Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
UNICEF, geçen yıl “15 24 yaş grubundaki gençlerin yüzde 70.6’sının ‘inter Türkiye’ye getirilerek karantinaya alınmıyorlar mı? Türkiye Cumhuriyetini, yurtdı nette’ şiddet, siber zorbalık ve şında yıllarca başarıyla temsil et dijital taciz gibi olgular yüzün miş bir emekli büyükelçinin cena den tehlikelere maruz kaldığı zesi, Türkiye’ye getirilmez miydi? 6 17 NİSAN 2020 CUMA Cumhuriyet, Fahrettin na” dikkat çekti. Türkiye’de Bilgi Teknolojile Gazeteler de sokağa B‘Geokdleortk’eyun’... bBailgğiısmalyılaığrı (5) GPkaeprdanembaözyleEDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ estern klasiği High Noon’da kasabanın şerifi Gary Cooper’ın onu öldürmek is Wteyen azılı silahşörleri beklediği gibi, koronavirüsü gözler olduk. Evimize kapandık sokağı gözlüyoruz! Gary Cooper, öğle vakti istasyona gelecek buharlı treni bekliyordu, zamanı ve yeri belliydi. Bizim koronavirüsün ne yeri ne de zamanı belli: her an her yerden gelebilir: üstelik ne tabancasını görüyor Altun ile Vakıflar arasında yapılan kira sözleşmesine nedemermininvızıldayansesiniduyabiliyoruz… ri İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Sayan da “2017’de Türkiye’de ‘siber zorbalığa’ uğrayanların oranının yüzde 20 olduğunu” açıklamıştı. Ancak uzmanlar, o tarihten bu yana bu oranın arttığını söylüyorlar… Dünya Sağlık Örgütü, “video oyunu bağımlılığını”, “akıl hastalığı, davranışsal bozukluk ve sinir, gelişimsel hastalıklar” listesine aldı! HHH Uzman Pedagog İshak Orhan, son dönemde çocukların psikolojisini olumsuz yönde etkileyen ve korku salan “Momo” oyununa dikkati çekti… ri gördükleri andan itibaren 5 30 dakika süreyle kendini kaybederek bağırmaya başlıyorlar! Öncelikle, annebabalar ile öğretmenlerin, çocukları bilinçlendirmeleri ve bu karakterden etkilenmemeleri için, kullandıkları tabletleri ve cep telefonlarını kısıtlanmaları çıkamadı! Ben okuma yazma öğrenmeye başladığım 1945’ten bu yana her gün, babam Hilmi Acar sayesinde, eve getirdiği 45 gazeteyi okumaya başlayıp “gazetekolik!” oldum… Hayatımda ilk kez, geçen cumartesi ve pazar günleri sokağa çıkılamadığı için gazete okuyamadım… Kendimi boşlukta hissettim… İnternet bağımlısı olmadığım için oradan da Cumhuriyet’i okumadım… İnsanın gazeteyi eline alıp okuması bambaşka… Sağ olsun Ankara Büromuzdan Ayhan Yılmaz pazar öğleden sonra, iki günün Cumhuriyet’ini getirdi… Coştum… eçen hafta cuma akşamı sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi ve sonrasında yaşananlar, amatör ve yeteneksiz bir senaristin elinden çıkma bir oyun gibiydi. Ne oldu o gece hatırlayalım. Saat 22.00’ye doğru aniden ilan edilen yasak toplumda büyük bir paniğe yol açtı. Yasağın gece yarısı yürürlüğe gireceği duyuruldu ama ayrıntılar hakkında bilgi yoktu. İnsanlar açık buldukları marketlere akın ederek alışveriş yapmaya çalıştı. ulaştı AYLIK KIRASI 258 Bizinsanlar,zarifjönGaryCooper’dançokfarklı olarak baltalarımızı, buldozerlerimizi yüklenip ormanları, dağları, taşları delik deşik ettik. Martılardan geyiklere, ayılardan kelebeklere doğanın dengesini bozduk, parçaladık. Koronavirüs yüzünden bizler evlerimize kapanınca, Avrupa dahil geyikler, domuzlar eski mekânları olan kasabalara geri dönmeye başlamışlar. Bizde Muğla ve Antalya dolaylarında da benzer görüntülere rastlanıyor. Tavuklardan domuzlara, hayvancıkları konserve kutuları gibi hayvan ağıllarına, tuğla yığarcasına doldurmuşsunuz: vahşi kapitalizmin “fabrikasyon hayvan ahırlarından”, yeni virüslerin üremesine yol açmışsınız. Bu defa bizim “yapay zekâmız”, yapay virüsleri karşımıza çıkarmış! Zonguldak’ın, Yatağan’ın haline bakın: son 30 yılda İstanbul ve Ankara’yı beton yığınları ve gökdelenlerle doldurduk, yaşanamaz hale getirdik: rant, vahşi kapitalizm ve otoriter yönetim faktörlerinin oluşturduğu “azgelişmişlik kısırdöngüsü” adeta, virüslerin habercisi gibiydi. Evet, “Godot’yu Beklerken” misali biz depremi beklerken, koronavirüs, “sıra bende” deyip öne çıkıverdi, hem de yalnız bizi değil, yerkürenin tümünü ezmeye başladı. ‘Ortak aklımız’ kaybolunca Momo nedir? Kökeni Japon folkloruna dayanan ve tüm dünyada etkili olan garip bir söylence… Japon sanatçı Keisuke Aisawa, o halk söylencesinden esinlenerek “Momo’yu” heykel olarak görselleştirmiş! Sanatçı, doğum anında ölen bir kadının, “yarı insan yarı kuş olarak geri dönüp korku salmasını” anlatan masaldaki, “ürkütücü hayaleti” heykelleştirmiş… HHH Pedagog Orhon, “Momo” sorununu şöyle anlattı: “Ailelerin çocuklar telefonlarla neler yapıyor mutlaka bilmeleri lazım. ‘Momo’ çocukların telefonlarına gönderiliyor. Son dönemde ise internet videolarının arasına konulmasına da başlandı. Çocukların ergenlik dönemlerinden faydalanıyorlar. Çocukların ergenlik hormonları salgılanırken maalesef akıl hormonları duruyor. Bu kişiler de bu durumu iyi biliyorlar... Çocukların beyinlerine korku salmak istiyorlar!” Momo gerekir.” HHH “Momo”, çocukları “intihara sürükleyen” bir internet oyunu… “Momo” çocuklara “Facebook”, “Vhatsapp” ve “YouTube’dan” iletiler gönderebiliyor. HHH Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, “Momo” oyununu izlemeye aldı… Kişilerin oyun isteğini kabul etmesiyle başlayan oyunun, rahatsızlık verici iletiler, şiddet içerikli görseller ve tehditler içerdiğini saptadı… Büyükelçi Fırat’ın cenazesi! Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden (SBF) sınıf arkadaşım, emekli Büyükelçi Turhan Fırat (83), Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te, büyükelçi olan oğlu Cengiz Kamil Fırat’ın yanında cuma günü öldü… Ne yazıktır ki Dışişleri Bakanlığı, bir küçük uçak HHH SBF’den bir başka sınıf arkadaşım Yılmaz Mazlumoğlu’ndan şu iletiyi, aldım: “Değerli Kardeşim, Altmış yetmiş yıl önceydi bir şilep (İngiltere) Plymouth açıklarında ka za geçirdi. Bütün çabalara karşın kurtarılması imkânsız olunca mürettebatı boşalttılar, ancak kaptan bütün ısrar ve emirlere karşın gemiyi terk etmedi… Gemi batıncaya kadar, sahil güHeykel Momo venlik her gün kaptana, günlük kumanya ve bir de GAZETE götürdü. O zaman şeyhül muharririn denilen Burhan Felek Cumhuriyet’teki köşe yazısında buna değinerek ‘Medeni bir insanın hayati ihtiyaçları arasında bir de GAZETE yer alır’ demişti. Kendimi bildim bileli her sabah kapımı açıp ve gazetemi alıyordum. Taa ki 11 Nisan 2020’ye kadar... Ne fiziksel mesafe kuralına uyuldu ne de maske zorunluluğuna... Bir ayı aşkın bir süredir bilim insanlarının yürüttüğü COVID19 mücadelesindeki kazanımlar 2 saat içinde yerle bir oldu. Kaosun görüntüleri sosyal medyada ve TV’lerde yayılınca toplumda müthiş bir tepki oluştu. Ardından Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun yasaktan haberinin olmadığı, kuruldaki bazı üyelerin istifa etme eğiliminde olduğu haberleri medyada yer aldı. Alınan kararın duyurulma zamanı ve uygulanması o kadar yanlıştı ki, bilim insanları izdihamın bedelinin birkaç hafta sonra COVID19’un seyri ile ödeneceğini söyledi. HHH Sonunda pazar gecesi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter hesabında bir notu paylaşarak sorumluluk “şahsımın” diyerek istifa etti! “Hayatımın sonuna kadar sadık kalacağım Sayın Cumhurbaşkanım beni bağışlasın...” diyordu duyuruda! Oysa cuma akşamı sokağa çıkma yasağı açıklandığı sırada yaptığı açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanımızın tali TL CHP MECLİS’E TAŞIDI Özel’den soru yağmuru MAHMUT LICALI CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Fahrettin Altun skandalını” Cumhurbaşkanı Yardımcı Koronavirüs gibi dev bir küresel düşmanla sava şırken bile iktidarın, “muhalefetin kazandığı beledi yelerde senben kavgasına girmesi” nasıl açıklana bilir? Bu çatışmalardan en büyük zararı 83 milyon insanın göreceğini bile bile bu nasıl yapılır? umhurbaşkanlığı İleti İşin bu noktaya gelmiş olması, “virüsten de bü yük bir tehdittir”, insan inanamıyor. Bir romanda okusanız insana “bu kadar da olmaz” dedirtecek şim Başkanı Altun’un, kadar akıldışı bir durum. Çünkü daha fazla ölüm, daha fazla hastalık, daha fazla işsizlik ve açlık sonucunu doğuran bir durum. CBoğaziçi Öngörü İktidarı elinde bulunduranların bu gerçeği derhal nüm Bölgesi’nde bulunan göz önüne almaları gerekir: akıl, mantık ve insanlık bunu gerektirir çünkü. Ortak yararlar yerine ortak zararlara götüren bu Kuzguncuk’ta Vakıflar’a ait kısır ve ilkel çekişmelerden kurtulmayı beceremezsek, 83 milyona, koronavirüsten çok daha fazla zarar üretmiş oluruz: hem de sonuçları birkaç nesil sonrasına uzanacak kadar. araziyi aylık 258 Bilemiyorum, daha başka nasıl söylemem gerekiyor: halkın büyük çoğunluğu bu şaşkınlığı yaşıyor… Daha akıllanmayacak mıyız!.. liraya kiraladı Gerçekten, çağdışı uygulamalar zinciri değil mi? Hem de onca insan göz göre göre ölüp giderken, buna dur demek için, “işbirliği yerine kavga ve ku ğı ortaya çık tuplaşmayı körüklemek”… Halkın gücü ve sağduyusu, bu yanlış ve çağdışı zihniyetin çok üzerindedir: ortak ulusal, bölge tı. Vakıflar Ge sel ve küresel değerler zincirinde bilim, akılcılık ve sağduyu egemen olmak zorundadır. Yoksa evlerimize saklanıp düşmanın gelmesi HAZAL OCAK nel Müdürlü ni bekleyen zavallılar durumuna düşmüş oluruz… High Noon’da vefasız kasaba halkının düştüğü duruma gelmeyelim… Bizler “yedi düvele” karşı ğü “Boğaz’da ka bile kurtuluşu başarmış bir milletiz. çak vTüayGeCrsi’”nÜinlbkeüanseşklılydıaekşmamlliııknaıdyınitirdi Pedagog Orhan şunları da ekledi: gönderip Fırat’ın cenaze “Çocuklar, meraklı biçimde bir sini Türkiye’ye getiremedi! birlerine ‘Momo’yu’ anlatıyorlar. Turhan Fırat Turhan Fırat’ın cenazesi ‘Momo’, çocukların beyinlerinde Bişkek’te gömüldü… ciddi bir bozulma, korku ve gece terö Oysa yurtdışında geçici okuyan rü oluşturuyor. Çocuklar, bu karakte öğrenciler özel uçaklar gönderilip Şimdi şeyhül muharririn Burhan Felek’i rahmetle anıyorum. O yazısında demek istediklerini gerçekten şimdi anlıyorum. Nur içinde yatsın… Bu arada kendime de ‘medeni’ demiş oldum. Af ola…” Boğaz’da kaçak var HAZAL OCAK Türkiye’nin koronavirüsle mücadele ettiği günlerde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde yer alan Kuzguncuk’ta kiraladığı araziye yol, şömine ve çardak gibi peyzaj düzenlemesi yaptırdığı ortaya çıktı. Altun’un kiraladığı bölgedeki inşaat çalışmasındaki yapılar mahalle sakinlerinin şikâyeti üzerine dün İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince yıkıldı. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre Fahrettin Altun, Üsküdar Kuzguncuk’taki evinin yanında bulunan Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait araziyi kiraladı. Daha sonra arazide yoğun bir çalışma başladı. Arazide peyzaj düzenlemeleri yapıldı. Bu kapsamda araziye birçok noktadan görünen bir duvar örüldü, jiletli teller çekildi, çardak ve şömi Fahrettin Altun Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun’un, Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde bulunan Kuzguncuk’ta kiraladığı araziye yaptırdığı yapılar İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından dün yıkıldı. İBB’nin CHP’li meclis üyesi Nadir Ataman, “Millet canının derdindeyken Altun’un kiraladığı alanda inşaat tam gaz devam ediyor” dedi. dım. Bu kadar önemli bir konumda olan bir kişinin Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde böyle izinsiz, ruhsatsız bir uygulama yapacağını düşünemedim. Daha sonra yaptığım araştırmada mahalleden gelen şikâyetler neticesinde yerin Fahrettin Altun tarafından kiralandığını ve yaptırıldığını öğrendim. Mahalleli o kadar bıkmıştı ki her gün bana ‘ne oldu’ diye soruyor” dedi. Konuyu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’ne taşıyacağını belirten Ataman, “Büyükşehir Bele şaat tam gaz devam ediyor. Milletin derdi hayatta kalmak, bunlar yalıda yaşamak derdinde” diye konuştu. Şimdi ne olacak? Belediye Kanunu’na göre dün yapılan yıkım için zabıt tutulacak. Bu zabıt üzerine para cezası uygulanması gerekiyor. Savcılığa suç duyurusunda da bulunulmasının ardından bölgede tek yetkili olan İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü devreye girerek olaya müdahil olur. matı çerçevesinde hafta sonu itibarıyla 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta sokağa çıkma yasağı ilan edildi” demişti... Bu ifade, açık bir şekilde sorumlu olarak bir kişiyi işaret ediyordu ve anlaşılıyor ki onun düzeltilmesi gerekti. O nedenle Soylu, sorumluluğu üstlenerek istifa etmiş gibi yaptı. Hiç kimse beni Erdoğan’ın istifadan haberinin olmadığına inandıramaz. AKP’yi ve Erdoğan’ı biraz bilen herkes, bunun “sen sorumluluğu alıp istifa et, ben kabul etmem” şeklinde bir planın parçası olduğunu anlar. HHH Bunlar yaşanırken damat Berat Albayrak ve Pelikan grubuna yakın Sabah gazetesinin İngilizce yayın organından şu ilginç paylaşım yapıldı: “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, cuma gecesi 250 bin kişinin market ve fırınlara akın etmesiyle sonuçlanan, beceriksizce ilan edilmiş sokağa çıkma yasağının ardından istifa etti.” Ardından Pelikancılar, Soylu’nun yerine geçmesi muhtemel bazı isimleri sosyal medyada yazmaya başladı. Aynı anda karşı atak olarak bot hesaplardan paylaşım yapılarak Soylu’nun görevde kalması için harekete geçildi. Gece yarısına doğru Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi, Erdoğan’ın istifayı kabul etmediğini, Soylu’nun “başarılarını” vurgulayarak duyurdu. MHP lideri Bahçeli de Soylu’ya destek mesajı vermekte gecikmedi. O anlarda sokağa çıkma yasağı sona ermiş olduğundan, sosyal medya üzerinden haberleşen AKP’liler, ellerinde bayraklarla sokağa doluştu. İnsanlar sı Fuat Oktay ile Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy'a yönelttiği so haberimizin ardıTndan yaptı ürkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) en kıdemli kadın üyesi, gazeteci Ferhunde Ülküsel, 103 yaşında önceki gün yaşamını yitirdi. Ülküsel, bugün Çekmeköy ğı açıklamada Altun’un 8 Ni Mezarlığı’nda toprağa verilecek. TGC Yönetim Kurulu, basın şeref kartı sahibi olan Ülküsel’in 1955 yılında ce ne yapıldı. Mahalle sakinlerinin şikâyeti üzerine dün arazide İBB ekiplerince yıkım yapıldı. Bölgedeki yurttaşların evlerine çivi bile çakamadıklarını belirten mahalle sakinleri yaşanan bu duruma tep diyesi gerekli yasal yollara başvuracak. Ben de CHP meclis üyeleri ile birlikte suç duyurusunda bulunacağım. Millet canının derdindeyken sokağa çıkmayın çağrılarına rağmen evine ekmek götürebilmek Sorular yanıt bekliyor İstanbul Kuzguncuk’ta İBB ile karşı karşıya gelen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun’a dün konuyla ilgili sorularımızı toplu halde dışarı çıktığı için istifa eden Soylu’nun istifasının kabul edilmeyişini yine toplu halde kutladılar! HHH Sonuçta Soylu, “istifa eden ama başarıları nedeniyle görevinde tutulan bir ba ru önergeleriyle TBMM günde miyete üye olduğunu açıkladı. l Haber Merkezi san 2020 tarihinde gerçekle14NİSAN2020 ki gösterdi. İBB’nin CHP’li meclis üyesi Nadir Ataman, “Öncelikle bana bu bilgi geldiğinde inanma için, aç kalmamak için çalışmak zo gönderdik. Gazetemizin son baskı runda kalan milyonlar varken, Fah saatine kadar Altun’dan sorularırettin Altun’un kiraladığı alanda in mıza geri dönüş olmadı. kan” imajı çizdi. Sokağa çıkma yasağına dair talima tı veren Erdoğan, Soylu’nun bu hızlı pa mine taşıdı. Özel, başlatılan soruşturma hakkında da Adalet Ba kanı Abdulhamit Gül'ün yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Süreci anımsatan Özel, Oktay'a “Kanuna açıkça aykırı bu işleme Özgür Özel ilişkin idari bir soruşturma başlatılmış mıdır” sorusunu yöneltti. SAYI: 34523 şen ihalede, söz konusu arsa İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni için en yüksek teklifi verdi AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan ğini açıklamıştı. Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Edilen bilgiye göre arazi GörselYönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir kiralama ihalesinde en yük l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel sek teklifi verdiği belirti l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 len Altun, söz konusu arazi Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer yi yıllık 3 bin 100 liraya 10 YayımlayanveYönetimYeri:YenigünHaberAjansıBasınveYayıncılıkAŞ.Prof.NurettinMazharÖktelSk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 yıl süreyle kiraladı. Arazinin 34381Şişli/İstanbulTel:(0212)3437274(20hat)Faks:(0212)2519868 eposta:reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. 10 yıllık toplam kiralama be Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ deli 31 bin lira ediyor. 13 Ni İmsak İstanbul 04:48 Ankara 04:36 Güneş Öğle İkindi Akşam 06:19 13:09 16:52 19:49 06:05 12:54 16:35 19:33 Yatsı 21:15 20:56 İzmir 05:03 06:30 13:17 16:57 19:54 21:15 san 2020 tarihinde başlayan 14 Nisan, CuAmhuriyet Bakanlıktan ile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Co şantiyelerde vid19) ile mücadele kapsamında şantiyelere ziyaretçi yasağı getirildiğini bildir salgına karşı di. Yayımlanan kılavuzda önlemler şöyle: Çalışma ekipleri küçük birimlere ayrı yeni önlemler lacak, sosyal mesafe uygulanacak. Faaliyetlerin en az çalışanla sürdürülebilme sine ilişkin çalışma planı oluşturulacak. Çalışanların birbiriyle iletişiminin asgari düzeyde olması sağlanacak. Çalışanların ateşi sabah işe giriş, öğle arasında işe başlamadan önce ölçülecek. Hijyen kurallarının takibi sağlanacak. Çalışanların kişisel koruyucu donanımlar kullanması sağlanacak. l ANKARA/Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Divan edebiyatında beşer dizelik bentlerden oluşan şiir türü. 2/ Soyundan gelinen kimse... Hor görülen, aşağılanan. 3/ “Tüysüz şeftali” de denen bir meyve. 4/ “ değil sevdamız akardı geceye” (Ahmed Arif)... Bir çeşit telli bürümcük. 5/ Asya ile Avrupa’yı ayıran dağ sırası... Bir nota. 6/ Şiirleri şeriata aykırı bulunduğu için Halep’te derisi yüzülerek öldürülen ünlü tasavvuf şairi... Kamer. 7/ Dolma yapmak için hazırlanan karışım... Samanla karışık tahıl. 8/ Kendini beğenme, bencillik. 9/ İzmir’in Menderes ilçesinde antik bir kent... Eski Mısır’da güneş tanrısı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Küçük doğranmış et, domates, biber ve soğanın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan bir tür kebap. 2/ Tanrıtanımaz... Meyveleri şekerle kaynatarak yapılan tatlı. 3/ Sar 1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 CART LAK T 1 2 3 I RA AR İ K İ R İ N İ T RAN 2 4 T TL İ ŞVE 3 5 6 AŞ İ KAR İ R T E Y E MMÜM 4 7 8 ALE Mİ L F NP VAKETA 5 9 EŞEN ŞEN 6 7 kaç... Sodyum elementinin simgesi. 4/ Kimi gemilerde 8 baş bodoslamadan omurgaya kadar uzanan ek yapı öğesi. 9 5/ Anlama yeteneği... Ku mar oynanan yere bırakılan para. 6/ Mekân... Savaş sırasında orduya yardımcı olarak toplanan halk gücü. 7/ Okullarda kâğıt, mukavva, tahta gibi şeylerle yaptırılan çalışmalar... 23 4 5 6789 Bir zaman birimi. 8/ Küçük erkek kardeş... Türlü bitkilerin yaprak ve kabuklarıyla kokulandırılmış acımtırak bir içki. 8/ Aldatma işi, hile... Yassı ve büyük yemek tabağı. tinajıyla aradan sıyrıldı. Üstelik bakanını harcamayan yüce gönüllü bir lider görüntüsü verdi. İstifa tek taraflı bir irade beyanı olsa da kabul etmeyerek “Benim istediğim olur!” dedi. Bir tür “kazankazan” durumu! Peki, en başa dönersek, cuma geceki kaos ne olacak? O panik sırasında bütün halkın sağlığı için çok ciddi bir tehdit oluştu! Bunun hesabını kim verecek? Birileri mesele bitti sanıyor ama perde böyle kapanmaz. Bakalım bu şov başka nelere gebe... Türkiye bunlarla meşgul olurken, virüs yayılıyor her yere! Fahrettin Altun Özel, Boğaziçi’ndeki İstanbul Bü kiralama 12 Nisan 2031 ta yükşehir Belediyesi’nin yetkisinin rihinde sona erecek. Kirala alınmasına ilişkin bir yasa taslağının olup olmadığını da sordu. Özel, Kültür Bakanı Ersoy'a Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün söz Başsavcılık soruşturmayı ma amacı arsa bahçe görü nen toplam 241 metrekare arsanın aylık kirası ise yaklaşık 258 lira ediyor. Kiranın doğruladı, gerekçeyi açıkladı konusu araziyi daha önce kirala yıp kiralamadığını, kiraladıysa ne kadar bedelle kiraladığı soruları her ay peşin ödeneceği öğrenildi. nı yöneltti. Özel, salgın nedeniyle Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün ihaleyi neden ertelenmediğini ve kiralamadan önce arazide işlem yapılıp yapılmadığını da sordu. ‘Hedef mi gösteriyor?’ Adalet Bakanı Gül'e terör örgütlerine hedef gösterme suçu iddiasıyla bugüne kadar hüküm giyen kaç kişi olduğunu soran Özel, “Kanuna aykırı işlem yaptığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince de tespit edilen bir Cumhurbaşkanı bürokratı hakkında haber yapılması ‘terör örgütlerine hedef gösterme’ suçu kapsamına girmekte midir” sorusunu yöneltti. l ANKARA İBB yıkmıştı Altun, Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde yer alan Kuzguncuk’ta kiraladığı evinin yanındaki araziye yol, şömine ve çardak gibi peyzaj düzenlemesi yaptırmış mahalle sakinlerinin çivi bile çakamadığı bölgede araziye birçok noktadan görünen beton taşlardan bir de duvar ördürmüş, jiletli teller çekmişti. Mahalle sakinlerinin şikâyeti üzerine geçen pazartesi günü çardak ve şömine İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince yıkılmıştı. l İSTANBUL İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'la ilgili haberlerin ardından dün yazılı bir açıklama yaptı. Gazetemizin dünkü manşetinde yer alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in "Başsavcılık kanuna aykırı işlem için soruşturma açacağına kanundışılığa geçit veriyor" şeklindeki sözleri üzerine yapılan açıklamada, "Aynı gazetenin 14 Nisan 2020 tarihli sayısında 'Boğazda kaçak var' başlığı altında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı'na ait ikametgâh olarak kullanılan Gazetemize açılan terör soruşturması kamuoyunda büyük tepki çekerken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, haberde Altun’un adres bilgilerinin yayımlanmasını hedef gösterme olarak yorumladı. Başsavcılığa göre, Altun ve ailesinin can güvenliği tehlikeye girmiş. meskenin adres bilgileri ve fotoğrafı yayımlanarak bu bilgilerin diğer yayın organları ile birlikte sosyal medya üzerinden sistematik olarak dolaşıma sokulduğu tespit edilmiş ve soruşturmaya başlanmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığımızca başlatılan soruşturmanın konusu, kamu görevlisinin ikametgâh adres bilgilerinin yayımlanarak ailesiyle birlikte can güvenliğinin tehlikeye sokulmasıdır." Ayrıca açıklamada, Boğaziçi İmar Kanunu'na aykırılık iddiaları yönünden suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmanın Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütüldüğü kaydedildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet FOX TV’ye cezaya TGC’den tepki Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Fox TV Ana Haber’e verilen 3 kez yayın durdurma ve para cezasıyla ilgili basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “RTÜK’ten beklenen yayın hizmeti ilkelerinin ihlaline ilişkin verdiği kararların anayasaya, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkelerine uygun olmasıdır. RTÜK kamu kurumudur ve tarafsız olmalıdır. RTÜK sansür kurulu olmamalı” denildi. RTÜK’ün verdiği cezaların haksız ve orantısız olduğunun kaydedildiği açıklamada, “Vatandaşın haber alma hakkı engellendi. İktidar erkinin eleştirmesi, yayın durdurma ve para cezası gerekçesi olmamalı” ifadeleri kullanıldı. l Haber Merkezi İYİ PARTİ LİDERİ AKŞENER, GAZETEMİZE AÇILAN TERÖR SORUŞTURMASINI ELEŞTİRDİ ‘Basın özgürlüğüne yeni darbe’ Meral Akşener İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fahrettin Altun'la ilgili haberimize terör soruşturması açılmasına tepki gösterdi. Akşener, "Bir imar meselesinden terör soruşturması çıkarmak, demokrasilerde yaşanabilecek bir olay değildir. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı’nın, İstanbul’daki ikametinde yapılan düzenleme lere, Boğaz Öngörünüm Yasası’na aykırı olduğu gerekçesiyle, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince müdahale edilmesi, belediye ve imar meselesidir. Dünyanın her yerinde, devlet gücünü elinde bulunduranların, yasalara herkesten daha fazla saygı gösterip, sahiplenmesi beklenir" dedi. Gazetemizin söz konusu haberini terör faaliye ti gibi lanse etmenin, hukuka, demokrasiye ve basın özgürlüğüne vurulan yeni bir darbe olduğunu belirten Akşener, şunları söyledi: Sirayet etti "Böylesi bir habere, böylesi bir açıyla soruşturma açmayı dünyanın gelişmiş hiçbir ülkesinde açıklayamazsınız. Bir devlet görevlisinin, yasalar karşısında tartışmalı bir inşaat faaliyetinin haber yapılmasına terör soruşturması açmak, ne kadar zorlarsanız zorlayın, anlaşılabilir, anlatılabilir değildir. Sayın Cumhurbaşkanı, kendisine ya da iş ve işlemlerine itiraz eden herkesi terörist ilan ettiği için, bu üslubun, yanındakilere, yöresindekilere de sirayet etmesi normaldir. Demek ki büyüklerimiz boşa dememiş: Balık baştan kokar." Ülkü Azrak’ı uğurlarken... Sevgili Ülkü Azrak Hocamızın virüs kurbanı olarak eşinin arkasından acılı ölümü kadar olmasa da, ölüm haberinin duyurulmasının haber içerikleri canımı acıttı.. İsyan et tim, sayfalarda yer olmasa da virüssüz günlerde aramızdan ayrılmış olsaydı çıkabilecek haberleri, anılarının, yaptıklarının paylaşıŞÜKRAN lacağı bir uğurlamayı düşSONER ledim.. Kuşkusuz dünyamız, ülkemiz olağan günlerine döndüğünde Ülkü Azrak’ın anılması, vefasız toplum kimliğimize rağmen, en azından bilim dünyası, insanlardan yana değerlerini yitirmemişler, örgütlenmeler çatıları altında çok daha özenli olacak.. Sevenleri, bilenleri katında Prof. Tarık Zafer Tunaya ekolünden, 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin (o dönemin adıyla Siyasal Bilimler Fakültesi’ni) kuranlar arasından.. 2000 yılına kadar, başka üniversitelere de katkıda bulunarak öğretim üyesi olmuş. Yönetim Bilimleri, Enstitü Müdürlüğü,199598 dekanlığı, Kamu yönetimi Başkanlığı, Ahmet Necdet Sezer döneminde kontenjandan 20012005 YÖK üyeliği görevleri, 20002009 Maltepe Üniversitesi’nde yöneticilik de içinde öğretim üyeliği.. İlk aklıma gelen, içimi Eski İÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi dekanı Prof. Dr. Ülkü Azrak koronavirüs nedeniyle önceki gün yaşamını yitirdi. Fakültenin kurucu isimleri arasında yer alan Azrak, 87 yaşındaydı. acıtan bir anıyı ancak paylaşabilirim.. 12 Eylül’ün en karanlık günleri.. DİSK’in tüm kadroları işkenceli gözaltı sürecinde. Önceden açılmış kapatma davasının sivil yargılaması tarihi yak laşmış. Ercüment Tahiroğlu çok genç, tek başına kalmış savunmanın avukatı, çaresiz gazeteye geldi. Yol gösterebilecek bilim insanı arayışı, çırpınışında.. Elbette hiç telefon kullanmadan kapı kapı dolaşıp özel yardım istedim. Ülkü Hoca elinden geleni yapabilmek adına, elinde iddianamesiyle Tahiroğlu ile özel görüşmeyi, yardımı kabul etti. Yine telefonsuz saat buluşmasını belirledik. Telefonu bir tek Ercüment’le birkaç dakika öncesinde üniversite kapısında buluşmak için kullandık. Uzun uzun, dostane sohbet! Hoca’nın odasında Tahiroğlu daha çantasındaki notları çıkaramamışken, kapısı çalındı, sivil giyimli birkaç kişi içeriye girdiler. Bize isimlerimizle seslenirken, Hocaya saygılı üsluplarını esirgemeden kendilerini tanıtıverdiler. Asker kökenli lisans üstü öğrencileriydiler. Hoca’ya saygıları sonsuz, bizi de yakından izliyorlardı.. Galiba Selimiye’ye bağlı çalışıyorlardı. Niçin orada olduğumuzdan emin, olamayacağını anlatma amaçlı, uzun, sözde dostane bir sohbete koyuldular. DİSK’in o koşullardaki tek avukatı, o tarihler için geçerli olmak üzere kaderi ile baş başa kalıvermişti.. Sevgili Ülkü Hocamızı, bilim insanı kimliği kadar, insani değerleri, onurlu duruşlarının sayısız örneklerinden anılarla anma günlerinin çok uzaklarda olmayacağı dileği ile uzaktan uğurlarken, ışıklar içinde uyusun dileğinden başka bir sözümüz olabilir mi ki.. HABER Koronavirüs krizini nasıl yeneriz? Görünen o ki, henüz kimsenin tam olarak kestiremediği bir tarihe kadar salgın etkisini sürdürmeye devam edecek. Bu soru işaretleri ile dolu zaman diliminde salgının karşısında insanlık en güçlü şekilde nasıl durabilir? Bu sorunun benim adıma bir yanıtı var: 1 Küresel işbirliği. 2 Yerelde İşbirlikler. Pandemide küresel işbirliğinin, tarihte görülmemiş boyutta artırılması gerekiyordu. Ama olmadı. Hâlâ da pek yok. Bu olumsuz tablonun sebebi, her ülkenin Covid 19 virüsü yüzünden kendi derdine düşmesi değil sadece. Küresel liderlikte birkaç adım öne çıkıp koordinasyonu sağlayacak ve meselenin ülkesel değil evrensel olduğunu inançla söyleyecek ısrarcı bir lider de çıkmadı. Oysa, aşı, test kiti, koruyucu ekipman üretimi gibi kritik konular hakkında geniş bir uluslararası işbirliğine ihtiyacımız olduğu dönemdeyiz. Sadece hayat kurtarma meselesinde bir araya gelmek de yeterli değil. Salgın sonrası sadece Türkiye’de değil dünyada meydana gelecek büyük ekonomik olumsuzluklara karşı da el ele tutulması gereken bir dönemdeyiz. Belli ki bundan sonra, bir ülkede çıkacak ekonomik sarsıntı tıpkı virüs örneğinde olduğu gibi diğerlerine de bulaşacaktır. Domino etkisinden kaçış çok zor gözüküyor. “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyecek kadar iddialı değilim ama bazı şeyler kesinlikle çok değişecek. Yeni nesil bir değişime hazır olmalıyız. Salgının uzun zaman evde oturttuğu gençler ve çocuklar, dünya tarihinin bu en sarsıcı dönemlerinden birini mutlaka hep hatırlayacaklar. Gelecekte, bu tip olaylara yanıt vermede bugünün politikacılarından daha farklı reaksiyon gösterecekler. Buna eminim. Açık söylemek gerekirse bu süreçte hükümetlerarası dialogların dünya çapında zayıf olduğunu gördük. Oysa belediyeler açısından durum farklı. Dünyanın önde gelen uluslararası belediye birlikleri olarak, düzenli bir şekilde bir araya geliyor tecrübe ve fikir paylaşımı yapıyoruz. ABD’den Avrupa’ya, Güney Amerika’dan Uzakdoğu’ya kadar onlarca belediye başkanı bu işe kafa yoruyoruz. Aslından pek çok belediye başkanı da hükümetlerin uluslararası işbirliği konusunda yetersiz kaldığı yönünde hemfikir. İşbirliği demişken az sayıda belediye başkanı da hükümetleriyle olan işbirliğinin sınırlı halinden şikâyetçi. Aslında onlardan biri de benim. Yerelde işbirlikleri derken kastım, ülkemiz özelinde çok daha açık işbirliği yapabilme imkânı varken, eski alışkanlıkların bu kritik süreçte bile devam ediyor olması. Uzun uzun yazmama gerek yok. Günlük olarak siz değerli Cumhuriyet okurları zaten olan biteni son derece yakından gözlemlediniz. Olanlar oldu. Geçmişe dönerek zaman kaybetmek istemem. Ben gelecek için çalışmaya çok daha hazırım. Bugün bu değerli köşeden, hükümetimize bir çağrı yapmak istiyorum. Salgın mücadelesinde maalesef bir türlü el ele çalışamadık. Beraber yürüyemedik. Eski kötü alışkanlıklardan kurtulamadık. Ama geç değil. Salgınla mücadelenin bir başka yönü de kapıda bekleyen ekonomik zorluklar. İstanbul’da ve Türkiye’de on binlerce işletme kapalı. Sayıları yüz binleri aşan çalışan 1 aydır evde. Daha ne kadar çalışmadan ve üretmeden devam edebilirler bilinmez. Her geçen gün ekonomik sıkıntıya giren insan sayısı artıyor. Çok yakında geçim sıkıntısı hiç olmadığı kadar ülke gündeminde tırmanacak. Tek başına taşınamayacak şekilde ağırlaşacak. Bunu nereden mi biliyorum? Sadece 10 günde İBB’ye gelen yeni sosyal yardım talebi 500 bin. 500 bin aile 2 milyon kişi demek. Bir kum saatinde olduğu gibi, yukarıdan aşağıya doğru yoğun bir iniş var. İşte tam bu noktada, hükümetimiz başta ekonomik kurullar, odalar, siyasal partilerin yanı sıra en yakın ortak olarak belediyelerle mutlaka birlikte çalışmalı. Salgının sağlık ayağında yaşanan ayrışmanın yerine, salgının yol açacağı ekonomik kırılmalara karşı geniş ve derin bir işbirliğini şart görüyorum. Milyonlarca insanın hem maddi ama inanın daha da önemlisi manevi dünyasında açılan yaralara merhem olmak zorundayız. Sorunları tek başına aşmaya çalışmak yerine, bir seferberlik halinde başta mahalli idareler olmak üzere sorunun üzerine birlikte gitmeliyiz. Bu birlikteliğin sağlanması ve alınacak başarılı sonuçlar sadece milletimize fayda sağlayacaktır. Bir olalım, iri olalım, diri olalım... İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı