25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 20 EYLÜL 2020 PAZAR ‘Büyük zafer’, gerçekte büyük katliam 10Eylül’de Brezilya’daki Rio Grande Limanı’nın tarihindeki en yüklü canlı hayvan sevkıyatı yapıldı. 201 metre uzunluğunda ve 32 metre genişliğindeki dünyanın en büyük canlı hayvan gemisi NADA, ilk kez limana yanaştı. Brezilya medyasının bildirdiğine göre, yüzlerce TIR’da günlerdir üst üste seyahat eden 26 bin sığır gemiye yüklendi. 712 aylık sığırlar, Namet ve Macaristan merkezli Hunland adına alınmış. Üç haftadan daha fazla sürecek yolculuk nereye dersiniz? Türkiye’ye! Geminin İskenderun Limanı’nda varması planlanıyor. Ne tesadüf ki tam da 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde... O gün gelen binlerce hayvan mezbahalara dağıtılıp öldürülecek. Dünyanın en büyük “et” ihracatçısı Brezilya, geçen yıl toplam 1828 milyon ton “sığır eti” satmış. Brezilya Dış Ticaret Bakanlığı’na göre, müşterileri arasında Irak, Mısır ve Suudi Arabistan’dan sonra dördüncü Türkiye. NADA, Rio Grande’den ilk kez hareket etse de Türkiye’ye sık geliyor. Hatırlarsanız 2018’de Mersin Limanı’na 25 bin canlı hayvanı getiren gemi de oydu. O dönemde gemide hayvanlara yapılan eziyeti ve ticaretin ardındaki skandalı ortaya çıkarmıştım ama yandaş medyanın yalan haberleriyle vahşet gizlenmek istenmiş; muhalif medya da konu hayvan olunca umursamaz bir tavır almıştı. Sonrasında şarbon hastalığı patlayınca bir süre panik yaşanmış ama her şey devam etmişti. Ölüm gemileri, ölüm dağıtmaya devam ediyor Bu dev hayvan ticareti, Brezilya medyasında “büyük zafer” olarak niteleniyor. Hayvanların yaşam hakkı ve onlara yaşatılan zulüm görmezden gelinirken, ölüm gemileri her yere ölüm taşımaya devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, Eylül 2019’da, 2020’de hayvan ithalatının yapılmayacağını açıklamıştı. Bakanlık, 26 Ekim 2019’da besilik sığır ithalatı uygulama talimatı ve teknik şartnamesinde düzenleme çalışması yapılacağını belirterek, ithalatın bu tarihten itibaren durdurulduğunu duyurmuştu. Ancak COVID19 salgını sürerken bu yıl içinde hayvan ithalatı yapılmaya devam edildi. Koronavirüsün yayılma hızı en yüksek olan ülkeler arasındaki Brezilya’dan ve başka ülkelerden canlı hayvan ithalatı yapıldı. Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, 2020 yılı ocak ve şubat aylarında 108 bin 305 büyükbaş hayvan ithal edildiğini söyledi. O tarihte Bakanlık kaynakları, firmaya verilen kontrol belgesinde “Ekim ayından önce başvuru yaptığı ancak evraklarında eksiklik bulunduğu için ithalatın o döneme kaldığı” yönünde bir savunmada bulunmuştu. İnsan merak ediyor: Ondan sonrakilerde de mi öyle oldu? Amazon yangınlarında Türkiye’nin rolü Bazıları canlı hayvan ithalatına yerli üreticiyi desteklemek için karşı. Benim derdim, hayvanların köle gibi gemilere doldurulup bir ülkeden diğer ülkeye gönderilmesi, işkenceye maruz kalmaları, yaşam haklarına saygı duyulmaması ve katledilmeleri. Canlı hayvan ticaretinin tüm dünyada sona ermesi için hayvan hakları aktivistleri yıllardır mücadele veriyor. Bu kanlı ticaretin hayvanlara yaşatılan zulme ek olarak çevreye de büyük zararları var. Hani Brezilya’da yağmur ormanları yandığında birçok kişi sosyal medyada “Amazonlar için dua et!” diye paylaşımlar yaptı ya o ormanların yanma nedeninin ardında Brezilya’daki besi çiftlikleri var. Siyasetçilerle güçlü bağları olan besiciler, (hatta bazı bakanların kendileri besici) giderek artan hayvan ticareti yüzünden çiftliklerine yer açmak için ormanları yakıyor... “Et” ve hayvansal tüketim için talep oluşturduğunuzda hayvanların canı alınırken, Amazonlar da yanıyor. Türkiye, “ucuz et” politikasıyla, dünyanın akciğerlerinin yanmasına, çeşitli bitki ve hayvan türlerinin yok olmasına da yol açıyor. Böylece iklim krizi tetikleniyor. Ve insanlık “büyük zafer” dediği katliamlarla kendi sonunu hazırlıyor! Bu büyük katliamda payınız var mı? HABER İstanbul 2 No’lu baro çalışmalarını yürüten Tatlı, 2 bin imzayı tamamlayacaklarını söyledi: Öğüt, bizimle çalışmıyor Yeni baro için yapılan çalışmalarda yasal sürenin aşılmadığını ileri süren Tatlı, Selman Ögüt’ün eleştirileri için “Bazı insanlar eleştiriyi iyi niyetli yapar, bazıları ise kötü niyetle” dedi. İktidarın baroları bölmek için Meclis’ten çıkardığı “çoklu baro” düzenlemesinin ardından İs tanbul ve Ankara’da yeni baro kur mak isteyen yandaş hukuk dernek lerinin avukatlardan gerekli 2 bin imzayı toplamaya yönelik çalışma ları devam ediyor. İstanbul 2 No’lu Baro Kurucular Kurulu Üyesi Cavit Tatlı İstanbul’da bin 700 imza topla dıklarını bu hafta ise 2 bin imzayı ta mamlayarak Ekim ayında genel ku rullarını yapacaklarını söyledi. Ye ni baronun TBB’de temsil edilme si için ilk seçimli genel kurulunu yapması ge rektiğini ve yasaya gö re bunun için de en az SEYHAN AVŞAR 30 gün önceden genel kurul çağrısı yapılmak zorunluluğu bulunduğu nu anımsattığımız Tat lı, “Bu ortaya atılan bir yalan. Biz ler bu ay tüzel kişiliğimizi tamam lar tamamlamaz genel kurulumuzu yapacağız. Buna bir engel yok çün kü süre problemimiz yok” iddiasın da bulundu. Yandaş hukuk derneklerinin öncülüğünde İstanbul 2 No’lu Barosu’nu kurmak üzere harekete geçen 4 avukat, 2 bin imzayı top lamadan “kurucular kurulu” sıfa tıyla 17 Ağustos’ta doğrudan Tür kiye Barolar Birliği’ne (TBB) baş vurdu. TBB de hazırladığı “uhap. YASAL SÜRE AŞILDI Avukatlık Yasası’na eklenen geçici maddeye göre, tüm barolarda TBB delege seçimleri dahil seçim sürecinin ekim ayının ilk haftası ve aralık ayında yapılması gerekiyor. Ancak yeterli imzaya ulaşamayan yeni baro girişiminde ekim ayında seçim sürecinin tamamlanamayacağı öngürülüyor. Yeni kurulan baronun TBB’de temsil edilmesi için ilk seçimli genel kurulunu yapması gerekiyor. Bunun için de en az 30 gün önceden genel kurul çağrısı yapılmak zorunda. Kuruluşunu gerçekleştiremeyen barolar bir ay önceden yapması gereken duyuru süresini de kaçırdı. Bu durum, ekim ayındaki baro başkanlığı seçimlerinin yapılamamasına ve TBB’ye delege gönderilememesine neden olabilir. Buna göre iktidarın, aralık ayında yapılacak TBB Başkanlığı seçimlerinde yandaş baroların desteğini alamayacağını gösteriyor. com.tr” adlı özel sitede, yasada hükmü olmamasına karşın elektronik imza toplamaya başlandı. Ancak TBB bir süre sonra bu elektronik imza sistemini kapattı. Yeni baro çalışmalarını yürüten Tatlı, Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. Tatlı, “17 Ağustos tarihinden beri 2 bin imza toplamakta neden bu kadar zorlandınız?” sorumuza, “Avukatlara ‘vekâletnameler değişecek, CMK’dan dosya alamayacaksınız, bu baroya kayıt olursanız fişlenecekseniz, AKP gidince sizleri avukatlıktan atacaklar’ şeklinde yeni baro kurulmasını istemeyenler tarafından fısıltılar dolaştı. Bizler yeni baroyu neden kuracağımızı pandemi nedeniyle anlatamadık. Çözüm önerilerimizi aktaramadık” yanıtını verdi. TBB’nin elektronik imza sistemini kapatmasına de değinen Tatlı, TBB’nin yeni baro kurulmasını istemediğini iddia etti. AKP’deki “Pelikan” denen ekibin önde gelenlerinden olduğu iddia edilen Selman Öğüt’ün, “Baro kura lım dedik, aylardır 2 bin imza toplanamadı. Bu ayıp bize yeter” sözlerine ilişkin ise yanıt vermek istemediğini belirten Tatlı, “Bizim çalışmalarımız ortada, Selman Öğüt bizim çalışmalarımızın içerisinde değil. Bazı insanlar eleştiriyi iyi niyetli yapar, bazıları ise kötü niyetle. Takdir kamuoyunundur” dedi. 4 sene sonraya kaldı İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu ise yeni baroların kurulması halinde dahi aralık ayındaki TBB Genel Kurulu’na delege gönderemeyeceklerini belirterek “Yeni baro için yeterli sayı bulamadılar. TBB’ye delege göndermeleri mümkün değil. 4 sene sonraya kaldı” dedi. Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan ise TBB delege gönderme planlarının 4 sene sonraya kaldığına dikkat çekerek ekim ayında yapılacak genel kurullarına ilişkin Sağlık Bakanlığı’nın ve valiliklerin değerlendirme yapıp bir an önce bir sonuç ortaya koymasını istedi. l İSTANBUL BAROYA PANKART SORUŞTURMASI Adil yargılanma talebiyle başlattığı ölüm orucu eyleminin 238’inci gününde yaşamını yitiren avukat Ebru Timtik için İstanbul Barosu önünde yapılan eylemde, Timtik’in fotoğrafının baro binasına asılmasına ilişkin yapılan şikâyetler üzerine İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı. Başsavcılık, önce İstanbul Barosu’ndan baro yöneticilerinin isimlerini istedi. Daha sonra ise aralarında İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu’nun da olduğu 11 baro yöneticisini beyanda bulunmak üzere savcılığa çağırdı. Gazetemize konuşan Durakoğlu, “Politik bir durum söz konusu. Ortada bir suç yok uydurma bir durum var” dedi. İstanbul Barosu, Timtik’in posterinin binaya asılmasına ilişkin hedef göstermeleri, “İstanbul Barosu özelinde bir algı operasyonu” olarak nitelendirerek posterin baro tarafından asılmadığını posterin baro görevlilerine rağmen bir gurup avukatın müdür yardımcısının odasına girilerek asıldığını belirtmişti. Buna karşın şikâyetler üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, soruşturma başlatıldı. Başsavcılık, baro yöneticilerini savcılığa beyanda bulunmaları için çağırdı. Baro yönetiminin savcılığa sözlü ya da yazılı beyanda bulunacağı öğrenildi. l İSTANBUL Din görevlileri, vefa destek gruplarında verilen kaçak düğünleri bildirme gibi görev istemiyor Yoğun iş yükü ve zorlama var ERDOĞAN, OTOYOL AÇILIŞINI YAPTI ASIRLIK UYANIŞI önlemeye çalışıyorlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’yi küresel ve bölgesel bir güç yapabilmek için adım attıklarını” ancak “asırlık uyanışın önlenmeye çalışıldığını” söyledi. Erdoğan, Kuzey Marmara Otoyolu 5. Kesim Açılış Töreni’ne Vahdettin Köşkü’nden canlı bağlantıyla katıldı. Törende konuşan Erdoğan, Kuzey Marmara Otoyolu’nun, İstanbul’un batıdaki en uç noktasından başlayıp şehri baştan sona katederek Kocaeli ve Sakarya’ya kadar uzanan 400 kilometre uzunluğundaki büyük bir proje olduğunu söyledi. Gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan Erdoğan, Türkiye’nin koronavirüs salgınından en az etkilenen ülkelerden biri olduğunu belirterek salgına rağmen istihdamın arttığını ileri sürdü. İlk çeyrekte büyüyen ekonominin ikinci çeyrekte daraldığını söyleyen Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde istihdam daha da artacak. İnşallah 3. çeyreği her kesimi memnun eden bir büyüme oranıyla kapatacağız. Türkiye’yi Afrika’nın, Güney Amerika’nın ücra köşelerindeki ülkelerle aynı not kategorisine sokanlara en güzel cevabı başarımızla vereceğiz” diye konuştu. l İç Politika IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN AKP’li Binali Yıldırım ve CHP’li Muhittin Böcek’ten iyi haber Eşi Semiha Yıldırım ile birlikte 3 Eylül’de koronavirüs testi pozitif çıkan ve evde tedavi gören eski Başbakan ve AKP İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, sağlık durumuyla ilgili Twitter hesabından yaptığı paylaşımda son PCR testinin negatif çıktığını duyurdu. Yine sosyal medya hesabından 17 Ağustos’ta yaptığı paylaşımla test sonucunun pozitif çıktığını duyuran ve sağlık durumu kötüleştiği için 7 Eylül’den beri yoğun bakım tedavisi süren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mu hittin Böcek’in de klinik seyrinde düzelme izlendiği bildirildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, son 24 saat içinde olumsuz herhangi bir süreç yaşanmadığı belirtildi. l Haber Merkezi MUSTAFA ÇAKIR Diyanet ve vakıf hizmet kolunda yetkili sendika olan MemurSen’e bağlı DiyanetSen, din görevlilerine “dönüşümlü mesai” ve “esnek çalışma” istedi. DiyanetSen Genel Başkanı Mehmet Ali Güldemir, geçen hafta içinde yapılan Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) toplantısında taleplerini dosya halinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a iletti. Dosyada, din görevlileri ile dini hizmeti sunan personelin de kamudaki “dönüşümlü mesai” ve “esnek mesai saati ve süresi” uygulamasından yararlandırılması istendi. Vefa destek gruplarındaki cami görevlilerine konumlarıyla uyumlu olmayan görev ve sorumluluklar yüklenmemesi istenirken, “Bu görevleri icra eden din görevlilerinden, tedbirlere uyulmaksızın gerçekleştirilen düğün ve diğer toplu merasimleri fotoğraflamaları ve bunları zabıta ve kolluk birimleriyle paylaşmaları istenmektedir. Dini hizmetlerin sunumuna yön veren ilke, değer ve yaklaşımlarla uyumlu olmayan bu türden beklenti ve istekler, özellikle cami görevlilerimizi huzursuz etmekte, gerginlik ve çatışma süreçleri yaşamalarına neden olmaktadır” denildi. Dosyada, filyasyon ve vefa destek grubu çalışmalarına katılan din görevlilerinin, neredeyse imkânsız bir iş yüküyle karşı karşıya kaldıkları belirtildi. Salgına bağlı ölümlerde gassal işlevinin din görevlileri, cami görevlileri ve Kuran kursu öğreticileri tarafından üstlenilmesi yönünde zorlama ve baskı yapıldığını koruyucu malzeme temininin de yapılmadığı da vurgulandı. l ANKARA EverGuard TPO Membran Sistemi Dünya çapında 300 milyon m2 üzerinde satışla performansı kanıtlanmış, uzun ömürlü ve güvenli TPO membran sistemi. Birbiriyle tam uyumlu detay çözümleri ve geniş ürün gamı. Sosyal, ticari, kamu yapıları ve sanayi, lojistik tesislerinin çatıları için. bmigroup.com/tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear