Catalog

15 AĞUSTOS 2020 CUMARTESİ 85 YAŞINDAKİ TEMA AKTİVİSTİ BU Katliamı durdurun KAYHAN AYHAN Artvin Şavşat’ta orman kesimi yapılmasına tepki gösteren TEMA gönüllüsü, 85 yaşındaki emekli Başkomiser Nihat Bilgin, çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği ormanlarda böyle bir kesim görmediğini belirterek “Karşıdan baktığınızda açılan alan canınızı acıtıyor. Bu katliamı durdurun” çağrısında bulundu. Mersin’de ikamet eden ancak her yıl Şavşat’taki köyüne gelen Nihat Bilgin, kesim yapılan İncesu mevkiini gezdi. Köyüne, arazisine, bağına, bahçesine, ormanına baktığını belirten Bilgin, çocukluğunda ve gençliğinde ormanlarda çalıştığını ancak hiçbir dönemde böyle bir kesim görmediğini söyledi. Kesim yapılan ormanın hemen evinin karşısında olduğunu kaydeden Bilgin, “Karşıdan baktığınızda açılan alan canınızı acıtıyor. Bu orman kesiminin yapıldığı yer, yüzde seksen eğimli olan heyelan olabilecek bir yapıya sahiptir. Orası bu ormanlar sayesinde duruyor. Orası kesilir mi? Bunu bilmek ve anlamak için orman mühendisi, je oloji mühendisi, uzman falan olmanıza gerek yok. Eğer normal bir insan iseniz, gözleriniz kör değilse vicdanınız, beyniniz varsa bunu anlarsınız” dedi. Tamamen tıraş yöntemi kullanılarak orman kesiminin yapıldığını söyleyen Bilgin, “Ayakta dikili hiçbir şey bırakılmıyor. Böyle bir şeyi, ağaç, orman, doğa düşmanı olanlar yapar. Bakın küçük fidanlar bile kırılmış, yok edilmiş. Bu şekilde orman kesimi yapıldığında bu arazi heyelana hazır hale getirilir” dedi. Kesimlerin Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bilgisi dahilinde yapıldığını kaydeden Bilgili, “Ormanları koruması gereken kurum buna neden kayıtsız kalır? Benim ciğerim yanıyor, ey yetkililer size sesleniyorum. Batıda, Ege’de ormanlar yanıyor, yakılıyor. Burada ise katlediliyor. Bu güzelim ormanlar size ne kötülük yaptı? HES’ler için orman kesiyorsunuz, madenler için orman kesiyorsunuz. Yollar için orman kesiyorsunuz. Odun için orman kesiyorsunuz. Elektrik hatları için orman kesiyorsunuz. Bu, bir orman soykırımıdır. Bu katliamı durdurun” dedi. FİNİKE’DE ÖLÜ BALİNA BULUNDU Antalya’nın Finike ilçesi açıklarında nu fark etti. Tekneyle yaklaşmalarının ardından tatilciler, deniz yüzeyinde hare ölü balina bulundu. Kemer ilçesinden gezi için açılan özel yattaki tatilciler, Finike ketsiz yatanın balina olduğunu anladı. Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri ve FiKörfezi’nde saat 15.40 sıralarında denizde su yüzeyinde duran bir nesne olduğu nike Belediyesi, durumun bildirilmesi üzerine ölü balinayla ilgili çalışma başlattı. BEYŞEHİR’İN NİLÜFER BAHÇESİ Konya’daki Beyşehir Gölü’nün sığ kesimlerinde oldukça geniş bir alana yayılan ve “su perisi” olarak da anılan nilüferler tam bir görsel şölen sunuyor. Yaklaşık 8 bin dekarlık alana yayılan nilüfer bahçesi, yeterli ulaşımın olmadığı için sadece yöre halkı tarafından biliniyor. Koruma altındaki nilüferler mayısta açmaya başlıyor ve ağustos ortasında en olgun haline ulaşıyor. Sabahları güneşle birlikte açıp öğle saatlerinde ise kapanıp, suyun altına giriyor. 20 yıldır balıkçıkla uğraşan 43 yaşındaki İbrahim Erdoğan, “Buraya ‘Nilüfer Bahçesi’ ismini koyduk. Belediye ve yerel medya sayesinde elimizden geldiğince tanıtmaya çalıştık” diye konuştu. l AA Hayvanların korunmasına ilişkin genelge yetersiz bulundu Niyet iyi, altyapı kötü SİBEL BAHÇETEPE İçişleri Bakanlığı geçen haftalarda hayvanların korunmasına yönelik bir genelge yayımladı. Genelge ile hayvan haklarına ilişkin adımlar atıldı ve hayvan polisi gibi yeni uygulamalar getirildi. İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, hayvanseverlerin talepleri doğrultusunda hazırlanan genelgenin iyi niyetli bir girişim olduğunu, ancak mevcut altyapıyla hayvan haklarını korumanın mümkün olmadığını söyledi. Arslan, “İstenilen düzeyde hizmet için il ve ilçelerde veteriner işleri müdürlükleri kurulmalı, barınaklar asgari sağlık kurumu kriterlerine kavuşturulmalı, yeterli veteriner hekim ve yardımcı personel istihdamı sağlanmalı” önerilerine bulundu. Bakanlık, 10 Temmuz günü “Hayvanların korunması ilave tedbirler” konulu bir genelge yayımladı. 81 il valiliğine gönderilen genelgeye ilişkin gazetemize açıklama yapan Prof. Arslan, genelgede barınakların denetlenmesi, eksiklerin giderilmesi, özellikle bayram gibi özel günlerde nöbetçi veteriner hekimlerin ve yardımcı personelin bulundurulması ile sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcilerinin de bulunduğu komisyonlar oluşturularak denetimlerin arttırılmasının istendiğini anımsattı. “Bu altyapı ve personel ile daha iyi bir hayvan sağlığı ve refahı hizmeti beklenemez” diyen Prof. Arslan, şöyle devam etti: “Hayvan hakları ve refahı açısından bakıldığında oldukça yerinde talepler olduğu açıktır. Ancak genelgeler hazırlanırken sözü edilen geçici bakımevlerinin mevcut durumu, çalışan hekim sayısı ve yardımcı personel sayısı, çalışma şartları vb diğer faktörler gözardı edilmiştir. Ülkemizde bir çok belediyede geçici bakım evi bu lunmamakta, olanlarda ise nadir olarak yeterli hekim, yardımcı personel, tıbbi donanım bulunmaktadır. Çoğunlukla sınırlı imkânlarla veteriner hekimler hizmet vermeye çalışmaktadırlar. Yine birçok belediyede veteriner işleri müdürlükleri bile bulunmamaktadır. İstanbul gibi bir şehirde bile 39 ilçeden sadece 18’inde veteriner işleri müdürlüğü bulunuyor. Mevcut şartlar altında genelgelerle istenen işlerin yapılması imkânsızdır.” Büyükşehir belediyelerinde veteriner halk sağlığı dairesi, il ve ilçe belediyelerinde de veteriner işleri müdürlüklerinin kurulması gerektiğini söyleyen Arslan, “Bakanlığın, barınaklar ile geçici bakımevlerinin asgari sağlık kurumu kriterlerine kavuşturulması, yeterli veteriner hekim ve yardımcı personel istihdamının sağlanması konularında adım atması gerekir. Ancak bu adımlardan sonra hayvan sağlığı ve refahı açısından istenilen düzeyde hizmet verilebilir” diye konuştu. Crowe’dan Le Chef’e destek Beyrut Limanı’nda meydana gelen patlama, başkentte kafe, restoran, lokanta ve tarihi kiliselerin de bulunduğu limana yakın Cımmeyze mahallesinde büyük hasara yol açtı. Mahalledeki ünü dünyaya yayılmış Lübnan geleneksel ev yemekleriyle tanınan Le Chef lokantası da bu patlamada büyük zarar gördü. Avustralyalı ünlü aktör Russell Crowe, Beyrut’taki patlamada zarar gören Le Chef’in kurtarılması için düzenlenen bağış kampanyasına katıldı. Crowe, 2018 yılında hayatını kaybeden ünlü şef, yemek yazarı, televizyon programcısı Anthony Bourdain’in anısına bu bağışı yaptığını duyurdu. SMA hastası Doruk ilaçsız kaldı Spinal musküler atrofi (SMA) hastalarının kullandığı ilaçların ödeme kapsamına alınmasıyla İzmir’de dört doz ilaç kullanan SMA Tip 2 hastası Doruk Çukurcu, beşinci doz için onay verilmesine karşın pandemi nedeniyle ilacı alamamanın zorluğunu yaşıyor. Anne Arzu Çukurcu, salgın gerekçesiyle ilaç alımının ertelenmesinin Doruk’un tedavisini aksatmasından korktuklarını dile getirdi. Arzu Çukurcu, “1.5 ay önce beşinci dozu almamız gerekiyordu. İlaç alamadığı için oğlumda gerilemeler başladı. Eskisi kadar güçlü hissetmiyor. Eskiden kafasını daha iyi tutuyordu. Bacaklarını rahatça çekip itebiliyordu. Şimdi daha çabuk yorulmaya başladı. İlacı alamazsa bağışıklığı düşecek, hareketleri gerileyecek. O ilaç ayakta tutuyor çocuklarımızı” dedi. l DHA Silikon protezler her ne kadar zararsız olsa da doktorlar uyarıyor: Kontrolleri aksatmayın SİBEL BAHÇETEPE Bir moda editörü silikon protez ameliyatından birkaç yıl sonra kendisinde anaplastik büyük hücreli lenfoma (ALCL) hastalığı başladığını açıkladı. Bu durum hastalar arasında paniğe neden oldu. Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği (TPRECD) Başkanı Prof. Dr. Sühan Ayhan, “Silikon protez ameliyatı sonrasında 30 binde 1 risk ile ALCL görülebilmektedir. Bu hastalık erken tanısı kolay, çok büyük oranda tedavi edilebilir bir hastalıktır. Eğer vücudunuzda bir silikon protez varsa kontrollerinizi aksatmayın” uyarısını yaptı. Hekimlerin ALCL ris ki konusunda hastalarını işlem öncesi uyardığını anımsatan Ayhan, “Silikon protezlerle şişme, ağrı, kızarıklık, asimetri gibi bir sorun varsa hastalar mutlaka doktoruna başvurmalıdır. ALCL meme kanseri değildir. Lenf hücrelerinden kaynaklanan bir kanser türüdür. Protezin ve çevresindeki kapsülün tamamen çıkarılmasıyla tedavi edilebilmektedir. Tanıda geç kalınmış ya da ilerlemiş hastalık durumunda kemoterapi ve/veya radyoterapi gerekebilir. ALCL çok nadir görülen bir hastalıktır. Dünyada bugüne kadar tanı konmuş hasta sayısı 800’ün altındadır. ALCL, bir tür pürüzlü yüzeye sahip silikon meme protezlerinde görülebilmektedir” dedi. DİKKATLİ KARAR ALINMALI Prof. Ayhan, meme protezleri ameliyatı olan hastaların bilmesi gerekenleri şöyle özetledi: l Silikon protez ile meme büyütme ameliyatı yaptırmak isteyen hastalar bu ameliyatın olası sonuç ve risklerini içeren onay formlarını dikkatlice okuyup bilgilenmeli, ameliyat olmaya bu bilgiler ışığında karar vermelidir. l Bu ameliyat ertesi hastaların meme sağlığı için kontrollerini, ömür boyu dikkatle yapması gerekmektedir. l Vücudunuzda bir silikon protez varsa muayene, meme ultrasonu, meme MR’ı gibi görüntüleme yöntemleriyle yapılacak kontrolleri aksatmayın. l Her protezde olduğu gibi, meme protezlerinizin üretici firma, marka, model ve seri numarası gibi bilgileri içeren kimlik kartlarının sağlık kayıtlarınızda bulunması gerekir. Bu bilgi mutlaka is tenmelidir. Tunahan nakil bekliyor İzmir Çeşme’de demir doğrama işiyle uğraşan üç çocuk sahibi Muhittin Gençoğlu, geçen 8 Şubat’ta, oğlu Cafer Tunahan Gençoğlu’nu karın ağrısı şikâyetiyle Çeşme Devlet Hastanesi’ne götürdü. Tunahan’a lenf kanseri teşhisi konuldu. Kanser hücrelerinin kemik iliğine sıçradığı ve lösemiye dönüştüğü ortaya çıktı. O günden beri yoğun bakımda tutulan Tunahan’ın aynı zamanda kemoterapi süreci de devam ediyor. Baba Muhittin Gençoğlu, “Yoğun bakımdan çıkarsa, ilik nakli arayışına başlayacağız. Şu an ara ara trombosit ihtiyacımız oluyor. Trombosit zor bulunuyor. 0 RH negatif kan grubundan trombosit ihtiyacımız oluyor” diye konuştu. l DHA