Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 3 OCAK 2020 CUMA EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ilknur filiz HABER/YORUM ‘Değerli Dostlar!’ Yıllardır sizlere başlıktaki gibi sesleniyorum; izninizle yine öyle olsun. Değerli dostlar, bu yılın bu ilk yazısına Atatürk’ü anarak başlamak istedim. Geride bıraktığımız “27 Aralık” günü, Atatürk’ün, Ankara’ya gelişinin “100. Yıl”ıydı; “Cumhuriyet”, çıkardığı özel ek ile dolu dolu kutladı. Atatürk, “Nutuk”ta genişçe yer verir Ankara’ya gelişine; örneğin, Ankara halkına yaptığı konuşma, Nutuk’un (Söylev) üçüncü cildi olan “Belgeler”de bütünüyle yer alır. (Belge 220) Ankara’ya gelişinin 3’üncü gününde de “Ankara Lisesi”ne giderek halkıyla birlikte yaratacağı “1923 Devrimi”ni, “emanet” etmek istediği gençlere seslenir. Öğrenciler arasında bulunan “Hıfzı Veldet”, bu konuşmayı yazıp not eder; Atatürk, bu seslenişini şöyle noktalar: “Milli hudutları dairesinde istiklali tam içinde yaşayacağız. Buna güvenerek müsterihane çalışınız. Vatan sizden vazife beklediği zaman koşarak katılacağınızdan eminim!” Görüldüğü gibi, Atatürk’ün, Ankara’ya geldiğinde, soluk aldığı ilk “yer” bir “eğitim ocağı” olan “okul”, ilk iletişim kurduğu “güç” de “gençler”, daha doğrusu “eğitilen gençler”... Bu tarihsel olayı, “Tek Adam Yönetimi”ndeki ülkemizde yıllardır, “Milli Eğitim Başkanlığı” (MEB) ve “Diyanet İşleri Başkanlığı” (DİB) işbirliğiyle yürütülen “Eğitim”de yaptıkları son atılım olarak, Ozan Çepni’nin, “Dinci Protokol” başlıklı haberinde, “Sebilürreşad Tarih Eğitim Kültür ve Medeniyet Derneği”, kısaca “Sebilürreşat Derneği” ile “MEB” arasında bir “Protokol” imzlanmasını bildiriyor. Bu derneğin, “din temelli eğitim”den yana olduğu bilinir. O. Çepni de bu derneğin “Halifelik” hayali olduğunu belirtiyor. “MEB” de, bu derneğin dinsel doğrultuda türlü bağlamlardaki çalışmaları için yardım ediyor; öğrencilere türlü kolaylıklar, örneğin alışverişlerde indirim sağlayan “Sebilürreşad Elçisi” kartının hazırlanışına, öğrencilerin yakalarına takılacak rozetlerin yapılmasına dek... Öyle ki, aboneliklerin “fiyatları” bile belirtilir, “25 lira”dan başlayıp “72 lira”ya dek uzanan “Fiyatlar Listesi”nin okullarda asılmasını “MEB” ister... (15.12.2019) Değerli dostlar, bunlar da yetmez, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet’in (DİB) beş dergisinin reklamının ve abonelik işlemlerinin okullarda yapılması talimatını da verir. (Cumhuriyet, 28.12.2019). Evet, “Gülen Türkiye’de değil” ama “nasihat”ı dimdik ayakta, üstelik daha da değiştirilerek sürdürülüyor. Bilmem ki anımsanır mı, Erdoğan’ın “Ne istediler de vermedik!” yakınması yapmadan önce, Fethullah Gülen’in (FETÖ), Erdoğan’a yaptığı o ünlü “nasihat”i! Şöyle demişti Fethullah Gülen: “Bir ülkeyi elinize avucunuza almak için atılacak ilk adım ‘EĞİTİM’ini ele geçirmek, elde etmektir!” Bu isteği günümüzde tümüyle yerine getirilmiştir “Hedefimiz, ‘İslam Devleti’dir!” diyerek görüşünü bildiren Erdoğan tarafından. (9.3.2003) Eh, bu durumda bir bakımaErdoğan’ın, hocası olan “Gülen”i, yıllardır “ABD”den istemesine hak vermek (!) gerekmiyor mu? “ABD”, ülkemize bir “iyilik” yapıp, Gülen’i gönderirse, Erdoğan belki rahatlar, aynaya bakıp kendini görebilir... Ne dersiniz “Değerli Dostlar!”? Cuma günü buluşmak üzere. 3 OCAK 2020 SAYI: 34421 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:50 08:22 13:13 15:33 17:54 19:20 Ankara 06:33 08:03 12:58 15:21 17:42 19:07 İzmir 06:54 08:22 13:20 15:48 18:09 19:32 Bir zamanlar, hükümette “Kültür” ve “Turizm” bakanlıklarının birleştirilmesi konusunda tartışmalar vardı. Çünkü “Kültür” masraf kapısı, “Turizm” ise para, demekti! Bu nedenle “Kültür’e” önem verildiğini göstermek amacıyla “Kültür ve Turizm Bakanlığı” denilerek adı öne çıkarıldı! Bu tepkiler üzerine, bakanlığın adında “Kültür’ü” öne, “Turizm’i” arkaya alarak sanki sorunu “Kültür ve Turizm Bakanlığı” olarak çözdüler! Sorun çözüldü mü? Günümüzde soruna göz atalım… HHH Günümüzde ise bakanlığa dışarıdan Mehmet Nuri Ersoy atanmıştır. Ersoy, “ETS Tur ve Maxxroyal otelleri zincirinin yurtiçi ve dışındaki” sahibidir. Atlasjet ve Voyage Turizm de Ersoy kardeşlerindir. Turizmi bilen bir kişidir… HHH Bakanlık, turizmi harekete geçirmek için 2018’i “Troya Yılı” ve 2019’u da “Göbeklitepe Yılı” ilan etmişti. Hatta arkeolojik buluntulara “çanak çömlek” diyen AKP Reisi Umumisi, Reisi Cumhur Recep Tayyip Erdoğan bile Göbeklitepe’yi ziyaret etmişti! HHH Troya ve Göbeklitepe’yi “Alman Arkeoloji Enstitüsü Araştırdı”… Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın acaba “kazı izni verme” dışında, hangisine “maddi katkısı” oldu? HHH Çarşamba günü, gazetemizde “2020 Patara Yılı” olacak başlıklı bir haber vardı… Çok sevindim… Bakan Ersoy, Antalya’nın Kaş ilçesindeki Patara antik kentinde incelemelerde bulunduğunda, kendisine İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar, Prof. Dr. Havva İşkan Işık eşlik etti. Patara antik kenti, tanrı Apollon’un doğduğu yer ve “Apollon kehanet merkezi” olarak bilinen Patara, Likya’nın en önemli ve en eski kentlerindendir. HHH Kent hakkında yeterli tarihsel ve arkeolojik bilgi yokken, Prof. Dr. Fahri Işık’ın 1988’de başlattığı Patara kazılarında, Tepecik’te tunç çağı buluntularıyla bir arada ele geçen “Protogeometrik çömlek parçaları”, İÖ 11. ve 10. yüzyıla tarihlenerek daha erken dönemler hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamıştır. Demek ki “çanak çömlek”, tarihi tarihlermiş. Ayrıca Tepecik Sarnıcı içinden çıkan iki “terrakotta heykelciği”nin geç tunç çağı ya da erken demir çağı içlerinden olması da sürekli bir yerleşimin izlerini işaret etmektedir. Patara’nın en önemli yapılarından birisi de erken Ro ‘Patara Yılı’ mı, ‘Noel Baba Yılı’ mı? ma döneminde yapılan “Yol Kılavuz Anıtı’dır (Miliari um Lyciae)”. Ayrıca Patara “Nekropolü (mezarlığının) mimarisi”, kentin önemini vurgular biçimde çeşitli ve zengindir. HHH Perge kazısına eşiyle başlayıp 2009’da “kazı baş kanlığını” devralan Prof. Dr. Havva İşkan Işık, gelişmeleri şöyle anlatmıştı: “Başlangıç yıllarında çadırlarda barını yorduk. İş makineleri olmadığı için antik kentteki taşları, antik dönemdeki yöntem lerle taşıyorduk. Bunun yanında sit alanında bina inşa etmek isteyen ‘rant çevreleriyle’ de mü cadele ediyorduk. Bu nedenle antik kent te kasıtlı olarak yangınlar bile çıkarılıyordu. Yöre halkının kazılara destek vermesi üze rine 2000’li yıllardan itibaren ‘rant çevre lerinin’ direnci kırılmıştı. Patara’da antik kentin bü yük bir bölümü kum yığınları nın altında idi… Kumlar altın daki tarihi ortaya çıkarıp aya ğa kaldırmak için, bugüne kadar binler ce kamyon kumu taşıdık… Patara’da bulunan Likya kentlerine uzaklıkları gös teren ‘Yol Anıtı, Meclis Binası, Deniz M. Nuri Ersoy Feneri’ çok önemlidir…” HHH Kazılara Antalya’daki turizmcilerin ve belediyelerin il gisiz olduğunu, ancak Türkiye’nin birçok ilinde arkeo lojik kazılara belediyelerin büyük katkısının olduğuna dikkat çeken Işık şunları söyledi: “Antalya’ya yılda 16 milyon turist geliyor. Fakat ar keolojik kazılara belediyelerden ve turizm sektöründen destek bulamıyoruz. Antalya’nın belediyeleri, turizmci leri Antalya’nın arkeolojisine sahip çıkmalı…” HHH Antalya Körfez gazetesine de konuşan Prof. Dr. Işık, definecilere yol gösteren “Medyum Kaan” adlı kişinin yerel bir kanala çıkmasına isyan etti: “Adam televizyonlara çıkıp cinlerle konuştum diyor. Dergi çıkarıyor. ‘Defineler nasıl aranır? Nerede bulu nur?’ diye başlıklar atıyor. Bir bilim insanı olarak bu du rum beni çok üzüyor. Bunlar nasıl önlenemiyor bunu anlayamıyorum. Kültür varlıklarımızın korunmasının gerektiğinin eği tim kurumlarımızda yoğun şekilde işlenmesi gereki yor. Suç teşkil eden durumlarda yaptırımların biraz da ha ağırlaştırılması gerekebilir. Ören yerlerimizin korun ması gerekiyor. İşsiz arkeologlarımızla bu sorun çözü lebilir…” Prof. Işık’ın “İşsiz arkeologlarımızla bu sorun çözüle bilir…” sözlerini anımsayalım! HHH “Troya Yılı”, “Göbek litepe Yılı”, peki şimdi 2020’de “Patara Yılı” ne den? Prof. Işık’ın daha önceki konuşmasından bir alıntı: “Noel Baba olarak da bi linen Aziz Nikolaos Patara Patara Kenti doğumludur!” Peki, Noel Baba kimdir? “İS 3’üncü yüzyılın ikin ci yarısında Patara’da doğup Myra’da pisko posluk yapmış olan Aziz Nikolaos’un saygın dini kiPatara Plajı şiliği, öldükten sonra aziz lik mertebesine ulaşma sını sağlamış, başta eski Rusya Çarlığı olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinin en popüler azizi olmuştur. Almanya’nın Freiburg, İtalya’nın Bari ve Napoli kent leri ile tüm Sicilya Adası’nda özel saygı duyulan Aziz Nikolaos, Hollanda ve İngiliz dillerinde Aziz Klaus ola rak tanınmış, bunlar sayesinde Amerika’da da sevilerek New York’u koruyan azizlerden biri sayılmıştır. Bu tipin kökünün kuzey ülkelerinin çok eski inanç larından alındığı, Noel Baba’nın geyikler tarafın dan çekilen bir kızakla dolaşmasından anlaşılır. Oysa gerçek, Pataralı Aziz Nikolaos’un yaşadığı yerler, hiç kar görmeyen Akdeniz kıyılarıdır…” KHK ile ihraç edildi takipsizlik kararına karşın görevine dönemedi Öğretmenin savaşı ZEHRA ÖZDİLEK Gaziantep’te Türkçe öğretmenliği yapan 12 yıllık öğretmen Suzan Uzpak hakkında hiçbir soruşturma olmamasına karşın 29 Ekim 2016 tarihinde KHK ile ihraç edildi. İhracından sonra hakkında soruşturma başlatılan KESK üyesi Uzpak, hukuk müdalesi veriyor. Uzpak “KESK üyesi olduğum için hakkımda ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçunu işlediğim iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Takipsizlik aldım. 3.5 yıldır bir düşman politikası işletiliyor ve resmen biz KHK’lilere soykırım yapılmaya çalışılıyor” diye konuştu. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında verilen takipsizlik kararında Suzan Uzpak ile beraber toplam 407 personel hakkında Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün suç duyurusunda bulunduğu belirtildi. Kararda 407 kişi arasında sendika üyesi 10 personelin KHK ile ihraç edildiğine değinilerek onların sosyal medya paylaşımlarına yer verildi. Suça delil olarak gösterilen “kapatılan derneklere üye olma” gerekçesinin yetersiz olduğu belirtelen kararda kovuşturmaya yer olmadığına kanaat getirildi. ‘Beraat yetmedi’ Hakkında takipsizlik kararı verilen ve OHAL Komisyonu’nun kararını bekleyen Uzpak çoğu arkadaşının dosyasında adil bir yargılamanın yapılmadığını dile getirerek, “Suçun ne olduğu ve cezanın ne olması gerektiği tarafsız mahkemelerce karara bağlanmalı. Evet hukukun yok sayıldığı bir ortamda beraat ve takipsizlik alanların bekletilmeden iade olması gerekir ama yeterli değil. Tüm KHK’lerin iptali ve adil yargılanma sonrası bir ceza sisteminin işletilmesi demokrasi için olmazsa olmazdır. 3.5 yıldır bir düşman politikası işletiliyor ve resmen biz KHK’lilere soykırım yapılmaya çalışılıyor. Hukukun yok sayıldığı bir ortamda beraat ve takipsizlik alanların bekletilmeden iade olması gerekir ama yeterli değil. Ben KESK’li bir kadınım, insanlar sadece bir sendikaya üye diye terörist ilan edildi. Bunu kabul etmek mümkün değil” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Basın KONSEYİ: ateş çemberindeYİZ Basın Konseyi geride bıraktığımız 2019 yılında, basın alanında yaşanan hak ihlallerini ve basın özgürlüğüne uygulanan baskıları değerlendirdi. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, “2019 yılı, bir önceki yıldan daha karanlık günleri bize getirdi. Birçok gazeteci ‘terörist’ diye fişlendi, hedef gösterildi. Türk basını tam bir ateş çemberinden geçti” dedi. Basın Konseyi’nin Şişli’de bulunan binasında dün yapılan, “Basın Konseyi 2019 Basın Özgürlüğü Raporu”nun değerlendirme toplantısına Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ile yönetim kurulu üyeleri katıldı. Türenç, gazetecilik faaliyetlerinin 2019 yılında da “terör” sayıldığı ve gazetecilerin yine ağır cezalara çarptırıldığını söyledi. Raporda, gazetecilerin 2019’u da yine cezaevlerinde geçirdiği sonucuna ulaştıklarını kaydeden Türenç, gazetecilerin mesaisinin yine haber peşinden çok, haklarında açılan davalar nedeniyle adliye koridorlarında geçtiğini ifade etti. Gazeteciliğin susturulduğu ve şeffaflık ilkesinin yok sayıldığını belirten Türenç, “Birçok gazeteci ‘terörist’ diye fişlendi, hedef gösterildi. Üzerlerine tetikçiler salındı, hayatlarına kastedildi. Cumhurbaşkanlığı, gazeteciler için yine ‘kısıtlı alan’ olmaya devam etti. Cumhurbaşkanı ve diğer hükümet yetkililerinin basın toplantılarında, önceden gazetecilerden soruları toplandı” diye konuştu. Türenç, Türkiye’nin, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 157’nci, cezaevinde en çok gazetecinin bulunduğu ülkeler arasında ilk 5’inci sırada ve Dünya Demokrasi Endeksi’nde, 167 ülke arasında 110’uncu ülke olduğunu anımsattı. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Erkeklerde idrar 1 kesesinin altında yer alan bez. 2/ Togo’nun başkenti... Bir aracın ya da bir biçimin ana çizgilerini gösteren çizim. 2 3 4 5 3/ Ateş... Sarkaç, pan 6 BOV AR İ ZM UKUL E L E A R Ş İ NANAY İ R UN HOMA DE AK İ FER A V İ ZO OR dül. 4/ Tarlayı sürerek 7 N A İ B İ B İ K dinlenmeye bırakma... Kaynağı antik dönemlere dayanan kirişli bir 8 9 N İ K Mİ KA N İ Ş RA AY çalgı. 5/ Hawaii Adaları’na özgü, dört telli ve küçük gitar. 6/ Serbest meslek adamlarını içinde toplayan resmi birlik... Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan. 7/ Bir soru sözü... Yer ölçmeye yarar düğümlü ip. 8/ Besteci. 9/ Kırk dört okkalık eski bir ağırlık birimi... Kuzu sesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Futbolda, kalecinin topu yakalamak için yere yatay bir biçimde yaptığı atlayış. 2/ Düzgün sarılmış halat yumağı... Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipek kumaş. 3/ Kemiklerin yuvarlak ucu... Kıdemlilik bakımından başta gelen diplomat. 4/ Bir buzulun parçalanmasıy la oluşan buz kütlesi... Estonya’nın plaka kodu. 5/ Mezopotamya’da kurulmuş eski bir krallık... Uzaklık işareti. 6/ “ söyletir en yanık türküleri” (C.S. Taran cı)... Bir cins Alman birası. 7/ Kekelemek ya da bazı söz cüklerde takılmak. 8/ Eğilimi olan... Bir şeyin fiyatını artırma. 9/ “ ile ölmeyelim / Gel dosta gidelim gönül” (Yunus Emre)... Bir nota.