22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER 5 29 AĞUSTOS 2020 CUMARTESİ ADLI YIL AÇILIŞ TÖRENI CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI’NDA YAPILACAK Saray’a ‘testli’ giriş Yargıtay Başkanlığı’nın organize ettiği yeni adli yıl açılış töreni bu yıl da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılacak. 1 Eylül Salı günü düzenle necek tören öncesi, Yargıtay’daki üye ALICAN ULUDAĞ ler, savcı ve tetkik hâkimler ile gazeteciler, koronavirüs testinden geçirile cek. Hâkim ve savcılar için tö rene katılım zorunlu tutuldu. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından Cumhur başkanlığı Sarayı’nda düzen lenmeye başlanan adli yıl açılış töreninin, bu yıl da adresi de ğişmedi. İsmail Rüştü Cirit’in ardından Yargıtay Başkanlı ğı koltuğu devralan Mehmet Akarca, 20202021 adli yılı açı lış törenini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki, Millet Kültür Davetiye gönderilen bazı Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin 1 Eylül’deki törenin yürütmenin merkezinde düzenlenmesi nedeniyle açılışa katılmayacağı öğrenildi. 21 BIN HÂKIM, SAVCI GÖREV YAPACAK Yeni adli yılın açılmasıyla birlikte milyonlarca dosya ele alınacak. Özellikle tutuklu gazeteciler, siyasiler ve avukatlar, yargının önemli sorunları arasında başı çekecek. Yine Akıncı Üssü davası gibi 15 Temmuz darbe davalarının bu süreçte karara çıkması bekleniyor. 592 adliyede, 15 bölge adliye mahkeme sinde, 7 bölge idare mahkemesinde ve yüksek yargıda toplam 21 bin 863 hâkim ve savcı ile 79 bin 482 personel yeni adli yılla birlikte yargı teşkilatında görev alacak. Yeni adli yılla birlikte infaz hâkimliği uygulaması başlayacak ve 9 yıl aradan sonra asliye ceza mahkemelerine savcılar yeniden çıkacak. ve Kongre Merkezi’nde yapmayı kararlaştırdı. Bu kapsamda hazırlanan davetiyeler, Yargıtay üyeleri ile diğer yüksek yargı üyeleri ile siyasilere gönderildi. Yargıtay’da görevli sav cı ve tetkik hâkimlerine katılım zorunlu tutuldu. Ancak davetiye gönderilen bazı Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin, törenin yürütmenin merkezinde düzenlen mesi nedeniyle açılışa katılmayacağı öğrenildi. Virüs önlemi Törenin Cumhurbaşkanlığı’nda yapılacak olması nedeniyle davetiye gönderilen herkese koranavirüs testi yapılacağı da öğrenildi. Yargıtay’da görevli olan davetlilerin testlerinin bugün ve yarın yapılacağı bildirildi. Boğazdan alınacak sürüntü örnekleri, teste gönderilecek. Pozitif çıkanlar veya olası şüpheliler, törene alınmayacak. 2 bin 400 kişilik merkezde oturma planının bir koltuk boş olacak şekilde düzenleneceği kaydedildi. Törene Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yüksek yargı başkanları, bakanlar da katılacak. Erdoğan’ın geçmiş yıllarda olduğu gibi hakim ve savcılara seslenmesi bekleniyor. l ANKARA BARO YARGIYA TAŞIDI ‘Özel polis’ hukuka aykırı İstanbul Barosu, “özel polis örgütü” tartışmalarını da beraberinde getiren İstanbul’da doğrudan merkeze bağlı “Takviye Hazır Kuvvet Müdürlüğü” kurulmasına dair Cumhurbaşkanılığı kararnamesinin iptali ve yürütmesinin iptali için İstanbul İdare Mahkemesi’ne başvurdu. İstanbul Barosu adına avukat Atilla Özen tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, taşrada Emniyet teşkilatı kurulmasına dair yasal düzenlemeler hatırlatılarak Cumhurbaşkanlığı kararının hukuka aykırı olduğu belirtildi. Dilekçe şu ifadelere yer verildi: “Emniyet teşkilatı bünyesinde böylesi bir birim kurulabilmesi için yasal düzenleme gerekmektedir. Anayasanın 104/17 maddesi uyarınca davaya konu düzenleme için değil, Cumhurbaşkanı kararı, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi bile yeterli olmamaktadır. Dolasıyla şekil yönünden de işlem hukuka aykırıdır. Cumhurbaşkanlığı kararları ile düzenleme yapılabilmesi için. Cumhurbaşkanına kanunla verilmiş bir yetkinin olması gerekir. Oysa 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nda böyle bir düzenleme yapma yetkisi verilmemiştir.” “Takviye Hazır Kuvvet Müdürlüğü” adı altında yeni bir birim kurulmasının nedeninin de belli olmadığı kaydedilen dilekçede, “Eğer personel eksikliği sorunu varsa, İstanbul Emniyet Müdürlü personel alımı yapmak suretiyle bu sorunu giderebilir. Farklı yetkilerle donatılmış bir teşkilat öngörülüyorsa, polisin yetkileri 2559 sayısı Polis Vazifa ve Selahiyet Kanunu uyarınca belli olup bu olanaklı değildir. Konu ve amaç yönünden hukuka aykırı olduğu gibi, hukuki belirlilik ilkesine de aykırıdır” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet AKŞENER: CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMAYI ISTERIM İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Halk TV’de katıldığı proframda “Esnafı gezmeniz Cumhurbaşkanlığı adaylığı için nabız yoklama mı” sorusuna yanıt verirken “Elbette aday olmayı çok isterim herkes gibi. Ama daha çok zaman var” dedi. Akşener “Sonuçta Millet İttifakı diye bir kavram var ve biz onun parçasıyız. Karşılıklı konuşulacak bir durum. Cumhurbaşkanı olacağım diye Türkiye’nin geleceği ile oynamayacağım” diye konuştu. Akşener, AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana milli bayramlara ilişkin tutarlı bir rahatsızlığı olduğunu vurgulayarak “Yönetici kitlelerin, Cumhuriyet ve Atatürk ile ilgili problemleri var. AK Parti’yi yönetenler başından beri Atatürk’ün karşısına Abdülhamid Han’ı, Cumhuriyet’in karşısına Osmanlı’yı çıkardı. Daha sonra Alpaslan konuldu. Cumhuriyet, Osmanlı, Abdülhamid Han, Atatürk ve Alpaslan bizim” diye konuştu. l Haber Merkezi BARIŞ GÜNÜ PROGRAMI AÇIKLANDI İstanbul Emek, Barış, Demokrasi Güçleri, Şişli’de bulunan Eğitim Sen 3 No’lu Şube binasında yapılan basın açıklamasıyla, bu yıl ki 1 Eylül Dünya Barış Günü programını açıkladı. Dönem Sözcüsü Beyzade Sayın, yaşanan çatışmaların bedelinin savaşı çıkaranların değil yoksullar ve emekçilerin ödediğini vurguladı. Sayın, bu yılki 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün şiarının “adalet, yaşam, özgürlük için barış” olduğunu belirterek tüm yurttaşları 1 Eylül saat 18.30’da Kadıköy Beşiktaş İskelesi önüne davet etti. l İSTANBUL / Cumhuriyet ADİL YARGILAMA TALEBİYLE ÖLÜM ORUCUNA GİRMİŞTİ KURTULUŞ ARI Polis, Ebru Timtik’in cenazesini kaçırarak İstanbul Barosu önünde yapılması planlanan töreni engelledi. Cenaze töreninde çok sayıda kişi gözaltına alındı. Ebru Timtik Timtik’in cenazesi kaçırıldı Adil yargılanma talebiyle başlattığı ölmüm orucunun 238. gününde önceki gün yaşamını yitiren avukat Ebru Timtik’in cenazesi dün toprağa verildi. Cenaze töreni sırasında çok sayıda kişi gözaltına alındı. Avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal adil yargılanma talebiyle 5 Nisan’dan bu yana adil yargılanma talebiyle ölüm orucundaydı. İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “Cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmediler. Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi’nde gözlem altına alınan avukat Ebru Timtik, önceki gün yaşamını yitirdi. Cenaze programını açıklayan Halkın Hukuk Bürosu, Timtik için İstanbul Barosu önünde tören düzenleneceğini daha sonra Gazi Cemevi’ne götürüleceğini açıkladı. Ancak tören öncesi cenazesinin bulunduğu Atli Tıp Kurumu önünde gerginlik yaşandı. Polis ATK önünde bekleyenleri, “Burada oturmak yasaklandı” diyerek dağıtmaya çalıştı. Yaşanan tartışmada sonrası 4 kişi gözaltına alındı. Adli Tıp Kurumu önü polis bariyerleri ile kapatılırken otopsinin ardından cenazesinin İstanbul Barosu tarafından düzenlenecek törene götürülmesine izin vermeyen polis ekipleri cenazeyi bir zırhlı araç eşliğinde kaçırarak Gazi Cemevi’ne götürdü. Duruma tepki gösterenlere biber gazı ile müdahale edildi. Avukatlara biber gazı Gazi Cemevi önüne de barikat kuran polis, önce içeriye yalnızca aileyi ve bazı avukatları aldı. Ancak polis müdürle BAŞKANLARDAN TEPKI Baro başkanları tahliye taleplerinin görmezden gelinerek Timtik’in ölüme sürüklenmesine tepki gösterdiler. Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Ülsen, Van Barosu Başkanı Zülküf Uçar, Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Candemir, Amasya Barosu Başkanı Melik Derindere, Ordu Barosu Başkanı Haluk Murat Poyraz yayınladıkları mesajla Timtik’in ölümüne tepki gösterdi. riyle yapılan görüşmelerin ardından grubun içeriye girmesine ve tören yapılmasına izin verildi. Törende Timtik’in vasiyeti gereği Grup Yorum üyeleri, avukat cüppesiyle örtülü tabutun başında türküler seslendirdi. Ölüm orucunda olan avukat Aytaç Ünsal’ın eşi Didem Ünsal burada yaptığı konuşmada, “Ebru abla, hak, hukuk, adalet savaşçısı, Ebru abla bir adalet tanrıçasıydı. Sakın öldü demeyin. O ölmedi o katledildi” dedi. Polis ekipleri törenin ardından Gazi Mezarlığı’na yürüyüşü engellemek için cenazeyi yeniden kaçırdı. Timtik’in cenazesi abluka altındaki mezarlığa polis araçları eşliğinde götürüldü. Avukatlar ve yurttaşlar cemevinden Gazi Mezarlığı’na yürümek istedi. İzin vermeyen polis, cüppeleriyle yürüyen avukatlara biber gazı sıkarak müdahale etti. Yaşanan arbede sırasında bazı yurttaşlar gözaltına alındı. Polisin engellemesine karşın kalbalık ara sokaklardan Gazi Mezarlığı’na ulaştı. Ebru Timtik’in cenazesi arkadaşları tarafından sloganlar eşliğinde toprağa verildi. Baro önünde anma Cenazenin getirilmediği İstanbul Barosu önünde Timtik’in meslektaşları anma düzenledi, “Devrimci avukatlar omurumuzdur”, “Ebru Timtik ölümsüzdür” sloganları atıldı. Avukat Sinan Zincir, “Öüm değil yaşam dedik. Sesimiz Latin Amerika’dan Afrika’ya kadar duyuldu bu ülkenin yargısı duymadı” dedi. İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu tören için gönderdiği mesajda “Ebru Timtik ve diğer meslektaşlar için haksız bir karar verildi. Hak mücadelesini savunamamak ölümden de beter. Herkes bilmelidir ki bu ölüm engellenebilirdi. Engellemediler. Topyekun devletin duyarsızlığını nasıl izah edebilirler? Mücadelemizi sürdüreceğiz. Ona rahmet dilerken, uğruna adil yargılma hakkının savunucusu olacağımıza söz veriyoruz” ifadelerini kullandı. Ölüm orucundaki avukat Aytaç Ünsal da tedavi altında olduğu hastaneden bir mesaj gönderdi. Ünsal, “Canım avukatım, arkadaşım, adalet yoldaşım... Göz göre göre öldürdüler seni. Ama doğuyorsun sen şimdi halkın yüreğinde. Yüreklerde, beyinlerde doğuyorsun. Var mı dünyada adalet için bir örneği ömrünü veren bir avukat. Alacağız hakkımızı. Senin için alacağız” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Zalime karşı Hüseyin olmak Bugün muharremin onuncu günü ve Hicri takvime göre Kerbela katliamının yıldönümü. İmam Hüseyin ve kendisine bağlı 72 yakını, 1340 yıl önce muharremin onuncu gününde Kerbela’da Fırat Nehri kıyısında katledildi. Peki, İmam Hüseyin niçin katledilmişti? İslamda Halife Osman’la başlayan nepotizmin aynı kabileye mensup Muaviye döneminde doruğa çıkması, dini bir makam olan halifeliğin saltanata dönüştürülmesi ve o güne kadar seçimle belirlenen halifeliğin babadan oğula devredilmek istenmesine itiraz etmesinden dolayı katledildi. Peygamberin torunu olmasına rağmen hem de... Halife adaylarına biat rızalığa dayanırken Muaviye’nin oğlu Yezit, bunu kılıç zoruyla gerçekleştirmek istedi. İmam Hüseyin’in önünde iki seçenek vardı: Ya ölüm ya biat. Yezit’in her türlü vaadini elinin tersiyle iten Hüseyin, refah ve bolluk içinde bir yaşam yerine direnmeyi ve bunun doğal sonucu olarak da ölümü seçti. Kerbela’da İmam Hüseyin’i katletmekle yetinmeyip bir de cesedini atlara çiğnettiler. Ama çiğnenen onun sadece başsız bedeniydi. Oysa kibir abidesi Yezit’in asıl amacı Hüseyin’in onurunu çiğnetmekti. İşte bunu başaramadı... Yezit, haksız fakat güçlüydü. Hüseyin ise haklı ve güçsüz. Hüseyin güçsüzlüğünün farkındaydı elbet. Ama o, bir insanın ne kadar güçlü olursa olsun, yine de gücünü kıracak birilerinin bu dünyada var olabileceğini göstermek istemişti. Kerbela’da katliamından sonra nice asırlar, çağlar gelip geçti. Nice zalimler, nice mazlumların kanını akıttı. Zalimle mazlumun savaşı insanlık tarihi kadar eskidir. Dün sürmüş, bugün sürüyor, gelecekte de sürecektir. Değişen sadece zaman ve mekândır. Kerbela katliamı, zalimle mazlumun, güçlü ile güçsüzün, haklı ile haksızın mücadelesi ni en iyi örnekleyecek olayların başında gelir. Yeryüzü tarihi haklıların yenilgileriyle doludur. Yenile yenile yenmeyi de öğrenir insan. Her haklı yenilgi tarihin bir sayfasını açar. Zalim muktedirleri çok güçlü sanmak da aslında büyük bir yanılgıdır. Onların gücü ordularından ve yaptırdıkları ihtişamlı saraylarından öte bir şey değildir. Biliniz ki o ordular, o ihtişamlı saraylar güçsüzlerin gözünü korkutmak içindir. Nitekim Hüseyin’i katledince diğerlerini korkutacağını sananların yanılgısını görmek uzun sürmedi. Önce Muhtar esSekafi ile İbrahim Eşter çıktı sahneye ve iktidara sırtını dayayıp onun adına katliam yapanlara bedelini fazlasıyla ödetti. Ardından da Ebu Müslim Horasani... Hüseyin gibi boyun eğmeyip dikilince zalimin karşısına ne ordular kaldı ne de saraylar... 19. yüzyıl Kızılbaş Alevi şairlerinden Esiri, İmam Hüseyin’e yazdığı ünlü mersiyesinin bir dizesinde “Fırat suyu kan akıyor baksana” diye tanımlamış Kerbela trajedisini. Bugün de Fırat’ın suladığı Ortadoğu coğrafyasında hâlâ kan akıyor. Kerbela’da İmam Hüseyin’in insanlığa verdiği mesaj, ne mazlumlar ne de zalimler tarafından alındığı için mi hâlâ kan akıyor Fırat suyu?.. Dertli’nin bir şiiriyle selamlayalım mücadelesiyle mazlumlara ilham veren İmam Hüseyin’i... Âşıkı sadık, muhibbi Mustafa derler bize Derd ile gayretkeşi Ali Aba derler bize Biz güruha sorsaralar ki, ey kavim siz kimlersiniz, Tabii, şahı Velayet Murtaza derler bize Aşk ile tığlar çekip, zalime karşı durmuşuz Ol sebepten kavmi Süfyan; eşkıya derler bize Canü başı terkeyledik, bizler imamlar aşkına Bendei Şahı Şehidi Kerbela derler bize Gerçi ben bir Dertli’yim, derdim mazlumlar derdidir Çek elini ey tabip, bideva derler bize HDP’den ‘Sevr’ açıklaması ‘SEVR’E DAYALI POLİTİKAMIZ YOK’ HDP Genel Merkezi, partinin gençlik meclisinin Sevr dayanaklı bildiride imzasının yer almasına ilişkin sessizliğini bozdu. HDP’den yapılan açıklamada “Habere konu olan bildiri, bilgimiz dışındadır” denildi. Cumhuriyet’in dün “Sevr dayanaklı tazminat talebi” başlığıyla duyurduğu haberde, dünya genelindeki sosyalist partilerin Sevr Antlaşması’nın hükümlerini referans göstererek, Türklerin Ermenilere tazminat ödemesi çağrısı yaptığı duyurulmuştu. Bildiride, HDP Gençlik Merkezi’nin de imzasının yer aldığı ve HDP Genel Merkezi’nin bil dirinin sorulmasına karşın bir “yalanlama” yapmadığı belirtilmişti. Cumhuriyet’in haberi üzerine HDP, sosyal medya hesabı üzerinden konuya ilişkin açıklamada bulundu. “Partinin, bildiriden haberi olmadığı” belirtilen açıklamada, “Habere konu olan bildiri HDP Merkez Yürütme kurulunun bilgisi dışındadır. Partimizin Osmanlı Devleti’yle birlikte siyasi ve hukuki olarak ortadan kalkmış olan ‘Sevr Antlaşması’ hükümlerine dayalı herhangi bir politika yürütmesi söz konusu değildir” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet MİNAZ, GÖREVİNE İADE EDİLDİ İçişleri Bakanlığı tarafından “örgüt üyeliği” suçlamasıyla geçen temmuz ayında görevinden uzaklaştırılan Van Tuşba Belediye Meclis üyesi Ayşe Minaz, görevine iade edildi. Yüksek Seçim Kurulu, 31 Mart seçimlerinde Tuşba Belediye Başkanı seçilen Yılmaz Berki’ye KHK’li olma sı gerekçesiyle mazbatasını vermedi. Bunun üzerine AKP’li Salih Akman belediye başkanı oldu. Eşbaşkan Ayşe Minaz da Tuşba Belediye Meclis üyesi olmuştu. Şubat ayında gözaltına alınan Minaz’a, Akman’ı eleştirdiği konuşması sorulmuştu. l Haber Merkezi SOYLU, BAROYU HEDEF ALDI İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, avukat Timtik’in cüppeli bir fotoğrafını baro binasına asan İstanbul Barosu hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Giresun’da konuşan Soylu, “Bugün bir terör örgütü mensubunun fotoğrafını İstanbul Barosu’na asanları şiddetle kınıyorum. İstanbul Barosu’na da yöneticilerine de yazıklar olsun. Suç duyurusunda bulunacağım. Savcı Selim Kiraz’ı şehit eden, DHKPC terör örgütü mensuplarının fotoğrafını İstanbul Barosu’na asanların bu milletin değerleriyle ilgisi yoktur” dedi. l Haber Merkezi KARACA: AYTAÇ’I YAŞATALIM İnsan Haklarından Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, avukat Ebru Timtik’in adil yargılama talebiyle sürdürdüğü ölüm orucu eyleminde yaşamını yitirmesinin ardından avukat Aytaç Ünsal’ın yaşatılması için çağrı yaptı. Karaca, “Siyasi görüşü, düşüncesi ne olursa olsun ‘adil yargılanma hakkı’ talep eden bir yurttaşın, bu talebinin yok sayılması ve ölüme terk edilmesi kabul edilemez. Vicdanlarınıza sesleniyorum: Gelin, Aytaç’ı yaşatalım” görüşünü dile getirdi. l ANKARA / Cumhuriyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear