25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 14 EYLÜL 2019 CUMARTESİ EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER Çalışanımız İper’i demir parmaklıklar arkasına mahkum eden süreç, haksızlık ve hukuksuzluklarla dolu Özgürlüğüne pranga Yargıtay tarafından cezası onanan ve Cumhuriyet davasında cezaevinde kalan tek isim olan çalışanımız Emre İper’in 3 ay sonra özgürlüğüne kavuşması bekleniyor. Yargıtay’ın bozma kararının ardından eski Cumhuriyet yazar ve çalışanları Güray Öz, Önder Çelik, Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör ve Hakan Kara özgürlüklerine kavuşurken hakkındaki karar onanan gazetemiz çalışanı Emre İper infazı tamamlanana kadar cezaevinde kalacak. İndirdiği bir müzik programı nedeniyle “Mor Beyin” mağduru olan Emre İper, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla mahkum edildi. İper’in avukatlarının yaptıkları istinaf başvurusu reddedildi. Yargıtay 16. Ceza Daire ise, önceki gün İper hakkında sirayet şartları oluşmadığından istinaf mahkemesinin verdiği ret kararını onadı. İper’in yaklaşık 3 ay daha cezaevinde kalacağı tahmin ediliyor. Tecritte 6 ay Cezaevinde kalan tek Cumhuriyet davası sanığı gazetemiz muhasebe çalışanı Emre İper’i demir parmaklıkların arkasına mahkum eden süreç haksızlık ve hukuksuzluklarla dolu. 2014 yılında telefonuna, “Freezy” denilen bir müzik progra Mor Beyin nedir? TGC: Adalet geç de olsa yerini buldu Yargıtay 16. Ceza Dairesi, gazetemizin 5 eski çalışanı için cezalarının infazının durdurulması ve salıverilmeleri kararının ardından Musa Kart, Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör, Hakan Kara ve Önder Çelik, Kandıra Cezaevi’nden önceki gün tahliye edildi. Tahliyelerin ardından Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) “Gazetecilik suç değil dir, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalıdır” açıklaması yaptı. Açıklamada “Bir kez daha gazeteciliğin suç olmadığını, halkın haber alma, bilgilenme ve gerçekleri öğrenme hakkı için yapılan bir meslek olduğunu hatırlatıyoruz. Basın özgürlüğü sıralamasında Türkiye’nin 157. sırada olmasından rahatsızız. Türkiye’de yargı reformunun gerçekleşmesinin en önemli adımlarından biri basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasıdır.” Sosyal medyadan açıklama yapan Türkiye Gazeteciler Sendikası ise “Tutuklu tek bir gazeteci kalmayana kadar mücadeleye devam” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL / Cumhuriyet FETÖ tarafından geliştirilen “Mor Beyin” yazılım prog ramlarıyla, aralarında mü zik, oyun ve alışve riş siteleri nin de oldu ğu 8 uygu lamaya giz li ByLock bağlantısı yerleştirildi. Yüz binler ce insanın kullandığı Emre İper programla rın, bir pik sellik reklam kısımlarına tık landığında kullanıcı “Mor Be yin” adresine yönleniyordu. Daha sonrada Mor Beyin’in de ana sayfasında bir piksellik bir alana gizlenmiş olan bağ lantı sayesinde arka planda “https://bylock.net” sunucu suna bağlantı kuruluyor. mı indiren Emre İper, 6 Nisan 2017’de FETÖ’nün kriptolu haberleşme programı “ByLock” kullandığı gerekçesiyle gözaltına alındı. İper, 12 günlük gözaltı süresinin ardından telefonuna ByLock kurmadığı bilirkişi raporlarıyla sabit olmasına rağmen, “ByLock kullandığı” iddiası ve sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle tutuklandı. İper hakkındaki soruşturmayı Cumhuriyet davasının iddianamesini hazırlayan savcılardan Yasemin Baba yürüttü. Cumhuriyet davasının görül düğü ilk gün Emre İper’in iddianamesi yandaş medyaya servis edildi. İper hakkında açılan dava Cumhuriyet davasıyla birleştirildi. Çıkarıldığı duruşmalarda telefonunda ByLock’a giriş yapılmadığının ortaya çıkmasına rağmen İper bir türlü tahliye edilmedi. İper, tutuklu bulunduğu ilk 6 ayı ise Silivri Cezaevi’nde tecritte geçirdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Aralık 2017 tarihinde FETÖ’nün gizli haberleşme ağı ByLock’u kullananlara yönelik yürütülen çalışma sonucunda, 11 bin 480 kişinin iradesi dışında bu programa yönlendirildiğini açıklayana kadar. Başsavcılık açıklamasında, 11 bin 480 kişi, telefonlarında ByLock yüklü olmadığı halde, “Mor Beyin” uygulamaları kullandıkları için ByLock listesinde yer aldığını aktarıyordu. Mor Beyin mağdurlarından biri ise Emre İper’di. Mor Beyin kurbanı İper, başsavcılığın açıklamasından iki gün sonra tutukluluğunun 267. gününde özgürlüğüne kavuştu. İper hakkındaki, “terör örgütü üyeliği” suçlaması böylelikle düştü. Ancak dosyaya eklenen İper’in 36 takipçisinin olduğu sosyal medya hesabından yaptığı 4 paylaşım nedeniyle “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandı. Yargılama sonucunda ise İper, 3 yıl 1 ay 15 gün hapis hapis cezasına çarptırıldı. İper hakkındaki ceza istinaf mahkemesi tarafından onandı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin onama kararının ardından İper, 3.5 ay daha cezaevinde kalması bekleniyor. l İSTANBUL / Cumhuriyet KHK MAĞDURU TANRIVERDİ’YE YENİ YASAK Eylem saatinde Emniyet’e imza Meydana yaklaşmama tedbiri konulan KHK mağduru Tanrıverdi’ye yeni yasak. ZEHRA ÖZDİLEK KHK’yle mesleğinden ihraç edilen ve Bakırköy Meydanı’nda direnen Nursel Tanrıverdi (42) ile ilgili, meydana 200 metre yaklaşmama kararının ardından, bu kez de 2.5 yıldır yaptığı eylemin saat ve gününe, adli kontrol şartı konuldu. Bakırköy 3. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararınca Tanrıverdi, pazartesi saat 12.00 ile 14.00 arası ikamet ettiği adrese bağlı polis merkezine imza verecek. Tanrıverdi, 17 yıllık öğretmenken 2017’de KHK ile ihraç edildi. İşten atıldıktan sonra Bakırköy Meydanı’nda direnişe başlayan Tanrıverdi’ye 40’ın üzerinde dava açıldı, 18’inden beraat etti. Diğer mahkemeleri ise hâlâ devam ediyor. ‘Şikâyet edeceğim’ Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda geçen günlerde eylem yaptığı sırada “kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme” suçunu işlediği iddiasıyla gözaltına alınıp Bakırköy 3. Sulh Ceza Hâkimliği’ne çıkarılan Tanrıverdi’ye eylem yaptığı güne ve saate adli konrol şart konuldu. Karara itiraz eden Tanrıverdi, “Bu karar açıktan eylemi yaptırmamak için verildi. Bunu hâkime de söyledim, sesi çıkmadı. Direnişimiz sırasında polis, savcı, hâkim işbirliğini hep söylemiştik. Bu karar da bunun çok açık göstergesidir. Tabii bu da bir ilk. İki saatliğine imza Selvi Polat Tanrıverdi FELÇ RİSKİ VAR Son 1 aydır alana tek başına çıktığını dile getiren Tanrıverdi, şöyle devam etti: “Birlikte eylem yaptığım Selvi (Polat) Hoca rahatsız. Rahatsızlığının nedeni polisin işkencesi. Polis gözaltı yaparken belini arabaya şiddetle çarptı ve belinde bir eğilme oluştu. En ufak bir darpta felç kalma riski çok yüksek. O yüzden alana gelemiyor. Bu, gerçekten çok ciddi bir durum. 65 yaşındaki bir kadını neredeyse sakat bırakacaklar. Sebep oturma eylemi yapmak. Böyle bir hukuksuzluk yok. İşkenceyi raporlandırıp suç duyurusunda bulunacağız. Bunun takipçisi olacağız.” görülmemiş bir şey. Direnişimizin ilkleri hanesine bunu da eklemiş olacağız. İtiraz ettik ama sonuç aleyhimize olur diye düşünüyoruz. Daha önce bizi tutuklamaya sevk eden savcı ve hâkimler için HSK’ye şikâyette bulunmuştuk. Şimdi adli kontrol verenler hakkında da bulunacağız” diye konuştu. l İSTANBUL Ergenekon davasında hapis yatan Teğmen Arık’ın avukatlık ruhsatı, Türk subayınaberaat etmesinden 3 gün sonra dava gerekçe gösterilerek iptal edildi kumpas bitmiyor! Çağdaş bayraktar FETÖ kumpası Ergenekon davası kapsamında tutuklanıp 16 ay hapis yatan Teğmen Cihan Arık’ın avukatlık ruhsatı, beraat ettiği Ergenekon davası gerekçe gösterilerek iptal edildi. Cumhuriyet’e konuşan Arık, “Bir mesleğimi FETÖ’cüler çaldı, diğerini çaldırmam. Bu tarz saldırılara halen maruz kalmamın sebebi Mustafa Kemal’in askeri olmamdır. Hiçbir şekilde hak yemedim, hakkımı da yedirmem. Don Kişot misali mücadeleme devam edeceğim” dedi. Ergenekon kumpas davası kapsamında 16 ay hapis yatan Teğmen Cihan Arık, 2013 yılında başladığı hukuk eğitimini 2016 yılında tamamladı. Adalet Bakanlığı, Arık’ın avukatlık ruhsatını 2019’un nisan ayında “Ergenekon davasının devam etmesi” gerekçesiyle reddetti. Barolar Birliği bu karara direnip mayıs ayında ruhsat verme kararı aldı. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı 30 Mayıs’ta yürütmeyi durdurma istemli dava açtı. Mahkeme iptal kararını 4 Temmuz’da, yani Ergenekon davasında Cihan Arık ve diğer sanıkların beraat ettiği 1 Temmuz tarihli duruşmadan 3 gün sonra açıkladı. Sistematik yıldırma Konuyla ilgili konuşan Cihan Arık şu sözleri söyledi: “2010 yılında cezaevinden tahliye olduktan sonra 5 yıl TSK’de çalıştım. 2013 yılında hukuk fakültesine başladıktan sonra geçici görevle Şırnak’a gittim. Zor şartlar altında 2016 yılında mezun oldum. Hatta ben fakültede okurken bazı amirlerim okulunu dondur seni sınavlara göndermeyiz diye açıktan tehdit ettiler. Bu insanlara ve her şeye rağmen başarıyla eğitim hayatımı tamamladım. Haksızlıklar ve yıldırma çabaları 2013’te ayyuka çıkmıştı. Sicillerimizi bozmaya başladılar. ‘Nedeni M. Kemal’in askeri olmam’ O yıl şu an görevde olan bir general bizzat benimle görüşerek ‘Seni Şırnak’a göndermeyelim, hukuk fakül Cumhuriyet’e konuşan Arık, “Bir mesleğimi FETÖ’cüler çaldı, diğerini çaldırmam. Bu tarz saldırılara halen maruz kalmamın sebebi Mustafa Kemal’in askeri olmamdır. Hiçbir şekilde hak yemedim, hakkımı da yedirmem. Don Kişot misali mücadeleme devam edeceğim” dedi. Arık tesini de kazanmışsın. TSK’de bu dava devam ettiği sürece bir geleceğin olmaz’ demişti. Ve ‘Gel seni ayıralım rahat rahat üniversiteni bitir’ diye ilave etti. Ben de ‘Sağ olun komutanım, ben Mustafa Kemalin askeriyim, vazifeden ve vatan sevgisinden vazgeçmem’ dedim. Son olarak 2015’te Şırnak’tayken bir komutanım okulunu dondur sonra bitirirsin demişti. O komutan da daha sonra FETÖ’den ihraç edildi. Sistematik yıldırmalar tahliye olduktan sonra hep devam etti. Şimdi de Adalet Bakanlığı ruhsatımı elimden aldı. Bu son kumpas, bardağı taşıran son damla oldu. Geçmişte TSK’deki geleceğimi gasp ettiler, şimdi de avukatlık mesleğimdeki geleceğimi gasp ediyorlar. Neden? Gayet açık, Mustafa Kemal’in askeri olduğum için. 2009’da mahkemede hâkimlerin yüzlerine söylediğim sözlerin aynısını maalesef Ünlü savunmanın sahibi Cihan Arık, Ergenekon davası savunmasındaki “Ben iktidar olmak için başkalarının rütbelerini söken adamla değil, vatanını kurtarmak için kendi rütbelerini söken bir liderle aynı okuldan mezun oldum” sözleriyle de uzun süre gündem olmuştu. 2019 yılında yine söylüyorum, çünkü değişen bir şey yok. Adaleti gündüz fenerle sokaklarda dolaşarak arıyoruz. Hiçbir şekilde hak yemedim, hakkımı da yedirmem. Azim ve kararlılıkla tüm engellere karşı Don Kişot misali mücadeleye devam edeceğim.” Yürütmeyi durdurma kararı Cihan Arık’ın ruhsatının iptal edilmesi ile ilgili olarak Ankara 3. Bölge İdare Mahkemesi, yerel mahkemenin verdiği “yürütmeyi durdurma kararını” kaldırdı. Fakat davayı reddetmedi ve tekrar görüşmek üzere yerel mahkemeye gönderdi. Mahkeme önümüzdeki hafta yürütmeyi durdurmayı tekrar görüşecek. CHP’Lİ ÇAKIRÖZER: Tüm hâkim ve savcılara ders olsun CHP’nin gazeteci kökenli milletvekili Utku Çakırözer, 12 Eylül darbesinin 39. yıldönümünde ağustos ve eylül ayı basın özgürlüğü raporunu açık Çakırözer ladı. Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi’nde katıldığı söyleşide raporu açıklayan Çakırözer, “12 Eylül darbesinde gazeteciler hakkında yaklaşık 4 bin yıl hapis cezası istendi. 31 gazeteci hapse atıldı. Gazetelere 300 gün yayın yasağı getirildi. Binlerce yayın yasaklandı. Tonlarca gazete, dergi, kitap yakıldı. Basın ve ifade özgürlüğü 40 yılda bir santim ilerlemedi” dedi. Tutuklu gazeteci sayısının 4 kattan fazla arttığına dikkat çeken Çakırözer, “131 gazeteci cezaevinde. Son 7 yılda gözaltına alınan gazeteci sayısı en az 629. Yüzlerce gazeteci haberlerinden dolayı hukuksuzca yargılanıyor” ifadelerini kullandı. Son iki ayda 26 gazetecinin 352 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığını belirten Çakırözer, 11 gazetecinin gözaltına alındığını 4’ü hakkında yeni dava açıldığını kaydetti. HSK’ye mesaj Yargıtay’ın Cumhuriyet davasıyla ilgili verdiği bozma kararını da değerlendiren Çakırözer, “Gazetecilerin çalınan hayatlarının hesabı sorulmalı. Yargıtay’ın kararı hukuksuz iddianamelerle aydınların hayatlarını mahveden savcılara; haber alma hakkını, fikir ve ifade özgürlüğünü verdikleri ağır hapis cezaları ile hiçe sayın hâkimlere ders olmalı” dedi. Gazetemiz çalışanı Emre İper’in cezasının onanmasının basın ve ifade özgürlüğü alanında verilecek mücadelenin de hız kesmeden devam etmesi gerektiğinin göstergesi olduğu belirten Çakırözer, “Hâkimler ve Savcılar Kurulu artık, yıllar sonra Yargıtay’ın kararı ile çökecek iddianamelerin bir daha yazılmaması için, bu savcılar, hâkimler hakkında harekete geçmeli” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Uluslararası basın kuruluşları Ankara’da Uluslararası Basın Estitüsü (IPI) öncülüğünde, aralarında Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF), PEN, Norveç PEN ve Article 19’dan temsilcilerin olduğu heyet, dün Ankara’da temaslarda bulundu. Heyet, TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyeleri, CHP’li Utku Çakırözer, HDP’li Mithat Sancar, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Adalet Bakanlığı yetkilileriyle görüşerek basın ve ifade özgürlüğü alanındaki sorunları paylaştı. Heyet, yargı bağımsızlığının sağlanmasını ve tutuklu gazetecilerin tahliye edilmesini istedi. l Haber Merkezi Kaypakkaya’nın kardeşine soruşturma Türkiye Komünist Partisi (ML) kurucusu olan İbrahim Kaypakkaya’nın kardeşi Ali Ekber Kaypakkaya’ya, Gazete Duvar’da yazdığı bir yazı nedeniyle soruşturma açıldı. Ağabeyinin ölümünün yıldönümünde yazdığı yazıda anılarını anlatan Kaypakkaya, “Kardeşimin mezarını ziyaret etmek suç, aynı soyada sahip olmak suç, onunla ilgili bir anı paylaşmak suç!” diyerek duruma tepki gösterdi. “Terör örgütü propagandası yapmak”tan açılan davanın ilk duruşması 18 Eylül’de görülecek. Ali Ekber Kaypakkaya’ya hakkında 2012’de de Samsun Başsavcılığı’nca “terör örgütü propagandası yapmak ve suçu ve suçluyu övmek” gerekçeleriyle soruşturma başlatılmıştı. Ağabeyinin mezarı başında yapılan anma sonrasında 131 kişinin de ifadesi alınmıştı. Kaypakkaya, ağabeyinin mezarını ziyaret edebilmek için kimliklerini karakola bırakarak izin almak zorunda kaldıklarını belirterek, “Her zaman ağabeyimin mezarını ziyaret edip, anacağız” ifadelerini kullanmıştı. 68 kuşağının önde gelen isimlerinden İbrahim Kaypakkaya, Diyarbakır’da gördüğü işkence sonucu 18 Mayıs 1973’te ölmüştü. l Haber Merkezi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear