14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER 5 20 MART 2021 CUMARTESİ Eğitimci Balmuk, Andımız’ın yeniden yönetmeliğe konulabileceğini söyledi MEB, tek hamlede çözer Eğitimİş Genel Özlük Hukuk Sekreteri Maksut Balmuk, MEB’in yanı sıra Meclis’te yasa değişikliği ile de Andımız’ın geri getirilebileceğine dikkat çekti. CHP LIDERI,TEKIRDAĞ’DA BALKAN ÜLKELERI ÇALIŞTAYINA KATILDI SEFA UYAR Eğitimİş Genel Özlük Hukuk Sekreteri Maksut Balmuk, Andımız’ın yönetmelik değişikliği ile kaldırıldığını anımsatarak Danıştay’ın verdiği kararların, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) bu yönetmeliği kaldırma ya da kaldırmama yetkisine ilişkin olduğuna işaret etti. Dolayısıyla, MEB’in yeni bir yönetmelik düzenlemesi ile Andımız’ı yeniden okutabileceğini vurgulayan Balmuk, “MEB, ‘yönetmelikten kaldırdığım maddeyi yeniden yönetmeliğe koyuyorum’ dediğinde hukuka aykırı bir işlem olmayacaktır” dedi. Kurulun verdiği kararı doğru bulmadıklarını, kararın da siyasi bir karar olduğunu düşündüklerini vurgulayan Balmuk, Meclis’te yasa değişikliği ile de Andımız’ın geri getirilebileceğine dikkat çekti. Balmuk, 2008’deki Andımız’ın kaldırılmasına ilişkin davada MEB’in Andımız’ı savunduğunu, Danıştay’ın da MEB’in savunması nedeniyle ‘MEB’in takdiridir’ yönünde karar verdiğini kaydetti. Andımız’ın kaldırıldığı yönetmelik değişikliğinin 2018’de iptal edilmesinin ardından MEB’in temyiz dilekçesinde savunmasını “değişikliği yapmanın bakanlığın takdir yetkisi içinde kaldığı” yönünde yaptığını aktaran Balmuk, “Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, bu değişikliğin üst normlara uygun olup olmadığının denetimini yapar. Kurulun gerekçe olarak ortaya koyabileceği görüş, bakanlığın eğitimle ilgili konularda yetkili olduğu ve takdir yetkisi bulunduğu noktasında olacaktır” dedi. l ANKARA Kılıçdaroğlu Kurultay geniş katılıma sahne oldu. ‘Atatürk’ün çizdiği vizyon, yol göstericimiz’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Tekirdağ’da Balkan Ülkeleri Yerel Yönetimler İş Birliği Çalıştayı’nda konuştu. Toplantıya Trakya’dan gelen belediye başkanlarının yanı sıra Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Gagavuz yeri, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Romanya, Sırbistan, Yunanistan’daki yerel yönetimlerden temsilciler katıldı. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada “Senben diyerek değil, ‘hepimiz’ temelinde çalışacağız. Bunu yapabilecek kaynağımız var. Balkanlar’a yönelik çalışmalarımızın iç politikaya alet edilmeden milli vasfın muhafazası önemlidir. Burada belediye başkanlarımıza büyük görev düşüyor. En büyük dileğim her bir belediyemizin Balkan coğrafyasından bir kardeş belediyesi olsun” dedi. Onlara yaklaşmalıyız Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konuda Balkan Masası’na da büyük görevler düşüyor. Bunun eşgüdümünü sağlamak da bizim görevimiz. Mutlaka Balkanlar’a ulaşmalıyız. Bunları yaparken de Balkanlar’dan gelen en büyük Türk olan Mustafa Kemal Atatürk’ün soydaşlarımızla ilgili söylediği ‘Onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gerekli. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimiz içinde bütünleşmeliyiz. Tarih bağı kurmamız lazım, folklor bağı kurmamız lazım. Bunları kim yapacak? Elbette biz’ sözleri bizim için önemli bir ilkedir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği bu vizyon ve anlayış, bizim yol göstericimizdir” diye konuştu. l İç Politika PROF. DR. UYAR ‘İstiklal Marşı bağımsızlık, Andımız kimlik’ SARP SAĞKAL Dokuz Eylül Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakkı Uyar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Milli Andımız İstiklal Marşı” sözünü yorumladı. İkisinin kıyaslanamayacağını vurgulayan Uyar, “Bu elmayla armudu toplamaya benzer. Milli marşlar bağımsızlığı simgeler. Andımız ise ülkeye aidiyetinizi ifade eder. Kim olduğunuzu söyler. Biz Müslüman milleti miyiz? Ümmet miyiz? Bu millet dediğimiz ne? ‘Türk milleti’ denmekte; gocunmamamız gerekir” diye konuştu. Uyar, “Bunu Cumhuriyetin ulus devlet oluşturma Uyar çabası olarak görmek gerekir. Burada inşa edilen ve kullanılan ifadelerle Atatürk’ün oluşturduğu laik Türk milliyetçiliğinden söz ediyoruz” dedi. “Siz Cumhuriyetin kurucu değerleriyle sorun yaşıyorsanız orada ifade edilen her şey sizi rahatsız eder” diyen Uyar, “Dolayısıyla biz Cumhuriyetin 100. yılına girerken daha milletin adına karar verememişsek, milli marşımızla ilgili ya da Andımız’la ilgili tartışmalarımız varsa bu sıkıntılı bir durumdur. Bunları çoktan geride bırakmamız gerekirdi” dedi. l ANKARA Erdoğan’ın Andımız çıkışına ‘parti içi mesele’ olarak bakıyor MHP ‘zamana’ bıraktı SELDA GÜNEYSU Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yeniden genel başkan seçildiği 13. Olağan Kurultay’ında yaptığı Andımız çıkışının hemen ardından İstiklal Marşı’nı “ant” olarak tanımlaması, kulislerde, “Cumhur İttifakı’nda Andımız çatlağı” yorumlarına da neden oldu. Ancak MHP kanadı, “bu durumun iki parti arasında bir çatlak oluşturmadığını” vurguluyor. MHP’nin Andımız ile ilgili tavrını Genel Başkan Bahçeli’nin hem kurultay öncesinde hem de kurultayda yaptığı değerlendirmelerle altını kalın çizgilerle çizdiğine dikkat çekilirken, partide, “AKP ve MHP, Cumhur İttifakı’nda, Türkiye’nin bekası için yan yana bulunan ve bu noktada içlerinde uzlaşı barındıran bir yapıyı temsil ediyor. Erdoğan’ın değerlendirmeleri de ittifak için bir risk taşımaz. Çünkü Cumhurbaşkanı da MHP’nin bu konudaki tavrının çok net olduğunu biliyor. Ayrıca her ne kadar iki parti ittifak çatısı altında bir arada bulunsa da aslında parti tüzüğü, programı açısından iki farklı parti. Elbette bu noktada görüş ayrılıkları olabilir. Ama ittifakın ana çatısını görüş ayrılıkları değil, ortaklıklar ve Türkiye’nin geleceği, bekası belirler” değerlendirmesi yapılıyor. MHP’nin bu nedenle Andımız kararına ilişkin iktidar cephesinden gelen açıklamaların “parti içi bir mesele olarak değerlendirilmesi” gerektiğine işaret ediliyor. CHP: MHP TARAFINI SEÇMELI ERDEM SEVGİ CHP, Cumhur İttifakı’nın iki ortağının Andımız değerlendirmelerini ‘’ayrışma’’ olarak yorumladı. l CHP Grup Başkvekili Engin Özkoç: MHP, samimi bir seçimde bulunmalı. Muhalefetin oyları TBMM’de yeterli. MHP, Andımız’ı terör örgütü istedi diye yasaklayanlarla mı hareket edecek? Yoksa durduğu yer itibarıyla muhalefetle birlikte mi hareket edecek? Mesele Andımız’la da sınırlı değil. Tabelalardan ‘T.C.’ mührünün ve madalyalardan Atatürk kabartmasının kaldırılması da var, Habur’dan davul zurnayla teröristlerin Türkiye’ye alınması var. Bunların hepsi Öcalan istedi diye yapıldı. Şimdi MHP nerede durduğuna bir daha bakacak. Biz, ‘Muhatabımız TBMM’ diyoruz. AKP ve MHP, ‘bizim muhatabımız PKK terör örgütü’ diyor. Bu konuda ısrarla aynı yerde duruyorlar. l CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel: Cumhur İttifakı, Andımız konusunda berraklaşmalı. Küçük ortağıyla, büyük ortağıyla 2023’e sandık randevusu verenler, ittifakın cumhurbaşkanı adayını ilan edenler Andımız konusunda prompter’lardan, kapalı kapılardan, yargı kararları üzerinden birbirleriyle atışmayı bırakıp konuşmalıdırlar. Dün küçük ortak, “Andımız’dan şu bu istedi diye asla vazgeçmeyiz” dediği saatlerde, Erdoğan, “Milli andımız İstiklal Marşı” diyordu. Senin adına konuşan, siyaset yapan, prompter’ına yazı yazanlar Andımız’dan vazgeçti Sayın Bahçeli. Hem de yıllar oldu. Andımız lehine çıkan yargı kararının dahi gereğini yerine getirmedi AKP. Danıştay’a laf yetiştireceğine, işin taşeronuyla değil işvereniyle ilgilen Sayın Bahçeli. l ANKARA Andımız ile ilgili AKP’de de “MHP, Andımız ile ilgili geri adım atmaz” değerlendirmesi yapılıyor. Ancak burada AKP’nin “parti politikası” örnek olarak gösteriliyor. AKP’nin “partide tüm yurttaşları kapsayacak bir parti olmak istediği, bu nedenle bugüne kadar HDP’den başka kendisine seçenek bırakılmayan Kürt kökenli seçmene de AKP’nin politikalarının iyi anlatılması gerektiğine” işaret ediliyor. AKP’nin, 2023’e giderkenki tavrının da “MHP’nin dile getirdiği gibi Türkiye’nin geleceği ve bekası için bir, parti içi siyaset anlamında iki ayrı parti vurgusunun olduğu” belirtiliyor. Bu nedenle her iki partinin de “inandığı doğruları istediği şekilde söyleyebileceğine, ittifakın bu amaçla kurulduğu” vurgulanıyor. l ANKARA İSTANBUL İL BAŞKANI YAPILMADAN BİR GÜN ÖNCE AKP’YE ÜYE YAPILDIĞINI SÖYLEDİ Karamollaoğlu’ndan Kabaktepe açıklaması Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, dün FOX TV’de yayımlanan “Çalar Saat” programında İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtlayarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunKabaktepe Karamollaoğlu du. AKP İstanbul İl Başkanlığına Milli Görüş kökenli Osman Nuri Kabaktepe’nin getirilmesine ilişkin soruya Karamollaoğlu, “Sevdiğimiz bir kardeşimiz. Düşünün, il başkanı olarak tayin edilmesinden bir gün önce AKP’ye üye yapılmış. Kendinden önceki başkan diyor ki “Ben işte şu kadar kişiyi üye yaptım”. İşte sonuncusu Kabaktepe’ydi. Böyle bir emri vakiyle karşı karşıya kalmış. ‘Acaba İstanbul’da Saadet Partisi’nin tabanını çekebilir miyiz?’ Çekemezler. Saadet Partililer ‘Osman Bey, sen niye oraya gittin ki? Niye il başkanı oldun ki?’ der. AKP’nin İstanbul’a Milli Görüşçü il başkanı getirmesi tamamen taktik. Ama bizim tabanımız bu blöfü yemez, AKP’ye oy vermez. Eski arkadaşlarını AKP’ye davet edecek. Bunun Milli Görüş’e katkısıyla hiç alakası olmaz. Başarılı olursa bizim içimizden insanları öbür tarafa devşirmiş olur ki ben bunun olabileceği kanaatinde değilim” dedi. Ülkenin siyasi ve ekonomik sıkıntıdan hukukla çıkabileceğini söyleyen Karamollaoğlu, “Düşünce ve ifade özgürlüğü ile hukukun üstünlüğü tam olarak sağlanmadan ekonomi ve siyasi gündem düzelmez. Ülkenin acil olarak bu konularda iyileştirmeye gitmesi gerekiyor” diye konuştu. l İç Politika HDP’yi yaşat ki Devlet yaşasın Allah kimseyi Cumhur İttifakı ortaklarının şu an içinde bulduğu duruma düşürmesin. Ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Birbirinin himmetine muhtaç iki partinin oy toplamı da yüzde 50’yi bulamadığı için, gün aşırı manevra üstüne manevra yapıyorlar. Küçük ortak MHP’nin lideri üç ay önce “Dön evine, bitsin bu çile” dediği partinin genel başkanına bir ay sonra “Projedir, figürandır, kripto damarın ta kendisidir” diyebiliyor. Cumhurbaşkanı, yeni anayasa hazırlığı için “Tüm siyasi partiler bu sürecin içinde yer almalı” diye çağrıda bulunuyor, bu konuşmanın üzerinden iki hafta geçmeden küçük ortağına kurultay jesti yapmak için HDP’ye kapatma davası açtırıyor. HDP’ye kapatma davası açılmasının hukuki değil, siyasi bir eylem olduğuna kuşku yok. Ancak siyasi körlüğe düçar olan Cumhur İttifakı, bu hamle ile kendi ayaklarına ateş ettiklerinin ayırdında bile değil. CMKP’nin içten ele geçirilmesi ve ismini değiştirmesiyle Türk siyaset tarihinde yerini alan MHP, Soğuk Savaş döneminde komünizm tehdidine karşı mücadele ile görevlendirilmişti. 12 Eylül’de diğer partiler gibi kapatılan MHP’nin devamı olarak kurulan MÇP’nin oy oranı, komünizm tehlikesi ortadan kalkınca, barajı aşacak düzeye ulaşamadı. TBMM’ye temsilci sokabilmek için RP ve Aykut Edibali’nin partisi IDP ile seçim ittifakı yapmak zorunda kaldı. Ta ki PKK terörünün tırmandığı 1990’lara kadar. MÇP’nin yerini alarak yeniden faal hale gelen MHP, bu kez PKK terörüne karşı çekim merkezi oldu. 1980 öncesinde sola karşı sokak savaşı veren MHP, PKK’yi sokakta bulamadığı için, siyasi temsilcisi olarak gördükleri HEP ve onun devamı sayılan Kürt partilerine karşı konumlandırdı kendisini. Her kapatma davası ile adı değişen bu partiler var oldukça, MHP de karşı kamptaki seçmenin desteğini alarak varlığını sürdürebildi. Şimdi HDP de kapatılırsa MHP seçimlerde hangi argümanı kullanacak, doğrusu merak ediyor insan. HDP yaşayacak ki MHP de yaşasın. Bu sayede Devlet Bey de koltuğunu korusun. Devlet yeni duymuş Ha, iktidar ortakları HDP’yi kapatarak Kürtlerin sokağa dökülmesini, muhalefet partilerinin birbirine girmesini de düşünmüş olabilir. Ama Kürt seçmen de bu sürede hayli deneyim kazandı. Sokağa dökülmenin bir sorunu çözmediği gibi her dönem iktidarın ekmeğine yağ sürdüğünü gördü. Şen ortakların bir hesabı da HDP seçmeninin seçimi boykot etme ihtimali olabilir. Bence bu olasılığa güvenmeleri hata olur. Zira HDP seçmeni stratejik oy kullanan bir kitle. Baraja takıldıkları dönemlerde bile bağımsız temsilcilerini seçip Meclis’e gönderebilen, son yerel seçimlerde “önder” dedikleri Öcalan’ın çağrısına rağmen sandığa gidip iktidarı cezalandıran bir kitleden söz ediyoruz. HDP hakkında kapatma davasının yedi yıl önce vuku bulmuş olayların gerekçe gösterilerek açılması, elbette ki seçime yönelik bir hamle. Yoksa şu anda yurtiçinde PKK terörü neredeyse durma noktasına gelmiş. Bulundukları bölgelerde başını dışarı çıkaramaz durumdaki militanlarının sayısının 300’ün altında olduğunu bizzat İçişleri Bakanı Soylu açıkladı. Hendek olayları sırasında kapatma davası açmayan devletin, İsa hesabını yüzlerce yıl sonra gördüğü Museviye soran Hıristiyan gibi davranmasının başka açıklaması olamaz. İddianamede, HDP mitinglerinde, kongrelerinde ve parti binalarında Öcalan posterlerinin asılması da suç delili olarak konulmuş. Açılım sürecinde Öcalan’ın mektubunun devletin izniyle okunduğu Diyarbakır Meydanı’ndaki posterler ünlü Türk büyüklerine aitti herhalde. Ateşe Rufailer, seçim işine Bahçeli karışır Kapatma davası ve “Andımız”ın yasaklanması nedeniyle siyasiler ve meslektaşlarımız birbirlerine “Erken seçim yolda mı” sorusunu yöneltiyor. Bence erken seçimin olup olmayacağını yanlış kişilere soruyorlar. Bektaşinin biri, içkinin yasaklandığı IV. Murat döneminde zaptiyelere cebinde dolu şişesiyle yakalanır. Zaptiyebaşı, hınzırca gülümseyerek Baba Erenler’e sorar: Erenler bu şişede ne var? Su var efendi, başka ne olacak? Ver bir koklayalım bakalım su muymuş? Bektaşi çaresiz şişeyi uzatırken Rakı ol ya mübarek! demiş. Güya kerametiyle suyu rakıya çevirdiğini göstererek yırtacak. Zaptiyebaşı biraz ötede yanan bir evi göstererek Kerametin varsa şu yangını söndür de görelim, der. Boynunu büken Bektaşi, Yok erenler, bizim hükmümüz bunadır. Ateş işine Rufailer karışır, demiş. Erken seçim işi de Devlet Bahçeli’nin alanına girer. Onun dışında seçimin ne zaman olacağını bilen çıkmaz. İNSANI MADEN YAŞATIR ACILARINIZI PAYLAŞIYORUZ... Vefat ve başsağlığı ilanlarınız için yaptığınız ödemenin yüzde 20’sini Cumhuriyet Vakfı Burs Fonu’na aktarıyoruz. Bu fondan, yetenekli, ihtiyaç sahibi öğrencilere burs veriyoruz. Acılarınızı paylaşıyoruz. Yakınlarınızın adı bu burslarla yaşasın. www.cumhuriyetvakfi.org.tr ANKARA: 0312 442 30 50 İZMİR: 0232 441 12 20 İSTANBUL: 0212 343 72 74
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear