22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ 11 9 KASIM 2020 PAZARTESİ Türk Amerikan İş Konseyi 100 milyar dolarlık ticaret projesinde ısrar edecek İş dünyası Biden’ı bekliyor ABD’de Joe Biden’ın başkan seçilmesinin Donald Trump’la gündeme gelen ekonomik hedefleri olumsuz etkilememesi için iş dünyası proaktif olacak. Ortak yatırım hedefleri Biden’a anlatılacak. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) halkı soluk soluğa bir seçimle Cumhuriyetçi Parti Başkanı Donald Trump’ın yerine Demokrat Parti Başkanı Joe Biden’ı başkan yaptı. Ocak ayında görevi devralacak Biden’ın seçilmesi Türkiye’yi nasıl etkileyecek? Bugünlerde siyaset ve ekonomi çevrelerinde JALE merakla yanıtı beklenen ÖZGENTÜRK soru bu. Türkiye ile ABD arasında Rusya’dan alınan S400’lerin aktif hale getirilme ihtimali, Halk Bankası davası gibi önemli siyasi sorunlar var. Bu sorunların nasıl çözüleceği karşılıklı atılacak adımlara bağlı. Ekonomik ilişkiler nasıl etkilenir? Bu soruyu bir süredir ABD ile ilişkilerin geliştirilmesine çalışan iş insanlarına sorduk. Türkiye, ABD için çok uzun yıllardır stratejik ortak olarak tanımlanıyor. ABD’nin ithalatı 1.5 trilyon dolar. Ancak iki ülke arasında ticaret hacmi yıllardır 20 milyar dolar civarında. 2019 rakamlarına göre bu rakam 20.5 milyar dolar. Bunun 10 milyar doları ABD’ye, 10 milyar doları da Türkiye’ye ait. Bu rakamın artırılması gerektiği ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı görüşmelerde sık sık gündeme gelmiş ve 100 milyar dolar ticaret hedefi de böylece ortaya çıkmıştı. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye Amerikan İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’ın Donald Trump’la yakınlığının da katkısıyla bu hedefe ulaşmak için iki ülke iş dünyası raporlar, yol haritaları hazırlıyordu. Projelerimizi anlatacağız DEİK öncülüğünde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türk İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Türkiye İhracatçılar Meclisi, Uluslararası Yatırımcılar Derneği, ABFT gibi iş dünyasının temsilcileri çalışmaları tek bir çatıda birleştirmiş ve Boston Consulting Group’tan bu süreci yönetmesini istemişti. Ayrıca pandemi sürecinde ABD’nin Çin’den yaptığı 200 milyar dolarlık ithalatı kesme kararı da Türk işdünyası için önemli bir fırsat olarak niteleniyordu. Yani iki ülke arasında atılacak doğru adımlarla hızlı büyüyecek bir tiİki ülke arasındaki ciddi sorunların sabırla aşılması öngörülüyor. caret imkânı söz konusuydu. Trump’la ilişkilerin gelişmesinde hayli etkin bir rol oynayan TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’a öngörülerini sordum. Türkiye’nin ABD için önemli bir ülke olduğunu anlatan Yalçındağ, şunları söylüyor: n Yeni başkan Joe Biden tanıdığımız bir lider. Türkiye’nin önemini bilen bir lider. İki ülke arasında Donald Trump döneminde de her şey sütliman değildi. Ciddi problemler var ve olacak. Ancak bu sorunları hükümetimizin diyalog ve sabırla aşması gerek. n 100 milyar dolarlık ticaret hedefini Donald Trump gündeme getirmişti. Yakın ilişki vardı. Ancak, bu ilişkilerin sona ereceğini düşünmek doğru değil. Trump daha bireysel davranan, yakın hissettiği kişilerle daha rahat çalışan birisi. Biden ise kurumsal çalışıyor. Ben Biden’in dışlayıcı olacağını düşünmüyorum. n ABD’nin Çin politikaları, üretimde yerlileşme politikaları sürecek. Türkiye de Vietnam, Meksika gibi tedarikçi ülkeler arasına girme potansiyeline sahip. Biz bu projelerimizi anlatmaya devam edeceğiz. TAİK olarak proaktif politikalara devam edeceğiz. 25 yaş altı ve 50 yaş üstünü ilgilendiren maddeler bu hafta genel kurul gündeminde İşçinin gözü Meclis’te Levent Çakıroğlu KOÇ HOLDİNG 5 senelik yatırım tutarı 40 milyar TL Koç Holding, ilk 9 ayda toplam 125.7 milyar TL gelir elde ederken yatırımlarının tutarı ise 6.1 milyar lira olduğunu açıkladı. Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, “Koronavirüs salgını tüm dünyada zorlukları ve belirsizliği daha da artırırken, çevik yönetim anlayışının önemini ortaya koydu. Koç Topluluğu olarak bu dönemde ülkemizin ekonomisine katkı sağlamak için üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yılın ilk 9 ayında yaptığımız 6.1 milyar TL kombine yatırımla, son 5 senelik toplam yatırımlarımız 40 milyar liraya ulaştı” dedi. l Ekonomi Servisi SABANCI HOLDİNG Pandemiye rağmen kârı yüzde 69 arttı Sabancı Holding’in üçüncü çeyrekte net kârı yıllık bazda yüzde 69 artışla 1.6 milyar liraya, yılın ilk dokuz ayında da yıllık bazda yüzde 32 artışla 3.8 milyar liraya yükseldi. Yapılan açıklamaya göre, şirketin üçüncü çeyrek itibarıyla konsolide satışları yüzde 4.0 artışla 15.2 milyar liraya yükseldi. Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper salgına rağmen başarılı bir performans gösterdiklerini belirterek, “Pandemi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de iş yapış şekillerini etkilemeyi sürdürüyor. Bu başarıda Sabancı Topluluğu’nun her bir çalışanına, özellikle pandemi sürecinde ortaya koydukları fedakârlıkları ve emekleri için teşekkür borçluyuz” dedi. l Ekonomi Servisi TÜRK TELEKOM Net kâr da abone sayısı da arttı Türk Telekom üçüncü çeyrek finansal verilerini açıkladı. İlk 9 ayda 20,6 milyar TL gelir elde eden Türk Telekom’un net kârı ise 2 milyar TL oldu. Yatırım harcamaları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 42 artarak 4 milyar TL’ye yükselen Türk Telekom’un CEO’su Ümit Önal, “2020’nin 3. çeyrek performansını başarıyla geride bıraktık. Üçüncü çeyrekte de çekirdek şebekemiz üzerine yüklenen ilave yoğun trafikle artan iletişim talebinin üstesinden gelerek kesintisiz iletişimi devam ettirdik. Yabancı para net açık pozisyonumuz, 3. çeyrekte 211 milyon USD’ye geriledi. Türkiye’nin fiberleşmesi ve dijitalleşmesi için uzun vadeli yatırımlarımıza devam ediyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi TBMM Genel Kurul, vergi ve SGK prim borçlarının yapılandırılması ile Covid19 salgınının istihdam üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılmasını içeren yasa teklifinin görüşmelerini sürdürecek. Bu hafta, geçen hafta ötelenen 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanların “kıdem tazminatını engelleyebilecek ve esnek çalışma koşulunun devamını öngören” maddeler genel kurul gündemine gelecek. Genel kurul, yarın saat 15.00’te toplanarak, “İşsizlik Sigortası Ka‘Torba yasanızı parçalayacağız’ nunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” üzerindeki görüşmelerini sürdürecek. Geçen haftaki görüşmelerde teklifin ilk 20 maddesi kabul edilmişti. Teklifle, Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, KDV, MTV, ÖTV, tüm idari para cezaları, KYK borçları ile Hazine alaİşçi Temsilcileri Konseyi (İTK) Hazırlık Komiteleri ve Emeğin Gücü Derneği, İstanbul Beşiktaş İskele Meydanı’nda torba yasaya karşı basın açıklaması yaptı. Emeğin Gücü Derneği Başkanı Mustafa Adnan Akyol, İşçi Temsilcileri Konseyi İzmir Temsilcisi Şahin Başaraner, Karayolları Taşımacılık Emekçileri Sendikası Başkanı Tufan Erdem ve KHK’liler Platformu’ndan Kenan Güngördü’nün de katıldığı eylemde yapılan açıklamada “Milyonlarca işçiyiz. Emek gücü ile geçinen bizlerin bu sistemden hiçbir beklentisi kalmamıştır. Taleplerimizi tüm alanlarda dile getirirken yasayı parçalayacak bir mücadeleyi örgütlemeliyiz” denildi. l Haber Merkezi caklarını kapsayan vergi borçları yapılandırılacak. Çiftçilerin Tarım Kre süreli iş sözleşmesi, işçinin 25 yaşı dan yazılı yapılabilecek. Bu madde di kooperatiflerine olan borçları ile nı doldurmamış veya 50 ve daha yu nedeniyle sendikalar ve işçilerin göorman köylülerinin kullandığı kre karı yaşta olma koşulunu sağlama zü kulağı da bu haftaki TBMM Genel diler de yapılandırılabilecek. Belirli sı kaydıyla, mevcut koşullar aranma Kurulu’nda olacak. l ANKARA ! Uysal’ı TL’deki erime götürmüş Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevden alınması ile ilgili Reuters haber ajansına konuşan üst düzey bir Türk yetkili, ses getiren değişimin “döviz kurundaki hızlı artış” ile ilgili olduğunu ileri sürdü. Reuters’a konuşan ekonomi yönetimine yakın isimler, Uysal’ın liranın büyük değer kaybından sorumlu tutulduğunu belirtiyor. Ajansa konuşan üst düzey bir yetkili, “Dövizdeki yükseliş tüm beklentilerin hızla üzerine çıktı. Bazı adımların etki edebileceği beklentisi vardı ama bu da gerçekleşmedi” dedi. Londra merkezli Bluebay Varlık Yönetimi’nden stratejist Timothy Ash de “Uysal’ın başkanlığı tam anlamıyla felaketti. Ağbal’ın ondan kötü olamayacağı kesin” dedi. Twitter hesabından görevden almayı değerlendiren Ash, Naci Ağbal için ise “İyi bir teknokrat olarak isim yapmıştı. Aslında bu iş için uygun bir isim” ifadelerini kullandı. l Ekonomi Servisi 2018’de 16.3 milyar lira olan açık 2019’da 37.8 milyar liraya yükseldi Açıkta ‘transfer’ oyunu MUSTAFA ÇAKIR AKP iktidarında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) açığı da kuruma bütçeden yapılan transferler de her geçen yıl artıyor. Cumhurbaşkanlığı 2021 Yıllık Programı’na göre, SGK’nin gelecek yılki gelirlerinin 518 milyar 21 milyon lira, giderlerinin 587.5 milyar lira olması hedefleniyor. Gelirgider farkı, yani açığın ise 69.5 milyar lira olması öngörülüyor. Ancak bu hedefin tutması çok zor. Çünkü açık her yıl artıyor. 2018’de 16.3 milyar lira olan açık 2019’da 37.8 milyar liraya yükseldi. Bu yılsonunda ise 84.5 milyar lira olması öngörülüyor. Dolayısıyla açık sürekli artarken gelecek yıl yaklaşık 70 milyar liraya inmesi beklenmiyor. Ayrıca hükümet SGK’ye bütçeden yapılan milyarlarca liralık transferleri de açık olarak göstermiyor. SGK’ye 2018’de 148.3 milyar lira, 2019’da ise 197.1 milyar lira bütçe transferi yapıldı. Bu yıl 249.2 milyar lira transfer yapılması öngörülüyor. Gelecek yıl da SGK’ye bütçeden 259.7 milyar lira transfer gerçekleştirilecek. Gelecek yıl bütçedeki genel açığın 245 milyar lira olmasının hedeflendiği dikkate alındığında, SGK’ye yapılacak transferlerin büyüklüğü de ortaya çıkıyor. SGK’ye yapılacak bütçe transferi, genel bütçe açığını da aşıyor. ‘Kendimizi kandırıyoruz’ Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sırasında konuyu gündeme getiren CHP Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, geçen yılın hedefleri içerisinde 2020’de SGK’ye Hazine’den 218 milyar lira cari transfer yapılacağının söylendiğini anımsatarak, “Onun az olduğunu, çok daha fazla olduğunu söyledim. Bu sene için Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda görünen rakam 249 milyar olmuş, yani 218 milyarda kalmamış. Dolayısıyla, gayri safi yurtiçi hasılaya oranı da daha önce hedeflendiği gibi 5’in altında değil, 5’in üstüne çıkmış vaziyette ki ben yılsonu itibarıyla 249’da kalacağını da düşünmüyorum. Gelecek yıl için, SGK’ye bütçeden yapılacak transfer miktarı 259 milyar öngörülmüş. Yine, gayri safi yurtiçi hasılaya oranı 4.6 yapılmış. Bu sene 250 milyarın üstüne çıkıyorsa cari transfer, gelecek sene 260 milyarda olması mümkün değil. Bu da 300 milyar civarında olacaktır” dedi. SGK’nin bütçesinin 587 milyar lira olduğuna dikkat çeken Kuşoğlu, “Çok büyük bir rakam. Bu 259 milyar olmasa, devlet bütçesinin açığı 245 milyar, bu açık söz konusu olmayacak. Bu konuyla ilgili bir reform çalışması yapılması lazım” diye konuştu. Açığın sanki çok daha düşük bir meblağ gibi gösterildiğini belirten Kuşoğlu, “Doğru değil, kendimizi kandırıyoruz. Çok önemli bir konu, gözden kaçan bir konu. Gerçek açığı göstermiyoruz, cari transfer sonuç olarak bütçe açığı doğuruyor devlet bütçesinde. Bunun çoğu da gerçekte açıktır. Evet, bazı zorunlu ödemeler var, onları biliyoruz ama onların dışında kalanlar aslında açıktır” değerlendirmesini yaptı. l ANKARA ‘Absürdistan Birleşik Devletleri’ Perşembe gecesi Trump’ı dinlerken, aklım 70’lerin “Görevimiz Tehlike” dizisine gitti: CIA, “büyük medya, büyük para, büyük teknoloji” işbirliği ile düzenlenen bir komplo bir sosyalist, liderin kazandığı oyları çalıyor, lider de taraftarlarını isyana çağırıyordu. Ancak burası Amerika’ydı, konuşan “süreç olarak faşizmin andaki lideri” bir devlet başkanı, milyarder bir işadamıydı. Trump döneminde ABD adeta, Absürdistan Birleşik Devletleri oldu. Aslında artık o kadar birleşik de değil! Biden kazandı Resmi olmayan sonuçlar Biden’ın seçici delegelerin çoğunu alarak kazandığını gösteriyor. Ancak ocak sonuna kadar “devirteslim sürecini” düzenlemesi gerekecek olan Trump, sonuçları kabullenmeye niyetli değil, oylarının çalındığını iddia etmeye devam ediyor. Trump birçok yerde, hatta yönetimi Cumhuriyetçilerin elinde olan, adeta KKK vatanı Georgia’da bile durumum tüm absürdlüğüne karşın yeniden sayım istemeye, sonuçlara karşı dava açmaya çalışıyor. Bu sırada, ABD tarihinin en büyük katılım oranıyla gerçekleşen seçimlerin sonuçları, ülkenin tam ortasından ikiye bölünmüş olduğunu gösteriyor. Doğru, bölünmüşlük yeni değil. ABD’de, 35 yıldır, başkanlık hep yüzde 50 veya az altında alınan oylarla kazanılıyor. Ancak bu kez karşımızda “süreç olarak faşizmin”, “kültür savaşları” içinde radikalleşmiş bir kutuplaşma var. Esas olarak lümpen proletaryanın, işçi sınıfının önemli bir kesimini, küçük kentlerin çarşı ve yerel sermayesinin, dinci, ırkçı en gerici duyarlılıklarını temsil eden Trump taraftarları, Biden taraftarlarını komünist, komplocu, pedofil vb. olarak görüyor. Biden taraftarları ise Trump taraftarlarını ırkçı, beyaz üstünlüğünü savunan faşist bir dalga olarak. Büyük sermayeden, güvenlik bürokrasisinden, önceki Cumhuriyetçi Başkan Bush’tan, muhafazakâr düşünce kuruluşlarından, çok sayıda Cumhuriyetçi senatörden, neocon çevrelerden aldığı destek, hatta Kamala Harris’in, adaylık yarışı sırasında Biden’ı eleştirirken dillendirdiği gibi “ırkçıların, güneyli ayrımcıların, cenazelerine gidecek kadar dostu” olması Biden’ı, sosyal demokrat olarak tanımlamanın bile zor olduğunu gösteriyor. Biden, “kurulu düzenin”, sermayeden yana eğilen merkezinin sağını temsil ediyor. Fox News, New York Post, Wall Street Journal gibi “Murdoch medyası” da Trump’ı hızla terk ediyor. Sermaye, kaybedeni korumaz! Yönetilemeyen ülke... Karşımızda, radikal olarak bölünmüş, başkanlık seçimlerinin bir siyasi ahlaki kriz sergilemesini önleyememiş, siyasi istikrarı bıçak sırtında bir ülke var. Bu ülke, günlük vaka sayısı 120 bine, toplam ölüm sayısı 235 bine ulaşan bir pandemi krizini yönetemiyor; resmi işsizlik oranı yüzde 8’e dayanmışken, işsizlere yönelik mali destekler paketini meclisten bir türlü çıkaramıyor. Bu, bir “III. Dünya” ülkesi değil, dünyanın ekonomik ve askeri lideri, liberal demokrasinin ve kapitalizmin en gelişmiş örneği ABD. Biden, bu zeminde, başkanlık seçimlerini, “birleştirici”, “iyileştirici”, ülkeyi yeniden yönetilebilir durma getirme vaatleriyle kazandı ama bu vaatlerini yerine getirme olasılığı zayıf. Birincisi, Trump geçiş sürecini kolaylaştırmaya niyetli değil; 28 Ekim’de yayımladığı bir kararnameyle bürokrasiyi kendi adamlarıyla doldurmaya başladı; Dr. Fauci gibi tarafsızları, CIA, FBI başkanlarını görevden alacağı söyleniyor. En gerici hâkimlerle doldurduğu Yüksek Mahkeme’yi, başkanlığı kendisine vermesi için zorlaması bekleniyor. Büyük olasılıkla, Senato’da çoğunluk Cumhuriyetçilerde kalıyor. Özetle, Trump hem kabullenmiyor hem de daha şimdiden, Biden yönetimini sabote etmeye çalışıyor. İkincisi, Demokrat Parti liderliği seçimlerdeki zayıf performanstan sol kanadını sorumlu tutuyor; gündemde bir parti içi hesaplaşma var. Nihayet “süreç olarak faşizmin” tabanı gerçek ekonomik sıkıntıların ürünü. Bu toplumsal tabanı Trump yaratmadı. Trump gittikten sonra da bu taban var olmaya, kendine yeni bir temsilci bulma olasılığıyla birlikte devam edecek. ABD ekonomisi, bu sıkıntıları istihdam yaratarak, gelir dağılımını düzelterek, uluslararası liderliğini restore ederek giderecek, bu tabanı eritecek kaynaklardan yoksun. ABD’nin, Biden döneminde, “yönetilemeyen ülke” imajından kurtulması, küresel liderliği restore etmesi zor! İndirim mağduriyetine ceza Ticaret Bakanlığı, yılın belirli dönemlerinde “efsane cuma indirimleri” gibi isimlerle yapılan kampanyalarda tüketici mağduriyetinin yaşandığının tespiti halinde gerekli idari yaptırımların uygulanacağını duyurdu. Bakanlık, bünyesinde faaliyet gösteren Reklam Kurulu’nun da özel indirim günlerine ilişkin re’sen inceleme başlattığını bildirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear