Catalog

KÜLTÜR 13 2 ARALIK 2020 ÇARŞAMBA Başkentte müzik zirvesi Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın uzun zamandır beklenen yeni konser salonu nihayet özenle hazırlanan iki ayrı programla açılıyor. Konserler canlı ve pandemi koşullarına uygun olarak yapılacak. İlk konser sadece protokole yapılıyor. İkinci konser ise halka açık. Mezzo kanalından yayımlanacak. İKI BÜYÜK KAYIP Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın yeni konser binası, hazırlanan değişik renklerdeki programlarla açılıyor. Yarın akşam ve cuma akşamı verilecek iki konseri de genç şefimiz Cem’i Can Deliorman yönetecek. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın ailesi de yeni katılan genç üyeleriyle ilk kez dinleyici karşısına çıkacak. Yeni salon “son teknoloji ürünü” olarak lanse edilmekte. Her iki konserin solistleri dünyaca ünlü sanatçılar: İkiz piyanistlerimiz GüherSüher Pekinel ve soprano Angela Gheorghiu. Birinci konser halka kapalı. İlk program İstiklal Marşı’ndan sonra, Donizetti Paşa’nın Mecidiye Marşı ve Guatelli Paşa’nın Aziziye Marşı ile başlıyor. İkinci program ise Erkin’in Köçekçesi ile başlıyor. Pekineller’in solistliğindeki Mozart’ın iki piyano konçertosu her iki programda da var. Gheorghiu ise ikinci programını daha zenginleştirmiş. İlk konser sadece protokole yapılıyor. İkinci konser ise halka açık. Bu halka açık konser Mezzo gibi müziğin kalbi olan TV kanalından kayıde edilecek ve 24 Aralık’tan sonra yayına girecek. Doğal ki Türk sanatçıları ve Türk müzik camiası için güzel bir tanıtım. Programlarda anlamadığım bir şey Adnan Saygun’un neden bu kadar gençlik çalışması olan Özsoy Operası Uvertürü’nün çalındığı. Koca Saygun onca derin eser bırakıp gitmiş Türkiye Cumhuriyeti’ne ama böyle bir konserde onun hiç bilinmeyen, hiç çalınmayan ve de Saygun üslubunu temsil etmeyen bir yapıtı yer alacak! Cemal Reşit Rey gibi Osmanlı ile Cumhuriyet arasında köprü olan bir bestecimizden hiçbir yapıtı alınmamış olması da üzücü. Neyse ki her iki konserde de Tüzün ve Erkin’in yapıtları, çağdaş Türk müziğinden seçilmiş temel örnekler. Üçüncü gala konser İdil Biret’in saat 11.00 deki resitali. Harika bir program düzenlemiş: Handel/Kempff düzenlemesi prelüd, İki Beethoven Sonat (Waldstein ve Appassionata), Debussy Piyano süiti, Saygun’dan Dört prelüd ve Prokofiyef’in 7. Sonatı. Hem kolay dinlenen, hem piyanistin ustalığını sergileyen yapıtlar. Müzikolog Önder Kütahyalı Ülkemizin önde gelen müzik yazarlarından Prof. Dr. Önder Kütahyalı İzmir’de 84 yaşında yaşamını yitirdi. Bebekliğinde görme duyusunu yitirmiş. Kolundan hiç ayrılmayan eşi Yıldız Hanım ve Önder Bey ile çok birlikte oldum. Hikmet Şimşek’in düzenlediği Viyana yolculuğunda; festivallerde ve Albert Long Hall konserlerine onları İzmir’den davet ettiğimizde. O konserde Boğaziçi Üniversitesinin Görme Engelliler biriminden gelen öğrencilerini sahneye yakın oturtmuştuk. Önder Bey onlarla ne güzel konuşmuş, onları yaşama karşı nasıl yüreklendirmişti! 1946’da Alsancak’ta Sağır, Dilsiz ve Körler Okulu’na gitmiş. İzmir Devlet Konservatuvarı’na girmeye hak kazanan üç görme engelli öğrenciden birisiymiş. Ankara Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Bölümü keman dalından 1960’ta mezun olmuş. 1999’da profesör unvanı almış, sonra bu kurumda yıllarca müzik tarihi, form bilgisi ve keman dersleri vermişti. Öğrencilerinden Numan Pekdemir şöyle diyor: “Önder hoca gözümüzde filozof gibiydi. Görme engeli olmasına rağmen kendisini çok geliştirmişti. Provalardan önce partisini ezberler sahneye öyle çıkardı. İzmir Filarmoni Orkestrası’nın kurucularından biridir.” Kemancı Oktay Dalaysel Yine geçen hafta 82 yaşında yitirdiğimiz keDalaysel’e göre iyi bir orkestracı ya da iyi bir başmancı Oktay Dalaykemancı, çalgısını iyi çasel, Cumhurbaşkanlılan kişi olduğu kadar insan ğı Senfoni’nin kırk beş yılilişkilerinde de iyi olmalılık üyesi, otuz yıllık başkedır. “Orkestracılar şeflerin mancısı ve müzik dünyamıçoğunu beğenmezler. Yezın tarihi tanıklarından bini gelen bir şefin iki provarisiydi. Aynı zamanda soda ne olduğu anlaşılır. Bazılist ve öğretim üyesi olarak ları diktatör ruhludur. Bazıda müzik dünyamıza emek sı hiç müzikal değildir, bazıvermişti. Adı uzun yıllar sahnede kırılan kemanıyla anılmıştı: 1966’da Şan Sineması’nda solist olarak Oktay Dalaysel'in, Cemal Reşit Rey'in yönettiği konserde kırılan kemanıyla objektiflere yansıyan pozu... sı müzikaldir ama bir türlü vuramaz, solisti takip edemez. Oraya çıkınca kendini zemin olarak yüksekte Lalo’nun İspanyol Senfonisi’ni çalarken şef bulduğu gibi, manevi olarak da yüksek gören Cemal Reşit Rey bir jestle kolunu savurup şef iletişimi koparabilir. İyi şefin aktardığı kıkemana çarpmış, çalgının gövdesi bir yana vılcım orkestraya geçer, dinleyici de bunu hefırlarken sapı solistin elinde kalmış. men fark eder.” CSO’nun büyüleyici elektriği 1949’da Ankara Konservatuvarı’na girerek olan konuklarını hiç unutmamıştı: “Şef Louis zamanın ünlü hocası Lico Amar’ın öğrenci Frémaux’un kıvılcımı; çellist Navarra’nın Lalo si olmuş. Freiburg Müzik Yüksek Okulu’nda konçertosu; çellist Tortelier’nin Dvorak konustalık derecesi almış. Ve hemen CSO’da ke çertosu, piyanist Claudio Arrau’nun Beethomancılığa başlamış. Bir yandan da konserva ven ve Brahms konçertoları hala kulaklarımtuvarda ve Gazi Eğitim Enstitüsü’nde keman da” diyordu. Sonradan ünlenmiş nice solistidersleri vermiş ve bu arada keman için bir mizin ilk sahne heyecanına da tanık olmuştu. metot yazmıştı: “Keman İçin Gam Çalışmala “Solistin sahneye çıkması giyotine gider gibi rı ve Yay Çeşitleri”. bir yolculuktur” diyordu. Şenay Lambaoğlu Lambaoğlu’ndan yeni tekli Şenay Lambaoğlu, “Şehrin Orta Yerinde” isimli yeni şarkısını müzikseverlerin beğenisine sundu. Sözleri kendisine ait olan şarkının müzik ve düzenlemesinde Hakan Kurşun ile ortak çalışma yürüten Lambaoğlu’nun klip yönetmenliğini ise Erbay Aras üstleniyor. “Şehrin Orta Yerinde”, Ada Müzik etiketi ile tüm dijital platformlarda yayımlandı. Aysıla’nın ilk şarkısı Genç müzisyen Aysıla’nın ilk şarkısı “Son Bir Kez” yayımlandı. 18 yaşındaki Aysıla İmam Hatip ortaokuluna giderken gitar dersleri almaya başladı. Kendi şarkılarını yazıp söyleyen müzisyen, aslında herkesin aradığı cevaplar ya da hayat hakkında akıllarına gelen sorular hakkında yazıyor. Şu an Boğaziçi Üniversitesi hazırlık sınıfı öğrencisi olan müzisyen, Kadıköy Çocuk Sanat Merkezi'nde aldığı klasik gitar derslerinin ardından lisede şan eğitimi aldı. Bu dönemde kendi şarkılarını yazmaya başlayan Aysıla, ilk olarak “Son Bir Kez”i müzikseverlerle buluşturdu. Aysıla 2020 Attilâ İlhan Ödülleri sahiplerine sunuldu Attilâ İlhan Bilim, Sanat ve Kültür Vakfı’nın, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın desteğiyle düzenlediği 2020 Attilâ İlhan Edebiyat Ödülleri, sağlık tedbirleri nedeniyle sahiplerine tören yapılmaksızın sunuldu. Seçici Kurul’un 22 Ekim’de açıkladığı sonuçlara göre, roman dalındaki ödüle, “Âşıklar Bayramı”nın yazarı Kemal Varol, şiir dalındaki ödüle ise “Hayhuy” isimli kitabıyla Elif Sofya değer görülmüştü. İlk Roman Vakıf Özel Teşvik Ödülü’nün sahibi, “At Sancısı” kitabıyla Elvan Kaya Aksarı olurken, İlk Şiir Kitabı Vakıf Özel Teşvik Ödülü’nü ise “Sevgili Kardeşim Ben” adlı kitabıyla Enes Kurdaş kazanmıştır. Dijital Piyano Festivali devam ediyor... İstanbul Gedik Üniversitesi ve Gedik Sanat, dijital ortamda düzenlediği Piyano Festivali’ni aralık ayında da sürdürüyor. 26 Mayıs 2021’e kadar devam edecek festivalde şimdiye kadar Devlet Sanatçısı Gülsin Onay, ödüllü piyanistler Gökhan Aybulus ve Özgür Ünaldı performans sergiledi. Festival kapsamında bu akşam Cem Babacan’ın “Mussorgsky”, 16 Aralık akşamı Çağdaş Özkan’ın Scarlatti ve 30 Aralık akşamı ise Emre Elivar’ın Schubert yorumları yayımlanacak. Konserler saat 21.00’de İstanbul Gedik Üniversitesi ve Gedik Sanat YouTube hesaplarından izlenebilecek. Cem Babacan Emre Elivar Çağdaş Özkan Türk filmleri Seattle’da “Aşk, Büyü vs.” Seattle Türk Film Festivali, 8. yılında 512 Aralık tarihleri arasında pandemi nedeniyle çevirimiçi olarak yapılacak. (Adres: https://www.stff.org/ https://nwfilmforum.org/ events/seattleturkishfilmfestival2020online/) Bu yıl dört uzun metraj filmle Amerikalı sinemaseverlerin karşısına çıkan festivalin kısa film bölümü de finale kalan 10 filmi izleyici ile buluşturuyor. Festival North West Film Forum işbirliği ile Eventive platformu kullanılarak yapılacak. Bu yıl festivale çevirimiçi konuk olacak “Aşk Büyü vs”. filminin yönetmeni Ümit Ünal. “Ovacık” filminin yönetmenleri Ayşegül Selenga Taşkent ve Delizzia Flaccavento. Üç yönetmenle festival direktörü Şirin Aysan söyleşi düzenleyecek. “Kraliçe Lear”ın yönetmeni Pelin Esmer ile söyleşiyi ise festivalin kurumsal danışmanı University of Washington’un Osmanlı ve Türkçe bölüm başkanı Prof. Selim Kuru yapacak. Borusan’da ilk konser! Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın (BİFO) Borusan Klasik radyosunda yayımlanan canlı konserleri devam ediyor. Bu ayın ilk konserinde 3 Aralık Perşembe günü saat 19.00’da Patrick Hahn şeflik kürsüsünde olacak. Bu konserinde Hahn yönetimindeki BİFO, Amerika’dan, Almanya’dan ve Avusturya’dan, her biri yazıldığı dönemdeki müzik dünyasını derinden etkileyen üç başyapıtı seslendirecek. Saat 18.40’ta Borusan Klasik’te başlayan konser öncesi söyleşiler de ise Aydın Büke ve Serhan Bali dinleyicilerle bir araya gelecek. Karnaval.com üzerinden yayın yapan Borusan Klasik, internette “karnaval.com/borusan klasikdinle” adresinden, mobil ortamda cihazlara indirilen “Karnaval” uygulamasıyla dinlenebiliyor. “Gladyatör” Çanakkale’de 2 bin yıllık rölyef Çanakkale’de polis tarafından düzenlenen operasyonda, 2 bin yıl öncesine ait olduğu değerlendirilen Gladyatör Rölyefi ve Sütun Tamburu ele geçirildi. Rölyefin, Troya’da yapılan gladyatör oyunlarına ilişkin güçlü bir kanıt olduğu belirtildi. Troya Müzesi görevlilerince yapılan ön inceleme sonrasında ele geçirilen eserlerin, M.S. 1’inci yüzyıl Roma dönemine ait olduğu değerlendirilen gladyatör okulu ya da gösteri alanını çevreleyen gladyatör rölyefi ve aynı döneme ait sütun tamburu parçası olduğu belirlendi. l DHA Ücretsiz konferanslar Institut Français Türkiye çevrimiçi etkinliklerine 4 Aralık’ta başlayacak “Yiğit Bener ile Masterclass: Sözlü ve yazılı çeviride temel kavramlar” konferans serisi ile devam ediyor. Çevirmen ve yazar Bener, bu seride sözlü ya da yazılı çeviri yapanların günlük çalışmalarında kilit rol oynayan bir dizi temel kavramı pratik deneyimlerinden yola çıkarak ve akademik bir iddia taşımaksızın ele almaya çalışacak. Çevrimiçi olarak yapılacak ikişer saatlik altı oturumun ilk bir buçuk saati sunuma, son yarım saati de soru ve yanıtlara ayrılacak. Toplam 6 ücretsiz çevrimiçi konferanstan oluşacak Yiğit Bener ile Masterclass’a katılmak için kayıt olmak gerekiyor. (İlk 3 konferansa kayıt için: https:// www.ifturquie.org) Film Festivali’nden 2020’ye ‘Eşit Bir Hayat’ filmleri ile veda İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Film Festivali, yılın son seçkisi ve Sinemada İnsan Hakları Yarışması’yla 424 Aralık tarihlerinde dijital ortamda yeniden izleyiciyle buluşuyor. 39. İstanbul Film Festivali “Eşit Bir Hayat” seçkisinde 21 yeni film gösteriliyor. 10 filmin yarışacağı, Tema Sponsoru Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun desteklediği Sinemada İnsan Hakları Yarışması da seçki kapsamında yer alıyor. “Kuzu” Biletler bugün satışta Türkiye’de ilk kez gösterilecek 21 filmden oluşan aralık seçkisi gösterimleri filmonline. iksv.org adresinden çevrimiçi olarak yapılıyor. 2020 yılının bu son seçkisi eşitlik, çeşitlilik, paylaşım, diyalog konularına odaklanan filmleri bir araya getiriyor. Biletler bugün saat 10.30’da filmonline.iksv.org adresinden satışa sunuluyor. 14 yıldır sadece İstanbul Film Festivali’nde verilen ödülüyle Sinemada İnsan Hakları Yarışması bu yıl da devam ediyor. Ödül, Eurimages fonunun sunduğu 5 bin Avro para ödülü ile destekleniyor. Sinemada İnsan Hakları Yarışması’nın kazananı bu yıl Halk Jürisi tarafından yapılacak çevrimiçi oylamayla belirlenecek. Halk Ödülü anketi 5 Aralık 28 Aralık arasında http://anket.iksv. org/filmhalkodulu/ adresinde oylamaya açık olacak ve ödülü kazanan film, 29 Aralık’ta açıklanacak. İşte o filmler: 39. İstanbul Film Festivali “Eşit Bir Hayat: Aralık Seçkisi” filmleri: n 4 Aralık: “Vitalina Varela”, 5 Aralık: “Ağlayan Kadın”, 6 Aralık: “Margaret Atwood: Sözcüklerin Gücü”, 7 Aralık “Antigone”, 8 Aralık: “Hurma Zamanı”, 9 Aralık: “Indianara”, 10 Aralık: “Peri”, 11 Aralık: “Omar ve Biz”, 12 Aralık: “Moffie”, 13 Aralık: “Kimliği Belli Oldu”, 14 Aralık: “Çöl Sokağı No: 143”, “Ağlayan Kadın” 15 Aralık: “Made in Bangladesh”, 16 Aralık: “Rus Devriminin Kızları”, 17 Aralık: “Görünmezler”, 18 Aralık: “Ağabey”, 19 Aralık: “Onca Ruh”, 20 Aralık: “Çalışan Kadınlar”, 21 Aralık: “Unutulan”, 22 Aralık: “Kuzu”, 23 Aralık: “Korkuyorum Torero”, 24 Aralık: “Neden mi Zıplıyorum?”