23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 MART 2021 CUMARTESİ ŞANLIURFA, MÜZİK ŞEHRİ OLSUN! Şanlıurfa Büyükşehir Beledi müziğinin yaşatılması, gelecek nesillere aktarılması ve dünyaya tanıyesi, pek çok şarkıcının yetiştiği kentin müzikal zenginliğini tüm dünyaya tılması amacıyla Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’ne duyurmaya hazırlanıyor. Sıra gecesi kültürünün yaşatıldığı Şanlıurfa’nın (UNESCO) “Müzik Şehri” başvurusunda bulunulacak. l Cumhuriyet YAŞLILAR IÇIN ROBOT BAKICILAR Keyifli yoldaş! Margarita Fernandez, 2 aydır “Misty” adlı bir robotla yaşıyor. İstanbul Sinema Müzesi, uzun zamandır eksikliği hissedilen bir müze. Gözler, çıkışta bir müze dükkânı arıyor! Barselona kent yönetimi, yaşlıların yaşam koşullarını teknoloji yoluyla iyileştirmek için bir robot bakıcı kullanmayı denediğini duyurdu. Belediye meclisi, yıl sonuna kadar 50 eve daha robot bakıcı sağlamayı hedefliyor. Sputnik News’teki habere göre deneme aşamasındaki proje kapsamında 75 yaşında bir Barselona sakini olan Margarita Fernandez, yaklaşık 2 aydır “Misty” adlı bir robotla yaşıyor. Tek başına yaşayan ve yaşı ilerlemiş kişiler, hem robot ile arkadaşlık ediyor hem de ilaçlarını almak gibi günlük rutinlerini yerine getiriyor. Robot bakıcı ile yaşayan Margarita Fernandez, “Yaptığı şeyler, yalnız yaşayan ve bir arkadaşa ihtiyaç duyan yaşlı insanlara yardım edişi ilginç. Hayatı biraz olsun keyifli hale getiriyor” dedi. Barselona Sosyal Haklardan Sorumlu Belediye Meclisi üyesi Laura Perez da “Gelecekte uzaktan bakım hizmetinin nasıl olabileceği ve şehirdeki yaşlıların ihtiyaçlarını en iyi şekilde nasıl karşılayabileceğimiz konusunda bize bir fikir veriyor” ifadelerini kullandı. Barselona Belediye Meclisi, yıl sonuna kadar 50 eve daha robot bakıcı sağlamayı hedefliyor. l Cumhuriyet NÂZIM HİKMET KAMPI 6 YAŞINDA Kamp çevrimiçi Nâzım Hikmet Kampı, koronavirüs salgını nedeniyle önceki gün çevrimiçi başladı. Toplum Gönüllüleri, Adalar Vakfı ve Gündüz Vassaf’ın katkılarıyla bu yıl altıncı kez yapılan, 25 gencin katıldığı kamp, yazarlar Sibel Oral, Burcu Aktaş, Haluk Oral ve İnan İzci’nin paylaşımlarıyla gerçekleşiyor. Yarın sona erecek olan kampta bu yıl edebiyat alanında Sibel Oral, pandemi sürecinde eve bakışımızı, evin edebiyatta nasıl bir yer tuttuğunu, Mehmet Hikmet üzerine yazmakta olduğu kitabını; Burcu Aktaş, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın 102 yıl önce yayımlanmış “Hakk’a Sığındık” romanının İspanyol nezlesinin dünyayı kırıp geçirdiği yılların günümüz İstanbulu’nda izlerini, Haluk Oral son kitabı “Nâzım Hikmet’in Yolculuğu”nda şairin izlerini arayışının öyküsünü anlatıyor. İnan İzci, eve kapanış sürecinde gençlerin yaşadıkları şehirlerde kent hakkı ve aktif yerel yurttaşlık anlayışıyla kendi hayatları üzerinde söz sahibi olmalarına dönük çalışmaları hakkında bilgi verirken Kuzey Ormanları Savunması, küresel iklim değişikliği karşısında fakındalık yaratmayı ve yaşamı dönüştürme etkinliklerini kampçılarla paylaşacak. l Cumhuriyet DEPREM TATBİKATINA KÖPEKLER DE KATILDI Onlarsız olmaz Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ve Polis Arama Kurtarma (PAK) ekipleri, Ankara’da arama kurtarma tatbikatı yaptı. Ankara İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’ndeki eğitim alanında yapılan tatbikatta senaryo gereği, “Bolu’nun Gerede ve Çankırı’nın Çerkeş ilçeleri arasında dün saat 22.00’de meydana gelen 7.6 büyüklüğündeki depremin ardından çöken binaların enkazında yürütülen arama kurtarma çalışmaları” canlandırıldı. Tatbikatta deprem köpekleri de yer aldı. l ANKARA / Cumhuriyet DEPREM RISKI IÇIN MOBIL UYGULAMA Rapor cebinizde! Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, Başarsoft’un desteğiyle “DepremRiskim” isimli mobil uygulama geliştirdi. Uygulama, binanızın depreme karşı yüksek veya düşük riskli olduğunu raporluyor. Yurttaşların depreme karşı güvenli bölgeler ve binalarda yaşama konusunda farkındalıklarının artırılmasını amaçladıklarını belirten Kutoğlu, “Deprem ne zaman olacak endişesiyle beklemektense tedbir alıp huzurla yaşamak gerek” dedi. l ZONGULDAK / Cumhuriyet SİNEMALARI TEKER TEKER KAPANAN BEYOĞLU’NDA BIR SINEMA MÜZESİ Hayatın acı ironisi Medyada birkaç gün önce kopan yaygarayı fark etmişsinizdir muhakkak. Cumhurbaşkanının doğum günü pastasındaki mumlar her nedense aksiyon sinemasının dünyadaki en popüler yıldızlarından Jason Statham’ın müstehzi bakışları ve hevesli alkışları eşliğinde söndürülüyordu. İlk başta ben de herkes gibi duruma anlam verememiş ve manzaranın abEMRAH KOLUKISA sürtlüğü karşısında güleyim mi ağlayayım mı bilememiştim. Meğerse İstanbul Sinema Müzesi’nin açılışı yapılıyormuş ve bir aklı evvelin, aynı günün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da doğum günü olduğunu fark etmesiyle hemen bir sürpriz kutlama ortamı düzenlenmiş. Gerçi ortamın fena halde mizansen kokan hali belki de en başından beri bunun planlandığını ve gerekli üst mercilerden (artık ben söylemeyeyim kim ya da kimler olduğunu) onay alınarak her şeyin yapıldığını hissettiriyordu ama neyse, yemiş görünelim. Bilgi notu eksik Jason Statham, İstiklal Caddesi’nde bir araba yarışı sahnesi çeker mi çekmez mi bilemem ama İstanbul Sinema Müzesi’nin açılmış olması vesilesiyle derhal kendimi Beyoğlu’na attım ve halka açıldığı ilk gün müzenin kapısından içeri süzüldüm. Atlas Sineması’nın da bulunduğu pasaja girer girmez hemen soldaki merdivenlerden yukarı çıkarak ulaştığınız müzenin girişinde ne olduğuna pek anlam veremediğim ama akla Refik Anadol’un yerleştirmelerini getiren, duvara yansıtılmış bir dijital iş karşılıyor sizi. Bunun gibi bir iki tane daha iş var müzenin merdivenlerinde ama nedense bu işlerin kime ait olduğuna dair bir bilgi notu iliştirilmemiş. Yetkilileri buradan uyaralım. Aceleye mi geldi? İstanbul Sinema Müzesi’nin ilk katı daha çok dijital ve interaktif uygulamalara ayrılmış. Bir odada çeşitli ekranlar ve tabletlerle eski Türk filmlerinden sahneleri “artırılmış gerçeklik” uygulamasıyla izlemek mümkün örneğin ama bu odada bazı aygıtlar çalışmıyordu maalesef. Müzenin ilk günü olduğundan bazı şeylerin tam olarak işlerliğe geçmesinde kimi sorunlar olduğunu tahmin ediyorum ama hemen yandaki “Montaj” odasına geçtiğimde oradaki aygıtların hiç çalışmadığını (sadece duvardaki video çalışıyordu) fark ettim. Açıkçası müzenin açılışının aceleye getirildiği duygusunu verdi bana bu durum. Müzenin henüz bir internet sayfasının olmayışı da bu aceleye getirilme şüphesini destekleyen bir şey sanki; ne de olsa bir sitenin işlerliğe girmesi böylesi kurumlar için bir hayli önemli ve hazırlanması da evet vakit alır, ama bir şekilde açılışa yetiştirilir sonuçta. İstanbul Sinema Müzesi, kapılarını ziyaretçilere açtı. Beyoğlu’ndaki Atlas Sineması’nın da bulunduğu binada yer alan 4 katlı müzeyi sizin için gezdik. İşte artıları ve eksileriyle İstanbul Sinema Müzesi... SİNEMANIN İlk kattaki dijital interaktif uygulamalar arasında “Türkiye’nin Sinema Atlası” (büyükçe bir ekranda, örneğin İstanbul haritasında gezinerek eski sinema salonları hakkında bilgi alabiliyorsunuz), “Türk Sinemasının Hafıza Havuzu” (çok geniş bir dijital masanın üzerinde önünüzde beliren film afişlerine dokunarak film ve ekibi hakkında bilgiler alıyorsunuz) ve “Yeşil Ekran” (bir Türk filminin kısa bir sahnesinde siz de rol alabiliyorsunuz, ben örneğin “Hababam HAFIZASI Sınıfı”nın bir sahnesine sızdım) sizi bir hayli oyalayacak kanımca. Ama burada bazı eksikler var ki zamanla bunların giderileceğine inanmak istiyorum. Bazı filmlerin oyuncuları hakkında hiç bilgi yok mesela, ama 8 bini aşkın filmden söz ettiğimize göre buna çok da şaşmamak lazım. Bir de belki ben becerememişimdir, mümkündür, Sinema Atlası’nda bir türlü Emek Sineması’nı bulamadım. Bulabilenler beni düzeltsin lütfen. Kısakürek’siz olmuyor mu? Türkan Şoray’ın ‘Dila Hanım’ filmindeki kostümü. İkinci katta sinema teknolojisinin ilk günlerinden günümüze olan gelişimini birbirinden ilginç aygıtlar eşliğinde incelemek mümkün. Özellikle yeni kuşaklar mutlaka burayı dikkatle gezmeli. Ayrıca Türk sinemasının ödüllü filmlerine de burada özel bir yer ayrılmış ve bazı ödüller sergilenmek üzere buraya alınmış (Altın Palmiye, Altın Ayı, Altın Portakal vb.). Bir odada Türkan Şoray ve Sadri Alışık gibi sinemamızın simge oyuncularının onların kariyerinde önemli yer tutan bir filmindeki (mesela “Dila Hanım”) kostümleri sergilenirken bazı yönetmenlere ait (Lütfi Akad, Memduh Ün) şahsi eşyalara ya da çekim senaryolarına rastlamanız hoş bir sürpriz. Salonlardan birinde Türk sinemasına ait belgeler de sergileniyor, örneğin senaryolar, afişler, “Türk Film Arşivi” üyelik kartları, fotoğraflar... Bilge Olgaç’ın hayatını kaybettiği o berbat yangın sonrası evinden kurtarılan kimi eşyaların da burada sergilenmesi ayrıca önemli bence. Yine aynı bölümde Necip Fazıl Kısakürek’in yazdığı bir senaryo da var örneğin ve bu senaryo ne kadar ilginç olsa da adının yanına “şair, romancı, ideolog” (!) yazılan Kısakürek’in burada da karşımıza çıkması “Kısakürek’siz olmuyor mu” sorusunu sordurtuyor sanki. Atlas Sineması henüz ziyarete açık olmadığı için gezemediğimiz kısımdı. ‘Karagöz’den Günümüze Temaşa’ Müzenin üçüncü katı ise süreli sergilere ayrılmış ve ilk sergi de “Karagöz’den Günümüze Temaşa” başlığını taşıyor. Burada sinema öncesi döneme dönüyor ve gölge oyunu Karagöz’den itibaren ortaoyununu da atlamadan tiyatrodan sinemaya geçişin bir kronolojisini videolar, fotoğraflar ve belgeler eşliğinde takip ediyorsunuz. Önümüzdeki dönemlerde muhtemelen farklı kürasyonlarla değişik sergiler göreceğiz bu alanda. Çıkışta bir müze dükkânı yok. Dünyada olsun, Türkiye’de olsun gezdiğim hemen her müzede buna bakarım ve olan dükkânlardan da muhakkak alışveriş yaparım doğrusu. Bu eksiklik daha önce de bahsettiğim o aceleye mi getirildi acaba sorusunu bir kez daha getirdi aklıma. Restorasyonu biten Atlas Sineması ise henüz ziyarete açık olmadığı için gezemediğim kısmıydı tarihi binanın. Uzun lafın kısası İstanbul Sinema Müzesi, uzun zamandır eksikliği hissedilen bir müzeydi ve bazı aksaklıklara ve eksiklere rağmen İstanbul’un ziyaret noktalarından biri olacak kadar iyi tasarlanıp uygulanmış bir yer doğrusu. Beyoğlu sinemalarının teker teker kapandığı bir dönemde burada böyle bir müzenin açılmış olması ise hayatın acı ironisinden başka bir şey değil elbette.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear