23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 13 ARALIK 2020 PAZAR PAZAR YAZILARI Kültürel miras Wayang Kulit Atina’da anmaya yasak Alexandros Grigoropoulos 15 yaşındaydı 6 Aralık 2008’de hayata gözlerini yumduğunda. Atina’da anarşist hareketin merkezi olarak görülen Exarchia semtinde yapılan bir gösteride polis tabancasından çıkan kurşunla ölAYŞE FERLİEL BAROUNOS dürülmesinin ardından başlayan sokak eylemleri genel grevle birleşince çatışmalar daha da büyümüş ve ülke çapında yaklaşık bir ay süren ayaklanma dalgasına dönüşmüştü. İspanya, Danimarka, İtalya, Fransa, İngiltere ve Almanya’da Yunanistan’daki gösterilere destek veren ve polis şiddetini protesto eden gösteriler düzenlenmişti. Grigoropoulos Türkiye’de, Gezi Parkı eylemleri sırasında atılan bir gaz fişeğinin başına isabet etmesiyle yaşamını yitiren Berkin Elvan ile özdeşleştirilmiş, “Kardeşimsin Alexis” sloganıyla da anılmıştı. Grigoropoulos’un öldürüldüğü gece yanında olan yakın arkadaşı Nikos Romanos, 2013’te silahlı soyguna karıştığı gerekçesiyle tutuklanmış, hapishanede kaldığı dönemde üniversite eğitimini tamamlarken, açlık grevi de yapmış ve 2019’da serbest bırakılmıştı. Grigoropoulos’un ölümüne yol açan polis memuru Epaminondas Korkoneas ise müebbet hapis cezası almış, 13 yıl sonra serbest bırakılmıştı. Grigoropoulos’un ölüm yıldönümünde Atina’da her yıl anma törenleri ve gösteriler düzenleniyor. Ancak bu sene, yeni tip koronavirüs (Covid19) salgınının ikinci dalgasının yaşandığı şu günlerde sürdürülen genel karantina uygulaması nedeniyle anma törenlerine engel olundu. Buna karşın, eylem yapmak isteyen ve içlerinde iki avukatın da bulunduğu sınırlı sayıdaki gösterici arasından 100’den fazlası gözaltına alındı. 1973’te askeri cunta yönetimine karşı Atina Ulusal Teknik Üniversitesi’ndeki işgal ve direniş eyleminde yaşamını yitirenleri anma törenleri çerçevesinde düzenlenen geleneksel 17 Kasım yürüyüşü de, koronavirüs önlemleri gerekçe gösterilerek bu yıl yasaklanmıştı. Uzatılan karantina önlemleri Yunanistan’da 14 Aralık’a kadar sürmesi öngörülen genel karantina ve 21.0005.00 saatlerinde uygulanan sokağa çıkma yasağı 7 Ocak’a kadar uzatıldı. Hükümet sözcüsü Stelios Petsas, bu kararın kapsamına şehir dışı seyahat kısıtlamasının da dahil olduğunu söyledi ve sokağa çıkma yasağının 13 Aralık gecesinden itibaren 22.0005.00 arasında geçerli olacağını belirttti. Petsas, okullar, restoranlar, barlar, mahkemeler ve kayak merkezleri gibi mekânların söz konusu tarihe kadar kapalı kalacağını da vurgulayarak, kiliselerin Noel ve Epifani yortusunda açık olacağını, kuaför salonlarının ve kitapçıların 14 Aralık’tan itibaren açılacağını da duyurdu. Ülkede vaka sayılarındaki ciddi artış üzerine 7 Kasım’dan itibaren karantina uygulaması başlatılmıştı. Bu çerçevede, mağaza ve alışveriş merkezleri kapatılmış, gıda satan marketlerle, paket servisi yapan yemek dükkânlarının ve eczanelerin açık kalmasına izin verilmişti. Yunanistan Ulusal Halk Sağlığı Kurumu’nun paylaştığı verilere göre, ülkede solunum cihazına bağlı durumda olan Covid19 hastalarının sayısı 600 civarında. Can kaybı ise 3300’ü aşmış durumda. Yunanistan’da salgının başından bu yana 121 binden fazla vaka kayıtlara geçti. iamail2005@gmail.com Gölge oyunlarının esasen doğu ülkelerine özgü bir sanat olduğu ve bu sanatın ilk kez Çin’de ortaya çıktığı söylenir. Rivayete göre, Han Hanedanı’ndan yedinci imparator Wu Ti, MÖ 121 yılında çok sevdiği karısının ani ölümüyle o kadar üzülmüş ki devlet işlerini ihmal etmeye başlamış. Bunu fark eden Şav Wong adlı saray sanatçısı İmparatoru teselli için ölen karısının hayalini bir perde arkasından ona gösterebileceğini söylemiş ve eşek derisinden, renkli kumaşlarla yaptığı tasvirlerle ipek bir perde arkasından ses taklitleri eşliğinde ilk gösterisini sunmuş. Orkestra eşliğinde Genelde saraylarda gösterilen Çin gölge oyunları tarihi olaylar üzerine kuruludur ve bu temsillerde çoğunlukla aristokrasi betimlenir. Sahnede beyazperdenin üzerinde görünüp kaybolan gölgeler, sahne arkasında masal anlatıcısının sesi, sahne önünde yer alan orkestra ve solistler. Oyunun gidişatına göre, kulağa metalik gelen müzik tınısı hızlanıyor sonra yine aynı yavaş, dinlendirici temposuna geri dönüyor ve sözü anlatıcıya Dalang’a bırakıyor. Bu özel müziği yapan; çoğu metal GÜLSEREN TOZKOPARAN JORDAN vurmalı çalgılar yanında flüt, gong ve kadın solistlerden oluşan, mistik kabul edilen, nevi şahsına münhasır geleneksel Cava orkestrası Gamelan. İki çeşidi olup büyük boyu yetmiş kişiden oluşan orkestra da sazların her birinin ruhu olduğuna inanılır, akordu özel yapılır, yanlarına ayakkabısız çıkılır. Bir temsilde 200 karakter Eskiden yalnızca sarayda soyluları eğlendirirken sonradan bir çeşidi de halka mal olmuş ve Wayang Kulit gölge oyununun vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Gölge oyunu nerde Gamelan orda, ayrılmaz bir ikilidir. Sahnedeki gölge oyunu Wayang Kulit diye adlandırılan geleneksel Java Gölge Kukla Oyunu, Endonezya’nın paha biçilmez, en çok ödüllü soyut kültürel mirası! Wayang, Cava dilinde gölge, Kulit deri demek. Deriden yapılmış ve rengârek boyanmış kukla karakterlerden gelir adı. Deriden kuklaların Tatah Sungging diye adlandıran yapım süreci bir hayli meşakkatlidir. Kurutulmuş buffalobizon (karasığır) derisi önce karakterlere göre kesilip biçiliyor, sonra üstüne vücut hatları, kostümleri çiziliyor ve birkaç aşamadan oluşan boyamaya geçiliyor, batik desenleri kanaviçe işler gibi ince ince işleniyor... Kürtaj hakkı için ilk raunt kazanıldı Arjantin’de, kürtajın tecavüz vakası ya da anne hayatının tehlikede olmasıyla sınırlandırılmasını kaldırmaya yönelik tasarısı Temsilciler Meclisi’nden geçti. Karar, Kongre önünde kamp kuran kadın hakları savunucuları tarafından sevinç gözyaşlarıyla karışık kutlamalarla karşılandı. Ancak tasarının yasalaşması için Senato onayı da gerekiyor. 14. haftaya dek gebeliğin sonlandırılmasına izin veren yasa tasarısı, Kongre’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi’nde perşembeden cuma sabahına dek süren tartışmaların ardından 6 çekimser ve 117 hayır oyuna karşı 131 evet oyuyla kabul edildi. Kadın hakları savunucuları kürtaj yanlılarının simgesi yeşil eşarpları eşliğinde Kongre önünde kamp kurup gövde gösterisi yaptı. Sağcı muhalifler özellikle kasım sonunda tasarıya karşı açık mavi fularlar takarak sokaklara dökülmüştü. T Ne çektin Lucy!.. anrı kadını yarattı. Kadın da dünyada var olan her şeyi. Yaratıcı gücü vardı ama aynı zamanda günahkârdı kadın. Ne de olsa Âdem’in cennetten kovulmasına Havva sebep olmuştu. Bu günah tektanrılı dinlere geçişten beri kadının peşini bir türlü bırakmadı. Havva’nın kemikleri bulunur mu bilmem. Tarihte bilinen ilk yetişkin kadına ait iskelet 1974’te Etiyopya’nın Hadar bölgesinde bulundu. 105 cm. boyunda ve 3.2 milyon yaşındaydı. Adını Lucy koydular. Velhasıl Lucy’nin kemikleri o gün bugündür sızlıyor. Çünkü kadının derdi binlerce yıldır aynı: Bir türlü alamadığı hakkı. Dünya çapında bugünkü koşulların devam ettiğini varsayarsak toplumsal eşitliğe ulaşmamız için 99.5 senemiz var. Medeniyet sembolü İsviçre’de bile kadının hakları ibretlik hikâye. O zaman kısaca tarihte başa saralım... 2 bin 500 yıl önce ya teslim ediliyordu. Tek şansı iyi bir evlilik yapmasıydı. Mal, mülk hakkı yoktu. 19. yüzyıla kadar kadının adı yoktu. Paganken kadına daha eşit muamele gösteren İskandinav ülkeleri bile bu konuda evrileceğine devrildi. İslam, bugünkü popüler görüşün ve duruşun aksine tektanrılı dinler içinde zamanının kadın hakları reformistiydi. 12. yüzyılda kadınlar akademisyen olabiliyordu. Oxford İslam sözlüğüne göre, İslamiyet yeni doğmuş kız bebeklerinin infazını yasaklamıştı. Evlilik statü değil, bir kontrat haline gelmiş, kadınlar boşanma, miras ve mülkiyet konularında daha önce görülmemiş haklar kazanmıştı. Yani iyi başlamıştı...velhasıl gerisi gelmedi. Bugün şeriat ile yöeşitlik var. Ama görülmeyen bir sis perdesi de var. Mesela iş hayatında kadınları CEO gibi lider pozisyonlarda pek göremezsiniz. Çünkü kadına “evde kal, çocuk bak”ı dayatan gizli bir patriarşik sistem var. Maaş uçurumu... Kadının maaşı, aynı işi yapan bir erkekten yüzde 20 daha az. Evliysen ve kadınsan en iyisi hiç çalışma. İki kişi çalışınca vergi dilimi öyle artıyor ki bir maaş neredeyse vergiye gidiyor. Bakıcı tutmak pahalı, kreşler yetersiz... Zaten hayat akşam 6’da duruyor. Bütün gün ofiste olan biri nasıl yapacak evin işini, alışverişini? İnatla “çocuk da yaparım kariyer de” diyorsan ve tam zamanlı çalışıyorsan İsviçkadın hükümdar netilen ülkeler kadın kMndsşsydyaeyıeıiıumruuıeznmlekAÇmhyakğnddazedniaimilıoraalaağ.uvğtdydzpnçraieTeı:iikedınnı.oesİokndgıaesAtçc.ıölaaeenlkuaanşHkdndmçndiğyuvtoteceıekiao,lüntylkeürrlnrkmzaakahslrldiMea’.eneyaendkaudr2dvsıkdıialaiy.ssı,inilenyrob.aYbıpmHdrşneariEriae’ırenddlasüknatbkşnCimuaels5iiaikhyrdnlibbd0ymreğiaadsşieaa0oiidşrfanuıeliipgıeldfdhhtsryyidleareaaeuaıoiakhelbdtbtfrkrairkaöiliiudiabıcğkmlanyohmkuiiiayfddrcluaa.asavdaeıeTnfe.abıeğünbrdinilrıleiünkdyapnoigbsrDiao,AĞIöttmamsSAioüllTıüiagrKSrrşunıeeAıtzhLsncil.eaNöadlIeaHnYknceLrykeaacdAıIaığkeip4nkAN1iınentı0maYankint0nmdSaidlıaerynsaEeivoedhdVnibnnıiru.maiiellryfmdikiımzllhrddKreeaeeaeganuueı.rszlnBeıgkrsaKisHbuçubelarmiıaaiçndmmidleflndireeiıaanibnıidsındn.şincedktçidv,atseakaalÇıaaLetklthybbaekiurlaneaeaniiricrratinkd,’eayvcdnöavekzye’aıanaenlmsodlboriHftıcdnüSyedeilsairadsıanı.sı.ı yanın ilk kadın hükümdarı hem tahta hem tarihe geçti: Tomris Hatun. Yenilmez Pers imparatoru Sirus’u dize getirdi. Atatürk sayesinde elde edilen haklar Tomris, bugün dünyadaki ülkelerin sade Avrupa’ya baktığımızda; Fransa 1944, ce yüzde 10’unu kadınların yönettiğini İtalya 1945, Yunanistan 1952, Belçika duysa acaba ne düşünürdü?.. 1960 ve İsviçre 1971... Hatta İsviçre’nin Antik Yunan, ardından gelen Roma, Bi AppenzelI Innerrhoden kantonunda zans kadın haklarında birbirinin içinden 1990’da almış kadın, seçme seçilme çıkan matruşka bebekler gibi benzeşi hakkını. Yani bundan 20 sene önce. yordu. Gelişmiyor, küçülüyordu. Kadın Türkiye, kadına Avrupa’dan onlarca zina yaparsa cezayı yiyor, kocası yapar yıl önce, 1934’te tanıdı bu hakkı. Atasa elinin kiri oluyordu. Başörtüsü kadın türk sayesinde. Yani 20. yüzyılın liderayrımcılığının sembolüydü. Saygın kalerindendi Türkiye. Maalesef 21. yüzyıla dınlara farz olan örtünmek, köle ve fahi kadına şiddette lider olarak girdi (OECD şeler içinse yasaktı. Cezası 50 kırbaçtı. 2019). Ortaçağ Hıristiyan Avrupası’nda kadın İsviçre’nin evrimine gelince. Bugün İsreli değilsin. Marslı olabilirsin. Doktorumun yorumunu unutmam: “Canına mı susadın? Bırak kocan çalışsın.” Aslında bu açıdan galiba Marslıyım. 8090’lı yıllarda erkekli kızlı okullarda, Atatürk kadın devriminin ışığında Ankara’da büyüdüm. Benim kafamda “neyi yapabilirim?” konusunda bir erkekten eksiğim yok, hatta çalışkanlıkta fazlam vardı. Fark ettim ki İsviçre’de de kadınların bazı konularda erkeklere göre fazlası var. Mesela vergilendirmede! Sene 2020. Kadınsal tüketim mal ve kıyafetlerinin (etek, elbise gibi) pek çoğu erkeğinkine kıyasla daha yüksek vergiye tabi. Cinsiyetçiliğin ismi: Pembe vergi. Misal bir erkeğin tıraş bıçağı bir kadınınkine göre vergi avantajlı. İkisi de kıl kesiyor. Kadın daha çok para ödüyor (yüzde 54’e varan!). Erkeğin Viagra hapına kesilen vergi, kadının regli tamponununkinden daha insaflı. Dünyanın refah seviyesi en yüksek ülkesinde bile kadının durumu bu. Geçmişin aynasından bugüne bakınca... Medeniyet dediğin kadını dişi gören, dişisini evde kala mahkum eden, vergisiyle bile ezen tek dişli bir canavar. Çağlar geçtikçe kadının boyu Lucy’nin 105’ine ortalama 60 cm. bindirmiş ama kadın hakları konusunda bir türlü hakkına evrilememiş. süs bitkisi gibi bir şeydi. Babadan koca viçre başkanı kadın. Medeni haklarda asliaysev1@gmail.com Bir karakteri yapmak haftalar, aylar sürebiliyor. Bir temsilde 200 civarında karekter rol alıyor. Bir karakter alıp eve asmak isterseniz 35 dolardan başlıyor 250 dolara kadar gidiyor. Mahabharata ve Ramayana temsilinde kullanılan bir setteki 200 karakterin ederi 20 bin dolar civarında. Bu kadar ince el emeği ile yapılan rengârenk boyanan kuklaların perdenin arkasında sadece gölgeleri görünüyor. Cava Adası’nda Kepuhsari isimli köy, Wayang köyü diye bilinen tamamen bu işle uğraşıyor ve bu zanaatı nesilden nesile aktarıyor. Anlatıcı: Dalang... Bu gölge oyunun da en zor görev Dalang denilen anlatıcının. Her şey tamamen onun kontrolü altında. Oyunu, orkestrayı yöneten, kurgulayan, uyarlayan, karekterleri seslendiren hep Dalang. Eskiden sahnenin arkasında olurdu artık önünde yer almakta. Ne anlatıyor! Hint kahramanlık destanları Mahabharata ve Ramayana’yı oradaki kahramanları seslendirip hayat vererek masal gibi anlatıyor. Efsanelerdeki tanrılar ve iblisler arasındaki savaşları, kötülüğün güçlerine karşı erdemi savunan kralları ve kahramanları anlatıyor. Seçtiği güncel, sosyalpolitik bir konuyu destanının aslına uyarlayarak etik değerleri vurgulayan dersler verilmeye çalışıyor. ABD sefiresinin kendi evinde tanıtım için organize ettiği gösteriye toplanan bir grup yabancı kadın, Cava dilinde anlatılan masalları anlamasak da yaşayan bir kültürel mirası hayranlıkla izliyoruz. Bu, Wayang Kulit’le ilk tanışmam, sonrası geliyor. Dünya edebiyatındaki en uzun destan, 18 kitaptan oluşan Hindistan halkının büyük öyküsü olarak çevrilen Mahabharata’da MÖ 9. yüzyılda yaşadığı sanılan iki akraba kralın oğulları arasındaki anlaşmazlık araya farklı öyküler ve dini tartışmalar da eklenerek kuklalarla dile getiriliyor... Ramayana, Hint Mitolojisinde Tanrı Vişnu’nun avatarı olan Rama’nın Seylan Adası’na kaçırılan karısı Sita’yı kurtarma çabasını anlatan 24 bin dize, 7 bölüm ve 500 şarkıdan oluşur. Vedik dervişlerin öğretilerinin kinayelerle süslediği, karekterlere sembolik anlamların yüklendiği dini ve felsefi derinliği olan bir yapıt olarak bilinir. Wayang Kulit’in özü esas aldığı temel değerleri korurken kültürel değişikliklere uyum sağlaması, ihtiyaç duyulan hikâyeleri anlatması, iyileştirme umuduyla toplumun hastalıklarına ışık tutmasıdır. Ve tüm bunların arkasında, ışık bir gölgeler hikâyesini ortaya çıkarır. Saatlerce süren gösteri Wayang Kulit’e ait bulunan en eski kayıt 4. yüzyıla aittir ve kraliyet ailesi içinde gösterilen kutsal bir sanat olarak tanımlanmıştır. Bazı âlimler kukla gösterisinin popüler olmasını İslam dininin insan temsilini yasaklamasına bağlamaktadır. Endonezya’nın hâlâ en popüler geleneksel eğlencesi olan, tek gösterimi olduğu gibi düğünler, sünnetler, özel günlerde konuklar için özel bir ikramdır. Malezya gibi bazı Asya ülkelerine buradan geçtiği hatta Karagöz ve Hacivat’ın da ondan esinlendiğine dair bazı kaynaklarda söz edilir. Wayan Kulit gösterileri uzun olur. Akşam hava kararınca bir başlar ertesi sabah gün ağarana dek devam eder. Teşbihte hata olmaz! Bir oturuşta birkaç sezon bitirilen Netflix dizilerine benzetirim. Seyircilerin keyfi yerindedir! Onlar yer içer, dışarı çıkar, ihtiyacını giderir, hava alır, yemeğini alır getirir orada yer. Ama DalangMasal anlatıcımız anlatır durur. Gamelan biraz soluklanma fırsatı verir belki... Duyduğum en kalabalık gösteri 4 binden fazla seyirciye Cakarta’da Taman Mini adlı büyük minyatür parkta yapılanlar oldu. Varlıklı kişilerin kültürel mirasa hizmet için sponsor olduğu gösterilerde giriş ücretsiz, yemekler de ikram olurmuş, salonda iğne atsan yere düşmez dedi arkadaşım Emma, elbette Covid19’dan önce... Pandemi süresince de çoğu Endonezyalının eğlence kaynağı olmuş. En tanınmış, sevilen, işinin ehli Dalang Ki Seno Nughoro, internetten canlı yayınla izleyicilerine ulaşmış, hicivli anlatışıyla onları pandemi havasından biraz olsun kurtarabilmiş. Halk arasında çok değer verilen, saygı duyulan masal anlatıcılarının adının başına önüne “Ki” ekinin gelmesi saygıdandır, ustalığı ifade eder. UNESCO listesine alındı Ne üzücüdür ki üçüncü nesil bir anlatıcı olan Ki Seno Nughoro geçen ay 48 yaşında, en verimli çağında kalp krizi sonucu hayata veda etti. Binlerin izlediği son canlı yayınını ölümünden sadece 3 gün önce yapmıştı. Deriden kuklalarını Kanada, Almanya, Arjantin’e kadar taşımıştı, bu kez ikisi kabrinde sonsuza yolculuğunda eşlik etmek üzere yanına konulmuş. Mezarı başında Gamelan’ın hüzünlü müziği ile yolcu edilmiş... Wayang Kulit, UNESCO tarafından 2003’te İnsanlığın Sözlü ve Somut Olmayan Mirasının Başyapıtlarından biri olarak belirlendi. Karagöz ve Hacivatımız o listeye 2009’da girdi. Başkan Jokowi, halktan gelen yoğun talep üzerine Kültürel Miras listesine alındığı gün olan 7 Kasım’ı Milli Wayang Kulit Günü olarak ilan etti. gjtozkoparan@hotmail.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear