25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 11 HAZİRAN 2020 PERŞEMBE emek@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY EMEK ÇANTADAN ÇIKTI TES dedikleri ‘kıdem tazminatı’ Haziran eylemlerine yaklaşık 150 bin işçi katıldı. 50 yıllık bir geçmişle sendikal hareket, siyasi partiler ve sermayeyi derinden etkiledi, 1516 Haziran... ‘Hayır’ diyenlerin isyan ayı Ülkenin sosyal ve sendikal tarihi açısından bir mihenktaşı niteliğindeki eylemleri uzun ve yoğun bir emekle kitaplaştıran Zafer Aydın, “Bu eylemle birlikte işçi sınıfının, son derece gür ve tok bir tonda ‘Ben buradayım! Beni hesaba katmadan adım atmak mümkün değil!’ dediğini anlattı. Bundan tam 50 yıl önce sendikalar Kanunu ile 275 sayılı Grev ve Lokavt Kanunu’nda yapılmak istenen bir değişiklikle işçilerin sendika seçmesine müdahale edilmek, sendikal örgütlenme ve grev hakkı kısıtlamak istendi. Değişiklik, genel olarak sendikal örgütlenme özgürlüğünü daraltmayı, özel olarak da varlığından hoşnut olunmayan DİSK’i ortadan kaldırmayı hedefliyordu. Bunun üzerine on binlerce işçi eylem yaparak karşı çıktı. İki gün süren 1516 Haziran eylemleri, Türkiye’nin sosyal ve siyasal tarihinde kalıcı izler bırakmış, sendikal hareketi, devleti, siyasi partileri ve sermayeyi derinden etkilemiş önemli bir işçi eylemi olarak bugünlere taşındı. İşçi sınıfı tarihi açısından büyük öneme sahip 1516 Haziran’ı yaklaşık dört yıl süren bir çalışmayla “İşçilerin Haziranı” adıyla kitaplaştıran Zafer Aydın ile yeni çıkan kitabı ve 1516 Haziran’ı konuştuk. n 1516 Haziran üzerine devasa bir çalışma yaptınız. 1516 Haziran’ı emek tarihi açısından bu denli önemli kılan ne? 1516 Haziran 1970, Cumhuriyet tarihinin o güne kadarki en büyük işçi eylemi. Eylemi önemi kılan sadece hacmi, çapı, çok sayıda insanın katılmış olması değil elbette. Bu da eylemin önemini ortaya koyan bir gösterge. Ama esas olarak eylemin önemi, işçi sınıfının varlığını, gücünü, kimliğini ortaya koymasından, haklarını savunma iradesini ve becerisini göstermesinden geliyor. Eylemle işçi sınıfı, son derece gür ve tok bir tonda “Ben buradayım! Beni hesaba katmadan adım atmak mümkün değil!” dedi. Eylemle birlikte ortaya çıkan pek çok gelişme, devletin, sermayenin, siyasetin, sendikal hareketin derinden etkilenmesi de teyit etmektedir ki 1516 Haziran işçilerin protesto hareketi olmasının ötesinde anlam kazanmış, sosyal ve siyasal tarihte iz bırakarak bu günlere gelmiştir. Kararı ben veririm n 1516 Haziran emek açısından ne ifade ediyor? 1516 Haziran günlerinde işçiler, fiili ve meşru eylem çizgisi üzerinden sendika seçme özgürlüğünü savunmak üzere harekete geçtiler. Türkiye’nin en önemli iki sanayi şehri, İstanbul ve Kocaeli’nde bölgesel nitelikte genel grev yaptılar. Üretimi durduran işçiler sokaklara çıkarak eylemin gücünü ve etkisini artırdılar. İşyerlerinde “Benim hangi sendika ya üye olacağıma patronişveren değil ben karar veririm!” diyen irade, bu kez “benim hangi sendikaya üye olacağıma hükümet, Meclis değil ben karar veririm!” dedi. Bu yanıyla 1516 Haziran işyeri işgalleriyle militanlaşan, radikalleşen işçi eylemliliğinin bir üst aşaması oldu. Savunma karakteri önde olan bu hareket, sonuçları itibarıyla siyasallaştı, Türkİş’li, DİSK’li, bağımsız sendikalardan kadın ve erkek işçileri, öğrenci gençleri, toplumun çeşitli kesimlerinden insanları buluşturan birleştirici bir eylem olma özelliği kazandı. n Nasıl bir yöntem izlediniz? 1516 Haziran, sosyal ve siyasal tarihin de üzerine çok fazla söz edilmiş, cümle kurulmuş olaylardan biri. Buna karşılık, Sırrı Öztürk ve Turgan Arınır’ın kaleme aldığı daha sonra Sırrı Öztürk’ün gözden geçirerek yeniden yayımladığı “İşçi Sınıfı, Sendikalar ve 1516 Haziran” kitabı ve Kemal Sülker’in kişisel gözlem ve anılarını içeren “Türkiye’yi Sarsan İki Uzun Gün” kitabı dışında, doğrudan 1516 Haziran’ı konu eden çalışma yok denecek kadar az. Dolayısıyla eylemi öncesi ve sonrasıyla yarattığı etkileri, yansımaları, sonuçlarıyla ele alıp incelemek bir ihtiyaç olarak ortada duruyordu. Daha önce yayımlanmış kitapları, yapılmış çalışmaları, dikkat merkezinde tutan bir yerden kendi bakış açımla konuyu ele almaya çalıştım. n Hazırlığı ne kadar sürdü? Konu üzerine çalışmaya başlamamla tamamlamam arasında yaklaşık dört yıl gibi bir süre geçti. Tabii sürenin uzunluğunda gevşek tempoda çalışmamın payı da var, yanlış bir şey yapmaktan korkmamın yol açtığı titizlenmenin de. Kitap için çok büyük kısmıyla yüz yüze olmak üzere, dönemin aktörlerinden sendikacı, işçi, avukat, gazeteci ve gençlikten 119 kişiyle görüştüm. Kitabın iskeleti bu görüşmeleri üzerine kurulu. Görüşme yapılanların ağırlıklı kısmını, çeşitli fabrikalardan işçiler oluşturuyor. Böylece hazırlık sürecinden fabrikaların Ön hazırlık yapıldı Zafer Aydın, 1516 Haziran’ın başlangıcını şöyle özetliyor: Sendikal özgürlüğü daraltan düzenleme Meclis gündemine girdiğinde DİSK, temsilcilerini toplayarak direniş kararı aldı. Bu toplantı harekete geçme kararının verildiği toplantıydı ama belgeler ve tanık anlatımları ortaya koymaktadır ki o toplantıya kadar ciddi bir ön hazırlık da yapılmıştı. Kaldı ki 196870 döneminde tek tek işyerlerinde sendika tercihine yapılan müdahaleler karşısında verilen mücadeleyle, işyeri işgalleriyle işçiler, sendika seçme özgürlüğünü savunma konusunda oldukça önemli bir deneyim kazanmışlardı. Zafer Aydın KİTAP İÇİN 119 KIŞI ILE GÖRÜŞTÜ Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan kitabın yanı sıra Aydın’ın Grevden İşgale Singer Eylemleri, Geleceğe Yazılmış Mektup 1968 Derby İşgali, “Kanunsuz” Bir Grevin Öyküsü Kavel 1963, Forum mu Yapsak Yok sa Devrim mi, Sollamalar adlı kitapları ile Aziz Çelik ile birlikte, Paşabahçe 1966, Gelenek Yaratan Grev, Temel Sendikal Bilgiler ve Küreselleşme ve Sendikal Hareket adlı çalışmaları var. boşaltılmasına, yürüyüşlerden, yaşanan çatışmalara kadar, eylemin asli unsuru işçilerin tanıklığıyla 1516 Haziran’ı anlatmaya gayret ettim. Çalışmanın iskeletinde yer tutan bir diğer malzemede döneme ait belgeler ile ulusalyerel gazeteler, dergiler ve sendika yayınları oldu. Belgeler ve tanıklıklar ile parçalar birbirini tamamladı, fotoğraf netleşti. Böylece efsanelerden, gerçeküstü hikâyelerden arınmış bir 1516 Haziran tablosu ortaya koymaya çalıştım. Becerdim mi, beceremedim mi, buna okurlar karar verecek elbette. n 1516 Haziran’ın güncelliği ve bugüne dair önemi konusunda neler söylersiniz? 1516 Haziran’ın üzerinden 50 yıl geçti. Eylemin gerçekleştiği koşullar ile bugünkü koşullar birbirinden çok farklı. Sınıf kimliğinde, bilincinde aşınmalar meydana geldi. Sosyal ve siyasal alanda sendikalar iyice işlevsiz hale geldi. Ama buradan hareket ederek, “dünün işçileri de, sendikaları da artık yok” diye kestirip atmak, 1516 Haziran’a nostaljik bir tarih öğesi olarak bakılmamalı. 1516 Haziran 1970’te işçilerin kolektif ey lemine kaynaklık eden, sınıf refleksinin temelini oluşturan “ortak çıkarlar” bugün için de varlığını sürdürüyor. Bazı sorunlara, zaaflara ve aşınmalara rağmen işçi sınıfının toplumsal özne olarak sosyal ve siyasal süreçlerde rol üstlenebilme kapasitesi, mücadele dinamikleri, radikalleşme potansiyeli varlığını koruyor. Çok uzağa gitmeye gerek yok, 2009 Tekel işçilerinin eylemi, 2013 Şişecam’a ait Topkapı Fabrikası’nın işgali, 2015 Metal işçilerinin “Metal Fırtına” olarak adlandırılan eylemleri, 2017’de metal ve cam sektörlerinde uygulanan fiili grevler bunun kanıtı. Bu eylemlerin, 6080 arasındaki işçi mücadelesine büyük imkân sunan politik atmosferden, sol dinamizmden mahrum koşullarda gerçekleştiği dikkate alınırsa işçi sınıfının sahip olduğu değiştirici, dönüştürücü gücün varlığı daha iyi anlaşılacaktır. Bugün ne yapılmalı sorusuna cevap aranırken bakılması gereken eylemlerden biri 1516 Haziran’dır. Böyle bakınca da 1516 Haziran’ın bütün sıcaklığı ile güncelliğini koruduğunu söylemek mümkün. T.C. AFŞİN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2014/943 Esas KARAR NO: 2018/897 Karar DAVACI: ENERJİ PİYASASI DÜZENLEM KURUMU DAVALI: HİKMET İNANÇ Ortaklı Mahallesi Afşin/ KAHRAMANMARAŞ Davacı tarafından aleyhinize açılan Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) davasının yapılan yargılamasında; HÜKÜM: 1 Davanın KABULÜ ile; Dava konusu Kahramanmaraş İli Afşin İlçesi Ortaklıköyünde bulunan 144 parsel sayılı taşınmazın fen bilir kişisi Kadir Doğan’ın 10/10/2017 havale tarihli rapor ve krokisinde b veb1 harfi ve kırmızı kalem ile boyalı olarak gösterdiği 7589,32 m2’lik kısmından (maliye hazinesine ait 5843,78 m2 hisse hariç) kalan 1745,54 m2’lik hissesinin kamulaştırma bedelinin 33.915,79 TL olarak TESPİTİNE 2Kararın kesinleşmesi beklenmeksizin kamulaştırılan dava konusu Kahramanmaraş İli Afşin İlçesi Ortaklı Mahallesi 144 parsel sayılı taşınmazın 1745,54 m2’likkısmının tapu kaydının iptali ile hazine adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, 3Tespit edilen bedelden, acele kamulaştırma bedelinin mahsubundan kalan ve hak sahibi adına Ziraat Bankası Afşin Şubesi’ne yatırılan 17.250,11 TL kamulaştırma bedelinin hak sahiplerine hisseleri oranında ÖDENMESİNE, Acele kamulaştırma bedelinin mahsubu ile bakiye 17.250,11 TL’ye 13/03/2015 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi, Dair; davacı vekilininyüzüne karşı tescil hükmü yönünden kesin, kamulaştırma bedeline ilişkin verilen karara karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/07/2018 Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1171404) T.C. FETHİYE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/253 Davacı, MEHMET ALİ COŞKUN ile Davalı, SEMA ERDOĞAN arasında mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Tazminat Ve Ecrimisil) davası nedeniyle; Mahkememizce davalı Semra ERDOĞAN’ ın adresine dava dilekçesi, tensip zaptı ekli davetiyeler gönderilmiş olup, tebligatların iade edilmesi nedeni ile yapılan adres araştırmalarının da olumsuz olması nedeniyle dava dilekçesi ve tensip zaptının ilanen tebliğine karar verilmiştir. Davalı Semra ERDOĞAN; HMK’ nın 122.maddesi gereğince tebliğ edilen dava dilekçesine ilan tarihinden itibaren iki hafta içerisinde cevap vermediğiniz taktirde HMK’ nın 128.maddesi gereğince dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılacağınız dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliği yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1171436) T.C. ANTALYA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/142 Esas DAVALI: ECEVİT ASLAN Güzeloba Mah. 2240 Sk. No:7B İç Kapı No: 4 Muratpaşa/ ANTALYA Mahkememizce yapılan tüm aramalara rağmen davalı Mustafa ve Nazife oğlu, 1969 doğumlu Isparta Gelendost Madenli Yukarı nüfusuna kayıtlı ECEVİT ASLAN’ın tebligata yarar açık adresinin tespit edilemediği, kendisinin belirtilen adreslerinden tebligatların bila tebliğ döndüğü anlaşıldığından HMK 147/2 ve 150. maddelerinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. İşbu ilanın tebliğinden 7 gün sonra ilan yapılmış sayılacağı, “Belirlenen gün ve saatte geçerli bir özrünüz olmadan mahkemede hazır bulunmadığınız takdirde, duruşmaya yokluğunuzda devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyeceğiniz; duruşmaya gelmediğiniz veya gelip de davayı takip etmeyeceğinizi bildirdirdiğiniz takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği (HMK 147/2 ve 150. md.)” hususu TEBLİĞ YERİNE GEÇMEK ÜZERE İLANEN TEBLİĞ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1170707) MUSTAFA ÇAKIR Ekonomide yeni kaynak yaratmak isteyen hükümet, kıdem tazminatı değişikliğini çantadan çıkardı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrasında dile getirdiği “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi”nin (TES) içerisinde kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi de yer alıyor. Ayrıca zorunlu BES’de bu sistemin bir parçası. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, daha önceki açıklamalarında TES ile birlikte kıdem tazminatı değişikliğinin de yaşama geçirileceğini açıklamıştı. Erdoğan, şunları söyledi: “Tesis edilecek karma model ile işçilerin kazanılmış hakları korunacak. Tamamlayıcı emeklilik sigortası ile aynı zamanda ilave emeklilik desteği alınabilmesini de sağlayacağız. Bu kapsamda oluşacak fon ile Türkiye’nin istihdam kalkanını sürekli hale getirmeyi hedefliyoruz. Esnafımıza, küçük işletmelerimize, yatırımcımıza, üretim ve istihdam için uygun maliyetli ve uzun vadeli kaynak sağlayacak bir sistem kuracağız. Türkiye’nin istihdam kalkanını hızlıca devreye aldıktan sonra tamamlayıcı emeklilik sistemini de inşallah 2022’de yürürlüğe sokacağız.” “Tüm paydaşlar ile tıpkı çalışanlardan olduğu gibi işverenden de yapılacak kesintiler BES ile entegre Kıdem Tazminatı Fonu’nda toplanacak” diyen Albayrak da TES ile birlikte kıdem tazminatı değişikliği ve zorunlu BES’in de yeniden gündeme geleceğini açıklamış oldu. Taraflar karşı Kıdem tazminatının fona dönüştürülmesiyle ilgili olarak dün Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, işçi ve işveren örgütlerinin katılımıyla ile toplantı yaptı. Albayrak ve Selçuk toplantıda sunum gerçekleştirdi. Kıdem tazminatı ile ilgili değişiklik yapılacağını anlattı. Ancak alınan bilgiye göre TOBB, TİSK, Türkİş ve Hakİş’in katıldığı toplantıda herkes değişikliğe karşı çıktı. İşverenlerin de değişikliğe karşı görüş bildirdikleri öğrenildi. İşçi tarafı da işveren tarafı da zamanlamanın çok yanlış olduğunu vurguladı. İşçi tarafı çekincelerini açıkça dile getirdi. DİSK çağrılmadı Toplantıya DİSK davet edilmedi. DİSK Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çalışkan, “Bizim bir bilgimiz yok. Bize bir davet, çağrı gelmedi. Bir isim değişikliği ile kıdem tazminatına yönelik saldırı var. Kesinlikle kabul etmeyeceğiz” dedi. l ANKARA Novares’te üst üste iki eylem Gebze’de Petrolİş Sendikası’nın örgütlü olduğu Novares’te işçiler, dinlenme alanlarından sosyal haklara kadar verilen sözlerin tutulmaması üzerine iki gün üst üste fabrikada eylem yaptı. Emekçiler, talepleri kabul edilene kadar eylemlerinin artarak süreceğini ifade etti. İşçiler, çay ocağı ve diğer sosyal alanların işçi sayısına göre büyütülmesi, tuvalet ve lavaboların sayının artırılması, sendika odasının ikinci kattan fabrika girişine alınması, yılda bir verilen havlu ve yazlık kıyafetlerin yine verilmesi, yemek mönüsünün kendileri tarafından belirlenmesi, promosyonların ödenmesi taleplerine ilişkin yönetimin söz verdiğini ancak sözünü yerine getirmediği için eyleme başladıklarını belirtti. Nevşehir’de kaza, iki ilde iş cinayeti Nevşehir’de fabrika işçilerini taşıyan minibüsle otomobilin çarpıştığı kazada 9 kişi yaralandı. Akçataş mevkiinde fabrika işçilerini taşıyan servis minibüsü, bir otomobille çarpıştı. Yaralılar sağlık ekiplerince Nevşehir Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. Kocaeli Gebze’deki Kastamonu Entegre’de bir işçi, iş cinayetinde yaşamını yitirdi. İşçilerin aktardığına göre taşeron firmada çalışan bir işçi, forklifin altında kalarak hayatını kaybetti. İşçinin emekli olduğu ancak çalışmak zorunda kaldığı öğrenildi. Öte yandan, Bursa’nın Harmancık ilçesinde de yol çalışması yapan Bursa Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki iş makinesinin devrilmesi sonucu operatör Mehmet Altay (51), yaşamını yitirdi. Altay’ın ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear