22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMI ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY 9 7 HAZİRAN 2020 PAZAR Hükümet, istihdamla ilgili yeni paket hazırladığını açıkladı ama sendikalara bilgi verilmedi ‘Kıdem fonu’ söylentisi ‘İstihdamı koruma’ paketiyle, yıllardır hükümetin gündeminde olan kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi çalışmasının da yeniden raftan indirildiği söyleniyor. Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, önceki gün Aile, hükümetin bunun yerine başka bir “b” formülü getirebileceğine de dik Çalışma Sosyal Hizmet kat çekiliyor. Ayrıca sü ler Bakanlığı’nın istihdamın korunmasına yönelik geniş kapsamlı bir pa MUSTAFA ÇAKIR re uzatımını işverenlerin kabul etmeyebileceğine işaret ediliyor. ket hazırlığı içerisinde olduğunu, kendilerinin de destek verdiklerini açıkladı. Ancak pakette ne olduğu hakkında açıklama yapılmazken, bu TOBB ile buluştular Öte yandan Bakan Selçuk’un, Türkİş ziyareti sonrasında TOBB yönetimi ile de bir ara konuda sendikalara da ayrıntı ya geldiği öğrenildi. Kulisler lı bilgi verilmedi. de ise, yıllardır hükümetin Geçen günlerde Türkİş’i zi gündeminde olan kıdem yaret eden Çalışma Bakanı tazminatının fona dönüş Zehra Zümrüt Selçuk, kısa ça türülmesi çalışmasının lışma ödeneği ile işçi çıkarma yeniden raftan indirildi yasağını uzatmak istediklerini ği ve istihdam paketi ile bir dile getirdi. Türkİş yönetimi likte gündeme getirileceği söy ise yapılmak istenilenleri ince lentisi de yayıldı. Türkİş yöne lemek istediklerini, önerilerin timi ise kıdem tazminatı hak yazılı olarak kendilerine iletil kında kendilerine ne hükümet mesini istedi ama sonuç ala ten ne de işverenden bir öneri madı. Ayrıca Türkİş, süre uza gelmediğini vurguladı. İşveren tılması kapsamında esnek ça lerin de daha önce değişikliğe lışmanın yaygınlaştırılması karşı oldukları yönünde açıkla nın kabul edilmeyeceğini açık maları olduğunu anımsattı. An bir dille iletti. Türkİş, kısa ça cak Albayrak, ocak ayında yap lışma ödeneğinden yararlan tığı açıklamada, kıdem tazmi ma koşullarının daha da esne natına bütünleştirici emeklilik tilmesini ve sürenin yıl sonuna sistemi olarak baktığını söyle kadar uzatılmasını istiyor. An miş, OVP’de ise “Tamamlayıcı cak Türkİş yönetiminde, kısa Emeklilik Sistemi” vurgusu ya çalışmanın uzatılmayabileceği, pılmıştı. l ANKARA Türkİş’te ücretli izin dönemi Türkİş’te çalışanların izne gönderildikleri söyleniyor. Salgının yayılmasıyla birlikte marttan bu yana uzmanlar ve personel uzaktan çalışıyordu. Ücretleri de tam olarak yatırıldı. Yönetim şimdi, bi rikmiş izinleri olan uzman ve çalışanlardan pazartesiden itibaren bu izinlerini kullanmalarını istedi. Neden böyle bir karar alındığı konusunda ise “Çok fazla birikmiş izin var, bu izinler eritilecek” yanıtı veril di. Çalışmasına ihtiyaç duyulan personelden ise Ankara’dan ayrılmaması istendi. İzinde bulundukları süre içerisinde çalışanlara ücretleri ödenecek. Ancak yol ve yemek yardımları kesilecek. ‘Gümrük Birliği güncellensin’ Şahismail Şimşek Normalleşmeye özel kredi paketi Normalleşmeye ilişkin özel kampanya açıklayan İş Bankası, esnafın, KOBİ’lerin ve çiftçilerin işe dönüş ve yeniden açılış süreçlerinde destek olmayı hedefliyor. Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek’in verdiği bilgiye göre, “El Birliği İle Devam Destek Paket”i KOBİ’lerin her türlü işletme sermayesi ihtiyaçlarını karşılayan krediler yanında maaş destek, kira destek, şehiriçi yolcu taşımacılığı sektörüne ve eczacılara özel kredi faiz oranları uygulanıyor. Paket içerisinde dijital dönüşüm kredisi ile ihracatçılara ve çiftçilere yönelik krediler de yer alıyor. l Ekonomi Servisi ‘Kayıtlı istihdam’a 316 milyon Avro Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), Dünya Bankası’ndan işlerini büyütmek isteyen işletmelere “kayıtlı istihdamın artırılması”na yönelik 316 milyon Avro’luk destek sağladı. Ekonomik zorlukların yaşadığı bu dönemde istihdamı artırmaya yönelik kaynağın sürdürülebilir ekonomik büyüme için önemine dikkat çeken TKYB Genel Müdürü İbrahim Öztop, kredinin büyük işletmelere ve aracı finans kuruluşları üzerinden KOBİ’lere kullandıracaklarını söyledi. Öztop, “Projede hem kredi kullanacak firmalara hem aracı finans kuruluşlarına teknik destek amacıyla eğitim sağlayacağız” dedi. l Ekonomi Servisi Merkez, taahhütlü kredi kapısı açtı Merkez Bankası, TL cinsi reeskont kredileri için tahsis edilen imkânın 20 milyar lirasının yatırım taahhütlü avans kredisi olarak kullandırılacağını açıkladı. Krediler azami 10 yıl vadeli ve sabit faizli olacak. Firma başına azami kredi tutarı, istisnai ve özellikli yatırım projeleri haricinde, 400 milyon lirasıyla sınırlı. Açıklamaya göre krediyle verimliliği yüksek, ithalatı azaltan ve ihracatı destekleyen yatırımların teşvik edilmesi, dışa bağımlılığın azaltılması hedefleniyor. l Ekonomi Servisi Nisanda, İstanbul’da 117 uluslararası ortak sermayeli şirket kuruldu. Nisan 2019’a göre düşüş yüzde 565 oldu. Yeni kurulan yabancı şirket yüzde 82 azaldı Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) yeni “Uluslararası Sermayeli Şirketler Bülteni’ne göre, geçen nisan ayında Türkiye’de 3 bin 701 şirket kuruldu. Şirket sayısı Nisan 2019’a göre yüzde 56.6, Mart 2020’ye göre yüzde 66.4 düştü. Bu kapsamda Türkiye’de kurulan şirketlerin yüzde 5.3’ü uluslararası ortak sermayeli şirketlerden oluştu. Nisanda kurulan 196 uluslararası ortak sermayeli şirketin toplam sermayesi ise 304.5 milyon TL. Bu sermayenin de yüzde 80.4’ünü uluslararası ortak sermayesi oluşturdu. Ancak Nisan 2020’de uluslararası ortak sermayeli kurulan şirket sayısı, Nisan 2019’a kıyasla yüzde 82.1, Mart 2020’ye kıyasla yüzde 79.2 azalış gösterdi. En çok uluslararası ortak sermayeli şirket “toptan ticaret” sektöründe. Öte yandan Nisan 2020’de Suriye ortak sermayeli sadece 3 şirket kuruldu. Şirket sayısı Nisan 2019’a göre yüzde 95.8, Mart 2020’ye göre yüzde 90.6 azaldı. l Ekonomi Servisi 65 YAŞ VE ÜSTÜNE ONLINE ALIŞVERIŞ EĞITIMI VERILIYOR Visa, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Habitat Derneği ortaklığında 10 yılı aşkın bir süredir devam eden Paramı Yönetebiliyorum eğitimleri, “Nesilden Nesile İnternet” projesi kapsamında 65 yaş ve üzeri bireylerle buluşuyor. 15 Mayıs’ta başlayan eğitimler kapsamında internet güvenliği, ehizmetler, internetten alışveriş, bilgi doğrulama, inter net bankacılığı ve finansal güvenlik konuları işleniyor. Visa Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel, “Bankalararası Kart Merkezi’nin nisan ayı verilerinde 5 milyon kartın son iki ayda ilk defa internette ödeme için kullanıldığı açıklandı. İnternetten kartla yapılan marketgıda ödemeleri nisan ayında, geçen yılın aynı dönemine göre üç katına çıktı” dedi. HAZINE’NIN MAYIS AYI NAKIT AÇIĞI 9.7 MILYAR TL Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın mayıs ayı “nakit gerçekleşmeleri”, özellikle Covid19’un ekonomi üzerindeki etkilerini bir kez daha ortaya koydu. Buna göre, geçen ay Hazine’nin nakit gelirleri 75.2 milyar lira, nakit giderleri 85.3 milyar lira oldu. Mayıs ayında nakit dengesinde 9.7 milyar lira açık oluştu. İlk 5 aylık açık 82.4 milyar liraya ulaştı. Bu ve riler kapsamında faiz dışı giderler 76 milyar 266 milyon lira, faiz ödemeleri ise 9 milyar 12 milyon lira olarak gerçekleşti. Faiz dışı denge ise 1 milyar 15 milyon lira açık verdi. Ayrıca ilk 5 ayda 162.8 milyar lira net borçlanma yapıldı. l Ekonomi Servisi TÜSİAD Başkanı Kaslowski, Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin Covid19 sonrası Avrupa’nın iyileşmesine katma değer sağlayacağını belirtti. Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu (BusinessEurope) Başkanlar Konseyi çevrimiçi toplantısı, Almanya’nın temsilci kuruluşları BDI ve BDA ev sahipliğinde gerçekleşti. TÜSİAD’dan yapılan açıklamaya göre, Avrupa iş dünyası temsilcileri İç Pazardan Sorumlu AB Komiseri Thierry Breton ile Covid19 sonrası dönemde Avrupa endüstriyel ekosistemleri ve değer zincirleri odaklı çalışmalar üzerine görüş alışverişinde bulundu. Bu toplantıda konuşan TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, Gümrük Birliği’nin (GB) AB üyeliği süreci çerçevesi içinde güncellenmesinin Covid19 sonrası dönemde “AB Tek Pazar” faaliyetleri ve Avrupa değer zincirleri için önemini vurguladı. Kaslowsk şunları anlattı: Kapsamlı ortaklık “GB güncellemesi Avrupa değer zincirlerinin iyileşmesi ve çeşitlendirilmesi öncelikleri kapsamında da katma değer sağlayacaktır. Av rupa iş dünyası Gümrük Birliği güncellemesinin hizmetler, tarım ve kamu alımlarını içerecek şekilde genişlemesini destekliyor. Ayrıca içinde bulunduğumuz dönemde bunun ötesine geçilmesi, dijital tek pazar ve Avrupa Yeşil Anlaşması gibi temel sürdürülebilir kalkınma gündemi unsurlarını içerecek şekilde kapsamlı bir ekonomik ortaklığın temelinin oluşturulması gerektiği savunuluyor.” Zirvede, TürkiyeAB Gümrük Birliği’ni güncelleme çağrısı içeren “Avrupa Toparlanma Planına İlişkin BusinessEurope Önerileri” tutum belgesi mesajlarının AB başkentlerinde ve AB kurumları politika ve yasa oluşturucuları nezdinde savunulması konusu da ele alındı. l Ekonomi Servisi Simone Kaslowski DÜĞÜNLER BAŞLASIN 120 milyar TL büyüklüğündeki, 1.5 milyon kişinin geçim kaynağı olan düğün sektörü de normalleşmek istiyor. Düğün.com’un CEO’su Emek Kırbıyık, “Sağlık önlemleri alınarak düğünlerin bu yaz yapılması gerektiğini savunuyoruz. Bunun için sosyal medyada kampanya yapacağız” dedi. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ise halkın tedirginliği nedeniyle işlerin hâlâ tam olarak başlayamadığını belirterek “Vatandaş lokantaya, berbere gitmeye, taksiye, dolmuşa binmeye çekiniyor. Oysaki esnafımızın dükkânı, taksisi her zamankinden katbekat daha hijyenik” dedi. l Ekonomi Servisi MÜCEVHERCILER KARTA 24 TAKSIT ISTIYOR Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, yeni dönemde mücevher sektörünün taleplerini açıkladı. Kredi kartına uzun vadeli taksit istediklerini vurgulayan Kamar, “Kredi kartına 24 aya varan taksit sektörümüze derin bir nefes aldıracaktır. Stokları eritebildiğimiz oranda üretim yapan atölyelere yeni sipariş verebiliriz. Böylelikle ekonominin çarkları yeniden dönmeye başlar” dedi. Demokrasi seviyesindeki artış ekonomik büyümeyi düşürür mü? Son günlerin belki de en ilginç ve ihtilaflı konularından birisi oldu bu demokrasi ve ekonomik büyüme ilişkisi... Tartışma geçen günlerde karar vericilerin demokrasi ile ekonomik büyüme arasında pek de bir ilişkinin olmadığı, hatta tersyönlü bir etkileşim olduğu yorumu ile başladı. Analizin göbeğinde ise sanki (tam) demokrasinin bir gereklilik olmayabileceği, ekonomik büyüme için siyasi otoritenin hızlı karar vermesi ve bunun uygulanması ile daha etkin sonuçlar alınması fikri oturmaktaydı. Peki, bunun dayanağı neydi, ne oldu da aniden böyle birkaç cümle sarf edildi bu konuda? İçinde bulunduğumuz ortamın yansımasını acaba süslü cümlelerle gerekçelendirmek miydi amaç bilinmez ama bir gerçek var ki, o da hem kısa dönemde hem de demokrasiye geçiş sürecini kapsayan uzun dönemde, demokrasinin gelir seviyesini artırdığını, kişi başına gelirdeki büyümeye olumlu etki ettiğini ve ülke ekonomik büyümesini de yukarılara taşıdığını kararlılıkla söylemek isterim. Bu kararlılığın nedenine geçmeden önce demokrasinin büyüme hikâyesine nasıl etki ettiğinin resmini çizelim... Demokrasi seviyesi durgun bir süreçten daha çok, oynaklığı olmaması gereken dinamik bir yapı içerir. Böyle bir yapının incelenmesi hem politik iktisatçılar hem de son dönemde sayısal analiz yapan makro ekonomistler tarafından derinlemesine incelenmektedir. Dani Rodrik ve Daron Acemoğlu başta olmak üzere, birçok ekonomist demokrasinin çeşitli kanallarla etkileşmesi ile ekonomik büyümeye katkı sağladığını sayısal yöntemlerle göstermişlerdir. Örneğin, mülkiyet hakkı ve ekonomik özgürlüğün genişlemesiyle alan bulan demokrasi hem geliri hem de onun büyümesini olumlu etkiliyor. Bununla da kalmıyor analizler... Rodrik’in araştırmasından çıkan sonuçlara göre, katılımcı demokrasilerde öngörülebilirlik ve kararlı bir yapı ekonomiyi dış şoklara karşı koruyor ve daha iyi bir kaynak dağılımı sağlayarak ekonomik büyümeye katkı yapıyor. Sürecin can alıcı vurgusu ise hükümet harcama ve yatırımlarındaki etkinlik ve şeffaflığın denetim ile birleşmesi yoluyla yolsuzluğun önlenmesi sayesinde gelen kişi başı gelirdeki artış olarak karşımıza çıkıyor. Bir grup ekonomist ise otoriter veya ona yakın rejimlerde dalgalı bir karaktere sahip ekonomik yapı ile beraber, kısa vadeli kişisel kazanç temelli yatırımların karar vericilere oldukça yüksek kazanımlar sağladığını ve aynı zamanda da ülke ekonomisinde küçülmelere neden olduğunu belirtmiş ve sayısal analizlerle de bunu test etmişlerdir. Gelelim yukarıda kararlılık göstergesine... Daron Acemoğlu’nun makalesinin geliştirilmesi amacını taşıyan, danışmanlığını yaptığım bir yüksek lisans projesi sonuçlarına göre, demokrasi seviyesindeki artış, ekonomik büyüme, kişi başına gelirin büyümesi ve milli gelir seviyesinin yükselmesine istatistiki olarak yeterli ve ekonomik olarak anlamlı katkılar sunuyor. Nasıl mı? Anlatalım... 19602017 döneminde 196 ülkenin incelendiği araştırmamızda, seviyesi yükselen bir insan sermayesi, teknoloji içine almış endüstriiçi dış ticaret, eğitim, yatırımların üretimden aldığı pay ve doğumda kaybedilen çocukların toplam doğanlar içindeki oranları gibi etkenlerle beraber etkileşimi sonucunda demokrasinin ekonomik büyümeyi her yönünü pozitif etkilediği sonuçlarını elde ettik. Örneğin, analiz sonuçlarına göre, demokrasi seviyesi yüksek ülkelerdeki ekonomik büyümenin düşüklere göre ortalama yüzde 0.5 ile 1.4 arasında daha fazla olduğu görülmektedir. Uzun dönemde ise yani demokratikleşme sürecinde belirli bir seviyeye gelinceye kadar geçen zamanda bu kazanımın yüzde 15’lerden yüzde 80’lere varan ek bir ekonomik büyüme olarak karşımıza çıktığını gösteren sonuçlara ulaştığımızı belirtmek isterim. Dahası var ama sanırım bunlar demokrasi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi açıklamak için şimdilik yeterli... Durum böyleyken, ekonominin büyüme kapasitesindeki kaybı tersine çevirmek için demokrasi ile bağdaştırmanın ne kadar doğru olduğunu sormak yanlış olmaz fikrindeyiz. Önemle vurgulanması gereken bir sonuçla bitirelim analizimizi... Karar vericilerin söylemlerinin aksine, demokrasi seviyesinin değil, demokrasideki türbülansın artması ekonomik büyümeyi düşürmektedir. Araştırmalar söylüyor bunu! ‘Tarlaları dolu vurdu, ekim desteği verilsin’ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, geçen hafta aniden bastıran dolu yağışından olumsuz etkilenen Niğde’nin Çiftlik ve Aksaray’ın Eskil ilçelerinde incelemelerde bulundu. Hasarın yüzde 80’leri bulduğu buğday, arpa ve ayçiçeği tarları ile bostan ekili alanları çiftçilerle birlikte gezen Gürer, yaptığı açıklamada son yılların en büyük dolu felaketinin yaşandığı tarlalarda gördüğü manzara karşısında şoke olduğunu belirti. Gürer, çiftçilerin borçlarının ertelenmesi, faizlerinin silinmesi gerektiğini, bunun yanında üreticilere gübre, tohum ve ilaç desteği verilerek ikinci ürün ekimine destek sağlanmasının da gerektiğini sözlerine ekledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear