23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 16 EYLÜL 2020 ÇARŞAMBA HABER Kültür veya turizm İktidarın her kararında iki dinamik belirleyici. İlki, sınıfsal tercihlerdir: İktidar, sermaye gruplarını, özel olarak da Saray etrafında kümelenip varlığını doğrudan buraya “beka sorunu” olarak bağlayan grupları kayırmakta; emeğe saldırılar ve sömürü karşısında sessizlik ya da meşrulaştırma yolunu seçmektedir. İkincisi, kültürel dinamiklerdir. İktidar, laik ve çağdaş yaşamın kendisini var ettiği kültür, sanat, edebiyat faaliyetleri karşısında, kendi gündemiyle uyumlu bir hegemonya, bir “yaşam görüşü” kurmak istemektedir. Doğrudan iktidarın dünya ve Türkiye tasarımını onaylayan, o çerçeveden konuşan bir üretim süreci arzulamaktadır. Ancak bu ikincisinin gerçekleşme hızı, ilk dinamikle aynı değildir. Yıllara dayanan ve köklü toplumsal mücadelelerle birlikte yükselen bir dinamik olarak kültürel hegemonya, son yazıda ortaya koyduğum tasnifle de uyumlu olarak “Cumhuriyetin Sol Eli” ile yazan, üreten, sorgulayan; yani çağdaş, dünyevi, yüzü halka dönük aydınlar, sanatçılar ve yazarlarca şekillendirildi. Diğer yandan bizde kültürel hegemonyanın öncü isimlerinin geçmişte başardığı şey, yerel kültürden ve halkın özlemlerinden, arzularından beslenen dinamikleri yeni bir sentezle evrensel sahneye taşıyabilmekti. Şimdi bu noktanın gerisindeyiz. Dolayısıyla “kültürel sol” ile “siyasi sol” olguları ayrıştı; yine de bugün tiyatro, edebiyat, sinema alanında, “sanat” düzeyi taşıyanlar için söylüyorum elbette, “kültürel sol”dan gelenler, dinselleşmiş gündeme ürettikleriyle teslim olmayanlar hâlâ egemen. İşte iktidar tam da bundan rahatsız. Kendi projesiyle uyumlu bir kültür sanat gündemi oluşturamıyor. Bunun etrafında bir dünya görüşü şekillendiremiyor. Kaynaklar elinde, güç kendisinde; ama olmuyor. Bu yüzden de kimi sözcüleri, “siyasi hegemonyanız bitti, kültürel hegemonyanız da bitecek” diye yazıyor. Karşısına bir şey koyamadığınızda, karşıtınızı tüm araçlarla yok etmeyi tercih edersiniz. Pandemide kültür, sanat emekçileri Kış zor geçecek. Birçok özel tiyatro, sahne sanatçısı, müzisyen, yazar; bağımsız sinemacı, yayıncı geçinmek, ayakta kalmak için büyük bir mücadele veriyor, iktidarın bu alana dönük yasakları ve bilinçli tedbirsizliği yüzünden de bu zorluklar derinleşecek. Çünkü ekonomi, hizaya çekme yöntemi bir yandan da. İktidarın projelerinde, “kültürel yozlaştırma” hedeflerinde rol almayı kabul edenlere ödül, etmeyenlere ceza sistemi bu. Bizim kaynaklarımızla çekilen “diziler”de rol almak ve iktidarın siyasi, ideolojik gündemini “kültürel sol”dan gelen isimlerle haklılaştırmak bir yanda; bunu kabul etmeden hayatta ve sanatta kalmak diğer yanda. Sanatçılara bu daha fazla dayatılacak önümüzdeki günlerde. Yandaş gazetelerde söyleşi versinler, Erdoğan’ı övsünler, kaynaklar aksın. Bir yandan da holdingler eliyle finansman alanı daha da tekelleştirilecek. “Bağımsız” kalmanın gerçekten zorlaşacağı zamanlar geliyor. İstenen formül de budur. Öyleyse kültüre ve sanata dönük tutum, bizim ona yüklediğimiz anlamdan daha politiktir bugün. Karşı tutum da üretilen içerik de böyle olmalıdır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın tercihleri de bunun göstergesi. Oteller dolsun diye tedbirleri gevşettirenler, sınavları öne çektirenler, Kurban Bayramı’nda virüsün bütün ülkeye yayılmasının önünü açanlar için “pandemiyle mücadele ediyorlar, tedbirler buna göre alınıyor” demesin kimse. Turizmi ekonomik olarak canlandırma projesiyle, kültürsanatı ekonomik olarak darda bırakma projesinin birbirini bütünlediği ve bunun yazının başında saydığım iktidarın iki dinamiğiyle ve ihtiyaçlarıyla uyumlu tercihler olduğu açık. Özetle sanatçıların karşı karşıya kaldığı zorluklar kaynak yokluğundan, sanatçıların bu zor koşullarda ayakta kalmalarını sağlayacak karar ve irade gücü eksikliğinden değil. Buna karşı dayanışma modelleri geliştirmek zorunlu. En zor şartlarda önce yalnızlık aşılmalıdır. Erdoğan, Aliyev ile telefonda görüştü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile telefon görüşmesi yaptı. Baku’nun Ermeni ve Bolşevik işgalinden kurtuluşunun yıldönümünü kutlayan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Aliyev ve Azerbaycan halkına tebriklerini ileterek Türkiye’nin her zaman güçlü bir destekle Azerbaycan’ın yanında olacağını belirtti. TBMM Başkanı Mustafa Şentop da Türkmenistan Meclis Başkanı Gülşat Mammedova ile video konferans görüşmesi yaptı. Görüşmede enerji sektöründeki işbirliğinin geliştirilmesinin hem ikili hem de bölgesel önemine işaret edildi. l ANKARA/ Cumhuriyet Erdoğan’ın seçim vaadi millet bahçelerinin 46’sı için 1.6 milyar lira harcandı ‘Yuvarlanma’nın bedeli! SEFA UYAR Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim vaadi olan ‘millet bahçelerinin maliyeti ortaya çıktı. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), tamamlanan ve uygulama aşamasında olan 46 millet bahçesi’nin toplam maliyetinin 1 milyar 688 milyon lira olduğunu, projelendirme aşamasında ise 126 millet bahçesi bulunduğunu açıkladı. Erdoğan’ın, 24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde, seçim vaatleri arasında millet kıraathaneleri ile birlikte millet bahçeleri de yer almıştı. Erdoğan, millet bahçelerini “Anneler, alacaksınız çoluğunuzu çocuğunuzu yanınıza, gideceksiniz millet bahçesine, onlarla beraber yuvarlanacaksınız” sözleri ile duyurmuştu. Tamamlanan ve uygulama aşamasında olan millet bahçelerinin maliyeti, CİMER üzerinden yapılan başvuru ile ortaya çıktı. TOKİ, Millet Bahçelerinin maliyetine ilişkin 12 Ağustos’ta yapılan başvuruya, 19 Ağustos’ta yanıt verdi. Yanıtta, “başvurunun ilgili birimlere iletildiği, ilgili birimlerden cevap gelmesi durumunda gerekli bilgilerin verilebileceği” belirtildi. TOKİ, 2 Eylül’de verdiği ikinci yanıtta millet bahçelerinin İHALELER KIMLERE GITTI? Ankara AKM 1. Etap Millet Bahçesi projesini, 2019’da, pazarlık usulü ile 398 milyon 500 bin liraya Yapı ve Yapı İnşaat aldı. Şirketin yöneticileri arasında olduğu belirtilen Hasan Yeşildağ’ın, Ethem Sancak’ın, arasında Akşam ve Star’ın da olduğu medya grubunu devrettiği kişi ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yakınında bulunan bir iş insanı olması dikkat çekiyor. O dönemde proje için tarihi binaların yıkılması da eleştirilere neden oldu. Konya’nın Meram ilçesindeki Mil let Bahçesi projesini, 44 milyon 444 bin liraya “Ziver Petrol Anonim Şirketi” aldı. Şirketin yöneticisi olan Veysel Demirci, 1 Kasım 2015’te, Elazığ’da AKP’den milletvekili aday adayıydı. Şirket, 2018’de, BingölKartalSancak karayolunun 31 kilometrelik yol ihalesini pazarlık usulüyle 219 milyon 876 bin liraya alması ile gündeme geldi. İstanbul’un Zeytinburnu ilçesindeki millet bahçesi projesini ise 16 milyon liraya, Mim Doğal Kaynaklar İnşaat Şirketi aldı. Şirketin kurucusu olan Mihmail Mangan, Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı olduğu dönemde İBB iştiraki olan İSFALT AŞ’de genel müdür olarak görev yaptı. Mangan, 2002’de ise AKP’den Bayburt milletvekili adayı oldu ancak seçilemedi. ‘Millet bahçesi manzaralı’ Öte yandan, Millet Bahçelerinin yakınındaki alanların değeri yükselirken, İstanbul ve Ankara gibi illerde, “Millet Bahçesi manzaralı” ifadeleri ile büyük inşaatlar yapıldı, rezidanslar ve ofislerin satışı, bu slogan ile gerçekleştirildi. maliyetini açıkladı. Buna göre, 2 Eylül itibarıyla tamamlanan ve uygulama aşamasında olan toplam 46 millet bahçesinin maliyeti 1 milyar 688 milyon 423 bin 784 lirayı buldu. Toplam maliyeti açıklanan 46 millet bahçesinden 11’ini, tamamlanan millet bahçeleri oluşturdu. Yanıtta, tamamlanan 11 millet bahçesinin maliyetinin 280 milyon 266 bin 700 lira olduğu belirtildi. 35 millet bahçesinin de uygulama aşamasında olduğu belirtilen yanıtta, bu millet bahçelerinin toplam maliyetinin ise 1 milyar 408 milyon 157 bin 84 lira olduğu kaydedildi. Yanıtta, 126 millet bahçesinin de projelendirme aşamasında olduğu ifade edilirken, “Projelendirme aşamasında olan 126 adet millet bahçesinin maliyeti, işlerin ihale edilmesine takiben belli olacaktır” denildi. Sayılar tutmuyor TOKİ, tamamlanan 11, uygulama aşamasında 35 millet bahçesi olduğunu belirtirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 Haziran’da katıldığı Millet Bahçeleri Toplu Açılış Töreni’nde, toplam 23 millet bah çesinin açıldığını belirtmişti. Erdoğan, “Cumhuriyetin 100. yılına girerken 81 ilimize 81 milyon metrekare millet bahçesi kazandırma hedefimize adım adım yaklaşıyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise 19 Haziran’da, “Şu an devam eden ve değeri 14 milyar lirayı bulan 207 millet bahçesi projemiz var” demişti. Covid19 salgını sürecinde çok sayıda kişi asgari ücretin altında yaşamını sürdürmeye çalışırken, millet bahçesi projelerini devam etmesi tepki çekmişti. l ANKARA AKP GAZIANTEP İL BAŞKANI ÖZKEÇECI’NIN DEVLETTEN ALDIĞI IHALELER DUDAK UÇUKLATIYOR Kazandıkları ‘çuvallara’ sığmıyor! KILIÇDAROĞLU, DAVUTOĞLU’NU ZİYARET ETTİ ‘S400’LERI Kılıçdaroğlu, neden S400 sisteminin aktive edilmediğini sorarak, “2.5 AKTIVE milyar dolar verdiniz. Fransa Yunanistan’a silah sattı, gemiler bizim karasularımıza EDECEKSIN’ geldi. Erdoğan ne yaptı; içeride asarım, keserim” diye konuştu. Gelişmelerle ilgili iktidarın hiç kimseye bilgi vermediğine işaret eden Kılıçdaroğlu, “Amerika kalkıp orada tatbikat yaparsa, sen de kalkacaksın S400’leri aktive edeceksin. Yüreğin varsa, cesaretin varsa, meydan okuyorsan aktive edeceksin. Eğer Türkiye’nin bayrağı AB’de bile kabul görmüyorsa; ben üzülüyorum bunların kılı bile kıpırdamıyor. Türkiye Doğu Akdeniz’den vazgeçemez” dedi. Kılıçdaroğlu ve Davutoğlu yaklaşık 2 saat süren görüşmede gündeme ilişkin görüş alışverişinde bulundu. İttifak değil, ‘dirsek teması’ MAHMUT LICALI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu’na hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Kılıçdaroğlu’na, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun, Oğuz Kaan Salıcı ve Bülent Kuşoğlu eşlik etti. Kılıçdaroğlu’nun yakın bir zaman içerisinde DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı da ziyaret etmesi bekleniyor. Edinilen bilgiye göre iki lider başta Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmeler ile koronavirüs salgınıyla mücadele olmak üzere gündeme ilişkin görüş alışverişinde bulundu. ‘İttifak heyeti’ katıldı Görüşmeye katılan CHP heyetinde Millet İttifakı sürecinde görüşmeleri yürüten ve yerel seçim sürecinde İYİ Parti ve Saadet Partisi’yle işbirliğini sağlayan Salıcı ve Torun’un yer alması dikkat çekti. Parti kaynakları; CHP ile Gelecek Partisi arasında liderler düzeyinde yapılan görüşmede demokrasi vurgusunun yapılmasının önümüzdeki süreçte “olası bir dirsek temasının sinyali” olarak yorumlanabileceğini belirtirken; süreç içerisinde bu görüşmelerin devam edeceğine dikkat çekiliyor. Görüşmenin ardından iki lider ortak açıklama yaptı. ‘Ortak söylem önemli’ Kılıçdaroğlu, “Özellikle demokrasi konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunmamız ve bu konuda bir ortak payda ve ortak söylem oluşturmamız da önemliydi. Biz Türkiye’de herkesin düşüncesini özgürce ifade edebileceği, herkesin rahatlıklı düşüncesini ifade ettiği için herhangi bir baskı altında kalmayacağı bir Türkiye özlemini karşılıklı olarak dile getirdik” dedi. Davutoğlu da Türkiye’de siyasi liderlerinin müzakere etmesinin çok olağanüstü bir durummuş gibi algılandığı bir dönemin yaşandığına işaret ederek “Böyle dönemlerde zihinlerdeki dogmatik kalıpları kırmak ve yeni ufuklara açılmak gerekir. Bundan sonra da ülkemizin şartları gerektirdiği her an ve her süreçte istişarelere devam etme kararlılığı içerisindeyiz” diye konuştu. ‘Önce normalleştirelim’ İttifak konusunun gündeme gelip gelmediği konusunda Kılıçdaroğlu, gündeme gelmediğini belirtti. Davutoğlu da “Her görüşmeyi hemen bir ittifak ya da kategorik bir çerçeveye oturtmaktan önce bu görüşmeleri normalleştirmemiz lazım. Ge nel Başkanın hayırlı olsun ziyareti yapması diğer partilere de örnek olması gereken bir tavırdır” dedi. Seçim mevzuatında yapılan çalışmalar konusunda Kılıçdaroğlu, “Bir siyasal iktidar, ‘iktidarda kalacağım’ diye sürekli seçim kanunlarıyla uğraşıyorsa o gidici demektir” derken, Davutoğlu da “Maç oynanırken kural değiştiren taraf, nefesinin tükeneceğini düşünen taraftır” dedi. ‘Diyalog süreci başladı’ Ardından genel merkeze geçen Kılıçdaroğlu, burada kurmaylarına görüşmeye ilişkin bilgi verdi. Edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu’nun, “Ekonomiden dış politikaya, güncel gelişmelerden geçmişte yaşananlara kadar, adalet dahil birçok konuda görüş alışverişinde bulunduk. Olumlu, yapıcı bir diyalog süreci başladı” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu, görüşmede, Davutoğlu’nun başbakan olduğu dönemden bugüne kadar kapsamlı değerlendirmelerde bulunduğunu da anlatarak “Sayın Davutoğlu, kendi Başbakanlığı döneminde, bütün kurumlarda liyakatin öncelikli tutulmasına ilişkin talimat verdiğini söyledi. Bu çok kıymetli bir değerlendirme. Bugün içinde bulunduğumuz krizin ana başlıklarından birisi liyakat” değerlendirmesinde bulundu. l ANKARA AYM ÜYESINDEN SOYLU’YA ‘ANAYASALI’ YANIT Karayollarında toplantı ve gösteri yasağını kaldıran Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) hedef gösteren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yanıt AYM üyesi Prof. Dr. Engin Yıldırım’dan geldi. Yıldırım, sosyal medya hesabından isim vermeden anayasanın “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar, anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya ki Yıldırım, bisikletli fotoğrafını paylaştı. şi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönde remez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez” maddesini paylaştı. Yıldırım, daha sonra Soylu’nun “Bisikletle işe git gel bakalım” sözlerine gönderme yaparak bisikletli fotoğraflarını paylaştı. l ANKARA / Cumhuriyet HAZAL OCAK Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’nun (TKİ) 2019 yılında yapılan 15 milyon kömür torbası ihalesinin büyük payını alan AKP Gaziantep İl Başkanı Mehmet Eyüp Özkeçeci’nin şirketi şimdi de Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü’nden 17 milyon değerinde bir ihale aldı. Özkeçeci’nin şirketi devlete 50 kiloluk şeker ambalaj torbası satacak. Gaziantep Şahinbey Belediyesi’nin CHP’li Meclis üyesi Uğur Kalkan “50 yıllık sanayici, 35 yıllık çuval üreticisi olduğunu söyleyen Eyüp Özkeçeci, kayıtlara göre 2011 yılından il başkanı olduğu 2015 yılı başlarına kadar toplam 5 ihale almış. Bu 5 ihalenin toplamı 11.7 milyon. İl Başkanı olduktan sonra bugüne kadar ise 11 ihale almış bunların toplamı da 37.4 milyon. Yani Eyüp Bey, İl Başkanı olduktan sonra firmasına ‘Allah, yürü ya kulum’ demiş’’ sözleriyle tepki gösterdi. Cumhuriyet, Gaziantep AKP İl Başkanı Mehmet Eyüp Özkeçeci’nin şirketinin, TKİ tarafından 2019’da yapılan 15 milyon kömür torbası ihalesinin büyük payını aldığını ortaya çıkarmıştı. Özkeçeci daha sonra 2020 yılı için açılan kömür torbası ihalesinin de önemli bir kısmını almıştı. En büyük pay Özkeçeci’ye Mehmet Eyüp Özkeçeci’nin şirketi ÜNAL Sentetik Dokuma Sanayii ve Ticaret AŞ’nin, şimdi de Türkiye Şeker Fabrikaları A Ş. Genel Müdürlüğü tarafından açılan ihalede en büyük payı aldığı ortaya çıktı. Müdürlük 9 Haziran’da “Astarsız polipropilen kristal şeker ambalaj torbası’’ ihalesi açtı. 5 firmanın kazandığı ihalede en büyük payı alan Özkeçeci’nin şirketi, ihalenin 17 milyon 296 bin 500 TL’si için 17 Temmuz’da müdürlükle sözleşme imzaladı. Şirket müdürlüğe 18 Temmuz’dan 31 Aralık’a kadar torba satacak. İhalenin 2 milyon 850 bin 410 TL’lik bölümünü Gülsan Sentetik şirketi, 1 milyon 466 bin 850 TL’lik bölümünü Onur Sentetik Tekstil şirketi, 1 milyon 281 bin 785 TL’lik bölümünü FİBATEK Plastik Ambalaj şirketi, 692 bin 880 TL’lik bölümünü ise Akdağsan Gıda Tekstil şirketi üstlendi. ‘Siyasiler ihale kovalamamalı’ Gazetemize değerlendirmede bulunan Gaziantep Şahinbey Belediyesi’nin CHP’li meclis üyesi Uğur Kalkan, “AKP Gaziantep İl Başkanı’nın ihale başarısı artarak devam ediyor. Geçen aylarda bunun etik olmadığı konusunda kendisini defalarca uyarmıştık. Son 17.3 milyonluk ihalede 10 kişi doküman satın almış, 6 teklif verilmiş. Bu 6 teklifin 3 tanesi geçersiz sayılmış. Bu 3 geçersiz teklifin neden geçersiz olduğunu, bu teklifler arasında AKP İl Başkanı’nın firmasından daha uygun teklif veren var mıydı, onu da çok merak ediyorum. Eyüp Bey hem AKP İl Başkanlığı yapıp hem de devletten ihale kovalamayı etik buluyor mu’’ diye konuştu. CHP Şahinbey İlçe Başkanı Zeki Gürsel de şunları söyledi: “Sık sık aldığı devlet ihaleleri ile gündeme gelen AKP Gaziantep İl Başkanı ve birçok AKP’li yöneticilerin aldıkları ihaleler elbete kafamızda soru işareti bırakıyor. İktidar olan bir partinin il başkanı ve yöneticilerinin devlet ihalelerine girmesi kesinlikle etik değil. Madem hizmet etmek için bu göreve talip oldunuz ve o koltuklara oturdunuz, o zaman bu tür ihalelerden uzak durmalısınız. Kamuoyu vicdanı adına soruyorum; AKP İl Başkanı olmasa bu kadar çok ihale alabilir miydi?’’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear