Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 19 NİSAN 2021 PAZARTESİ HABER/YORUM Cumhuriyete kelepçe Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, emperyalist işgal kuvvetlerinin dayattığı ve Devleti Aliyyei Osmaniyye yönetimindeki vatan hainlerinin kabul ettiği antlaşma, 1920’de imzalanan Sevr Antlaşması’dır. Bu antlaşmayı tanımayan ve emperyalizme karşı Kurtuluş Savaşı mücadelesini yürüten ise Mustafa Kemal Atatürk’tür. Kurtuluş Savaşı sırasında ve sonrasında emperyalist güçlerle işbirliği yapan ve hem Kurtuluş Savaşı’na hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna karşı çıkan, bugün Türkiye’yi yöneten AKP’nin hayranlıkla andığı İskilipli Mehmet Atıf ve onun kurucuları arasında yer aldığı Tealii İslam Cemiyeti’dir. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarını belirleyen ve Sevr Antlaşması’nı geçersiz kılan antlaşma ise Atatürk’ün öncülüğünde 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’dır. HHH Ancak Lozan Antlaşması’nda eksik kalan iki temel konu vardır. Birisi İstanbul ve Çanakkale boğazlarının egemenliği, diğeri Hatay’ın egemenliği konusudur. Atatürk ve İsmet İnönü, Lozan Antlaşması ile elde edilen büyük başarıyı ve kazanılan hakları, daha da ileri bir seviyeye ulaştırarak 1936’da imzalanan Montrö Antlaşması ile boğazların egemenliğinin Türkiye’ye devredilmesini ve Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin gemilerinin boğazlardan geçişlerinin sınırlandırılmasını sağladı. 19371939 yıllarında da hem Fransa ile yapılan antlaşmalarla hem de Milletler Cemiyeti’nin, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Hatay Cumhuriyeti’nin aldığı kararlarla, Hatay Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarına katıldı. Böylece bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları son halini aldı. HHH Ancak Türkiye Cumhuriyeti sadece topraktan ibaret bir vatan parçası değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte monarşik ve teokratik düzen yıkılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak kurulmuştur. Bunun yıkılması durumunda Türkiye Cumhuriyeti yıkılmış olur. Çünkü bu ilke Türkiye Cumhuriyeti’nin özünü oluşturur. Söz konusu öz ortadan kalktığında, özle birlikte var olan varlık da ortadan kalkar. Devletin omurgası olan anayasada ifade bulan özün ortadan kalkması durumunda, Türkiye Cumhuriyeti olarak adlandırılabilecek bir ülke kalmaz. Bu durumda sözcük ve kavram arasındaki örtüşme ortadan kalkar. Özün ortadan kalkması durumunda, o devletin adı Türkiye Cumhuriyeti değil, olsa olsa Devleti Aliyyei Osmaniyye veya Devleti Aliyyei Erdoğaniyye olur! HHH Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde vatanın savunmasına bir ömür boyu emek veren emekli amiraller, Montrö Antlaşması’nın AKP tarafından tartışmaya açılmasını ve TSK içinde laiklik karşıtı hareketlere karşı önlem alınmamasını bir kamuoyu duyurusuyla eleştirdikleri için, darbecilik iftirasına uğradılar, sekiz gün gözaltına alındılar! AKP ve MHP, terör örgütleri FETÖ’ye ve PKK’ye karşı yıllarca mücadele veren komutanları, ilk günden itibaren darbecilikle suçlayarak yargısız infaz gerçekleştirdi, savcılık soruşturmasında ise darbecilik iddiasının uydurma olduğu ortaya çıktı! Buna rağmen amirallerin il dışına çıkmaları yasaklandı, ayak bileklerine elektronik kelepçe takıldı! Hükümete ait olan bu tarihi utançtan dolayı sadece AKP ve MHP değil, ABD, AB, Yunanistan, FETÖ ve PKK de çok mutlu oldu! HHH AKP’nin ve MHP’nin emekli amiralleri darbecilikle suçlamalarının, kendi gerçekleştirdikleri sivil darbenin devamını sağlamak amacını taşıdığı açıktır. Türkiye’deki demokratik, laik, sosyal hukuk devletini ortadan kaldırarak darbe yapan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını tehdit eden AKP ve MHP’dir! Darbe yapanların başkalarını darbecilikle suçlaması boş laftan ibarettir. AKP’nin ve MHP’nin hedefi, TSK’nin içindeki laiklik karşıtı hareketlerin yolunu açarak, TSK’yi FETÖ tarzı yandaş odaklarla doldurmaktır! AKP’nin ve MHP’nin, serbest, özgür ve adil bir seçimle iktidardan ayrılmak gibi bir niyeti yoktur! Muhalefete yönelik yoğun ve akıl almaz baskılar bunun en açık kanıtıdır! AKP’nin ve MHP’nin oy kaybına uğradığı bir dönemde, darbeyi askerler değil, AKP’nin ve MHP’nin kendisi yapmaktadır! 19 NİSAN 2021 SAYI: 34890 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Koordinatörü Esra Bozok l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 1199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:39 06:12 13:08 16:53 19:54 21:21 Ankara 04:27 05:58 12:53 16:37 19:37 21:02 İzmir 04:55 06:23 13:16 16:58 19:58 21:21 Kumpas mağduru emekli albay yaşamını yitirdi FETÖ’nün Balyoz ve Ergenekon kumpaslarında hapis yatan emekli Hava Kurmay Albay Cengiz Köylü koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Emekli Tümgeneral ve yazar Ahmet Yavuz, Köylü’nün ölüm haberini sosyal medya hesabından yaptığı şu paylaşımla duyurdu: “Covid virüsü kumpas sürecinin en ağır mağdurlarından E. Albay Cengiz Köylü’nün tertemiz kalbi bugün durdurdu. Cumhuriyet düşmanlarının hedefinde olması boşuna değildi. Büyük kayıp, büyük acı, büyük üzüntü. Rahmet dileklerimle...” Cengiz Köylü, Hava Harp Akademisi Komutanlığı’nda görev yaptığı 2007 yılında, FETÖ’nün TSK içindeki örgüt şemasını gösteren bir CD’nin kendilerine ulaştığını, silsile yolu ile Genelkurmay’a gönderilen bu CD’nin daha sonra kaybolduğunu söylemişti. Köylü, “O dönem Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, CD’nin incelenerek rapor yazılmasını istedi. Ancak CD’nin akıbetinin ne olduğunu kimse bilmiyor. O CD soruşturulsa bugüne gelmezdik” demişti. Köylü, bu olaydan sonra “Karargâh Evleri’nin askeri sorumlusu olduğu” iddiasıyla 2009 yılında gözaltına alınmış, sonrasında Ergenekon ve Balyoz davaları kapsamında da tutuklu yargılanmıştı. l Haber Merkezi UZMAN ÇAVUŞ INTIHAR ETTI Manisa’nın Akhisar ilçesinde, ilçe jandarma Komutanlığı’nda görevli Jandarma Uzman Çavuş Harun Albayrak (24), tabancasıyla evinde intihar etti. Albayrak Albayrak’ın intihar nedeni araştırılıyor. İlçe jandarma komutanlığında devriye görevinde bulunan Uzman Çavuş Harun Albayrak’tan haber alamayan arkadaşları Zeytinliova Mahallesi’nde bulunan evine gitti. Arkadaşları, bekâr olan Albayrak’ı kanlar içerisinde hareketsiz halde bulunca durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Albayrak’ın hayatını kaybettiğini belirledi. l İZMİR/ Cumhuriyet Koroların içinin boşaltıldığını söyleyen CHP’li İlgezdi: Kültürü yok edecekler CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Devlet Koroları ve Halk Dansları Topluluğu’nda isim değiştirme, kapatma, birleştirilme ve taşınma gibi değişiklikler yaptığını ifade ederek “Yapılan kültürü yok etme girişimidir. Alınan kararla halk ve sanat müziği korolarının içi boşaltılmaya çalışılmaktadır. Genel müdürlük yetkisi olmayan bir değişiklik yapmıştır” dedi. CHP’li İlgezdi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün yazısı ve bakanın oluruyla yapılan, çeşitli illerde hizmet veren Devlet Koroları ve Ankara’da faaliyet gösteren Halk Dansları Topluluğu’nda isim değiştirme, kapatma, birleştirilme ve taşınma işlemlerini TBMM gündemine taşıdı. İlgezdi, genel müdürlüğün Halk Dansları Topluluğu’nu İstanbul’a taşıma yetkisinin olmadığını vurgulayarak “Genel Müdürlük Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kendisine verilmeyen bir yetkiyi kullanmıştır. Karar bu nedenle yok hükmündedir. Bakanlık eliyle kültür erozyona uğratılmaktadır. Yapılan değişikliklerle ilgili hiçbir meslek kuruluşundan, sendikadan görüş alınmamıştır” dedi. İlgezdi, klasik halk müziği kültürünü yaştan koronun işlevsizleştirildiğini ortaya koyarak “Mevcut durumda ezgilerin modern şekilde icrasını yapan İstanbul Devlet Modern Folk Müzik Topluluğu’nun ismi İstanbul Halk Müziği Araştırma ve Uygulama Korosu Müdürlüğü yapılıyor ve eserleri klasik şekilde icra eden Devlet Türk Halk Müziği Korosu bu müdürlüğe bağlanıyor. Bu yapılan Klasik Halk Müziği Korosu’nu yok etmektir” açıklamasında bulundu. l ANKARA/Cunhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Bir yazarın özgün yapıtının bir kopyacı tarafından temize çekilmiş elyazması. 2/ Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri... Rahmaninov’un tek perdelik operası. 3/ Hindistan’ın iki büyük destanından biri. 4/ Özenli, düzgün... Kısa bacaklı bir köpek cinsi. 5/ Sarhoş ya da külhanbeyi bağırması... “ dolanır yıllar geçer / Dostlar beni hatırlasın” (Âşık Veysel). 6/ Duman lekesi... Antalya yöresine özgü, mısır ununa tahin ve şeker karıştırılarak yapılan bir tatlı. 7/ Ticaret malı... Yöntem, tarz. 8/ Artvin’in Borçka ilçesinde bir şelale... Bir nota. 9/ Çinakoptan biraz büyük lüfer. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ ASELSAN, TÜBİTAK örneklerinde olduğu gibi, sözcük gibi okunan kısaltmalara verilen ad. 2/ Kumaşlardaki 1 234 5 678 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 MERKANT İ L 1 2 EKART E DO 2 3 RATE F LOŞ 4 KR EMA A L 5 A T A L EM S 3 4 6 NE F E S EME 5 7 T L AME L İ F 6 8 İ DOL M İ NE 9 LOŞ SE F ER 7 8 benek... Mevlevi dervişlerinin dönerek yaptıkları ayin. 9 3/ “Yaşamak, bir ağaç gibi tek ve hür / ve bir gibi kardeşçesine / bu hasret bizim” (Nâzım Hikmet)... Telli bir çalgı. 4/ Artvin yöresine özgü bir halkoyunu. 5/ Demiryolu... Radyum elementinin simgesi... Bir renk. 6/ Birlikten yoksun ve anlaşamayan gemi mürettebatı için kullanılan sözcük. 7/ Ölümlü olma durumu... İskambilde bir kâğıt. 8/ Kırklareli’nin Vize ilçesinde, “tabiatı koruma alanı” kapsamına alınmış bir orman ve körfez. 9/ İtalya’nın en uzun ırmağı... Bir tür bağımsızlığı olan büyük il. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Karadeniz’in sinirleriyle oynamak ABD’nin bildirimde bulunduğu iki savaş gemisini Karadeniz’e göndermekten vazgeçmesi iki nedenle frendir ama şimdilik frendir: O nedenlerin birincisi, Rusya’nın silahlı kararlılığıdır; Karadeniz’e 15 gemi daha gönderen Moskova, Washington’a en sert tondan mesaj vermiş oldu. Nedenlerin ikincisi ise ABD’nin, Ukrayna cephesine Almanya başta AB ülkelerini tam olarak ikna edememiş olmasıdır. Şimdilik frendir, çünkü ABD için konu stratejik düzeydedir, vazgeçmeyecektir. ABD’nin eski Avrupa Kuvvetleri Komutanı emekli Korgeneral Ben Hodges’un ifadesiyle, Karadeniz’de Rusya’nın “sinirleriyle oynamayı” sürdürecektir. Nitekim ABD iki gemisini göndermekten vazgeçti ama İngiltere’nin önümüzdeki ay Karadeniz’e gemi göndereceği açıklandı. NATO gölü hedefi ABD ve İngiltere’nin Rusya’nın “sinirleriyle oynama” hamleleri, aslında toplamda Karadeniz’in sinirleriyle oynama hamlesidir. Bu nedenle Karadeniz’e kıyısı olan tüm ülkeleri, özellikle de Türkiye’yi ilgilendirmektedir. Daha önce bu köşede önemle belirttik, Karadeniz konusuna iki temel yaklaşım var: Birincisi, Karadeniz’in Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin konusu olduğu yaklaşımıdır. İkincisi ise Karadeniz’i NATO gölü yapma yaklaşımıdır: ABD, üçü (Türkiye, Romanya ve Bulgaristan) NATO üyesi, ikisi (Ukrayna ve Gürcistan) NATO ortağı beş ülkeyle Karadeniz’de Rusya’ya karşı bir ittifak kurmak ve burasını bir NATO gölü yapmak istemektedir. Bu yaklaşımın argümanı da “Karadeniz Rus gölü olmasın”dır. Yani Karadeniz Rus gölü olmasın ama NATO gölü olsun demektedirler. Karadeniz Rusya’nın kırmızı çizgisi Ancak Rusya için Karadeniz, kırmızı çizgi olmaya doğru ilerlemektedir. Bunu hem diplomaside hem de askeri konumlanmada görüyoruz. Diplomatik alanda Moskova’dan Ankara’ya iki önemli mesaj ulaştı: İlki, Dışişleri Sözcüsü Zaharova’nın “Rusya, Türkiye’nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi konusunda sorumlu bir yaklaşım sergileyeceğini umuyor” mesajıydı, ikincisi de Erdoğan’la görüşen Putin’in “Kanal İstanbul inşa planı bağlamında Karadeniz’e ve Montrö Sözleşmesini’nin korunmasının önemine” işaret ettiği mesajdı. Askeri alanda ise Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Ryabkov’un ABD’ye son olarak “Karadeniz kıyılarımızdan uzak durun” demesi ve bunu güçlendirmek üzere Karadeniz’e 15 savaş gemisi göndermesi, en önemli mesajdı. Rusya Karadeniz’de üç bölgeyi kapattı Rusya, ABD’nin ve müttefiklerinin kararlılığını anlaması için, son olarak Karadeniz’deki üç bölgeyi kapattığını ilan etti. Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre üç bölge şunlar: Kırım kıyıları boyunca uzanan bölge, Kerç Yarımadası’nın kıyılarındaki dikdörtgen alan ve Kırım’ın batı ucu yakınındaki küçük bir bölge. 24 Nisan’da başlayacak kapatma uygulaması, 31 Ekim’e kadar sürecek. Moskova kapatmanın Kerç Boğazı’nı kapsamadığını ve Rusya’nın karasularının dış sınırına kadar uzandığını belirtti. Pentagon Sözcüsü John Kirby, “Rusya’nın Karadeniz’e erişimi kısıtlama niyetinin farkında olduklarını” belirtti ve bunu “istikrarı bozma faaliyeti” olarak niteledi. Ulusal ve bölgesel güvenlik sorunu Kısacası, Karadeniz merkezli güç mücadelesi çeşitli boyutlarda, inişli çıkışlı sürecek. ABD ve NATO, Karadeniz’e “sınırsız” girebilmeyi zorlayacak. Rusya’nın “sinirleriyle oynamaya” devam edecek. Kanal İstanbul projesinde ısrar ise ABD’nin bu çabalarına yeni bir zemin doğurma potansiyeliyle önümüzde duruyor. Kanal İstanbul sadece bir kanal değildir; mevcut “doğal suyolunun” alternatifi olması nedeniyle barışa dayalı statüyü bölge aleyhine değiştirme ve “Karadeniz’i, Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin konusu” olmaktan çıkarma riski taşımaktadır. Bu nedenle “daha iyisini” yapma sözü üzerinden Montrö’yü tartışmalı hale getirme, bir ulusal ve bölgesel güvenlik sorunudur!