22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 21 EYLÜL 2020 PAZARTESİ gorus@cumhuriyet.com.tr OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ULUSAL DÜZENLEMELER VE AİHS ÇERÇEVESİNDE Basın özgürlüğü ve sınırları AV. TURAN KARAKAŞ Çeşitli hukuk dallarına ilişkin kuralları kapsayan basın hukuku Avrupa ülkelerinin tamamına yakınında anayasal güvencelerin yanında bir basın kanunu ile de düzenlenmiştir. Bununla birlikte basın hukuku basın kanunlarının yanında başka kanunlar ve düzenlemelerde de uygulama alanı bulmaktadır. Bunların başında bir unsuru aleniyet olan ve basın yoluyla işlenen suçları düzenleyen ceza hukuku gelir. Hatta basına ilişkin sınırlamaların aşılması halinde çoğu zaman ceza hukuku normları devreye girdiğinden basın hukuku, ceza hukukunun özel bir dalı olarak görülebilmektedir. Basın hukukunun bu uygulama alanlarını diğer hukuk kurallarından ayıran temel fark basın hukukuna ilişkin kuralların basın özgürlüğü değerleri çerçevesinde yorumlanmasını gerektirmesidir. Anayasanın 13. maddesi genel olarak hürriyetlerin hangi şartlarda ve hangi usulde sınırlandırılabileceğini belirtmektedir. Anayasanın temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin söz konusu maddesi 2011 yılında yapılmış olan altıncı anayasa değişikliği ile güncel halini almış bulunmaktadır. ‘İfade özgürlüğü’ Önceki yazılarda da belirttiğimiz üzere, hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin anayasa maddesi haricinde konumuz özelinde basın hürriyetinin sınırlandırılmasına ilişkin 28. madde hükmü “Basın hürriyetinin sınırlanmasında anayasanın 26. ve 27. maddelerinin hükümleri uygulanır” şeklindeki hüküm ifadesi ile 26. ve 27. madde hükümlerine atıf yapmış bulunmaktadır. Günümüzde düşünce özgürlüğü daha çok düşünceleri açıklama anlamına gelen ifade özgürlüğü şeklinde anlaşılmaktadır. Ancak hukuki literatürde düşünce özgürlüğü ve ifade özgürlüğü birbirinden farklı temellerde ele alınmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü” başlıklı 9. maddesi, diğerlerinin yanında düşünce özgürlüğü kavramını da kullanmakta ve 10. maddesinde ise ifade özgürlüğü düzenlenmektedir. Belirtmek gerekir ki AİHS’nin 9. maddesi çerçevesinde korunan haklar temel olarak kişinin inanç özgürlüğü kapsamındaki manevi iç dünyası ve bunu açığa vurduğu ibadet özgürlüğüdür. Bir düşünce vicdani kanaat veya inancın 9. maddeden yararlanabilmesi için bunların olduğunu göstermektedir. ortaya konuluş şekliyle birlikte belirli bir tutarlılığa, ciddiyete ve öneme sahip olması ayrıca insan onuru ile bağdaşır olması gerekmektedir. İfade özgürlüğü AİHS’de çok G.İNSAN HAKLARINI VE TEMEL ÖZGÜRLÜKLERİ KORUMA SÖZLEŞMESİ AÇISINDAN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SINIRLARI geniş bir koruma alanını kapGörüldüğü üzere basın özgürsar şekilde düzenlenişi itibalüğü AİHS’nin 10. maddesinrıyla birçok hak ve özgürlükde ifade özgürlüğü altında kole benzer değerleri korumakta runmakta ve metin olarak da dır. Örneğin AİHS’nin 8. mad aynı sınırlama sebeplerine tadesinde özel hayat ve haberleş bi olmaktadır. Her ne kadar 10. me özgürlüğü, 9. maddesinde maddede basın özgürlüğünden düşünce, vicdan ve din özgür açıkça bahsedilmese de mahkelüğü ve 11. maddesinde düzen me içtihatlarında ifade özgürlenen toplantı ve dernek kurma lüğüne ilişkin olarak basına ve özgürlüğü ifade özgürlüğüyle basın mensuplarına özgü bir diyakından bağlantılıdır. zi ilke ve kural belirlenmiştir. Dengeleyici unsur Bu ilke ve kuralların yorumlanmasında ise hem devlete hem 10. madde kapsamında ince de basın mensuplarına çeşitli lenen ve koruma alanı genişle görev ve sorumluluklar yüklenyip farklılaşabilen basın özgür miştir. lüğü de ifade özgürlüğü çerçeSözleşmenin 17. maddesinde vesinde özel bir önemi haizdir. ise “Sözleşme hükümlerinden AİHS’nin 10. hiçbiri bir devlemaddesinde düzenlenen ifade özgürlüğü kanaat, haber ve Basın özgürlüğü düşüncenin iletilmesini ve dolaşımını gerçekleştirerek te, topluluğa veya bir kişiye sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerin yok edilmegörüş alma ve verme özgürlüklerini kapsamaktadır. İlk fıkrabireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar. Çoğunluğa muhalif olanlar da dahil olmak sine veya burada öngörüldüğünden daha geniş ölçüde sınırlamalara uğratılmasına yöneda belirtilen bu özgürlüklerden sonra ikinci fıkrada üzere düşüncelerin her türlü araçla açıklanabilmesi, lik bir etkinliğe girişme ya da eylemde bulunma hakkını sağlar bisınırlama se açıklanan düşünceye çimde yorumlabeplerine yer verilmiştir. Başkalarının haklarınpaydaş sağlanabilmesi, düşünceyi gerçekleştirme namaz” hükmü mevcuttur. Bu madde ile AİHS’nin geniş dan bahsedildiğinde çatışan haklar söz konusu olacaktır. Bu konusunda ilgililerin ikna edilebilmesi çoğulcu demokratik düzenin gereklerindendir. ya da dar yorumlanması önlenmiştir. Bu uygulama bizim hukuk uygulamamışekilde bir za da yol gösterçatışma meymektedir. dana geldiğinde mahkeme somut olay etrafında bir hakkın diğer hak üzerinde üstün gelmesini tespit etmek üzere bir Yine Sözleşmenin 5. maddesinde ifade olunduğu şekilde özgürlük ve güvenlik hakkı insan haklarını ve temel özdengeleme yapmaktadır. AİHS’de düzenlenen diğer hak ve özgürlüklerden farklı olarak ifade özgürlüğü ve bu gürlükleri koruma AİHS’nin en önemli kurallarından birisidir. İlgili maddeler kapsamda düzenlenen basın öz Hukukumuzda basın ve ifagürlüğünü de kapsar biçimde de özgürlüğünü yani iletişim10. maddenin 2. fıkrasında sı de demokrasiyi gerçekleştirnırlama sebepleri sayılmaya mek ve bu kapsamdaki hakları başlamadan hemen önce “görev güvenceye almak ve korumak ve sorumluluklar” ibaresine yer için anayasamızın 28. maddesi verilmiştir. Kurumsal olarak ile Basın Kanunu’nun 3. Madbasına, gazetecilere, bazı kadesinde yer alan hükümlerin mu görevlilerine ve ifade özgür AİHS’nin 5. 6. ve 10. 14. 17. lüğünü kullanan diğer kişile maddelerdeki ilkelerle bir büre görev ve sorumluluklar yük tün olarak değerlendirmek geleyen bu düzenlemeye AİHS ve rekmektedir. ek protokollerindeki diğer mad AİHS’nin “Adil yargılanma delerin metinlerinde yer veril hakkı” başlıklı 6. maddesinde, memiştir. Bu durum ifade öz “İfade özgürlüğü” başlıklı 10. gürlüğünün toplum için ne ka Maddesinde, “Ayrımcılık yasadar hassas ve önemli bir konu ğı” başlıklı 14. maddede, “Hakların kötüye kullanımı yasağı” başlıklı 17. maddede mevcuttur. SONUÇ Basın yasama, yürütme ve yargının yanında “Dördüncü Güç” olarak adlandırılmaktadır. Basının temel görevi, devleti denetleyen bir kamusal güç olmasıdır. Böylece devlet iktidarının kötü uygulamaları gözler önüne serilebilmektedir. Bağımsızlığını koruyan basın, hem haber, düşünce ve bilgileri yorumlayarak ve değerlendirerek kamuoyunun oluşmasında etkili olacak hem de siyasal iktidarı sürekli gözetleyerek ve eleştirerek özgürlükleri koruma altına alacaktır. Anayasa Mahkemesi’nin basın özgürlüğünün demokrasi için önemini vurguladığı değerlendirmesi dikkate değerdir. Mahkemeye göre; “Basın özgürlüğü düşüncenin iletilmesini ve dolaşımını gerçekleştirerek bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar. Çoğunluğa muhalif olanlar da dahil olmak üzere düşüncelerin her türlü araçla açıklanabilmesi, açıklanan düşünceye paydaş sağlanabilmesi, düşünceyi gerçekleştirme konusunda ilgililerin ikna edilebilmesi çoğulcu demokratik düzenin gereklerindendir. Demokrasinin güvencesi Bu itibarla düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile basın özgürlüğü demokrasinin işleyişi için yaşamsal önemdedir. Yazılı, işitsel veya görsel basın kamu gücünü kullanan organların siyasi kararlarını, eylemlerini ve ihmallerini sıkı bir denetime tabi tutarak ve vatandaşların karar alma süreçlerine katılımını kolaylaştırarak demokrasinin sağlıklı bir şekilde işlemesini ve bireylerin kendilerini gerçekleştirmelerini güvence altına almaktadır. Basının görevini özgürce yerine getirmesi “kamu yararı” kavramının hayata geçirilmesi ile doğru orantılıdır. Bu özgürlük önündeki her türlü engel, kamu yararının gerçekleştirilmesini de engelleyecektir. Bu anayasal mantık karşısında yargıçların önlerine gelen uyuşmazlıklarda sınırlamaya ilişkin hükümleri dar yorumlayarak, basın özgürlüğü lehinde bir yaklaşım sergilemesi ile söz konusu anayasal düzenlemelerin olumsuz etkisinin önemli ölçüde azalacağı ileri sürülebilir. Bu görüşü Ali Efendioğlu’nun “İyi yargıç varsa kötü kanun yoktur” sözü en iyi biçimde özetlemektedir. Kullanışlı Aptallar!.. Masamda bir kitap duruyor; adı, “FETÖ’nün Solcuları...” Yazan, Hikmet Çiçek... Sayfaları çeviriyorum... İsimler birbiri ardına sıralanıyor... Bu köşede “FETÖ’nün Solcuları’nda tarihe not düşülen” o isimleri yeniden yazmaya gerek yok... Ancak yazarın kitabındaki bir sayfayı değerli okurlarımızla paylaşmak istiyorum... 54. sayfa sanki Türkiye Cumhuriyeti’nin son kırk yılının kısa özeti... HHH “Hasan Yalçın, Dönekler kitabında şöyle der: Dönek, kendini önemsizleştirmiş adam demektir... Dönmek, beynin ve vicdanın satılmasıdır. Tamamen ve toptan, bir evin içindeki eşyalarla birlikte satılması gibi... Dönmek kişiliğin kırılmasıdır... Hangisi daha aşağılayıcı ve acımasızdır acaba; yüzün ameliyatla değiştirilmesi mi, yoksa ruhun teslim alınıp dönekleştirilmesi mi? İtirafçı, boyun eğmek zorunda kaldığını öne sürebilir. Dönek ise bıçağın altına gönüllü yatmış adamdır. FETÖ’nün aydın kadrosu isimlerini verdiğimiz türden ‘solculardan’ oluştu. FETÖ, bir zamanların sosyalist aydınlarını satın almış ve onları ön cepheye sürmüştür. FETÖ çürüyen bir sistemin, kapitalizmin ürünüdür. Çürüyen sistem kendi aydınını üretemez. Onun için FETÖ, sosyalist aydın döküntülerini kırpıp yıldız yapmak zorunda kalmıştır. Kuşkusuz bu kitapta adı geçen herkesi FETÖ’cü diye suçlamıyoruz. Ancak bir dönemde, şu ya da bu nedenle Cemaat’e yakın durmayı tercih etmiş olanların bir tablosunu çıkarmayı hedefliyoruz. Eski solcu olmanın bir piyasası vardır. Sistem, eski solcularla kendisini taçlandırır. Eski solcuyu kullanmanın karşılığını da öder. Böylece, ‘kendini kullandırma’, paraya tahvil edilir. Bütün dünyada böyle kişilere ‘kullanışlı aptallar’, bu tutuma da ‘kullanışlı aptallık’ deniyor. Kuşkusuz bu kitapta adları geçen herkesi FETÖ’cü diye suçlamadığımız gibi, ‘solcu’ dediğimiz isimlere de gerçekten solcu demiyoruz; çünkü bu solculara ve solculuğa büyük haksızlık olur. Kitaptaki ‘solcular’ bir dönem solculuk yapmış ama solculuktan dönmüş, solculukta yaptığı ideolojik birikimi nedeniyle de FETÖ’nün entelektüel kapasite ihtiyacını giderebilmiş isimlerdir.” HHH Hikmet Çiçek’le bir kez TÜYAP’ta kitabım “The Ortak”ın imza gününde karşılaşmıştım. Alev Coşkun’la beraber Kırmızı Kedi standında sohbet etmiştik... Ergenekon kumpasında 6 yıl, toplamda 20 yılı aşkın cezaevinde yatan Hikmet Çiçek kitabını gönderirken el yazısıyla şu notu düşmüş: “Gazeteciliğin namusunu koruyan sayılı insanlardan birisi olan Aykut Küçükkaya’ya...” Evet... Fethullah Gülen örgütünün bu “eski solcuları” avlaması kolay oldu. Abant Platformu’nun toplantılarında verilen dolar dolu zarflarla başlayan ilişkiler, Gülen’in gazetelerinde köşelere, TV’lerinde programlara ve elbette oldukça yüklü maaşlara dönüştü. FETÖ’yü toplum nezdinde normalleştirmeye çalışmaktan, Gülen’in politikalarını egemen kılmaya kadar pek çok FETÖ işinde görev aldılar. FETÖ adına organizasyonlar yaptılar, FETÖ adına imzalar topladılar, FETÖ adına ekranlardan propaganda yaptılar... Onlar “kullanışlı aptal” olurken, Cumhuriyet’in simge ismi İlhan Selçuk “Tehlikenin farkında mısınız” diyordu. Ergenekon kumpasının firari savcısı FETÖ’cü Zekeriya Öz, İlhan Selçuk’u gözaltına aldırdığında o “kullanışlı aptallar” tıpkı FETÖ’cüler gibi, tıpkı bazı dinciler gibi “bıyık altından kıs kıs” gülüyorlardı. Tarih İlhan Selçuk’u ve gazetesi Cumhuriyet’i haklı çıkardı. Onun gazetecilik ilkelerini, Hikmet Çiçek’in el yazısındaki deyişiyle “gazeteciliğinin namusunu korumak” boynumuzun borcu!.. CCUUMMHHUURRİİYYEETT KKİİTTAAPPLLAARRII’’NNDDAA YYEENNİİ ÇÇIIKKAANNLLAARR C U M HTTuUurraRannKİKaYarraEakkaTaşş’t’taKann,İ, T A P L A R I ’ N D A Y E NFFİaazzlÇuluBIBuuKlulutAt, ,ggöNörrüüLnnüAüşştteRe nnssaannlalarrvveehhaayyvvaannlalarr kküüççüükkaammaannaammıı kkllmmlelerr ttaarraaffınınddaannhTheueprpaanalalKayayrakaş’tan, öötteessnneeFyayaazylyıulımlBmıuşılşut, görünüşte eeddlelennkkneesççanvvelaer ve hayvanlar TTmmbbuukkttuku’üy’yaçaüykyaapaptmtığıağıınamı kl mler oonnaaööğğüüttvavererarefeınndan hep alay sseeyyaahhaattnnhhkköââtyyeeesssnnne yayılmış kkaayyaannınınhhkkââyeyedessl.e...n. keç ve bbuukkttaappttaaaTannmlalabttıuyıykootrur. .’ya yaptığı 2255TTLoLna öğüt veren kayanın h kâyes ... 4455sTTeyLLahat n h kâyes n bu k tapta anlatıyor. 1155TTLL25 TL 15 TL 2277TTLL45 TL 27 TL 1155 2255TTLL YYEERR NNEE TTLL 15 25 TL YER NE TL 99 1155TTLL YYEERR NNEE TTLL 9 15 TL Y E R N E TL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear