23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ DOLAR ekonomi@cumhuriyet.com.tr AVRO STERLIN FAİZ BORSA 11 28 OCAK 2021 PERŞEMBE ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.3950 4.4 kuruş 8.9530 1 kuruş 10.1480 4.7 kuruş 14.66 0.01 puan 1.467 69.11 puan 2942.38 4.79 lira 438.47 83 kuruş Her 3 kişiden 1’i ekonominin kötüleşmesini bekliyor. 4 kişiden 3’üne göre de enflasyon artacak Gençler umutsuz Ipsos’un her yeni yıla başlarken tekrarladığı Türkiye Barometresi araştırmasının sonuncusu, gençlerin umutsuz olduğunu, diğer yaş gruplarına kıyasla beklentilerinin daha düşük olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre ne kadar gençsen beklentin de o kadar düşük. Ülkenin mevcut durumundan memnun olanların oranı 65 yaş üstünde yüzde 35 iken bu oran 2534 yaş aralığında yüzde 25’e, 1824 yaş aralığında ise yüzde 20’ye iniyor. Türkiye’nin gelecek birkaç ay içindeki seyrine ilişkin beklentilerin oranı ise yine 65 yaş üstünün yüksek iken (yüzde 35) 65 yaş üstünün hayattan beklentisi gençlerden yüksek. Ülkenin mevcut halinden memnun olanların oranı 65 yaş üstünde yüzde 35 iken bu oran 1824 yaş aralığında yüzde 20’ye iniyor. gençlerde düşük (yüzde 17) kalıyor. Buna göre: 4 Ülkenin şu anki durumundan memnun olanların oranı 2018’de yüzde 32 iken 2019’da yüzde 24’e inmişti. 2020’de yüzde 30’a çıksa da 2018 oranları hâlâ yakalanamadı. Ucuza yönelim arttı 4 Eğitim seviyesi düştükçe memnuniyet oranı artıyor. 4 Yurttaşa göre “Türkiye’nin en önemli sorunu” ekonomi ve Covid19 salgını. Her iki sorun da yüzde 45 ile başa baş geldi. 4 Hanelerdeki tüketim ciro olarak yüzde 16.3 büyüdü fakat son iki yılın gerisinde kaldı. 4 Alışverişe gitme sıklığı yüzde 11 düştü. Alışveriş başında düşen harcama 2020’de yüzde 14.7 arttı. 4 Hijyen kaygısı ve ekonomik endişeler birleşince açık ürünlerin toplam harcamadan aldıkları pay azaldı, özellikle indirim marketlerinin öncülüğünde market markalı ürünlerin payı arttı. 4 Her üç kişiden biri, “ekonomi daha kötüye gider” diyor. Her dört kişiden üçü ise enflasyonun artacağını düşünüyor. 4 Kişisel olarak ekonomik beklentiler ise yüzde 35 ile “daha kötü olur”, yüzde 39 ile “aynı kalır” şeklinde cevaplandı. 4 Ipsos Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Sidar Gedik, “Bu resimden ekonominin giderek vatandaş için daha da yakıcı bir sorun olmaya başladığı sonucunu çıkarıyorum” dedi. l Ekonomi Servisi Komisyonda ‘Varlık Fonu’ tartışması çıktı ‘Hiçbir şeyi satmadık’ savunması TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Türkiye Varlık Fonu’nun 2019 yılı mali tabloları ve faaliyetlerine ilişkin denetim raporu görüşüldü. Raporun üzerindeki “GİZLİ” ibaresi tartışma yarattı. TVF Genel Müdürü Zafer Sönmez, fonun kendisine devredilen hiçbir şirketi satmadığını, rehin vermediğini ve bir krediye de konu etmediğini savundu. HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Komisyon Başkanı AKP’li Cevdet Yılmaz’a raporun üzerinde “GİZLİ” ibaresinin yer aldığını belirterek, “Ben bunu okursam suç mu diyorum, siz ona mahkeme karar verir diyorsunuz. Bu skandal bir karar” dedi. Bunun üzerine Yılmaz, “Siz hukuku tanımam diyorsunuz. Ağır bir ithamda bulunuyorsunuz, devletin organları bellidir. Bizim yasama yetkimiz olduğu gibi mahkemenin de yargılama yetkisi vardır” diye yanıt verdi. Paylan ise “Bu rapordaki bilgileri okursam milletvekilliğim bittiğinde hâkim karşısına çıkabilirim” diye tepki gösterdi. Yılmaz, “Basına kapatabiliriz, eğer ‘Biz çekiniyoruz, yarın mahkemede sıkıntı yaşarız’ diyorsanız, kapatabiliriz” önerisinde bulundu. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı, Samsun Milletvekili Erhan Usta ise raporu konuşmak istediklerini vurgulayarak, “Raporu konuşmadan denetimi nasıl yapabiliriz?” diye sordu. ‘Fonlamak için değil’ TVF Genel Müdürü Sönmez, fonun bütçe ya da Hazine’yi fonlamak için kurulmadığını savundu. Sönmez, “2017’de bize devredilen hiçbir şey satılmamıştır” diye konuştu. Sönmez, banka borçlarının 1 milyar Avro olduğunu ve bunun dışında finansal borçlarının bulunmadığını belirtti. Sönmez, Borsa İstanbul’un 30 Kasım 2020 tarihinde 200 milyon dolar bedel ile yüzde 10 hissesinin Katar’a satışına ilişkin de bilgi verdi. Sönmez bu satış işleminden dolar bazında yüzde 63 getiri sağlandığını savundu. Sönmez, komisyona yaptığı sunumda, fonun aktifleri, özkaynakları ve borçlanmasına ilişkin veriler de paylaşttı. Buna göre fonun 2018’de 498.9 milyar TL olan kısa vadeli aktifleri 2019 yılında 593.5 milyar TL’ye yükseldi. 2019’da uzun vadeli aktifler ise 864.1 milyar TL oldu. Varlık Fonu payındaki özkaynaklar 2018’de 177.3 milyar TL olurken, 2019’da bu rakam 198.4 milyar TL olarak kaydedildi. Rapora göre 2018’de borçlanma 75.4 milyar TL olurken, 2019’da 136.4 milyar TL’ye çıktı. Fonun 2018 hasılatı 249.5 milyar TL olurken, 2019’da hasılat rakamı 312.8 milyar TL’ye yükseldi. l ANKARA/Cumhuriyet Kişi başı gelir İstanbul’da 15 bin 285, Ağrı’da 2 bin 946 dolar İstanbul, Ağrı’yı 5’e katladı TÜİK’in dün açıkladığı “İl Bazında Gayrisafi Yurtiçi Hasıla, 2019” raporu, hem eriyen gayrisafi yurtiçi hasılayı (GSYH) hem iller arasındaki gelir farkını çarpıcı şekilde ortay koydu. Türkiye genelinde 2018’de 9 bin 792 dolar olan kişi başına ortalama GSYH 2019’da 9 bin 213 dolara düştü. En en yüksek gelire sahip olan İstanbul’da bu rakam 16 bin 313 dolardan 15 bin 285 dolara, en düşük gelire sahip Ağrı’da ise 2 bin 998 dolardan 2 bin 946 dolara indi. Bu kapsamda İstanbulAğrı gelir farkı da 2019’da 5.2 kat oldu. Ayrıca kişi başına ortalama GSYH’nin ülke genelinde 12 bin 582 dolarla en yüksek olduğu 2013’te, bu rakam İstanbul’da 20 bin 883 dolar, Ağrı’da 3 bin 995 dolardı. Yine 2019 yılı verilerine göre Türkiye’deki 81 ilin 67’si ortalama kişi başına GSYH’nin altında, 14’ü ise üstünde kaldı. Bunun yanı sıra 2019’da 2018’e göre kişi başına GSYH sadece 8 ilde arttı. En az Bayburt’ta Oransal olarak bakıldığında ise 2018’den 2019’a kişi başına GSYH en çok Karabük’te düştü ve yüzde 20.1 azalarak 8 bin 532 dolardan 6 bin 818 dolara indi. En yüksek artış ise yüzde 6.4 ile 4 bin 400 dolardan 4 bin 683 dolara çıkan Siirt’te hesaplandı. İl düzeyinde GSYH’ye bakıldığında 2019’da İstanbul 1.3 trilyon lira ve yüzde 30.7 payla ilk sırada. Bu ili 395.7 milyar lira ve yüzde 9.2 payla Ankara ve 263 milyar lira ve yüzde 6.1 payla İzmir izledi. En düşük GSYH 2.8 milyar lira ve yüzde 0.07 payla Bayburt’ta. Bu ili de 3.4 milyar TL ve yüzde 0.08 payla Ardahan ve 4.1 milyar lira ve yüzde 0.1 payla Tunceli izledi. l Ekonomi Servisi ŞIRKETLERIN BORCU VATANDAŞI VURDU SEFA UYAR CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, hazırladığı “elektrik kesintileri” raporu ile son 10 günde en az 24 il ve 43 ilçede elektrik kesintileri yaşandığını belirtti. Akın, tamamen özelleştirilen elektrik dağıtımından 13 milyar dolar elde edilirken şirketlerin borcunun ise 7 milyara yaklaştığını aktardı. Öne çıkan tespitler şöyle: 4 En az 24 il: Ülke genelinde dondurucu soğukların etkisini gösterdiği dönemde en az 23 il ve 43 ilçede uzun süreli elektrik kesintileri yaşandı. 4 Sanayi olumsuz etkilendi: Gaziantep’te pek çok KOBİ’de elektrik kesintileri nedeniyle üretim yapamadı. 4 Günlerce sürdü: Bartın’da 250’nin üzerinde köy ve mahalleye uzun süre elektrik verilemedi. Zonguldak’taki kesinti de bazı bölgelerde 24 saatin üzerinde sürdü. 4 Eğitim koptu: Pek çok üniversite öğrencisi sınav dönemine denk gelen kesintilerle mağduriyeti arttı. 4 Sorumluluk şirketlerin: Elektrik kesintilerine neden olan altyapı arızalarını gidermek, özelleştirilen dağıtım şirketlerinin sorumluluğunda. Türkiye’nin 21 bölgeye ayrılarak elektrik dağıtımının tamamen özelleştirildi ancak ekonomik sıkıntı yaşayan bazı şirketlerin altyapı yatırımlarını yeteri kadar yapmadığı iddia edildi. 4 Borç batağındalar: Şirketlerin bankalardan 10 milyar dolar tutarında kredi kullanmasının ardından döviz kurundaki rekor artış nedeniyle zarar ettiği ve bankalara olan borçlarını ödeyemedikleri kaydedildi. Dağıtım şirketlerinin yaklaşık 7 milyar dolar tutarında borçlarının bulunduğu aktarıldı. l ANKARA Borsada panik havası: Yüzde 4.5 düşüş Küresel borsalarda bir süredir devam eden düşüş, dün Borsa İstanbul’u (BİST) da dikkat çekici şekilde etkiledi. Önceki günü 1536 puanda kapatan endeks, gün içinde panik satışlarıyla 1467 puana kadar çekilirken günü de yüzde 4.5 düşüşle kapattı. Düşüşte hem yerli hem yabancı yatırımcıların yoğun satışının etkili olduğu belirtiliyor. Piyasa analistleri, geçen kasım ayından beri süren yükseliş trendinin düzeltme eğilimine girip girmediğini sorgulamaya başladı. Aşıyla ilgili tartışmalar da etkili oldu. l Ekonomi Servisi Restoran ve kafelere ciroya göre yardım Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, salgın nedeniyle faaliyetleri kısıtlanan lokanta, restoran ve kafelere yeni bir yardım paketi uygulayacaklarını söyledi. Erdoğan, “Restoran, lokanta ve kafe gibi sektörlerde alınan tedbirlerle faaliyetleri kısıtlanan 2019 cirosu 3 milyon TL ve altı olan ticari işletmelere destek ödemesi yapacağız. Cirosu 2020’de bir önceki yıla kıyasla yüzde 50 ve daha fazla azalan işletmelere 2 bin liradan az 40 bin liradan fazla olmamak kaydıyla ciro kaybının yüzde 3’ü oranında destek ödemesi yapacağız” dedi. l Ekonomi Servisi Safları sıklaştırma zamanı Siyasal İslamın AKP rejiminde, kendini tekrar eden istikrarsızlıklarının bozulmaya, yeni bir “durumun” şekillenmeye başladığını düşündüren işaretler artıyor. İktidarın toplumsal tabanındaki erimenin hızlandığı, buna çare olarak Merdan Yanardağ’ın TELE1’de dikkat çektiği gibi, AKP dışına itilmiş Davutoğlu ve Babacan’ın ölü doğmuş partileriyle “Millet İttifakı’nı” parçalayarak CHP’siz bir “şahsım muhalefeti” yaratma hesapları gelişiyor. Bu sırada CHP, HDP ve sosyalist solu hedef alan yeni bir şiddet dalgası yükseliyor. Muhalefetin, yeni “durum” içinde fark yaratabilecek bir siyasi çekim merkezini inşa edebilmesi için saflarını hızla sıklaştırması gerekiyor. İkincisi: Gittikçe artması olası saldırılar karşısında korunabilmek için geniş ve etkin bir dayanışma ağı gerekiyor. ‘Durumu’ şekillendiren iki vektör Birincisi: İstikrarsızlıkların “istikrarı” bozuluyor. Mafya liderleri, birer siyasi aktör gibi medyada boy gösteriyor. Bu konunun uzmanlarına göre, “eskiden devlet bunları kullanırdı, şimdi bunlar devleti kullanmaya başladı”. Bir taraftan, şoven milliyetçi hareket içindeki siyasi rekabet, açık fiziki şiddet üretmeye başladı. Diğer taraftan gittikçe artan işsizlik, yoksulluk, pandemi baskısı “Reis’çi” “trolleri” bile isyan ettiriyor. Siyasal İslamın rejimi açısından, MHP’yi taşımaya devam etmenin riskleri ülke içinde yarattığı gerginlikler açısından, maliyeti de uluslararası düzeyde yapmaya hazırlandığı manevralar bağlamında hızla artıyor. Gezi davasındaki beraat kararı iptal edildi, eziyet yeniden başlıyor. Kaftancıoğlu, uzun hapis cezaları olasılığı içeren iki iddia ile yargılanacak. Bu arada Demirtaş, Kavala, yüzlerce gazeteci, entelektüel, HDP üyesi gibi siyasi tutuklulara yenileri ekleniyor. Rejim, yeni hapishaneler inşa ediyor. Kaçırma ve işkence etme olayları da başladı. İkincisi ekonomik: Ülkeye kasımdan bu yana yaklaşık 15 milyar dolar yabancı kaynak girdi, TL’nin değerinde göreli bir toparlanma var ama güven yok! Vatandaş, elindeki, ocak ayı itibarıyla 236 milyar dolar düzeyindeki altın ve döviz stoklarını çözmemekte ısrarlı. Diğer taraftan, gelen dış kaynak esas olarak kısa dönemli “sıcak para” olarak tanımlanacak cinsten. Cumhurbaşkanı da yine faizlerden yakınmaya, bankaları suçlamaya başlayarak, Türkiye’yi “hâlâ tehlikeli piyasa” olarak gören yatırımcıların algılarını doğruluyor. Renaissance Capital’in küresel ekonomisti Charles Robertson da “Türkiye, portföy yatırımları açısından uzun dönemli bir seçenek oluşturamaz” diyor ve ekliyor: “1520 yıldır sık sık gördüğümüz gibi ‘gir çık’ işlemleri olarak devam edecekler.” (Reuters) Beklentilerde en ufak bir olumsuz değişiklik durumunda, hızlı bir sermaye çıkışı, bir mali kriz olasılığı kapıda bekliyor. Bu sırada, gelen sermaye ülkenin kaynaklarını emmeye devam ederken, yüksek faizin üretimi ve yatırımı daraltıcı etkileri sınıf çelişkilerini daha da sertleştiriyor. En büyük sorumluluk Safları sıklaştırmaya gelince, en büyük sorumluluk ne yazık ki muhalefetin en dağınık, sürekli CHP’den yakınan kesimine, sosyalist sola düşüyor. Pazartesi yazımda ABD örneğinden aktarmıştım. Bu kesim hareketlenmeden ve enerjisi tek bir kanaldan akmaya başlamadan CHP (sosyal demokrat ya da merkez sol/sağpopülist ne derseniz deyin), bırakın geçmiş yenilgilerinden gereken dersleri çıkarmayı, kendini “yeni durum” içinde tanımlamayı dahi başaramayacaktır. Ancak sosyalist sol açısından esas önemli olan CHP’nin “AKP ne yapmak istedi de CHP engelledi” diyebilen, ne işe yaradığı belirsiz liderliği değil, siyasal İslamın tüm baskılarına karşın bu partiye oy vermeye devam eden, ülke ekonomisinin merkezlerinde yoğunlaşmış, işçi sınıfının yeni gelişmekte olan, kültür endüstrisinin de siyasal İslama teslim olmayan kesimleridir. CHP ile “ilişki”, bu kesimlerle ilişki anlamına geliyor, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde olduğu gibi beklenmedik bir siyasi enerji de üretebiliyor. Gelecek seçimlerin hangi koşullarda yapılacağı, yapılıp yapılmayacağı dahi belli değildir ama karanlık bir resmin şekillenmekte olduğu kesindir. Bu resmin içinde sosyalist solun, fark yaratmak bir yana, ayakta kalabilmek için acilen CHP ve HDP ile birlikte safları sıklaştırmayı başarması gerekiyor. Akışkan gücü ve otomasyon sektörünün öncü kuruluşlarından HİDROPAR İZMİR A.Ş. otomasyon tekniği ile endüstriyel ve mobil hidrolik alanında görev alarak, “Tasarım Merkezinde” çalışacak, MAKİNE, MEKATRONİK & ELEKTRONİK Mühendis ve Teknikerleri arıyor. GÖREV KAPSAMI; Rexroth Motion kontrol sistemlerinin proje ve satışı Hidrostatik tahrik ve kontrol teknikleri tasarımı, Endüstriyel Hidrolik proje ve satış alan sorumlusu Alan, müşteri ve ihtiyaç etüdü Tasarım ve kalite kriterlerinin tespit ve karşılanması Makale, bildiri yazımı ve literatür araştırılması, Sensör ve teknik malzeme satışı ARANAN NİTELİKLER: • Üniversite ve Yüksek Okulların Elektrik Elektronik veya Makine Mühendisliği bölümlerinden mezun olmak. • En az 2 yıllık iş tecrübesine sahip olmak (satış tecrübesi tercih nedenidir.) • Ms Office programlarına hakim olmak, • İyi derece de İngilizce ve/veya Almanca bilmek. • İletişim becerisi yüksek, sonuç odaklı ve takım çalışmasına yatkın olmak. • Türkçeyi iyi kullanmak, • İfade ve ikna yeteneğini haiz olmak. • En az B sınıfı ehliyet sahibi ve seyahat engeli olmayan, • Kronik hastalığı ve üretim ortamlarında çalışma kısıtı olmayan. • Erkek adaylar için askerlik hizmetini tamamlamış olmak. İlgilenenlerin, ebru.kumbasar@hidropar.com.tr adresine kısa özgeçmişleri ile başvurarak randevu almaları, göreve davet edilecek kişilerin de, İzmir’de ikamet etmesi gerekmektedir. www.hidropar.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear