23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 31 OCAK 2020 CUMA EDİTÖR: HAKAN AKARSU HABER/YORUM ‘Deprem’ Elazığ ve Malatya depremlerinin hemen ardından, “25 Ocak” günü deprem bölgesine giden Erdoğan, hastanedeki yaralıları da ziyaret ettikten sonra, kendisini bekleyen gazetecilerle konuşurken yaralıların, bu “alaka” dolayısıyla çok “memnun” olduklarını vurgulayarak dile getirdi. Oysa bu “alaka” olağandır, dahası beklenir de; duyulan “memnuniyet” de böyledir; kuşkusuz başka ülkelerde de... Dolayısıyla “doğal bir durum”, gerek bu “alaka”, gerekse bu “memnuniyet”... Ne var ki, bu denli “doğal olan bu durum”, Erdoğan tarafından gerçekleştirilmişse, “bambaşka bir anlam” kazanır! “Neden” derseniz, Erdoğan’ın da, ünlü düşünür “Erasmus”un dile getirdiği gibi, “Her yaptığından olağanüstü bir memnunluk duyanlardan” biri olduğu, açıkça görülüp bilinmesinden... “16 yy”ın düşünürlerinden olan Rotterdam’lı (Hollanda) “Desiderus Erasmus” ya da “Felsefe Dünyası”nın “Erasmus Usta”sı, yapıtlarında bu gibi insanlardan söz ederken, görünüşlerini, duruşlarını da “kendinden geçercesine, aynada kendini seyredenlere benzediğini” vurgulamaktan da sakınmaz. Günümüzde, “Erasmus Usta”nın bu sözüne en güzel örnek olan da “ABD Başkanı Trump”ı kimse aşamaz... Ne dersiniz? Evet, konumuza dönersek, Erdoğan, depremin ertesi günü (26 Ocak) “Cezayir, Gambiya ve Senegal”i içeren bir “Afrika Turu”na çıkar ki, depremin artçı sarsıntılarının ardı arkası kesilmemesi bir yana, “artçı depremler”in de yer yer sürdüğü bir sırada... Yurttaşlarının aç, susuz olarak, dağ gibi yükselen “Enkaz” yığınının altında, “3035 saat” kaldığı bir sırada... Dahası, “Enkaz” altında kalanların, yardım isteyen seslerinin duyulduğu sürecin başladığı bir sırada... Üstelik bütün bu durumların, Erdoğan’ın ziyaret ettiği ülkelerin TV’lerinde, resmi akşam yemeklerine katıldığını gösteren görüntülerin yayımlandığı sırada... Değerli dostlar, “Doğu”da olsun, “Batı”da olsun bu boyutta bir deprem yaşayan, depremin tüm acıları yaşamakta olan bir ülkenin başında olanın, böyle bir “ziyaret turu” için yurtdışına çıkması düşünülemez... Dahası böyle bir deprem olduğunda yurtdışındaysa, programını kesip ülkesine döner... Her ne kadar, Erdoğan’ın bu üç Afrika ülkesine yaptığı ziyaretin, “daha önce belirlenen bir program kapsamında olduğunun” altı çizilse de... Ülkemizde bu denli yürek yakan bir deprem yaşadığımızda, “1939 Erzincan Depremi”nin unutulmaz simgesi olan bir resmi anımsarım hep. 26 Aralık’ta başlayan deprem, aralıklarla sürerken, ertesi gün daha da şiddetlendiğinde, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, “27 Aralık”ta, Erzincan halkının yanındadır; onlarla birliktedir; yakınlarını, canlarını kaybeden “Erzincanlı bir kadın”, İnönü’yü görünce dayanamaz, sarılır, başını dayayıp ağlar... Acının bu bağlamda, bu denli içtenlikle paylaşılmasının en anlamlı tarihsel örneğidir bu görüntü... Ve değerli dostlar, Elazığ ve Malatya depremleri yaşanırken, yıllar boyu “... savaşta, barışta, hep Kızılay var!” seslenişiyle de andığımız bu kurum, “halkın” yanında olmayıp, “Saray”ın emrinde bir görevli gibi, Saraylıların, “Ensar Vakfı”na milyonlar bağışlamakla mı meşgulmüş? Umarım değildir... 31 OCAK 2020 SAYI: 34449 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:42 08:10 13:22 16:01 18:25 19:47 Ankara 06:26 07:52 13:07 15:48 18:12 19:33 İzmir 06:47 08:11 13:30 16:14 18:38 19:57 Dürüst, önemli iki koleksiyoncuya göz atacağız. Birincisini tanımıyorum, geçen hafta “Hürriyet Daily News (HDN)” gazetesinde okudum. Bu gazete, Anadolu’nun tarihsel mirası ile ilgili haberlere sayfa sayfa yer ayırırken, her nedense ana gazete Hürriyet’te bunları göremezsiniz! HDN’nin haberi özetle şöyle: Diş hekimi Özkan Arıkantürk (69), hayran olduğu “Roma dönemi bir cam şişesini” aldıktan sonra 4 bin eser topladı. Balıkesir, Burhaniye ilçesinde yaşayan Arıkantürk, koleksiyonu hakkında şöyle diyor: Özkan Arıkantürk Arıkantürk’ün cam şişeleri. “Bu cam Roma şişesi, koleksiyonu mu oluşturmaya başlamama neden oldu. 2 bin yılı aşkın bir süredir hasar görmeden, bugüne kadar hayatta kalan çok ince bir şişeydi. Bu şişeye sahip olmak harika bir duyguydu. Bugün onu korumak ve hatta sergilemek harika bir duygu...” Arıkantürk, 25 yıl boyunca cam, pişmiş toprak eşya, tunç eserler, takılar gibi yaklaşık 600 antik eser topla lerin anahtar teslimi yapılma sı konusunda uzmanlaştı. Eşi Nurdan Erimtan ile 1923’lü yıllardan başlayıp gü nümüze uzanan dönemi kap sayan 39 sanatçının 95 resim ve heykel yapıtlarından da İki önemli edindiler. Erimtan, antika koleksiyon culuğunun başlayışından mü koleksiyoncu... zesinin oluşumuna giden yolculuğunu şöyle anlatıyor: “Koleksiyon merakım; 1960’lı yıllarda, Mersin’den ayrılmayıp dı. Koleksiyonunda, ayrıca 3 bin 500 kentte kalan Fattal kardeşler kadar da sikke bulunuyor. den Josef adındaki kuyumcunun ufa Arıkantürk, “Yıllar boyunca okudu cık bir dükkânında başladı... Yanımda ğum ve öğrendiğim bilgilerle, kendi ko çalışanlardan çocukları evlenen, sün leksiyonumu oluşturmaya karar verdim. neti olanlara, hediye almak için zaman 25 yıl önce Kültür Bakanlığı’ndan aldı zaman dükkânına uğrardım. ğım koleksiyoncu belgesi ile eski eserler Josef ile bir gün kahve içiyorduk! İki toplamaya başladım” diyor ve ekliyor: köylü geldi; ellerinde ufak taşlar var “Koleksiyonumdaki madeni paralar dı. Josef’e ne olduklarını sorduğumda etrafımızdaki antik kentler tarafından ‘yüzük taşları’ dedi... basılan sikkelerden oluşuyor. Bunlar Köylüler ören yerlerinde yağmurlar İÖ 6. yy’dan başlayan, Bizans ve Ro dan sonra dolaşırlarmış... Yüzük taşı, ma dönemlerine kadar uzanan, farklı yüzük, sikke ve bunun gibi bazı şey dönemlere ait...” ler bulurlarmış. Bu yanıt bana, evde Arıkantürk koleksiyonu, Kültür bir kâsede duran, babamdan yadigâr Bakanlığı’nın özel izniyle, 3 yıldır Ed küçük taşları anımsattı. Bu taşları alıp remit “Sarıkız Kazdağı Etnografya Josef’e getirdim. Romalılardan beri Galerisi’nde” sergileniyor. kullanılan yüzük taşları olduğunu söy HHH ledi. Böylece o yıllardan Bir önemli koleksiyon bugüne kadar süren ko cuyu da Ankara’dan ta leksiyonculuk yolculuğum nıyalım. Ankaralı okurla başladı... rım Yüksel Erimtan’ı ve Bir gün 500 liraya bir koleksiyonundan yarattı şey satın aldım. O tarih ğı müzeyi çok iyi bilirler... te bizim konumuzdaki bir Erimtan, İstanbul Tek devlet memuru 4 bin li nik Üniversitesi İnşaat ra, biz ise ‘sermaye birik Fakültesi’nden 1951 yı sin’ diye, GAMA’dan an lında inşaat yüksek mü cak 2’şer bin lira çekebi hendisi olarak mezun oldu. 1970’te kurulan “GA Yüksel ve Nurdan Erimtan liyorduk. GAMA’yı bu özverilerle kurmuştuk. MA Endüstri Tesisleri İmalat AŞ”; Eşim Nurdan, ‘500 lira... O parayı, santrallar, rafineriler, petrokimya te o sahte işlere harcıyorsun!’ diye kız sisleri, çimento fabrikaları, boru hatla dı. Kayınpederim Abdullah Bey’in, İs rı ve barajlar gibi yurtiçi ve dışı proje tanbul Hilton’da antika dükkânı olan Müze alt kat. bir Azeri arkadaşı vardı. Bana ‘Abdül Bey’e göster, gerçekten aldatılıp aldatılmadığını sana söylesin!’ dedi. Abdül Bey, ‘Aman sakın engelleme, bunlar çok güzel taşlar. Hele bu fiyattan alıyorsa hiç durmasın...’ deyince Nurdan ikna oldu. Ben de, o hızla bunları almayı sürdürerek Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne kayıtlı koleksiyonumu oluşturmayı sürdürdüm...” Ankara Kalesi’nde “Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi” dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in de katılımıyla 12 Mart 2015’te resmi törenle açıldı. Yabancı müzelerde, Anadolu’dan kaçırılmış yapıtları gördüğünde Erimtan çok üzülüyordu. Koleksiyonu ile bu yapıtların yurtdışına kaçırılmasını da önlemiş oldu... Ülkemizin kültürel ve sanatsal varlığını en iyi biçimde değerlendirmek, tarihsel mirasın ve kültür varlıklarının korunmasını teşvik etmek ve kaçırılmalarını önlemek için, aynı düşüncede olan kişilerle 1996 yılında “Kültür Varlıkları Koleksiyoncular Derneği’ni” kurdu. Başımız sağ olsun... Elazığ ve Malatya’yı sarsan 6.8 gücündeki depremde, yaşamını yitiren vatandaşlarımızın yakınlarına başsağlığı, yaralananlara da sağlıklarına bir an önce kavuşmalarını dilerim. Salı günü Karayipler Denizi odaklı ve Küba, Jamaika ile Cayman Adaları’nı etkileyen 7.7 gücünde depremde ise can ve mal kaybı olmadı. Yeni FETÖ’ler doğabilirDekandan ‘medreselerden başlayan dinci kalkışma’ uyarısı: Kamu Denetçiliği Kurumu’nun medreselerin etkisinde kalan ilahiyat lisans tamamlama programı (İLİTAM) ça lıştayında, anayasadaki laiklik maddesi ve medreselerin kapatıldığı unutuldu. “İLİTAM ile bazı dini grupların devlet kademelerinde OZAN örgütlendiğine” dikkat çekiÇEPNİ len çalıştayda, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Doğan’dan “FETÖ benzeri yeni bir dincigerici kalkışma” uyarısı geldi. Doğan, İLİTAM programlarını eleştirerek “Bu öğrenciler bir kısım cemaatler tarafından kullanılabilir. Böylece FETÖ’nün yaptığı kalkışmanın benzeri yapılabilir” dedi. Kamu Denetçiliği Kurumu’nca geçen yıl düzenlenen ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı, DiyanetSen ve üniversitelerin ilahiyat fakültelerinden yöneticilerin katıldığı çalıştayın raporuna Cumhuriyet ulaştı. Anayasadaki Cumhuriyetin “laik ve sosyal bir hukuk devleti” tanımının unutulduğu, “Toplumu din ve dil yönlendirir” değerlendirmesinin yapıldığı çalıştayda, Cumhuriyetin laik karakterinin temelini oluşturan yasalar hiçe sayıldı. “1924’te halifeliğin kaldırılmasının” bile günümüz koşullarına bağlanarak değerlendirildiği raporda, “Dini farklılıkların derinleşmesi ve yer yer çatışmalara dönüşmesi, mezhep farklarının derin ayrışmalar gibi gösterilip dünya barışını tehdit eder şekilde kullanılması ile halifeliğin kaldırılması arasında bir bağın olup olmadığı araştırılmalıdır” ifadeleri dikkat çekti. Medreseli bürokratlar! Çalıştayda, “Tevhidi Tedrisat Kanunu ile 1924’te medreselerin kapatıldığını unutan bürokratlar ve akademisyenler”, yasadışı medrese eğitimlerine ilişkin ayrıntılara da yer verdi. Çalıştaya katılan Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu’nun, konuşmasında, “65 yıldan beri bu mesleğin içindeyim. 16 yıl fiilen medresede okumuş ve ondan sonra üniversiteyi okuyan birisiyim” ifadeleri yer aldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Destek Hizmetleri Daire Başkanı Ali Uygun da “12 Eylül öncesinde 5 yıl gibi bir süre medrese eğitimi almış bir kardeşinizim. Sonrasında imam hatip okudum. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Şu anda da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda daire başkanı olarak görev yapıyorum” ifadeleri ile medresede başlayan eğitim hayatının bürokrasideki karşılığını anlattı. Çalıştayda Trabzon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu da konuşması öncesinde, “Hocamız, Of ve Çaykara medreseleri geleneğinde, babadan atadan hem yetişmiş hem de yetiştirici olarak gelen bir aileden geli yor” ifadeleri ile tanıtıldı. “Medresede eğitim alan” kişilerin, “İLİTAM programları ile üniversite görmeden yükseköğretim diploması alarak devlet içinde kadrolaşması” da çalıştay gündeminde yer aldı. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Doğan, “Konunun olumsuz yönlerinden biri de FETÖ ve benzeri cemaatlerin olmasıdır. Bu öğrencilerin bir kısım cemaatler tarafından kullanılabilmesidir. Arapçaları çok iyi olduğu için kolaylıkla eğitimi tamamlayıp bir kısım devlet kademelerinde görev alabilecekler. Böylece FETÖ’nün yaptığı kalkışmanın benzeri yapılabilir diye düşünüyorum. Bu tehlikeye istinaden önlisans ve İLİTAM eğitimi gözden geçirilmelidir” uyarısında bulundu. Trabzon Üniversitesi Rektörü Aşıkkutlu ise “Bazı gruplar uzaktan eğitim veya dışardan bitirme yoluyla mensuplarına yollar arıyorlar” diye konuştu. MEB’den itiraf MEB Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, MEB’den kadro alan İLİTAM mezunu sayısının bilinmediğini itiraf etti. Yılmaz, “İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü’nden öğretmenlerimiz arasında kaç İLİTAM mezunu olduğuna ilişkin bilgi istedim ancak mümkün olmadı. Çünkü diplomada ‘İlahiyat Fakültesi Diploması’ yazıyor ve İLİTAM mezunu oldukları belli değil” dedi. l ANKARA Ergenekon davasının gizli tanığı ölü bulundu Ergenekon davasının “Anadolu” isimli gizli tanığı Doç. Dr. Ümit Sayın Kadıköy’deki evinde ölü bulundu. Koruma polisinin kendisinden haber alamaması üzerine evine giden polisler tarafından ölü bulunan Sayın’nın cesedi, Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Evde bulunan bazı kimyasal maddeler ise incelemeye alındı. Sayın, Ergenekon davası kapsamında 2008’de tutuklanmış, gizli tanık olmasının ardından 2010’da tahliye edilmişti. Sayın’ın 2016’da ise “savcılar tarafından tehdit ve baskıyla gizli tanık yapıldığını itiraf ederek gizli tanıklıktan çekildiği” basında yer almıştı. l İHA Sabah muhabirine FETÖ gözaltısı iddiası Sabah Gazetesi muhabiri Tülay Canbolat’ın Ankara’da FETÖ’den gözaltına alındığı iddia edildi. Yeniçağ gazetesi yazarı Orhan Uğuroğlu dünkü yazısında “Canbolat’ın Emine Erdoğan’ı adım adım izlemekle görevli olduğunu” öne sürdü. Canbolat’ın ByLock kullanıcı olduğu iddiasıyla gözaltına alındığı ve Emniyet’teki işlemlerinin devam ettiği ileri sürüldü. l Haber Merkezi Kaynak Holding yöneticilerine hapis FETÖ’nün finans merkezi olduğu gerekçesiyle kayyum atanan Kaynak Holding’in eski yöneticilerinin aralarında bulunduğu 4 tutuklu sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi, “terör örgütü üyeliği” suçundan Hasan Kahveci’yi 13 yıl 6 ay, Mehmet Tezcan’ı 7 yıl 6 ay, Ali Ayhan Çetintaş’ı 9 yıl, Sinan Varol’u 9 yıl hapis cezasına çarptırdı. l DHA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI behicak@yahoo.com.tr kamilmasaraci@gmail.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Çok küçük doğranmış et, domates, biber ve so 1 2 ğanın sac üstünde kavrulmasıyla hazırlanan bir tür ke 3 4 bap. 2/ Karakter... Hoş ve çekici bir görünümü olan. 3/ 5 6 Bir borunun ağzına biçim vermekte 7 kullanılan kesici 8 aygıt... İspanyolların sevinç ünlemi. 9 4/ Mobilyacılıkta dış yüzeylerin kaplanmasında kullanılan plastik bir malzeme. 5/ Uzak... AIDS’e neden olan virüs. 6/ Akım şiddeti birimi kiloamperin kısa yazılışı... Üstün bir yetkinin gücünü simgeleyen değnek... Hayat arkadaşı. 7/ Ege Bölgesi’ne özgü, üstüne bamya, pekmez ya da bal konularak yenen bir tür hamur yemeği. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 BAĞDAR L İ 2 AZ ED İ N İ M 3 Ğ ARAB İ KA 4 L İ K İ DATÖR 5 AFAK İ ER 6 MAÇ YOL S 7 AK ŞOP DO 8 AR İ Z AM İ K 9 STEP LULU 8/ Afyondan elde edilen alkaloit. 9/ Hücum... Argoda hamama verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Pancar ve nohutla yapılan bir tür çorba... Panama’nın plaka imi. 2/ Bir etkinliğin geçici olarak durdurulduğu süre... Fas’ın başkenti. 3/ Rize yöresinde tahıl ürünlerini saklamak için dört ayak üzerine kurulan ahşap yapı... Konya ilinde bir baraj. 4/ Bir tepede, çevresinin en iyi gö rülebildiği yüksek yer. 5/ Bir nesnenin uzayda kapladığı yer... Atasözü. 6/ Sodyum elementinin simgesi... Sevgide aldatma. 7/ Düşünülenin tersini söyleyerek yapılan ince alay... İri gövdeli bir papağan cinsi. 8/ Ek... Dalaşı vardır. 9/ Doğanın neden olduğu yıkım... Tiyatroda sahne.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear