22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 5 ARALIK 2020 CUMARTESİ HABER MURAT GEZİCİ, CHP’YE SUNULAN SON ANKETİ CUMHURİYET’E AÇIKLADI: Ahlat Ağacı Şevket Süreyya Aydemir, başucu kitabım Suyu Arayan Adam’da yaşamöyküsünü anlatır. Başlık çarpıcıdır: Durağan yapıları değiştirme yolunda öncü olma, vazifeye atılma aşkından kaçmayan, fikirlerini hayatın içinde sınayan, pişiren mücadeleci aydınlarımızın genel özelliğidir suyu aramak. Neden su? Hedefi, içeriği değişse de daha iyi bir yaşam iradesine, gayesine bağlar bizi. Ve eylemi, kazmayı, yılmamayı gerektirir. Bu açıdan, Ernst Bloch’un Umut İlkesi dediği şey bizde “su” ile temsil edilebilir. Suyu aramak, bu topraklarda ütopyayı gerçeğe dönüştürmenin, teoriden pratiğe geçmenin, umudu her koşulda canlı tutmanın simgesidir. Aydın suyu arıyorsa orada toprak kurak, coğrafya çetindir. Derinlere doğru kazması, yılmaması, engelleri göze alması gerekir. Bu yüzdendir ki Şevket Süreyya Aydemir’in ütopyasının başlığı “Toprak Uyanırsa”dır. Suyu bulmak ve toprağı uyandırmak, mesele budur. Tonguç’un ütopyası da Canlandırılacak Köy değil midir? Toprağı ve insanı içine düştüğü derin uykudan uyandırmak, içinde saklı verimi açığa çıkarmak bizde başta öğretmen aydınların köycülüğünün, halkçılığının alametifarikasıdır. Çok kıymetli Zeki Sarıhan Öğretmenimizin yakınlarda yayımlanan İleri Köy Peşinde adlı kitabında anlattıkları da bu çizginin etkilerine ve sürekliliğine işarettir. Okumadıysanız mutlaka öneririm. Nuri Bilge Ceylan’ın Ahlat Ağacı filmini çok severim. Her defasında edebiyattan felsefeye uzanan geniş bir zeminde yeni fikirlerin zihnimde şekillenmesine, çarpışmasına vesile olur. Orada İdris Öğretmen, buraya kadar anlattığım ütopyalı aydının serüveni açısından neyi temsil etmektedir? Bunun üzerine epeydir düşünüyorum. Tesadüf olmasa gerek; İdris Öğretmen, hafta sonları köyüne gitmekte, toprağı canlandırmak için kuyu kazmaktadır. Yani suyu aramaktadır. Öyleyse İdris Öğretmen de bir “suyu arayan adam”dır. Kimse inanmasa bile o inanmaktadır. Film büyük oranda İdris Hoca’nın oğlu Sinan’ın hikâyesi gibi görünür; Sinan atama sorunu yaşayan genç öğretmen kuşağındandır ve bu hayat çizgisine karşı kendi iradesini yazarlık yaparak sergilemek istemektedir. Oysa İdris Hoca karakterine eğilmeden Sinan’ı da anlamak mümkün değildir. Ütopya kaybı Şimdi çok moda. Yoğun, yorucu, insanı kendisine ve doğaya yabancılaştıran şehir hayatından kaçış çabası yaygın. Toprağa, doğaya kavuşmak birçok kişinin düşlerini süslüyor. İdris Öğretmen de kaçmaktadır. Kasabada kumarbaz, öğretmenlikle bağı kopmuş, aile sorunlarına duyarsız, herkese borçlu, güvenilmez bir İdris Öğretmen vardır; köyde ise kuyu kazan, suyu arayan, köpeğine büyük sevgi duyan, doğaya sahip çıkan, yardım için kapı tamir eden bir İdris Öğretmen. Köyde İdris Öğretmen, şehirde insanın doğayla ve diğer canlılarla arasına giren mesafesini silmekte, kendisi olmakta ve ütopyasına yeniden sarılmakta, hayata tutunmaktadır. “İdris Hoca”, öğretmenin ve öğretmenliğin aşındırıldığı, aydının değiştirme iradesiyle mücadeleye atıldığı devirlerin son izlerini taşır. Kuyuyu kazmak ve suyu aramak, bu tarihsel devamlılığın işaretidir. Arada kalmışlığı ise iki Türkiye, iki devir arasındadır. Geçmişiyle bugünü, kasabadaki gayesiz, yabancılaşmış yaşamıyla köyde hayata tutunmasını sağlayan ütopyası arasındaki katı mesafe de bu arada kalmışlığın, bölünmüşlüğün yansımasıdır. Bu açıdan İdris Öğretmen, tepede tek başına kalmış, yine de suyu bulmak ve hayata tutunmak için toprağın derinlerine doğru köklerini uzatan Ahlat Ağacı’dır. Umudu, mücadele azmini canlı tutmak için anlamlıdır. Bizi doğanın içine yerleştiren, yabancılaşmaya meydan okuyan o müthiş diyalektik; çok yaşasın. Bu anlattıklarım filmin sadece bir boyutu. İyisi mi izleyin. Hafta sonu yasaklarıyla yeniden evlere kapanıyoruz. Bu çağın asıl salgını, ütopya kaybıdır. Ütopyayı yitirmek, döngüye teslim olmaktır. Bizim aradığımız “su” var mı? Yalnızlığı ve yabancılaşmayı nasıl aşarız? Suyu hep birlikte nasıl buluruz, bunun kolektif/dayanışmacı yolları nelerdir? Ya tıkandığımız yerde kazmayı bizden devralacak bir Sinan çıkmazsa? Sanatın iyisi, yanıtlardan çok soruları çoğaltandır. Nuri Bilge Ceylan’a ve elbette Ebru Ceylan ile Akın Aksu’ya bu vesileyle, gecikmeli de olsa sonsuz teşekkürler. Seçimi ‘kriz’ belirleyecek 4 Gezici’nin yaptığı ankete göre CHP Genel 4 Anket sonuçlarını değerlendiren Gezici Araştırma Başkanı Kılıçdaroğlu partisinden yüksek oy alıyor. Merkezi Başkanı Murat Gezici, seçimin seyrini ekonominin CHP yüzde 26.2 olurken Kılıçdaroğlu’nu başarılı belirleyeceğini söyledi. Gezici, genç ve orta yaş grubunun bulanların oranı yüzde 28. CHP’de Kılıçdaroğlu’ndan LEYLA tavrını şöyle özetledi: “Siyasetin gerçek sorunlara sahte sonra İmamoğlu ve Yavaş’ın ismi tercih ediliyor. KILIÇ yanıtlar vermesini istemiyorlar.” Liderler sonrası sıralama Katılımcılara AKP, CHP, MHP ve İYİ Parti’de mevcut liderlerden sonra beğenilen isimler de soruldu. AKP içerisinde Erdoğan’dan sonra en beğenilen isim yüzde 26.8 ile Süleyman Soylu oldu. Onu sırasıyla Fahrettin Koca, Ömer Çelik, Hulusi Akar, Murat Kurum, Ziya Selçuk, Mustafa Şentop, Binali Yıldırım, Fuat Oktay ve Lütfi Elvan takip etti. CHP’de ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun ardından ikinci sırada yüzde 21.9 ile Ekrem İmamoğlu yer alıyor. İmamoğlu’nu ise sırasıyla Mansur Yavaş, Muharrem İnce, Özgür Özel, Canan Kaftancıoğlu, Selin Sayek Böke, Seyit Torun, Faik Öztrak, Engin Altay ve Erdoğan Toprak izliyor. MHP’de ise Devlet Bahçeli’den sonra beğenilen isimler arasında Semih Yalçın, Saffet Sancaklı, Olcay Kılavuz, Feti Yıldız ve Ruhi Ersoy bulunuyor. İYİ Parti’de Meral Akşener’den sonra Yavuz Ağıralioğlu, Koray Aydın, Ümit Özdağ ve Buğra Kavuncu isimleri makul bulunuyor. Ankete göre Türkiye’de lider olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra yüzde 14.8’lik oran ile Mansur Yavaş geliyor. Yavaş’ı yüzde 12.6 ile İmamoğlu, 9.7 ile Akşener, 9.4 ile Soylu, 8.6 ile Kılıçdaroğlu, 7.6 ile de Selahattin Demirtaş takip ediyor. İktidara karşı en etkili muhalefeti yapanlar oylandığında ise yüzde 16.1’lik oran ile Kılıçdaroğlu birinci sırada geliyor. Onu yüzde 14 ile Akşener takip ederken daha sonra sırasıyla Muharrem İnce, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Ali Babacan takip ediyor. Katılımcıların “Başkanlık sistemi mi” yoksa “Parlamenter sistem mi” sorusuna yüzde 50.9’u “Parlamenter sistem”, yüzde 35.4’ü ise “Başkanlık sistemi” yanıtı verdi. Kabinede değişiklik bekleyip beklemediklerinin sorulması üzerine de yüzde 55.9’luk kesim kabine değişikliği yapılması gerektiğini söyledi. Yüzde 28.3 ise mevcut kabine ile devam edilmesi gerektiğini belirtti. Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın görevinden istifa etmesinin sorulması üzerine ise katılımcıların yüzde 67.2’si “destekliyorum”, yüzde 14.8’i “desteklemiyorum” dedi. Erdoğan’ın bu istifayı kabul etmesini doğru bulanların oranı da yüzde 71.1 oldu. Murat Gezici, Türkiye’de 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile KKTC’de 20 Ekim 2020 tarihinde yapılan ve Ersin Tatar’ın kazandığı Cumhurbaşkanlığı seçimini bilen tek isim olmuştu. AKP’NIN NOTU KIRIK Anket sonuçlarını değerlendiren Gezici Araştırma Merkezi Başkanı ve Uluslararası Güvenlik ve Stratejik Çalışmalar Uzmanı Murat Gezici, seçimin seyrini ekonominin belirleyeceğini söyledi. Yurttaşların gelecek kaygıları bulunduğunu anlatan Gezici, “Seçmenin büyük bir bölümü, ekonomik sorunlar yaşıyor. Gelecek ile ilgili kaygılar, umutsuzluklar, hayal kırıklıkları taşıyor. Seçmenler nezdinde ekonominin alarm vermesi, onların mevcut hükümetin izlediği ekonomi politikasına eleştirel bir şekilde bakmasına neden oluyor. Dolayısıyla bugün seçmen nezdinde AKP hükümetinin ekonomi ile ilgili izlediği politikalar kırık not almış gibi görünüyor” dedi. Siyasetin izlediği güzergâhın öfkeyi, kaygıyı, umutsuzluğu normalleştirdiğini kaydeden Gezici, “2010 sonrası seçmen profili, yeni dünya düzeniyle uyumlu olarak kayda değer bir değişim geçirdi. Yaptığımız araştırmalarda öncelikle genç ve orta kuşağın ideolojik oluşumlar ile arasına bir mesafe koyduğunu gözlemliyoruz. Milliyetçilik, İslamcılık, Atatürkçülük gibi ideolojik oluşumların insanları ayırdığını; oysa esas ihtiyaç duyulanın demokrasi, ifade hürriyeti, insan hakları, adalet, çevrecilik, cinsiyet ve sınıf eşitliği gibi değerler olduğu ifade ediliyor. Türkiye siyasetinin paradigmasını bu değerlerin oluşturmasını talep ediyorlar. Diğer bir deyişle ana akım Türkiye siyasetinin değişim yaratamadığını, klasikleşerek mevcut sorunlara çözümler üretemediğini savunuyorlar. Siyasetçilerin, gerçek sorunları ertelediğini, görmezden geldiğini ifade ediyorlar. Siyasetin gerçek sorunlara sahte yanıtlar vermesini istemiyorlar” dedi. AKP ve MHP de mutsuz İktidar ve muhalefet seçmeninin de mutsuz olduğunu söyleyen Gezici, “MHP seçmeninin yüzde 22.2’si mutsuz ve yüzde 26.5’i kaygılı iken AKP seçmeninin yüzde 12.8’i mutsuz, yüzde 28.4’ü ise kaygılı. Bu anlamda MHP seçmeni ile AKP seçmeninin yarısına yakınının duygu durumu mutsuzluk ve kaygılılık ekseninde. Mutsuzluk ve kaygılılık hali, iktidar seçmeni ile muhalefet seçmeni arasında paylaşılan ortak havuzlardan biri haline geldi. Meclis’te ortak noktada buluşamayan muhalefetteki partiler sokakta halkla ortak değerler üzerinden bir araya gelmeye başladılar. Sorunlara birlikte eğiliyorlar. Sahada aynı dili konuşan ve tek kadrodan oluşan muhalefet kanadı görüyoruz” dedi. Ankete göre Erdoğan ile kabinesi arasında bir boşluk olduğunu kaydeden Gezici, “Kabine için Erdoğan’dan kopuk, onun beklentilerine ve vizyonuna uyumlu olmadığı düşüncesi ön plana çıkıyor. Seçmen, Erdoğan’a onay verirken, mevcut kabinesine onay vermiyor. Bu durum hükümete yönelik bir kabine değişikliğine dair önemli ipuçları sağlıyor” diye konuştu. “Önümüzde son derece önemli bir seçim var” diyen Murat Gezici, şu değerlendirmeleri yaptı: “Bu süreçte iktidarın kendini revize etmesi, daha demokratik, daha çoğulcu ve kesinlikle tansiyonu düşmüş bir siyaseti kılavuz edinmesi önem kazanıyor. Ancak ne iktidar ne de muhalefet ideolojiyi değil, değerleri rehber alan seçmenleri kazanmak için alternatif bir şey söylemiyor. AKP’ye 2018’de oy veren gençlerin ve kadınların 1 milyon 650 bini CHP’ye oy verebilirim diyor. MHP’ye oy verenlerin 1 milyon 100 bini de CHP’ye oy verebilirim diyor. İktidarın da ve aslında muhalefetin de önünde bir yol ayrımı var: Seçimlere giden yolda eski usul siyasete devam mı edilecek yoksa değişen seçmen profili ve tercihleri gözetilip mevcut siyaset dönüştürülerek bir başka siyaset biçimi mi oluşturulacak? Bu, Türkiye siyasetinde önemli bir mesele olacak.” Gezici Araştırma Merkezi’nin CHP’ye sunduğu son ankette bugün seçim olsa ittifaksız olarak Meclis’e sadece AKP, CHP ve HDP giriyor. Ankete katılanların yüzde 41.6’sı erken seçim isterken, yüzde 41’i ise erken seçime gidilmemesi gerektiğini söylüyor. Yurttaşların yüzde 47.5’i AKP’nin ülkeyi yönetemediğini belirtirken yüzde 40’ı doğru yönettiğini düşünüyor. Ekonominin durumuna ilişkin ise katılımcıların yüzde 69.7’si Türkiye ekonomisinin kötü olduğunu, yüzde 21.1’i ise iyi olduğunu söylüyor. Cumhur İttifakı’nı oluşturan AKP’de ekonominin iyi olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 43.6’da kalırken MHP’ye oy veren seçmenlerin ise yüzde 65.5’i ekonominin kötü olduğunu belirtiyor. Gezici Araştırma Merkezi Başkanı Murat Gezici, son yapılan anketin sonuçlarını Cumhuriyet’e değerlendirdi. Gezici, “Seçmenler, siyasetçilerin gerçek sorunları ertelediğini ya da görmezden geldiğini ifade ediyorlar. Siyasetin gerçek sorunlara sahte yanıtlar vermesini istemiyorlar” dedi. 14 ilde 1896 katılımcı ile yüz yüze yapılan ankette verilen yanıtlar ve Murat Gezici’nin değerlendirmeleri şöyle: Gençler AKP’ye mesafeli Katılımcıların “Bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz” yönündeki soruya kararsızlar dağıtıldıktan sonra yüzde 36.6 AKP, yüzde 26.2 CHP ve yüzde 10.2 ise HDP yanıtını verdi. İttifaksız halde seçimlere gidilmesi halinde yüzde 9.6 ile İYİ Parti ve yüzde 8.8 ile MHP Meclis’e giremiyor. Ali Babacan’ın DEVA Partisi’ne oy vereceklerin oranı ise yüzde 6.6 olarak çıkıyor. Yüzde 2’lik bir kesim ise diğer partilere oy vereceğini söylüyor. AKP’ye oy vereceğini söyleyen kesimin yüzde 48’i, 44 yaş üstünü oluştururken 1827 yaş arasında ise AKP sadece yüzde 13.9’luk kesimden oy alıyor. 1827 yaş arasındaki seçmenlerden yüzde 37.4 CHP’ye oy vereceğini söylerken onu yüzde 33.3 ile DEVA Partisi izliyor. Yüzde 15.4 Yeniden Refah Partisi’ne “belki oy veririm” derken yüzde 79.8 ise “hayır” diyor. Yeni kurulan partilerin oy potansiyeline bakıldığında Yeniden Refah Partisi’nin alacağı oyların yüzde 95’ini AKP’den alacak. Bu oy kaymasına Fatih Erbakan soyadı ve Milli Görüş geleneğinin etki ettiği düşünülüyor. AKP’nin ülkeyi doğru yönetip yönetmediği yönündeki soruya ise yüzde 47.5’lik kesim “Yönetemiyor”, yüzde 40 ise “Yönetiyor” yanıtını verdi. MHP’ye oy verenlerin yüzde 41.6’sı da AKP’nin ülkeyi iyi yönetemediğini söylüyor. “Erdoğan’ın liderliğindeki yönetimi nasıl görüyorsunuz” yönündeki soruya ise ankete katılanların yüzde 38.5’i “başarılı”, yüzde 38.2 ise “başarısız” cevabını verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu başarılı bulanların oranı yüzde 28 olurken partisinin oy oranının üzerine çıktığı görüldü. Ankete katılanlara Türkiye ekonomisinin nasıl olduğu yönünde soru yöneltildi. Yüzde 69.72’si ekonominin “kötü”, yüzde 21.1’i ise ekonominin “iyi” olduğunu belirtti. AKP seçmeninin yüzde 42.9’u “ekonomi kötü” derken MHP seçmeninin de yüzde 65.5’i ekonominin kötü olduğunu düşünüyor. Katılımcıların yüzde 46.2’si önümüzdeki 6 ayda ekonominin daha da kötüleşeceği düşüncesinde. “Ülkenin öncelikli sorunu nedir” sorusuna ise katılımcıların yüzde 58.6’sı ekonomi, yüzde 58’i “pandemi” yanıtını verdi. Hayatlarından memnun olup olmadığının sorulması üzerine çoklu yanıt sistemiyle verilen cevaplarda yüzde 61’i “kaygılı”, yüzde 39.2’si “mutsuz”, yüzde 24.4’ü ise “Ne mutlu ne de mutsuz” dedi. İktidarın pandemiyi iyi yönettiğini düşünenlerin oranı yüzde 39.2 olurken, yüzde 30.9 kötü yönettiği düşüncesinde. Yurttaşların pandemiye karşı alınan tedbirler içinde en çok yüzde 74.5 ile açık alanda sigara yasağına destek verdiği görüldü. l İSTANBUL DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. KARA HARP OKULU 1978 MEZUNLARI DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyorum. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yorum. Haber alma özgürlüğüm ç n C’ n yanındayım. MAHİR GENCER GÜRHAN ÇETİNKAYA DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyorum. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yorum. Haber alma özgürlüğüm ç n C’ n yanındayım. TEYFİK PERKKAYA Merhum Mülkiyeli DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyorum. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yorum. Haber alma özgürlüğüm ç n C’ n yanındayım. CHP Kadıköy Kadın Kolu Yönetimi Adına, YASEMİN ÖZSARAÇ CHP Kadıköy Kadın Kolu Başkanı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear