23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KÜLTÜR 13 25 MART 2021 PERŞEMBE Ahmet Yiğider’in ‘Intellect’ sergisi nisan ayında Rusya’daki Gallery Fine Art’ta açılacak Sanat eseri ağaçlar Moskova’da ORHUN ATMIŞ farklı ölü ağaç türlerinden örneğin ardıç ağacı, armut, kayın, Sanatçı Ahmet Yiğider, ölü ağaç kütlelerini sanat eseakasya ağacı gibi türlerle çalışmalarını yaptı. ri haline getiriyor. Bugüne kaAslında bir mühendis olan Yidar eserleri birçok yerde serileğider, çocukluğundan bu yana nen Yiğider’in şimdi yeni bir hebilime, sanata ve doğaya duyyecanı var: Rusya’nın başkenduğu ilgisini yarattığı eserlerle ti Moskova’daki ilk sergisini 8 sürdürüyor. Çok yönlü bir kimliNisan’da açacak. Gallery Fine Ahmet Yiğider ği olan sanatçı, Bahçeşehir ÜniArt’ta açılacak serginin adı “Inversitesi Mimarlık Bölümü’nde tellect”. 2017 yılından beri atölyesinde de dersler verdi, aynı zamanda marka ürettiği eserlerini bu sergide sunacak. yöneteciliği de yapıyor. Sergide üç yıl boyunca doğada aradığı amorf ve karmaşık formlardan izole etti ‘Prestijli bir kurum’ ği özellikle ölü ağaç kütlelerinden kopar Yiğider, Rusya’da açılan sergiyle ilgili dığı boğumlarla eserlerini yarattı. Birçok duygu ve düşüncelerini şu sözlerle anlatıyor: “Moskova, kültür, sanat ve mimari gibi birçok alanda dünyanın en köklü şehirlerinden birisi. Şehir özgün bir aura ve güçlü bir ruh barındırıyor. Gallery Fine Art ise hem tarihi ve sanatsal duruşu hem de kuruluşundan bugüne kadar temsil etmekte olduğu Rus çağdaş sanatı açısından çok önemli 100’ün üzerinde sanatçı ile oldukça saygın ve prestijli bir sanat kurumu. Bu anlamda Intellect sergisinin Gallery Fine Art Moskova’dan sergi daveti almasını önemli buluyorum. Intellect sergisi 20172021 yılları arasında ürettiğim 14 heykeli kapsıyor. Sergiye de ismini veren Intellect serisindeki heykeller insanoğlunun gelişimine tarih ve zaman faktörünü de dahil ederek farklı açılardan bakmayı amaçlıyor. Diğer yandan ‘Detraktif Anatomiler’ diye tanımladığım ‘indirgenmiş’ anatomi deneylerimde çoğunlukla prizmatik ahşap formlarının üzerinde belirgin plastik müdahalelerle çalıştım. Bu heykellerimin büyük çoğunluğunda, tüm heykelin en önemli denge unsuru olarak fark edebileceğimiz negatif alanlar öne çıkıyor.” ARTANKARA PAZARTESI GÜNÜ BAŞLIYOR Pandemi tedbirleriyle ARTANKARA başlıyor Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı ARTANKARA’nın 7.’si, 29 Mart Pazartesi3 Nisan Cumartesi tarihleri arasında ATO Congresium’da düzenlenecek. Koronavirüs tedbirleri kapsamında ATO’da başlayacak ARTANKARA için gerekli tüm hazırlıklar tamamlandı. Fuarda bu yıl, 100’ü aşkın ulusal ve uluslararası galeriler, müzeler, üniversiteler, projeler ve kolleksiyonerlerin yer alacağı atölye, çalıştay ve konferanslar olacak. Etkinlikler fuarın web sayfası www.artfairankara.com ve sosyal medya hesaplarından da duyurulacak. Sürpriz projelerin yer alacağı ARTANKARA’da yine sanatseverlerin yoğun ilgisini çekecek Mehmet Aksoy, Cem Sağbil heykelleri, Galeri Selvin’in standında orijinal bir Picasso eseri yer alacak. Fuar 29 Mart saat 10.00 20.00 arası davetiyeli ön izleme ile açılacak ve 18.00’de açılış konuşmalarını takiben gelenekselleşen “Sanatçı Onur Ödülü”, “Kurum Onur Ödülü’’ ve ”Sanata Katkı Onur Ödülü’’ sahiplerini bulacak. Fuarın ikinci gününden itibaren 3 Nisan’a kadar saat 10.0020.00 arasında tüm sanatseverlere açık olacak. l ANKARA/ Cumhuriyet GÜLER ÖZINCE’DEN AKUSTIK PERFORMANS Yapı Kredi bomontiada’nın her cuma Instagram hesabından canlı yayımladığı “Dünya Kadar Müzik” kapsamındaki “World Akustik” serisine, 26 Mart akşamı yeni nesil müziğin başarılı isimlerinden Güler Özince konuk oluyor. Saat 21.00’de başlayacak konsere Nadir Kaya da konuk sanatçı olarak katılacak. Besteci ve söz yazarı Güler Özince, “Merkür Retrosu”, “Öyle Olsa”, “Bulurum Yolumu” gibi şarkılarıyla geniş kitlelere ulaştı. 2020 Kasım ayında, söz ve müzikleri kendisine ait “Zihnimin Odaları” albümünü müzikseverlerle buluşturdu. “World Akustik” konserleri, yayın sonrasında puhutv üzerinden de izlenebiliyor. Müzikte bir GOenRnueçkşroikÇtnlaRaslreeınrşyek’vdtaeesnraoe,ncnCealeiktmnçıeasıl ‘Esrik’ yolculuk... Genç klarnet sanatçısı Onur Çalışkan, 31 Mart’ta saat 20.00’de CRR Sahnesi’nde konser verecek. Konser, CRR Youtube hesabından canlı yayımlanacak. Ücretsiz yayımlanacak konserde Çalışkan’a İzmir Devlet Opera ve Balesi tromÖZNUR pet sanatçısı TolOĞRAŞ ÇOLAK ga Bilgin ve caz müziğinin genç yeteneklerinden İlyada Zayim eşlik edecek. Albüm içeriği “2020 yılının şubat ayında yayımlanan Esrik albümümün lansman konserini pandemi dolayısıyla yapamamıştık. Bu konsere aslında biraz lansman gözüyle bakıyorum” diyen genç sanatçı, sözlerine şöyle devam ediyor: “Albüm Onur Çalışkan içeriğini sunacağız. Yer yer albümde duyduklarınızla tamamen aynı, yer yer daha farklı düzenlemeler duyacaksınız. Albüme ek olarak iki parça daha çalacağız, biri İlyada’nın bestesi, diğeri de Elazığ türküsü.” leneksel), Yağcılar Zeybeği (geleneksel), Tin Çalıskan’ın ilk albümü “Esrik” ay (Onur Çalışkan), Matrak rı kültürleri ve farklı renkleri bir (Onur Çalışkan), Maaraya getirerek yaşadığımız toprak moş (geleneksel), Uçuların ve çevre bölgelerin yerel ezgi rumun Etrafında Yonlerini, modern tınılar ve doğaçlama calar (İlyada Zayim) parçaların çalarla buluşturuyor! lınacağı konserde deneysel bir çaDımbıllı (geleneksel), Elmas (ge lışma yapacaklarını söyleyen Çalışkan, söylemeyeyim sürpriz olsun diyor. Çalışkan Esrik albümünü ise şu sözlerle ifade ediyor: “Dinlerken, yaratırken; kendini ortaya koyarak ‘şimdiden’ çıktığın zamanda oluşturulan bu sesler seçkisi, içinde sonsuzluğa yürüyüşü barındıran doğaçlamalarla; uzun soluklu bir yolculukta, uzak soluklu yerlere gitmeye yarayan bir esriklik halidir. Esriklik, bilincin getirdiği yükümlülükleri bir anın ışığında askıya almak, yaşamı yürekten geldiğince kucaklamaktır. Bu albümdeki müzik bu hali hatırlamak ve bir an için soyutlanmaya yarasın diyedir.” Gençlere destek... Cemal Reşit Rey Konser Salonu (CRR) Genel Sanat Yönetmeni Cem Mansur, özellikle pandemi döneminde gençleri desteklemenin CRR Konser Salonu’nun bu sezon önceliklerinden birisi olduğu söylüyor. Mansur, “Caz alanında genç yaşına rağmen önemli isimlerle bir araya gelen Onur Çalışkan’ın “Esrik” albümündeki parçaların bestesi kendine ait. Bestecilik yönüylede öne çıkan bu genç müzisyeni sahnemizde ağırlamak heyecan verici” diyor. Patrick Deville ile söyleşi Uluslararası Frankofoni Organizasyonu’nun kuruluş tarihi olan 20 Mart Frankofoni Günü etkinlikleri çerçevesinde Institut français Türkiye düzenlediği Edebiyat Salonu etkinliğinde bu ay Fransız yazar Patrick Deville’i ağırlanıyor. Etkinlik 31 Mart Çarşamba günü saat 19.00’da Zoom platformunda çevrimiçi yapılacak. Enis Batur, Zoom üzerinden Türkçe eşzamanlı/simültane çeviri ile yapılacak etkinlikte “Viva” ve “Pura Vida William Walker’ın Yaşamı ve Ölümü” adlı romanları Türkçeye çevrilmiş olan Patrick Deville ile konuşacaklar. (Kayıt için: https://www.ifturquie.org/ etkinlik/salonedebiyatyigitbeneretenisbaturunkonugupatrickdeville) Eskişehir Şehir Tiyatroları 20 YAŞINDA ! İlk kez perdelerini 27 Mart 2001 yılında açan ve Eskişehir’in kültür sanat hayatına büyük katkı sunan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, yirminci yaşını kutluyor. Bugüne kadar yapılan sanatsal faaliyetler hakkında kamuoyunu bilgilendiren Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Tolga Tümer, pandemi nedeniyle perdelerini açamadıklarını ancak buna rağmen Şehir Tiyatroları’nı dijital ortamda evlere taşıdıklarını ifade etti. Dijital platformlarda seyirci ile buluşturulan “Perde Arası” sosyal medya sohbetleri ile “Sesle Oyun” ve “Masal Dünyası” adlı projelerin içeriklerinden bahseden Tolga Tümer, Şehir Tiyatroları sanatçısı Ali Eyidoğan’ın proje yönetmenliğini üstlendiği ve projede görev alanların çalışmalarını titizlikle sürdürdüğü “Bitmez Bu Oyunlar” adlı belgeselden ayrıntılarıyla bahsetti. Belgeselin tanıtım videosu basın mensupları ile paylaşılırken 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde belgeselin belediyenin ve Şehir Tiyatroları’nın sosyal medya hesapları üzerinden se27 Mart 2001 yılında ilk kez perdelerini açan ve Eskişehir’in kültür sanat hayatına büyük katkı sunan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, yirciyle buluşacağı dile getirildi. yirminci yaşını kutluyor. Sahi, ne demek İstedi? 11Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılmış, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oybirliğiyle kabul edilmiş İstanbul Sözleşmesi’ni, Recep Tayyip Erdoğan bir gecede “feshettim” deyip üç satırın altına imza atarak Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yok etti. Sözleşmeden çekildi. Böylece aylardır kadın korkusuyla çıldıran, kadın aşağılık kompleksinden mustarip yaratıkların, kadının fıtratına karar veren gericilerin, cemaatlerin, “terörist” diye nitelediği FETÖ’cülerin, şeyhlerin, yobaz takımlarının, cahil bırakılan güruhların, takdirini, “hamd olsun” alkışlarını, muhtemelen ileriye dönük oy potansiyelini kazandığına inandı. Bugüne dek İstanbul Sözleşmesi nedir, ne değildir çok anlatmaya çalıştık. Bugün, bu yukarıda saydıklarımın anlayacağı biçimde Erdoğan’ın ne demek istediğini, dünyaya ne mesaj vermeye çalıştığını anlatmaya çalışayım. Kadınlara Haddinizi bilin, itaatkâr olun, sesinizi kısın. Geçen yıl öldürülen 300’ü aşkın kadın ağızlarını açtığı için öldürüldü. Önemli olan ailedir. Geberseniz de cinayetlerin yüzde 66’sı ev içinde yer alsa da bilin ki fıtratınızda bu var. Mağdursanız, hak ettiğiniz için mağdursunuz! Geçen yıl koruma isteyen kadınların yüzde sadece 8’ine koruma sağlandı, gerisi öldürüldü! Bunu bilin, devletten yardım beklemeyin! Bir de utanmadan İstanbul Sözleşmesi’ni gerçekten uygulamamı istediniz! Çıldırmış olmalısınız! Erdoğan, 19 yıldan beri kadınlara ve toplumsal cinsiyete ilişkin söylemini hiç değiştirmedi. Hakkını verelim hiç olmazsa bu konuda istikrarlı! Onun için uzatmama gerek yok! Erkeklere Hodri Meydan! Elinizi tutan yok! Bu iyiliğimi unutmayın! Bundan sonra “iyi halden”, “kravat takmaktan”, “adreste bulunamamaktan”, “zamanaşımından”, “namusu korumaktan”, “aşırı tahrik olmaktan” daha kolay yırtarsınız! Yeter ki bana biat etmeyi sürdürün. Ekonomik durumu, yüksek faizi, işsizliği, dış politikadaki çıkmazları, bunları bir yana bırakın; sözleşmeyi feshettim ya daha ne istiyorsunuz! Biat etmeye devam! Keşke İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmekle sadece kadınlara ve erkeklere seslenmiş olsa… Hayır, bunlardan çok daha vahim sesleniş Türkiye ve dünyaya oldu… “İstanbul Sözleşmesi”nden (şimdilik) geri çekilmemiz, hem Türkiye hem de dünyada sayısız tepkilere yol açarken acaba Erdoğan ne demek istedi? Türkiye ve dünyaya Haberiniz olsun ben o demokrasi tramvayından çoktan indim! Artık alışın. TBMM yok hükmündedir. Meclis’in aldığı her kararı ben iptal edebilirim. Anayasa bana vız gelir. Uymak zorunda değilim. Bundan böyle anayasa, hak hukuk, adalet, bilumum yasalar Ben, benim şahsım demek. İstersem hilafeti de getiririm; şeriatı da... Değişmez sandığınız tüm Cumhuriyet ilkelerini değiştirebilir, başta laiklik olmak üzere devrim ilkelerini yok sayabilirim. Türkiye’nin “muasır medeniyete”, çağdaş, evrensel, hele hele Batı değerlerine dönmek gibi bir derdi, bir tasası yoktur. Bu böyle biline. Batı dünyasına: Sizin için milyonlarca mülteciyi, göçmeni sınırlarımın içinde tutuyorum, siz de yok demokrasi, yok insan hakları diye gıcıklık etmeyin! Anlaşmayı bozmayın! Sevgili okurlar, böylesine kaba saba yazdığım için sizlerden özür dilerim. Ama bunu yaparak tek amacım vardı: Eyyyy tüm MUHALEFET! Daha ne bekliyorsun! Bir araya gelmek için, güç birliği yapmak için daha ne bekliyorsun! Hangi düşünceden, görüşten, inançtan olursan ol, bu korkunç gidişata DUR DEMEK için daha neleri yitirmemizi bekleyeceksin?! Kenetlenmek için, ortak söylem, ortak eylem için ne bekliyorsun!? Geçen cumartesi Dünya Şiir Günü’ydü. Bu nedenle yıllarca önce Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Eray Canberk ile birlikte gerçekleştirdiğimiz, Kadıköy Hayat Cafe’deki şiir sohbetimizi anımsadım. Çay kahve içmiş, “dağlarca” şiir yazmış Dağlarca’nın şiiri üzerine konuşmuştuk. Güzel bir gündü. (Bu söyleşi, Edebiyatımızdan Portreler adlı kitabımdadır: İş Kültür Yayınları, 2018). Türk şiirinin iki büyük ustasıyla aynı masada buluşup yüz yüze şiir konuşmak güzeldi. Tıpkı “Dünya Şiir Günü”nde konuşulduğu gibi... Şimdilerdeyse, her şey sanal ne yazık ki! Dünya Şiir Günü Eski PEN Başkanı, şair, çevirmen, oyuncu, dramaturg Tarık Günersel’in gönderdiği metne göre, Dünya Şiir Günü’nün tarihçesi şöyle: “1996 başında Gülseli İnal ile Tarık Günersel’in öncülüğünde Mazhar Candan, Mehmet H. Doğan, Talât Sait Halman, Şükran Kozalı, Hakan İşcen ve bir grup gencin katılımıyla Şiir Uzayı Laboratuvarı (Poetic Space Lab) kuruldu. Kocaeli Üniversitesi’nde Şiir Okulu kuran İhsan Topçu, Şiir BayŞair de şiir de ölmez! ramı düzenlemişti. Tarık Günersel, ‘Bayram güzel, keşke Dünya Tiyatro Günü gibi Dünya Şiir Günü de olsa’ dedi. New York’ta ders veren Talât Sait Halman’a telefon açtı: ‘Böyle bir gün var da ben mi bilmiyorum?’ Halman, ‘Bildiğim kadarıyla öyle bir gün yok’ dedi, ‘ABD’de nisanda şiir etkinlikleri düzenlenir. Öyle bir gün iyi olur.’ Günersel bunun üzerine Gülseli İnal’ı aradı, bir gün seçmesini önerdi; İnal ‘21 Nisan olsun’ dedi, gerekçelendirdi. Hazırladıkları çağrı metni Enver Ercan’ın yönettiği Varlık dergisinde yer aldı. 21 Nisan 1996’da Şiir Uzayı Laboratuvarı İstanbul ile Ankara’da Dünya Şiir Günü’nü çeşitli dillerde şiirlerle kutladı. 1999’da UNESCO takvimine 21 Mart Dünya Şiir Günü’nü ekledi.” Ne güzel! Şair olmadan şiir olamayacağına ve de şimdilerde şairler ve şiirleri yine büyük baskılar altında olduğuna göre, Dünya Şiir Günü ya da Dünya Şairler Günü daha büyük anlam kazanıyor... Fazıl Hüsnü Dağlarca Dağlarca’nın Şiir Ödülü için seçildiği 2001 Dünya Şiir Günü’nde, şiir için “Şiirler, nereden geldiği belli olmayan, tanımı yapılamayan, bütün yaşamımızı etkileyen boyutları evrence süren o ateşböcekleridir” demişti. Sanat anlayışını da: “Sanat eseri hem bir saat gibi içinde bulunduğumuz zamanı, hem de bir pusula gibi gidilmesi gereken yönü işaret etmelidir” biçiminde dile getirmişti. Bu anlayışı onun tüm eserlerinde görülür. Erdal Alova 2021 PEN Şiir Ödülü, 40 yılını şiire ve şiir çevirisine adayan Erdal Alova’ya verildi. Alova yazdığı bildiride “Şiir öldü” diyenlere şöyle yanıt verdi: “Şairler susmadıkça şiir ne ölür ne de geriler. Ancak, zaman zaman gölgelenir, araya giren parazitler yüzünden; sesi zor duyulur ya da tam anlaşılmaz. Günümüzde bu parazitlerin en güçlüsü görsel saldırganlıktır. TV’siyle, billboard’larıyla, reklam endüstrisiyle, toplumu yanılsamaya sürükleyen programlarıyla söz konusu saldırı, kapitalizmin yürüttüğü bir abrakadabra harekâtı, iflah olmaz bir tamahkârlık gösterisidir. Ve bu korkunç yanılsamanın gölgesi altında kalan, ‘Şiir’in o kadim sesi, o şairane/ozanca yaşama biçimi tehdit edilmekte, giderek tümüyle ortadan kalkma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır.” Şair de şiir de ölmez! PEN Şiir Ödülü de Dünya Şiir Günü de bunun kanıtı değil mi? HHH Geçen hafta yazımdaki “doktor yazarlar” listesinde Prof. Dr. Nusret Fişek’in de yer alması gerektiğini anımsatan Prof. Dr. Coşkun Özdemir’e; ÇYDD’nin ilk genel başkanının Prof. Dr. Türkân Saylan’dan önce, kurucu başkan olarak 1.5 yıl kadar başkanlık yapan, eşi Prof Dr. Aysel Ekşi’nin olduğunu bildiren, Aysel/Bir Atatürk Kızının Hikâyesi adlı kitabını da imzalayarak gönderen Oktay Ekşi’ye çok teşekkür ediyorum. Sevgi ve saygılarımla. YELDEĞIRMENI Nisan ayına SANAT MERKEZI hazırlanıyor Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde sosyal mesafe kurallarına uygun olarak düzenlenen konserler pandemi sürecinde moral olmaya devam ediyor. Nisan ayı programı 2 Nisan Cuma günü usta trompetçi Şenova Ülker’in triosu ile başlayacak. Piyanist Uraz Kıvaner’in ve kontrbasta genç neslin önü açık yeteneklerinden Anıl Deniz’in yer alacağı Şenova Ülker Trio, standartlardan oluşturdukları repertuvar ile caz severlerle buluşacak. Biletler ve tüm program için: https://bilet.kadikoy.bel.tr/ +1Fest’in son haftası +1 FEST’in son haftası XiR konseriyle başlıyor. @artibir Instagram hesabı üzerinden yayımlanan ve sevilen isimleri konuk eden “+1 FEST”, 6 hafta sonu boyunca düzenlediği çevrimiçi konser serisinin sonuna geliyor. “Sallan” ile adından söz ettiren XiR, 26 Mart Cuma akşamı saat 22.00’de @artibir Instagram hesabında sevenleriyle buluşacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear