıs’taki taraflar ve garantör ülkelerin (Türkiye, Yunanistan ve İngiltere) katılımıyla 5+1 formatındaki Kıbrıs konulu gayriresmi konferansın bugün sona ermesi bekleniyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in başkanlık ettiği konferansta dün Guterres’in açılış konuşmasının ardından sırasıyla Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Başkanı Nikos Anastasiadis, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ve İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab söz aldı. Ardından Guterres, heyet başkanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Çavuşoğlu, “Kıbrıs’ta çözüm, iki tarafın uluslararası eşit statüsüne ve egemen eşitliğine dayanmalı” ifadelerini kullandı. Tüm bölge için barış ve istikrarın ancak “adadaki iki devletin işbirliğiyle mümkün olabileceğinin” altını çizdi. ‘Önce eşit statü’ Akşam saatlerinde ise gerek GKRY gerekse KKTC basınına ve AA’ya yansıyan haberlerde, Tatar’ın çözüme yönelik altı maddelik öneriyi Guterres’e ilettiği aktarıldı. “Kıbrıs Türk tarafının sürdürebilir bir anlaşma için önerisi” başlıklı planda, işbirliğine dayalı ilişki vurgusu yapıldı. Cenevre’deki toplantıların, sadece Kıbrıs Türk halkına karşı yapılmaya devam Planda müzakerelerin, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin yanı sıra uygun olduğu hallerde, gözlemci olarak AB tarafından destekleneceği ifadesi yer alıyor. Süreç sonunda varılacak anlaşmanın iki tarafta eşzamanlı referanduma götürüleceği belirtiliyor. Tatar ve Anastasiadis, BM Genel Sekreteri Guterres arabuluculuğunda buluştu. eden büyük bir adaletsizliği gidermek için değil, aynı zamanda sürdürülebilir çözüm yolunda başarısızlığın temel nedenlerini ortadan kaldırmak için gerekli adımları atmak adına tarihi bir fırsat olduğu kaydedildi. Öneriler şu şekilde sıralandı: 1 Genel Sekreter, Güvenlik Konseyi’nin iki tarafın eşit uluslararası statüsünün ve egemen eşitliğinin güvence altına alındığı bir kararı kabul etmesi için inisiyatif alacaktır. Böyle bir karar, mevcut iki devlet arasında işbirliğine dayalı bir ilişki kurulması için yeni bir temel oluşturacaktır. ?? 2 Yukarıda belirtilen düzenlemeyle iki tarafın eşit uluslararası statüsü ve egemen eşitliği sağlandıktan sonra, BM Genel Sekreteri himayesinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir işbirliği anlaşması oluşturmak için sonuç odaklı ve belli bir zaman aralığına dayalı müzakerelere başlayacaklardır. 3 Müzakereler, iki bağımsız devlet arasındaki gelecekteki ilişkilere, mülkiyet, güvenlik ve sınır düzenlemesinin yanı sıra AB ile ilişkilere odaklanacak. 4 Müzakereler, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin yanı sıra uygun olduğu hallerde, gözlemci olarak AB tarafından desteklenecektir. 5 Herhangi bir anlaşma bağlamında, iki devlet karşılıklı olarak birbirini tanıyacak, üç garantör devlet bunu destekleyecektir. 6 Bu müzakereler sonucunda varılacak herhangi bir anlaşma, iki devlette ayrı olarak eşzamanlı referandumlarda onaya sunulacaktır. Öte yandan KKTC Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Ergün Olgun, belgenin Rum basınına sızdırıldığına değindi. “Biz, bu öneriyi yarın (bugün) görüşmelerin bitiminin ardından paylaşmayı planlıyorduk. Belgeyi sızdıranlara, Kıbrıs Türk tarafının önerisinin tanıtılmasında yardımcı oldukları için teşekkür ederim” dedi. Kıbrıs konferansı bir süredir KKTC ve Ankara tarafından dile getirilen “federasyon değil, iki devletli çözüm” vurgusunun bu kez çok taraflı görüşme masasına getirilmesi açısından kilit önemde görülüyor. GKRY ve Atina’nın federasyon yanlısı tutumu biliniyor. Polis ateşine karşı protesto ABD’nin Kuzey Carolina eyaletine bağlı Pasquotank kentinde güvenlik güçlerinin arama emri ile gittiği belirtilen evden kaçmaya çalışırken vurularak öldürülen Andrew Brown için önceki gün eylem düzenlendi. Ailesi tarafından yaptırılan özel otopsiye göre, sağ tarafından 4, başının arkasından da 1 kurşun ile vurularak hayatını kaybettiği belirtilen 42 yaşındaki Brown’ın avukatı, müvekkilinin “infaz edildiğini” söyledi. Polisin diğer video kayıtlarının şeffaf bir şekilde kamuya gösterilmesi için dava açtıklarını ve ilk duruşmanın da yarın yapılacağını duyurdu. Johnson’a tadilat hesabı soruluyor İngiltere’de siyasi bağışları denetleyen Seçim Komisyonu, Başbakan Boris Johnson’ın ofisi 10 Numara’daki dairesinin tadilat masraflarında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla soruşturma açtı. Soruşturma hakkında bir Başbakanlık Ofisi yetkilisi, Johnson’ın “kurallara ve seçim yasasına uygun hareket ettiğini” savundu. Yetkili, Johnson’ın tadilat masraflarını karşılamak için sponsor bulup bulmadığına yönelik bir açıklama yap Johnson madı. Johnson’a dün Avam Kamarası’nda yapılan Başbakana Sorular Oturumu’nda, tadilatının finansmanını kimin sağladığı soruldu. Masrafları kendisinin karşıladığını söyleyen Johnson, partisinden borç alıp almadığı yönündeki soruları yanıtlamayı ise reddetti. Geçen hafta eski Başdanışmanı Dominic Cummings, Johnson’ın ofisinin tadilatında bağışçılara “gizlice ödeme” yaptırdığını iddia etmişti. Zelenskiy, bu sefer ‘Vatikan’ dedi Batı ile Rusya hattında gerilim alanı haline gelen Ukrayna, krize yönelik Moskova ile diyalog için önerilerini sürdürüyor. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, İtalyan La Repubblica gazetesine verdiği demeçte Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacakları olası görüşme için Vatikan’ın ideal olduğunu söyledi. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov ise Vatikan’da görüşme konusunda kendilerine henüz bir teklif gelmediğini kaydetti. Zelenskiy daha önce Rus lider ile Ukrayna’nın doğusunda Moskova yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki Donbass’ta bir araya gelmeyi önermişti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise dün yaptığı açıklamada, Ukrayna’ya atıfla “ABD’nin askeri yardımına güUkrayna lideri Zelenskiy, önceki gün Kırım sınırını ziyaret etmişti. venmek anlamsız. Bu her zaman herkes tarafından biliniyordu” dedi. Bu arada AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’ndaki Rusya konulu oturumda yaptığı konuşmada Moskova ile ilişkilerin giderek kötüleştiğini, ancak ilişkileri iyileştirmeye de hazır olduklarını söyledi. ‘BAŞARISIZ OLDUK’ Dünyayı sarsan yeni tip koronavirüs (Covid19) salgınında dün itibarıyla vaka sayısı 149 milyonu aşarken can kaybı 3 milyon 154 bin 173’e ulaştı. Hindistan’da ise felaketin boyutları giderek büyüyor. Hindistan Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, ülkede bir günde 3 bin 293 kişi hayatını kaybetti. ABD Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Dr. Anthony Fauci “Dünyanın Hindistan’da Covid19 konusunda başarısız olduğunu “söyledi. Aşılara adil erişim sağlayamadıkları için zengin ülkeleri eleştirdi. İki bölgesel rakip güç olan Suudi Arabistan ile İran’dan ilişkilerin normalleşmesi yönünde ılımlı sinyaller sürüyor. Suudi Arabistan resmi televizyon kanalına röportaj veren Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (MbS), “İran bir komşu devlet ve biz kendisiyle iyi ilişkiler kurma arzusundayız” dedi. Gözler ABD yönetiminin yeniden İran’la uluslararası anlaşmaya dönmesi arayışlarının merkezindeki Viyana’daki görüşmelere çevriliyken Riyad’dan dikkat çeken bir çıkış geldi. Veliaht Prens Bin Selman, “İran’ın refah içinde olmasını ve aralarında karşılıklı çıkarların bulunmasını” istediklerini kaydetti. Tahran yönetiminin nükleer programı, bazı ülkelerde yasadışı militanlara desteği ya da balistik füze denemelerinin olumsuz davranışları olduğunu, bu sorunların giderilmesinde ortaklarıyla çalıştıklarını söyledi. Veliaht Prens’in gündeminde Yemen’de savaştıkları İran destekli Husiler de vardı. Ülkesinin, sınırlarında “kanuna aykırı milislerin” varlığını kesinlikle kabul etmeyeceğini söylerken diğer yandan da Husiler’in de yer alacağı görüşme masasına yeşil ışık yaktı. Washington’ın Riyad’a sırtını dönüp dönmediğine ilişkin bir soru üzerine Bin Selman, “Kenarda kalmış bir anlaşmazlık oldukça doğaldır. Suudi Arabistan ile ABD Başkanı Joe Biden yönetimi arasında yüzde 90 fikir birliği var, bu anlaşmazlık oranı artabilir, azalabilir” yanıtını verdi. Riyad’a bir Amerikan baskısı olup olmadığına dair ise “Suudi Arabistan’ın içişlerine müdahaleyi reddettiğini” kaydetti. Bağdat aracı “Suudi Arabistan’ın, Müslümanların kıblesi olduğu için aşırılığa dair projelerin ana hedefi olduğunu” savunan MbS, “Geçen yüzyılın 50’li ve 70’li yıllarındaki Arap milliyetçiliği ve sosyalizm projeleri, aşırı cemaatlere devlette çeşitli makamlara ulaşmaları fırsatı vermişti. Aşırı bir düşüncenin varlığıyla ne gelişebiliriz ne sermayeyi çekebiliriz ne de turizmi. Dolayısıyla, bu aşırılık projesinin kökü kazınmalıdır” dedi. Öte yandan Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, İran ve Körfez ülkeleri arasında yakınlaşma gerçekleşmesi için çaba sarf ettiklerini söyledi. Financial Times gazetesi geçen günlerde yayımladığı haberinde, İran ve Suudi yetkililerin 9 Nisan’da Bağdat’ta bir araya geldiğini aktarmıştı. Tahran’dan kimi kaynak görüşmeyi doğrulamış, diyaloğun önemine işaret etmişti. Suudi Arabistan, Türk okullarını kapatıyor Suudi Arabistan yönetiminin, başkent Riyad ve diğer vilayetlerde faaliyet gösteren Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı 8 Türk okulunu 20202021 eğitim yılı sonunda kapatma kararı aldığı bildirildi. Dammam ve Abha şehirlerindeki MEB’e bağlı okulların da Suudi Arabistan yetkililerince ziyaret edilerek kapatma kararlarının sözlü olarak tebliğ edildiği öğrenildi. Mekke ve Medine’deki Türk okullarının da aynı uygulamaya tabi tutulduğu belirtildi. Diplomatik kaynaklar, Suudi Arabistan’daki Türk okullarının kapatılması durumunda bu okullarda öğrenim gören 2256 öğrencinin yeterli düzeyde Arapça bilmemeleri nedeniyle Suudi Arabistan Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda eğitimlerine devam etmeleri durumunda mağduriyet yaşayacaklarını belirtiyor. Suudi Arabistan’ın faaliyetlerini sonlandırdığı okulların isimleri Riyad Uluslararası Türk Okulu, Cidde Uluslararası Türk Okulu, Tebük Uluslararası Türk Okulu, Dammam Uluslararası Türk Okulu, Taif Uluslararası Türk Okulu, Abha Uluslararası Türk Okulu, Mekke Uluslararası Türk Okulu, Medine Uluslararası Türk Okulu şeklinde sıralandı. Fransa ile ‘Anadolu Ajansı’ gerilimi Fransa’da, İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir kurumun, Anadolu Ajansı’nı (AA) hedef almasına Ankara sert tepki gösterdi. Fransa’da İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir kurum olan “Suçun ve Radikalleşmenin Önlenmesi İçin Bakanlıklar Arası Komite”den yapılan açıklamada “Anadolu Ajansı kendisini basın ajansı olarak tanıtıyor. Gerçekte durum böyle değil. Anadolu Ajansı, kendi sitesinde Fransa’ya yalan ve iftira yoluyla saldıran köşe yazıları yayımlayan bir propaganda organı” denildi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “Anadolu Ajansı’nın haberleri Fransa’yı neden rahatsız ediyor? Sizin basın özgürlüğü anlayışınız bu mu? İslam karşıtlığı ve Müslümanlara yönelik sistematik ayrımcılığın merkezi haline gelen Fransa neden basın ve fikir özgürlüğünü hedef alıyor? Devlet organları eliyle İslam karşıtlığını körüklemeye, Anadolu Ajansı üzerindeki baskıya son verin” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet VEFAT Dostumuz, kardeşimiz, yoldaşımız Sevgili AKTAN BOZER’i kaybettik. YAKINLARI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear