25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
gorus@cumhuriyet.com.tr 27 KASIM 2021 CUMARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Gerçek üniversite istiyor muyuz? Üniversite kavramı ve kurumuna yabancılığımız Osmanlı’dan DR. HASAN YAZICI sonra da genlerimizde midir nedir, süregeliyor. Ne olur yanıtınız; EMEKLI IÜ PROFESÖRÜ “Halen anavatanda 200’ü aşkın, Kuzey Kıbrıs’ta da 40 dolayında eçimler yaklaştıkça politika kızışıyor üniversitemiz var” olmasın? ve yönetenler değişince neler yapılma- Ssı gerektiği ayrıntılı tartışılıyor. Endişe YÖK Yasası 1981, 12 Eylül-Cunta Anayasa- lük ve insan haklarına saygıydı. Birinci ve içinde izliyorum. Konu üniversitelere geldi- sı 1982 yılındadır. ikinci deli gömlekleri işlevlerini yerine ge- ğinde pek ses, soluk yok. 1981 yılında YÖK tirdi ve bugünlere geldik. Yasası çıktığının müjdesini radyodan, eniş- Nasıl olmalı? Kişi veya toplum kendisine yapılanlar- tem, İÜ fizik hocası Prof. S. Tunakan’la be- Önce, aman üniversitelerden kısık da ol- dan sürekli yakınıp duramaz. Acaba ba- raber dinlemiştim. sa özgür, birey aklına, adalete ve evrensel uy- şıma gelenlerde benim de kabahatim hiç “Enişte, bu abuk sabuk yasa kısa zaman- garlık düzeyine saygılı, muhalif bir ses çık- yok muydu diye sormayanların başına yıl- da değişir” dediğimde rahmetli, yılların de- masın diye, birinci deli gömleği üniversite- lar içinde, döner dolaşır, aynı şeyler ge- neyiminin getirdiği bilgelik ve apaçık bir lerimize, ondan bir yıl sonra da ikinci bir de- lir. Bilmem hiç aklınıza geldi mi? Koca Os- karamsarlıkla “Sanmam Hasan; bu yasa ko- li gömleği, bu kez yeni bir anayasa kisvesi al- manlı İmparatorluğu’nun 19. yüzyılın so- lay kolay ortadan kalkmaz, maalesef bi- tında, tüm topluma giydirilmiştir. O günlerin nuna kadar bir üniversitesi yoktu. Nede- ze çok uygun bir yasa” deyiverdiydi. Çok sloganı şuydu: 1961 Anayasası bu topluma ni gayet açık. Osmanlı, gerçeği arayan, ye- haklıymış. Önemli bir hatırlatma yapayım. çok bol gelmişti. İstenmeyen bolluk, özgür- ni bilgi üretecek, üretilmiş bilgileri tartı- şacak, yayacak ve nesilden nesle koruya- cak kurumlara pek gereksinim duymamış- tı. İstanbul Üniversitesi’nin 1453’te kurul- duğuyla övünür dururuz. Hayır, o kurulan üniversite değil; bir medrese veya medre- senin işlevlerini yerine getirmesi amacıyla oluşturulan yemekhane, yatakhane, hasta- ne gibi kuruluşları bir araya getiren, bugü- Edebiyatımızın çınarlarından, yazınımızın usta yazınıımızın usta Gürsel Aytaç’a göre edebiyatta nün moda deyimiyle bir külliyedir. Üniver- kalemlerinden Osman Şahin, doğup büyüdüğü doğupp büyüdüğü “klasik” bir seçkinlik, âdeta bir sitenin öncelikli amacı ise medreseden çok Arslanköy'ün tarihini, Toroslar'ın eteğindeki bu kr'ın eteeğindeki bu kööydeki ydeki ölümsüzlük, yani her zaman, farklı olarak, öğretmek değil öğrenmek, Yörüklerin gündelik yaşamlarını, gelenek verını, geelenek ve her yerde değerlilik anlamını taşır. hatta öğrenmeyi öğrenmektir. Üniversite- göreneklerini öyküsel bir dille anlatıyor.e anlattıyor. de hem öğrenci öğrenir hem de her kıdem- Aydınlanma ile kastedilen, insanın den hoca. Ayrıca Türk siyasi tarihine "19447 Had7 Hadisesi" olardisesi" olarak geçen ak geçen Ortaçağı belirleyen, “akla aykırı olduğu 'Arslanköy Sandık Olayı'nı en ince aince ayrıntılarıyla, olayrıntılarıyla, olay yın yın için inanmak” anlayışının yapılandırdığı Çarpıcı gösterge en yakın tanıklarının anlatımıyla aktaryla akktarararakak bir hayat tarzıdır. Osmanlı’nın üniversite kurumuna ne sözlü bir tarih çalışması sunuyor okuyor okurlarına.urlarına. denli uzak olduğunun çarpıcı olduğu ka- Gürsel Aytaç’ın kaleminden; dar trajikomik bir göstergesi ilk 1863’te Bu kitap, 1946 yılından beri, 18’inci yüzyıl edebiyatına açılan Darülfünun’un, kısa bir zaman dili- kendi yalanlarını gerçeğin yerinerine ayrıntılı bakış... koymaya çalışanlar için yazılmıştır.mıştır. mi içinde sık kapanıp açılması yanında al- dığı değişik kurumsal isimlerdir (https:// www.istanbul.edu.tr/tr/content/univer- 12,5x19,5 13,5x21 sitemiz/tarihce). Darülfünun, 1863-1913 Anı Deneme arasında sırasıyla şu isimleri alır: Darülfü- 160 sayfa 128 sayfa nun, Darülfünun-u Osmani, Darülfünun-u Sultani, Darülfünun-u Şahane, tekrar Darülfunun-u Osmani ve 1913 yılında İs- tanbul Darülfünunu. En sonunda, 1933 yı- lında İstanbul Üniversitesi kurulur. Tüm insanların kişiliklerini belirleyen, düşünüş ve Sabahattin Ali’nin bütün öykülerinde değil, fakat özellikle köy, köylü, yoksulluk ve yanı sıra da kadın eylemlerine temel olan kimi özellikleri vardır. Kişiyi Üniversite kavramı ve kurumuna yaban- konularını işlediği öykülerinde acıtan bir gerçekçiliği başkalarından ayıran bu özellikler, onun karakterini cılığımız Osmanlı’dan sonra da genlerimiz- var. Bunlar okuru keşke öyle olmasa diye düşündü- oluşturur. Hele ki bu kişi yurdunun sömürgeci işgalden de midir nedir, süregeliyor. Ne olur yanı- ren, fakat kaçınılmaz olarak da adım adım acıtıcı kurtuluşunu sağlamışsa, ülkesinin ve ulusunun tınız; “Halen anavatanda 200’ü aşkın, Ku- sona hazırlayan öykülerdir. çağdaşlaşmasının yolunu açmışsa, onun karakter zey Kıbrıs’ta da 40 dolayında üniversite- özelliklerini araştırmak ve anlamaya çalışmak daha da 2 Sabahattin Ali büyük yeteneğinin evrensel boyutlara miz var” olmasın? 3000 km yüzölçümü ve büyük önem kazanır. ulaştığı bir olgunluk çağında, 41 yaşında, hiç 400 bin dolayında nüfusu olan yavru va- kuşkusuz dönemin siyasi polisinin alçakça tuzağına tandaki üniversite enflasyonu, üniversite Prof. Dr. Hikmet Özdemir bu kitabında, Mustafa Kemal düşürülerek katledildi. Toplumsal yaşamımızın en kavram ve kurumuna ne denli yabancı ve Atatürk'ün tarihin gördüğü en büyük liderlerden biri kanlı, en karanlık bir sayfası olmasının yanı sıra saygısız olduğumuzun açık bir göstergesi. olmasını sağlayan kişilik özelliklerini, liderlik sırlarını ve edebiyatımızın bu onulmaz acısının hesabı, Niceliğin, niteliğin çoğu kez en büyük düş- düşünce yapısını irdeleyerek, bütünlüklü bir Atatürk üzerlerinde bu cinayetin laneti olanlardan her zaman manı olduğunu tümden mi unuttuk? portresi sunuyor. sorulmaya devam edilecektir. Demokrasi, birey hakları, adalet, eko- Ataol Behramoğlu nomi, çevre bilinci gibi en yaşamsal ko- 13,5x21 12,5x19,5 nularda büyük ve giderek de büyüyen so- İnceleme Öykü runlarımız var. Bütün bu sorunları yöne- 176 sayfa 584 sayfa tenlere bağlamak, korkarım, Osmanlı’dan beri tekrarlayıp durduğumuz bir yanlış. Esas sorunumuz, en büyük değerin in- san aklı olduğuna inanıp önce ona bü- yük saygı duyan, sonra da onu, sonu ne- reye varırsa varsın korkusuzca eleştirebi- len, özeleştiriyi kutsayan, önce fikir son- ra da her türlü eser üretebilen, aydınlan- mış birey azlığımızdır. Evet, hatırlar gibi oldunuz. Saydıklarım, uygarlık tarihinin en parlak çağı olan aydınlanma çağının nitelikleri. Aydınlanma çağının önemli bir çıktısı 19. yüzyılda önce Almanya’da kurulan ve daha sonra da İngiltere ve ABD’de gelişen modern üniversitelerdir. Böyle üniversiteler az önce saydığım ni- teliklere sahip bireyler yetiştirmekle kal- maz; bu niteliklere sahip olanlara, en azından saygı duyanlara bir barınak olur. Bu da kanımca, üniversite özerkliğinin en doğru tanımıdır. Demokrasinin gereği Osmanlı, aydınlanma çağını tümüy- le ıskalayıp bir türlü modern bir üniver- Bozkurt Güvenç Ergin Yıldızoğlu site kuramadı. Cumhuriyetimiz bu yolda Burhan Günel İlhan Taşcı İrfan Yalçın 22 yerine 35 yerine 30 yerine 25 yerine 22 yerine Kadın Sorunları Kriz da çaba gösterdi. Tam ODTÜ gibi, tek tük, Bütün Zamanlar Cüppeli Adalet Son Bahçeler 8.80 14.00 12.00 15.00 6.60 Sözlüğü Teori ve Gözlem umut veren örnekler oluşmaya başlıyor- du ki son 40 yıldır (1981 YÖK’üyle başlı- yorum) ülkemiz, hatta uygarlık tarihi açı- sından çok talihsiz bir evreye girdik. Pıt- rak gibi tabelalandırılanların yanı sıra maalesef görece yerleşik üniversiteleri- mizin bir bölümü, aydınlanma değerleri- ne değil saygı duymak, adeta savaş açmış durumda. Tüm muhalif partilere naçiz bir önerim var: Yaklaşan seçim nedeniyle ülkeye da- ğıldınız, başımıza gelenleri ve önerdiğiniz çareleri ayrıntılı olarak seçmenlere anlatı- yorsunuz. Ne olur, biraz da gerçek bir üni- versite yoksunluğumuzdan ve onun için ne yapmayı planladığınızdan söz edin. Bu aşamada, sadece üniversite, yüksekokul farklılığını açık yüreklilikle anlatmanız Rasim Dirsehan Tuncay Özkan Zehra İpşiroğlu Hikmet Çetinkaya 20 yerine Serdar Kızık 25 yerine 35 yerine 25 yerine 25 yerine bile belki yeterli. “Hoca sen ne diyorsun, Örs Zorbalığın Aydınlanan Liboş Tayfa Alışma şimdi sırası değil, yanlış anlaşılır, oy kay- 8.00 7.50 10.50 10.00 7.50 Devrim Yılları Pençesinde Yollar Öyküleri bederim, önce tek adam yönetimine çare bulalım” diyorsanız size uyarırım. 1. Sakın seçmeninizi küçük görmek tu- zağına düşmeyin. 2. Düzgün, özerk üniversiteleri olmayan bir toplumun düzgün bir demokrasisi de olamaz, unutmayın.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear