22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 7 KASIM 2020 CUMARTESİ KÜLTÜR Müzik, onun için zulme sessiz kalmadan üretilen bir yaşam biçimiydi Timur Selçuk’u kaybettik Hüzünlendi akşamlar ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Naif, kibar, sıcacık bir ses Timur Selçuk. İki yıl önce yazın son günlerinde 50. yıl konserine birkaç gün kala röportaj yapmak için buluşmuştuk. Konser yaklaştı diye çok heyecanlı diye düşünmüştüm, sorduğumda “Ben iki aydır böyleyim, heyecandan uyuyamıyorum” demişti. Müziğe olan tutkusu, yeteneği ve iş disiplini onu Timur Selçuk yapmıştı. Ne kadar çok anı, yapıt, konser biriktirdi... Röportajdan kısa süre sonra Timur Selçuk Uniq Açıkhava Konserleri kapsamında sevenleriyle buluşmuştu. Coşkulu bir geceydi, KURTULUŞ ARI tam da istediği gibi. Selçuk, “İspanyol Meyhanesi”, “Ayrılanlar İçin”, “Karantinalı Despina”nın da yer aldığı yaklaşık 25 parçanın yanı sıra babası Münir Nurettin Selçuk’un iki eserini de seslendirmişti. Şimdi dudaklarımızda şarkıları, hafızalarımızda anılarımız olan sanatçıyı ani olarak kaybetmiş olmanın verdiği derin yas var içimizde. ‘İyi ki ülkeme geri döndüm’ Paris’teki eğitiminden sonra 1975’te Türkiye’ye dönen sanatçı, “Niye geri döndünüz” sorusuna verdiği yanıtla ülkesine verdiği önemi dile getirmişti: “Babacığım Paris’teyken operadan teklif gelmiş, ‘Gel, bizde çalış’ demişler, babam kabul etmemiş. ‘Oğlum, niye kabul edeceğim, benim kültürüm, her şeyim farklı. Orada ne yapacağım, gidip de onların operasını mı söyleyeceğim?’ demişti. Bu bana çok büyük ders oldu. 1011 yıl Fransa’da kaldıktan sonra geri döndüm. İki ayrı Fransız firmasıyla çalıştım. ‘Ayrılanlar İçin’in önce Fransızcası çıktı. Daha sonra ‘Bugün, Yarın, Daima’ ikinci çalıştığım firmadan Fransızcaları çıktı. Sonra Türkiye’de Türkçeleri çıktı. O bakımdan kime hizmet edeceğim dedim ve döndüm. İyi ki de döndüm, hiç pişman değilim. Çünkü yapacaklarımı bu ülkenin kültüründen aldığım enerjiyle ancak yapabilirdim. Başka türlü hiçbir şey yapamazdım.” “50 yıllık sanat hayatınıza ne çok anı sığdırmışsınızdır? Neler değişti 50 yıl öncesinden bugüne? Hayalleriniz gerçek oldu mu, umutlar yerini buldu mu” diye sorduğumda cevabı her şeyi özetler gibiydi: “Öyle fazla bir hayalim, umudum yoktu. Hiçbir şey değişmedi. Çünkü babam müzisyen Münir Nurettin Selçuk ve annem tiyatro sanatçısı Şehime Erton çok önemli iki örnek. O bakımdan büyük umutlarla bu işlere girilmeyeceğini onları takip ederek öğrendim. Sadece gerçekten bu işi yapmak istiyor musun, istemiyor musun ve bunu bir iş olarak değil, bir soluk alma, bir yaşam biçimi, bir varoluş nedeni olarak, yani doğanın, Yaradan’ın sana verdiği yaşam armağanını paylaşarak, üreterek, zulme sessiz kalmadan böyle bir yaşam için var mısın, yok musun?” Vicdan, duyarlılık... Ülkesinde olup bitenlere kulağını tıkayan sanatçılardan değildi Timur Selçuk. 2015 yılındaki bir röportajında, “AKP seçimleri kazanırsa ülkeyi nasıl bir gelecek bekliyor” sorusuna “Dörtnala bir afete doğru gidiyoruz” cevabını vermişti. Türk müziğinin usta ismi Timur Selçuk, 74 yaşında hayatını kaybetti. Türk müziğinin unutulmaz ismi Münir Nurettin Selçuk ile tiyatro sanatçısı Şehime Erton’un oğlu olan Selçuk, müzik hayatında 50 yılı geride bırakmıştı. Usta sanatçının sabaha karşı uykusunda kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiği öğrenildi. NİLÜFER: VEDAT ARIK Ne ‘Ekonomi tıkırında!’ Ne de sen ‘Güneşin Sofrasında/Dostların arasında” Ama hep anılarımızda, aklımızda, mırıldandığımız melodilerde kalacaksın... FERHAT GÖÇER: Şarkılarını seslendirdiğim için şanslıyım 196070 yıllarından itibaren ona çok hayrandım. Radyoda hep onun şarkılarının çalınmasını beklerdim. İspanyol Meyhanesi, Ayrılanlar İçin, Beyaz Güvercin, Caddeden Sokaklara gibi sayamayacağım birçok şarkısına bayılırdım. En sevdiğim erkek sanatçıydı. Sonraki yıllarda ne kadar şanslıyım ki onun şarkılarını albümümde söyleme fırsatı yakaladım. İspanyol Meyhanesi ve Ayrılanlar için şarkılarını söyledim. Yıllarca sahnede seslendirdiğim bu şarkılar, yıllar geçmesine rağmen ne değerinden ne de popüleritesinden asla bir şey kaybetmediğini her konserimde görürüm. Gerçekten büyük bir sanatçı ve ustaydı. Pop müziğinin başlangıcında pop müziğine yön verenlerden biriydi. O dönemde Paris’te yaptığı çalışmalar ve kayıtlarla pop müziğine yepyeni bir nefes ve kalite getiren büyük bir sanatçıydı. Çok genç yaşta kaybettik, çok üzgünüm. Dimdik duran ‘şövalye’... Müzik dünyası yasta l Cumhuriyet yazamesi, bundan öte ayrıksı bir müzik derı Zeynep Oral: Ülkehası oluşuydu ki bu ortak özellik de min en dürüst, en namusmüzik tarihimize bırakılmış en güzel lu, en alçak gönüllü samiraslardan biridir. natçılarından biriydi. Ayl İstanbul Büyükşehir Beledidındı, arkadaşımdı, yaşıye Başkanı Ekrem İmamoğlu: Zihtımdı, gençliğimdi. Frannimize kazılı birçok beste ile hep hatırsız “chanson”lardan alaturkanın klasiklerine, devZeynep Oral layacağımız müzisyen Timur Selçuk’a Allah’tan rahmet diliyorum; yakınları, rimci marşlardan tiyatro sevenleri ve sanat camiamıza başsağve sahne müziklerine, DoğuBatı sente lığı dilerim. zine uzanan yelpazede yaşamımızı zen l Tiyatro oyuncusu Orhan Ayginleştirdi. Sevgili Timur Selçuk, oldu dın: Ben 50 yıllık bir dostumu, ağabeyiğun insan için, savunduğun değerler mi yitirdim. Onlarca tiyatro oyunu şarkıiçin, belleğimizdeki bütün o güzel şarkı sını, insanlık asla unutulamayacak çok lar için sana teşekkür ediyorum ve iyi ki önemli bir değerini kaybetti... Timur varsın diyorum. Selçuk... Seni asla unutmayacağım cal Cumhuriyet müzik yazarı Mu nımın canı... Asla. rat Beşer: Kulak verirseniz iki ayrı Timur Selçuk’tan bahsedildiğini duyarsınız. Hakkında oluşmuş görüşler buna Robert Koleji Cumhugöre kamplaşmıştı. Sol görüşlü ve bariyet konbasının oğlu olarak tanınmaya ihtiyacı serinde kıolmayan devrimci bir müzisyendir yet zı Mermişli yıllarda. can Selçuk Birileri kendisini her daim yetmişli yıllarda Türkiye işçi sınıfının sesi, nefesi, notası olduğu günlerdeki gibi hatırlayıp sevse de ikinci Timur Selçuk da müdans etmiş, Timur Selçuk’ta çalmıştı. zikal başarılarına karşın arada bir suiistimalci medyaya malzeme olmaktan kaçamamıştı. O Timur Selçuk ya da öteki Timur Selçuk, her iki Timur Selçuk’un ortak özelliği, müziğe adanmış bir yaşamı sürdürGÜLSİN ONAY: Babası Münir Nurettin Selçuk gibi Cumhuriyetin yetiştirdiği en kıymetli sanatçılarımızdan birini kaybettik... Çizgisinden prensiplerinden şaşmayan... Müzikte yozlaşmanın, emeksiz, hadsiz bayağılığın karşısında dimdik duran bir şövalye idi... Bıraktığı ölümsüz eserleriyle... Hiç ödün vermeden mücadelesini verdiği değerleri ile... Yeteneğe emek ve bilgi katarak ufkunu genişletmek isteyen sanatçılara ışık olmaya devam edecek... Chopin’i severdi Çok yönlü, inanılmaz yaratıcı, büyük bir müzisyeni kaybettik, çok üzgünüm, Allah rahmet eylesin.. Chopin’i de severdi, “Mazurka”larını çaldığını söylemişti... Babası Münir Nurettin Selçuk’u anma konserinde Timur Selçuk. Selçuk’un büyük birikimi 2Temmuz 1945 tarihinde İstanbul’da doğdu. Türk sanat müziği bestecisi Münir Nurettin Selçuk ve tiyatro sanatçısı Şehime Erton’un oğludur. Beş yaşında piyano çalmaya başladı, yedi yaşında ilk konserini verdi. Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. Aynı zamanda İstanbul Belediye Konservatuvarı piyano bölümüne de devam etti. Paris’teki Ecole Normale de Musique de Paris’te bestecilik ve orkestra yönetimi bölümünden mezun olduktan sonra 1975’te Türkiye’ye döndü. “Ayrılanlar İçin”, “Sen Neredesin”, “Beyaz Güvercin” ya da “İspanyol Meyhanesi” gibi parçaları bu döneminin şarkıları. “1 Mayıs Marşı”nı besteledi. Herkesin yabancı parçalara Türkçe söz yazdığı ve aranjmanlara yöneldiği dönemde Orhan Veli, Attilâ İlhan ve Nâzım Hikmet’in şiirlerinden bestelediği şarkıları seslendirdi. 1976’da İstanbul Oda Orkestrası’nı ve kendi öğrencilerini yetiştirdiği Çağdaş Müzik Merkezi’ni kurdu. Ankara Sanat Tiyatrosu’nda 10 yıl çalıştı, Bilgesu Erenus’un “Nereye Payidar” oyunu için besteler yaptı. Uğur Mumcu’nun “Sakıncalı Piyadesi”nin müziklerini yaptı. Ayrıca “804 İşçi”, “Ferhat ile Şirin”, “Şeyh Bedreddin Destanı”, “TakTik”, “Küçük Adam Ne Oldu Sana”, “Rumuz Goncagül” ve “GalileiGalileo” adlı oyunların müziklerini yaptı. “Sarıpınar 1914”, “Üç İstanbul”, “Cahide”, “Hakkâri’de Bir Mevsim” gibi filmlere de fon muziği besteledi. 1998 yılında Kültür Bakanlığı’nca verilen “Devlet Sanatçısı” unvanını aldı. Timur Selçuk, bugün öğle namazının ardından saat 14.00’te Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Sanatçılar Girişimi: Yeri hep sımsıcak kalacak Usta sanatçı Timur Selçuk’un hayatını kaybetmesinin ardından Sanatçılar Girişimi “Timur Selçuk’umuzu kaybettik” başlığıyla bir veda mesajı yayımladı. “Apansız, beklenmedik, anlamsız, acımasız bir ölüm Timur Selçuk’umuzu bizlerden alıp götürdü” denilen açıklamada, “Zekâsı, mizahı, coşkusu, yaratıcı yeteneğiyle eşsiz bir sanatçıyı, besteciyi, yorumcuyu, unutulmaz arkadaşımızı yitirdik. Onu sonsuzluğa uğurluyoruz. Kalplerde, zihinlerde, gönüllerde, sesiyle, şarkılarıyla, kabına sığmayan kişiliğiyle yeri hep capcanlı, sımsıcak kalacak. Sevgili Timur, kardeşimiz, yoldaşımız, seni çok özleyeceğiz. Örnek yaşamınla, özgün ve seçkin eserinle geride bıraktığın ışık dolu izler, gelecek güzel günlerin Türkiyesinde de saygı, sevgi, hayranlıkla selamlanacak” ifadelerine yer verildi. l Haber Merkezi Basınımız: 1940 1960 Çok partili yaşama geçişle birlikte canlanan basınımızda 1 Mayıs 1948’de Sedat Simavi’nin yayımlamaya başladığı, 1950 seçimlerinde DP’yi destekleyen Hürriyet, basına yeni bir soluk getirdi. 3 Mayıs 1950’de Ali Naci Karacan yönetiminde Milliyet yayın hayatına girdi. Markopaşa ve Tan İlk sayısı 25 Kasım 1946’da Sabahattin Ali, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’ca çıkarılan mizah gazetesi Markopaşa’nın satışı 60 bine kadar yükseldi. Matbaalara baskı yapıldı, toplatıldı, yasaklandı, kapatıldı. Sabahattin Ali’nin, “Namuslu olmak ne zor şeymiş meğer!” diye yazdığı gazete, yayınını Merhumpaşa, Malumpaşa, Alibaba, Yedi Sekiz Paşa, Medet adlarıyla da sürdürdü. Sahip ve yöneticileri tehdit edildi, gözaltına alındı, tutuklandı. Aleyhinde gösteriler yapıldı, Bizim Marko Paşa, Hür Marko Paşa gibi sahteleri bile çıkarıldı. Markopaşa adı basın tarihimizde efsaneleşti. Zekeriya Sertel, 1946’da Ahmet Emin Yalman’la birlikte, yönetimi soldan eleştiren Tan gazetesini çıkardı. Hükümetin ve sağ basının kışkırtmasıyla 4 Aralık’ta 1015 bin kişilik kalabalığın Tan’ın basıldığı matbaayı, Vatan, La Turque gazetelerini, Yeni Dünya dergisini, ABC ve Berrak kitabevlerini tahrip etmesi, Tan olayı olarak basın tarihimize geçti. 1947’de, Menderes’in bir konuşmasını yayımlayan Kuvvet, Tasvir, Demokrasi, Yeni Asır, Demokrat İzmir gazetelerinin sorumluları mahkemeye verildi. Solcu Sendika, Ses, Nor Lor, Gün, Yığın ve Dost, Yarın gazete ve dergileri ve bunların matbaaları kapatıldı. 1950’den sonra 14 Mayıs 1950 seçimleriyle birlikte Demokrat Parti (DP) dönemi başladı. “Türkiye 30 yıl içinde küçük bir Amerika olacak”tı. DP iktidarı basına özgürlükler tanıyan yeni kanunu yürürlüğe soktuysa da sınırlamalar getirmekte gecikmedi. 1954’le birlikte basını cezalarla kontrol altına almaya, ilan ve kâğıt vermeyerek engellemeye çalıştı. Hükümeti eleştirdiği bir yazısı nedeniyle Ulus başyazarı, 79 yaşındaki Hüseyin Cahit Yalçın, 26 ay hapse mahkum edilip cezaevine gönderildi. Uluslararası Basın Enstitüsü 1954 Temmuzu’nda “Türk gazetecileri vesayet altında” yazısıyla hükümeti protesto etti. Daha da sertleşen DP, basın özgürlüğünü kısıtlamak için yeni adımlar attı. Türk basın tarihi için “karanlık ve kaybedilen yıllar” olan DP döneminin başlangıcında birçok gazete iktidarı desteklerken 1952’den sonra baskılara karşı duran gazeteler CHP’yi desteklemeye başladı: Cumhuriyet, Vatan, Hürriyet, Milliyet, Dünya, Akşam, Yeni İstanbul, Yeni Sabah, Vakit… Cezalandırılan gazeteciler 1957’den sonra basın üzerindeki baskı doruk noktaya ulaştı. Muhalefetteyken “Gazete ve dergilerin kapatılabilmesi basın hürriyeti için gayet ağır bir baskıdır. Çünkü bir gazetenin kısa bir zaman için dahi kapatılması, onun mahvına kadar gidebilir” diyen Menderes döneminde Cumhuriyet, Yeni Sabah, Milliyet, Zafer, Ulus, Yeni Gün, Vatan, Dünya, Tercüman gazetelerine kapatma cezaları verildi, resmi ilanları kesildi. Sorumluları haftada birkaç gün mahkemeye gittiler. Falih Rıfkı Atay’a bile soruşturma açıldı. Gazetelerin zaman zaman sansürün bir göstergesi olarak sayfalarında beyaz sütunlarla çıktığı DP’nin son döneminde, pek çok gazeteciye dava açıldı, para cezaları verildi. Cüneyt Arcayürek, Cemil Sait Barlas, Beyhan Cenkçi, Bedii Faik, Naim Tirali, Metin Toker, Oktay Verel, Ahmet Emin Yalman, Cemal Sağlam, Nizamettin Nazif cezaevlerine giren gazetecilerin bir kısmıydı. DP’nin özellikle son yılındaki basına baskıları ülkeyi 27 Mayıs’a doğru sürükledi... İstanbul Müzik Festivali’ne 80 bin seyirci! Pandemi dolayısıyla bu yıl canlı yapılmak yerine festivale özel olarak hazırlanan yayın platformu online.iksv.org adresinden yayına sunulan İKSV İstanbul 48. Müzik Festivali’ne 300 yerli ve yabancı sanatçı, 99 eser seslendirerek 20 konserle katıldı. Konserler, 18 farklı mekânda kaydedildi. Kaydedilen eserler 18 Eylül 5 Ekim tarihleri arasında yayına açıldı ve her biri bir ay boyunca erişime açık kaldı. Böylece 5 Kasım’da sona eren festivalin izleyici sayısı 80 bini bularak büyük bir rekor kırmış oldu! Ayrıca festival için özel olarak hazırlanan yayın platformunu 165 bini aşkın kişi ziyaret etti. Bu yılki onur ödülü, müzik eğitimcisi ve müzik yazarı Ahmet Say’a sunuldu. Festivalin yaşam boyu başarı ödülü ise Rus ekolünün önde gelen temsilcilerinden Alexander Rudin’in oldu. Herkes için sanat, evde sanat! İŞ Sanat’ın 21. sezonu 5 Kasım’da dijital platformda, besteci ve orkestra şefi Serdar Yalçın yönetiminde, çoğunluğu bağımsız çalışan müzisyenlerden oluşan İstanbul Ensemble konseri ile başladı. Açılış gecesi konseri daha ilk yayınında salondakinden daha büyük bir dinleyici kitlesine erişti. İş Sanat etkinlikleri, İş Kuleleri’ndeki salonda yapılacak ve kayıtları etkinlik günlerinde İş Sanat’ın sosyal medya hesapları üzerinden ücretsiz olarak izlenebilecek. Konser ve dinletiler 20.30’da, çocuk etkinlikleri ise 15.00’te yayında olacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear