23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER 5 21 TEMMUZ 2020 SALI FETÖ’den açığa alınan 26 hâkim ve savcıdan 19’u darbe girişiminin ardından göreve başlamış Yargıda FETÖ şoku Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından FETÖ iddiasıyla görevden uzaklaştırılan 26 hâkim ve savcının büyük çoğunluğu nun 15 Temmuz darbe girişiminin ardından mesleğe kabul edilerek atandığı ortaya çıktı. MİT ve Emniyet İstihbarat’ın ayrınALICAN tılı güvenlik soruşturmaULUDAĞ sından geçirdiği bu hâkim ve savcıların nasıl gözden kaçtıkları, kimlerin referansıyla yargıya girdikleri soru işareti yarattı. HSK 2. Dairesi, FETÖ ile iltisak ve irtibatları bulunduğu gerekçesiyle 26 hâkim ve Cumhuriyet savcısını 10 Temmuz 2020’de görevden uzaklaştırdı. FETÖ irtibatı konusunda ise “çözümlenen ByLock içerikleri, savcılık soruşturmalarında elde edilen sonuçlar, mahrem imamlara ait operasyonel hatlarla iletişim, ankesörlü örgütsel ardışık arama, HSK müfettişlerinin tespitleri ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlananların anlatımları” gerekçe yapıldı. Cumhuriyet’in yaptığı araştırma, açığa alınan 26 hâkim ve savcıdan 19’unun 15 Temmuz darbe girişiminin ardından göreve başladığını ortaya koydu. Darbe girişiminin ardından yaklaşık 4 bin hâkim ve savcı, FETÖ gerekçesiyle meslekten ihraç edilirken bu tarihten sonra alınanlar ayrıntılı güvenlik soruşturmasından geçirildi. HSK, hâkim adaylarıyla ilgili sadece Emniyet İstihbarat’tan değil, MİT’ten de kapsamlı araştırma raporu aldı. Buna karşılık, darbe girişiminin ardından hâkim ve savcı yapılanların arasından halen FETÖ şüphesi taşıyanların yer alması soru işaretlerine neden oldu. Bu durum, bu kişilere “referans olan” isimlere gözleri çevirdi. 7’si aynı kuradan En fazla açığa alınma, 26 Mayıs 2017’de mesleğe kabul edilenler yargı mensupları arasından çıktı. Burhaniye Hâkimi A.K., Muş Savcısı M.E.B., Midyat Hâkimi K.Y.T, Çüngüş Savcısı R.Ç., Bingöl Savcısı H.Ç., Şırnak Savcısı E.Ç., Tarsus Hâkimi M.Ç. bu tarihte yapılan kurayla mesleğe başladı. Savcı İ.H.E., 30 Eylül 2017’de atandı. 5 kişi 2018’de İvrindi Hâkimi S.N.Ç., Kuşadası Savcısı R.Ç., Yenişehir Hâkimi M.M.K., Gölbaşı Savcısı S.Y 16 Ekim 2018’de göreve başladı. Ordu Hâkimi S.B. 12 Kasım 2018’de, Yalvaç Savcısı T.T. 7 Eylül 2019’da mesleğe adım attı. Darbeden hemen sonra Danıştay Tetkik Hâkimi Ç.K.G. 12 Ekim 2016, Gaziantep Savcısı M.C.G. 8 Kasım 2016’da, İzmir İdare Mahkemesi üyesi C.Y. 19 Ağustos 2016’da atandı. Savcı N.O. ve savcı G.K’nin, 26 Haziran 2016’da yapılan kura töreniyle görev yerleri belirlendi. Her iki isim, darbe girişiminden sonra 2 Ağustos 2016’da görevlerine başladı. Ayrıca 3 yargıç da 17 Aralık 2013’teki yolsuzluk operasyonu sürecinden sonra atandı. l ANKARA Ceylanpınar’da 2015’te 2 polisin öldürülmesine ilişkin davayla ilgili sanık avukatından önemli iddia: Polisler delillerle oynamış Çözüm sürecinin sonlanmasına gerekçe olarak gösterilen Ceylanpınar’da 2 polisin öldürülmesiyle ilgili sanık avukatlarından Hüseyin Akay, “Bir polis memuru delillerle oynadıklarını itiraf etti” dedi. ANKA’nın haberine göre Yargıtay aşamasında olan davaya ilişkin değerlendirmede bulunan Akay, “çelişkili unsurlar olduğunu” ileri sürerek dosyaya girmeyen delilleri şöyle anlattı: “Dava dosyasında yer alan olay yeri tespit tutanağında, her 2 polisin farklı odalarda uyurken enselerine sıkılan birer kurşunla şehit edildikleri yazılıydı. Fakat olay yerine ilk intikal eden polis ekibinden bir kişinin tarafıma yaptığı itirafta, ölen polisin çalışma masasında oturur vaziyette ve açık olan laptopu’na başı düşmüş vaziyette şehit edildiğini belirtiyordu. Sonrasında polis amirinin üstleriyle yaptığı telefon görüşmeleriyle, her nasılsa masada oturur vaziyette şehit edilen bu polis memuru, tutanaklara ‘yatakta uyur vaziyette ölü bulundu’ şeklinde geçmişti.” Akay, iki polisin farklı türden silahlarla enselerinden tek kurşunla şehit edilmelerinin, cinayetin 2 kişi tarafından eşzamanlı yapıldığı ihtimalini güçlendirdiğini de vurguladı. “Bu dosyanın soruşturmacıları, aynı zamanda bu dosyanın şüphelileridirler” diyen Akay, soruşturmayı faili meçhul bırakanların 2 polisin ve tutuklu kalan gençlerin “katili” olduğunu söyledi. Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde IŞİD’in düzenlediği canlı bomba saldırısında 33 kişinin yaşamını yitirmesinin ardından 22 Temmuz günü Ceylanpınar ilçesinde polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Uçar evinde ölü bulunmuştu. Olaya ilişkin Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4’ü tutuklu 9 sanıklı davada, 1 Mart 2018 tarihli karar duruşmasında polislerin ölümüne ilişkin bütün sanıkların beraatına karar verilmişti. Polislerin ölümü faili meçhul olarak kaldı. l Haber Merkezi AKP’Lİ HAMZA DAĞ’IN GÖKKUŞAĞI RAHATSIZLIĞI CHP’li Polat: AKP nefret suçu işliyor AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet binasının kolonlarının gökkuşağı rengine boyanmasını sosyal medyadan eleştirdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i hedef alan Dağ, “Şehrin merkezinde yer alan ve kamuya ait olan bir binayı LGBTİ’yi simgeleyen renklere boyayarak İzmir’e nasıl bir fayda sağlamayı amaçlıyorsunuz? Sayın Soyer, evinin odalarını LGBTİ renklerine boyayabilir, kişisel tercihidir. Lakin bir kamu binasını, pedofili ve ensest ilişkileri meşrulaştırmayı amaçlayan bir sapkınlığı simgeleyen renklerle boyayamaz” dedi. Milletvekili Dağ’a tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, “Bizler bu ülkede yaşayan yurttaşlarımızı ırk, din, dil, kültürel ve cinsel yönelimlerine göre ayıramayız. AKP’li Dağ, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda cinsel yönelimleri farklı olan yurttaşlarımızı hedef göstererek subliminal mesaj veriyor. Nefret suçu işliyor” diye konuştu. l İZMİR / Cumhuriyet İstanbul Kadıköy’de yürüyüş yapmak isteyen gruba polis müdahale etti, 28 kişi gözaltına alındı. MEZARLARINDA ANMA TÖRENLERI Suruç katliamda yaşamını yitiren Hatice Ezgi Sadet ve Polen Ünlü, dün Ihlamurkuyu Mezarlığı’nda, Ece Dinç Karacaahmet Mezarlığı’nda, Duygu Tuna, İsmet Şeker ve Cemil Yıldız Gazi Mahallesi’ndeki mezarları başında anıldı. Ilhamurkuyu Mezarlığı’nda kızının mezarı başaında konuşan Ezgi Sadet’in babası Ali Sadet, “Öfkemiz ilk günkü gibi, affetmeyeceğiz, hesap soracağız” dedi. Ece Dinç’in mezarı başındaki anmada konuşan HDP Milletvekili Serpil Kemalbay da Suruç için adalet arayışının devam edeceğini vurguladı. Vardiya Müzik Grubu, Karacaahmet Mezarlığı’nda yaşamını yitirenler için bir müzik dinletisi düzenledi. Suruç anmalarına sert müdahale 33gencin yaşamını yitirdiği Suruç katliamının Yaşamını yitirenlerin fotoğrafları yırtıldı yöneticiler katıldı. Buldan, “Bu ülkenin tarihi birçok insanımızın fai 5. yıldönümü dolayısıyla sal li meçhul cinayetlerle kaybedilme dırının yapıldığı Amara Kültür siyle doludur. Ancak bütün bunla Merkezi önünde anma töre ra rağmen adaletin, hukukun, barı ni düzenlendi. Valilik yasağı şın, demokrasinin savunucuları, bu gerekçesiyle törene izin ver cinayetlerin açığa çıkmasını ve fa meyerek müdahale eden po illerinin yargılanmasını talep edi lis, saldırıda yaşamını yitiren yor” dedi. Kaftancıoğlu da “Acıya en lerin fotoğraflarını yırttı. Ya iyi gelen şey adalettir. Adalet olsay şanan gerginliğin ve tartış dı Suruç ve diğer katliamlar olmaz maların ardından anma et dı” diye konuştu. Anmanın ardından kinliğine katılanların kültür gençlik örgütleri yürüyüş yapmak merkezinin bahçesine gir istedi. Polis ekiplerinin biber gazı melerine verildi. Törene HDP ve plastik mermilerle müdahalesi milletvekilleri, ESP Eş Ge ne rağmen barikatı aşarak Süreyya nel Başkanı Şahin Tümüklü, Ankara Gar katliamında kızı Başak Sidar Çevik’i yitiren ve kayyımla görevden alı caktı. Nefesimiz yettiğince adalet mücadelesine devam edeceğiz. Vazgeçmedik, unutmadık, affetmedik yine buradayız” dedi. İlçe Operası önüne kadar gelen gruptan en az 28 kişi gözaltına alındı. Çağdaş Hukukçular Derneği, gözaltına alınan kişilerle nan Suruç Belediye Eşbaşkanı Hatice Çevik, mezarlığında yapılmak istenen anma da po ilgili görüşme talebinde bulunmak üzere Ka Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Müslüm Metin, Hacı Bektaş Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ve katliamdan yaralı kurtulanlar katıldı. lis tarafından engellenirken acılı aileler mezarlık duvarına güller bıraktı. Onlarca gözaltı dıköy İskele Karakolu’na giden iki avukatın darp edilerek gözaltına alındığını açıkladı. Kızılay Güvenpark’ta “Suruç için adalet, herkes için adalet” pankartı açan gruba Katliamdan yaralı kurtulan doktor Çağ Katliamda yaşamını yitirenler İstanbul müdahale eden polis 37 kişiyi gözaltına al la Seven, saldırıyı engellemeyenlerin adalet ve Ankara’da da anıldı. Kadıköy Halitağa dı. Kızılay Meşrutiyet Caddesi’nde pankart mücadelesini engellemeye çalıştığını belirte Parkı’nda düzenlenen anmaya HDP Eş Genel açarak yürümek isteyen gruba da izin ver rek “Suruç, insanlık suçudur. O gün bu saldı Başkanı Pervin Buldan, CHP İstanbul İl Baş meyen polis çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. rı engellenseydi, sonraki katliamlar olmaya kanı Canan Kaftancıoğlu ile CHP ve HDP’li l Haber Merkezi TAYAD Halkın Hukuk Bürosu (HHB) üyesi avukatlar Ebru Tim üyelerine tik ve Aytaç Ünsal ile müvekkilleri Didem Akman ve Özgür Karakaya’nın tutuklu bulundukla gözaltı rı cezaevlerinden “adil yargılanma” talebiyle başlattıkları ölüm orucuna ilişkin Yargıtay’a dilekçe vermek isteyen Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD) üyelerine polis, Ankara Kumrular Sokak’ta müdahale etti. Saldırıda 5 kişi gözaltına alındı. TAYAD üyeleri, 16 Tem muz Perşembe günü ölüm orucundaki avukatlar ve müvekkillerinin taleplerinin kabul edilmesi için İstanbul’dan Ankara’ya yürümeye başlamıştı. TAYAD’lılar yürüyüş boyunca 5 kez gözaltına alınmıştı. l Haber Merkezi Avukata ‘Gözaltına alınanların yakınları neden ilk sizi arıyor’ diye sordular ‘Amaçları gözdağı vermek’ ZEHRA ÖZDİLEK Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) yaptığı bir toplantıya ka Şehitkamil Belediyesi’nin CHP’li Meclis üyesi Avukat Adnan tılması gösterildi. Erol’a sorgusunda cezaevinde müvekkilleriy Erol, müvekkilinin ailesi ile yap le yaptığı görüşmelerin yanı sı tığı görüşme ve siyasi faaliyetle ra “Gözaltına alınan şahısların ri gerekçe gösterilerek tutuklan yakınları neden ilk sizi aramak dı. Gaziantep Baro Başkanı Bek tadır” sorusu yöneltildi. Erol’un taş Şarklı, Erol’un mesleki faliyet avukatı Cem Güney, müvekkili lerinden tutuklandığını belirterek nin kendi müvekkilleriyle yaptığı “Korku imparatorluğu kurmaya telefon görüşmelerinin dinlenil çalışıyorlar” ifadelerini kullandı. Gaziantep’te PKK/KCK örgüt Adnan Erol diğini belirtti. Tutuklama gerekçeleri arasında bulunan DTK top lenmesine yönelik geçen günlerde düzen lantısına müvekkilinin katılma lenen operasyonda 31 şüpheliden CHP be dığını söylediğini belirten Güney, “Müvek lediye meclis üyeleri avukat Adnan Erol ve kilim Gaziantep’te bilinen bir avukat ve in Hurşit Besle’nin de aralarında olduğu 9 kişi san hakları savunucusudur. Ana muhalefet tutuklandı. Avukat Erol’un tutuklanmasına partisini güçlendirmek için HDP’den CHP’ye gerekçe olarak gözaltına alınan müvekkili geçmişti. CHP’ye ve avukatlara gözdağı ver nin ailesi ile yaptığı bir telefon görüşmesi ve mek isteniyor” diye konuştu. Gaziantep H Tipi Cezaevi’nde avukatı aracılığıyla gazetemize görüş veren Erol, mesleki faaliyetlerini yerine getirirken tutuklandığını dile getirerek şunları söyledi: “Bu dosyada tutuklu bulunan müvekkillerimin yanına kondum. Bununla hem müvekkillerimi avukatsız bırakmaya çalıştılar hem de benim avukatlık mesleğimi icra etmemi engellediler. Hem Gaziantep hem de tüm Türkiye’de ana muhalefetin ve demokratik ittifakın güç kazanması ne yazık ki bazı çevreleri rahatsız etmiştir. Bunun sonucunda da tutuklanmam istenmiştir. Demokratik muhalefeti güçlendirmeye her zaman devam edeceğiz.” Avukat Adnan Erol’un tutuklanmasını “savunmaya saldırı” olarak değerlendiren gösteren barolar ve avukatlar “#SavunmayaÖzgürlük” ve “#AvAdnanErolSerbestBırakılsın” başlıklarıyla sosyal medyada kampanya başlattı. Düş politika… A KP Genel Başkanı ve AKP Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlere giderken her ne pahasına olursa olsun, kendisini kahraman ilan edeceği bir “dış başarı” elde etme hırsı, Türkiye’ye pahalıya mal oluyor. AKP’nin iktidardaki ilk yıllarıyla son yıllar karşılaştırıldığında en çok değişkenlik gösteren konuların başında dış politika geliyor. Özellikle Avrupa Birliği’nin (AB) lokomotif ülkeleri AKP’yi, Erdoğan’ı yere göğe sığdırmıyordu. Bir ara Erdoğan’ın AB Başkenti olarak Brüksel gezileri o kadar yoğundu ki, bazen Ankara’ya da uğruyordu! AB, AKP’nin reformcu bir parti olduğundan dem vuruyor, AKP politikalarını desteklemeyenleri “tutucu”, “statükocu” ilan ediyordu. AKP bunu çok iyi kullandı. Hem meşruiyetini güçlendirdi hem de devletin temel kurumlarını çökerterek bugünlere gelen yolu döşedi. AKP için AB, ulaşamadığı yerlere merdiven, dokunamadığı konulara eldiven oldu. AB, AKP’nin evrensel ölçüleri benimseyen bir demokrasi hedeflemediğini, iktidarını kalıcılaştırmak için Türkiye’yi “Ortadoğu tipi” yönetmek istediğini bilmiyor muydu? Bize göre biliyordu! Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne husumeti olan, her fırsatta kendisi ile geçmişi karşı karşıya getiren bir AKP, onların da işine geliyordu. HHH Aynı süreçte AB’den ABD’ye genel anlamda Batı’nın sevdiği “AKP politikalarından” biri de Kıbrıs’tı… Dün Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 46. yılını kutladık. 20 Temmuz 1974’te başlayan harekât EcevitErbakan hükümetinin adaya barış götürme, Türkiye’nin uluslararası çıkarlarını koruma hedefli bir başarı olarak tarihteki yerini aldı. AKP, daha iktidara gelir gelmez, dönemin KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a mesafe koydu. Erdoğan’ın 2004 yılındaki beylik demeçlerinden biri şuydu: “40 yıllık politikalarla Kıbrıs sorunu çözülmez!” Kıbrıs, o süreçten sonra TBMM’nin ortak konularından biri olmaktan çıktı. 24 Nisan 2004’te oylanan Annan Planı, Rum Yönetimi her şeyin daha fazlasını istediği için Rumlar tarafından reddedildi. Yıllar geçti… Bugün AKP, KKTC Cumhurbaşkanı’nın, Denktaş gibi davranmasını istiyor! Aradaki yıllarda ne oldu? AKP, KKTC’yi kendisine benzetmeye çalışırken Rum Yönetimi Yunanistan’la bir olup Mısır, İsrail, Lübnan, Filistin ve Ürdün’le Akdeniz’i paylaşan anlaşmalar yaptı! AKP uyandığında, Akdeniz’i parselleyen BM kaydına geçirmişti. AKP’nin elinde iktidarının ilk yıllarında hor gördüğü KKTC kalmıştı. HHH Akdeniz’deki bu hapsoluşu bir nebze yarabilecek olumlu adım 27 Kasım 2019’da Libya ile atıldı. Libya’daki Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH) ile yapılan münhasır ekonomik bölge (MEB) antlaşması, pek çok yönüyle eleştirdiğimiz AKP politikalarının olumlu adımlarından biriydi. Ne var ki bir bütün olarak Libya politikası da ucunun nereye varacağı öngörülemeyen ataklıklarla darmadağınık… Erdoğan, Suriye olmazsa Libya’da uluslararası başarı elde ederim arayışında… Türkiye’nin konuşlandığı Vatiyye Üssü 5 Temmuz’da kim vurduya gitti. AKP’nin “düşman” ilan ettiği Hafter, Mısır’a, “Libya’ya gir, beni koru” dedi. Türkiye ile Mısır Libya’da cephe cepheye gelmiş durumda. Mısır’ın Libya ile sınır komşusu olduğu dikkate alınırsa, kimin avantajlı olacağı aşikâr. Mısır’ın yanında Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri de (BAE) var. Libya ile 2011’de başlayan iç savaş öncesinde başta müteahhitlik hizmetleri olmak üzere pek çok alanda işbirliğimiz vardı. 2011’de donan müteahhitlik projeleri 20 milyar dolara yakındı. Halen yapılmış işler karşılığı 3 milyar dolar alacağımız var. Libya’da Türkiye’nin öteden beri devam eden iyi ilişkileri vardı. 1974’teki Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Kaddafi’nin Türkiye yanlısı tutumu hâlâ belleklerde. Türkiye, AKP’nin “düş politikaları” yerine geleneksel dış politikasını sürdürseydi muhtemel iç savaşın tüm taraflarıyla diyalog kurabilen ender ülkelerden olurdu. Şimdi Libya’da oyun kuracağız derken, kendi güçlerimizi korumaya çalışıyoruz. Dileğimiz, Libya’dan kötü haberler almamak! ŞÜKÜR’DEN DAVUTOĞLU’NA: Ben istifa ettim, sen kovuldun FETÖ soruşturması kapsamında Türkiye’de hakkında yakalama kararı bulunan ve mal varlığına el konulan eski milli futbolcu ve eski AKP milletvekili Hakan Şükür, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun gazetemize yaptığı “FETÖ’nün siyasi ayağı Hakan Şükür’dü” sözlerine yanıt verdi. Şükür, “Ben, her gün şikâyet ettiğin partiden istifa ettim, sen kovuldun. Allah belanı versin küçük enişte” dedi. Şükür şu ifadeleri kullandı: “Ben hayatımda bu kadar geri zekâlı bir ifade görmedim. Ne siyasi ayağı küçük enişte? Allah sizi bildiği gibi yapsın emi. Korkudan ne saçmalayacaklarını bilmiyorlar yeminle. Yuh artık be! Meydan boş, kafanıza göre takılın. Benim ayak oyunum futbol. Ama siz ne ayaksınız herkes biliyor. Ortak olduğunuz ayak oyunlarınızı da herkes gördü.” l İSTANBUL/Cumhuriyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear