Catalog

SPOR EDİTÖR: CUMHUR ÖNDER ARSLAN TASARIM: ERSİN ÖZTEKİN 1515 AĞUSTOS 2019 PERŞEMBE Tribünlerde Liverpool’un Mısırlı yıldızı Salah’a ilgi yoğundu. İlk yarıda sahaya giren bir kişi maçın durmasına neden oldu. 2. İSTANBUL MASALILiverpool, Chelsea’yi penaltılar sonucunda yenip 14 yıl sonra yine kupayı kazandı Stephanie Frappart LIVERPOOL: 7 CHELSEA: 6 STAT: Vodafone Park (İstanbul) HAKEMLER: Stephanie Frappart (Fransa), Manuela Ni l Beşiktaş tezahüratları 72. dakikada Süper Kupa müca colosi (Fransa), Michelle O’Neill (İrlanda), Cüneyt Çakır delesini Vodafone (4. hakem) Park’ta izleyen bin LIVERPOOL: Adrian, Gomez, Matip, Van Dijk, Robertson (dk. 91 AlexanderArnold), Milner (dk. 64 Wijnaldum), Fabinho, Henderson, OxladeChamberlain (dk. 46 Firmino), Mane (dk. 103 Origi), Muhammed Salah CHELSEA: Kepa, Azpilicueta, Zouma, Christensen (dk. 85 Tomori), Emerson, Kante, Kovacic (dk. 101 Barkley), Jorginho, Pulisic (dk. 74 Mount), Pedro, Giroud (dk. 74 Abraham) lerce SiyahBeyazlı taraftar “Beşiktaşım oley” şeklinde tezahürat yaparken, İngiliz futbolseverler de alkışlarla destek verdi. GOLLER: Dk. 36 Giroud, dk. 48 ve dk. 95 Mane, dk 101 Jorginho (pen.) SARI KART: Azpilicueta (Chelsea); Henderson, AlexanderArnold (Liverpool) PENALTILAR: Firmino (+), Jorginho (+), Fabinho (+), Barkley (+), Origi (+), Mount (+), AlexanderArnold (+), Emerson (+), Dünyanın gözüSalah(+),Abraham() Türkiye’deydi İki İngiliz takımı Liverpool ve Chelsea’nin Vodafone Park’ta kozlarını paylaştığı UEFA Süper Kupa mücadelesi İstanbul’un ev sahipliğinde ta rihi anlara sahne oldu. Liverpool, “İkinci İstan SAMİ GÜREL bul Masalı”nı yazdı... Kırmızılar, Chelsea karşısında normal süresi 11, uzatmaları 22 biten Süper Kupa maçında rakibini penaltılarla 76 mağlup etti. Liverpool, 2005’te İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanan Şampiyonlar Ligi finalinde Milan karşı sında 30 geriye düşmüş, mucizevi bir dönüşe imza atıp 33 beraberliği yakalamış, penaltılara giden maçı da ka zanıp kupayı havaya kaldırmıştı. İngiliz ekibi 14 yıl sonra İstanbul’da bu kez Vodafone Park’ta benzer şekilde mut lu sona ulaştı. Dünyanın birçok ülkesinden İstanbul’a ge len taraftarların yanı sıra ülkemizdeki futbolseverler de Sü per Kupa maçına büyük ilgi gösterdi. Vodafone Park tribün lerinde 40 bin kişi, dünyada ise 500 milyona yakın insanın takip ettiği dev mücadele Avrupa, Afrika, Asya, ABD, Orta Do ğu ve Okyanusya’da toplam 215 ülkede canlı olarak ekranla ra taşındı. Karşılaşmayı Vodafone Park’ta izleyen UEFA Başka nı Aleksander Ceferin, “Mükemmel bir stat, organizasyon hari ka. Hükümet yetkilileri, polis görevini çok iyi yapıyor. Bu nedenle tatmin olmuş durumdayız” dedi. Dev finali Spor Bakanı Muhar rem Kasapoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, TFF Başkanı Nihat Özdemir, TFF Onursal Başkanı Şenes Erzik’in yanı sıra Avrupa futbol dela gasyonunda çok sayıda isim takip etti. Frappart’ta büyük sevgi İlk kez UEFA’nın erkekler kategorisinde üst düzey bir maçı yöneterek tarihe geçen Fransız hakem Stephanie Frappart futbolseverlerin beğenisini topladı. Karşılaşmanın başlamasına 2 saat kala yardımcıları ve 4. hakem Cüneyt Çakır ile Vodafone Park zeminine çıkan Frappart’a tribünler sevgi gösterisinde bulundu. Oyun alanını kontrol eden Fransız hakem yaptığı vuruşla topu ağlara yollarken futbolseverlerden büyük alkış aldı. Karaborsa operasyonu l Büyük finalin biletleri günler öncesinde tükenirken polis dün Vodafone Park çevresinde karaborsacılara operasyon düzenledi. Fiyatı 50 ile 150 Avro arasında değişen biletler maç günü yaklaşık 10 bin TL’ye alıcı buldu. Taksim Meydanı’nda bekleyen bir kişinin, İngilizce “UEFA super trophy ticket” yazılı kağıtla taraftara bilet satmak istemesi üzerine emniyet güçleri harekete geçti. Birçok kişiyle pazarlık yaptığı görülen karaborsacı polis tarafından gözaltına alındı. Davetsiz misafir! l 14. dakikada sahaya youtuber olarak tanınan Fes ter Abdü isimli bir izleyicinin girmesi nedeniyle oyun kısa bir süreliğine durdu. Koşarak orta sahaya hareketlenen internet fenomeni dizlerinin üzerinde kayarak gol sevinci hareketini yaptı. Özel güvenlikten kaçan Fester Abdü, Liverpool kalesine doğru girmek isterken etkisiz hale getirildi ve saha dışına çıkartıldı. Ünlü youtuber’ın sponsor davetlisi olarak maça girdiği ve karşılaşmayı ilk sıradan izlediği öğrenildi. Halk oyunlu seremoni l Dev mücadele öncesinde halk oyununları ekibinin gösterisi tribündeki İngiliz futbolseverler tarafından ilgiyle takip edildi. TRT İstanbul Radyosu Çocuk Korusu ile birlikte Tür kiye Bedensel Engelliler Federasyonu’ndan çocuk lar, Bob Marley’in “Three Little Birds” adlı şarkısını seslendirdi. 100 milyon Avro gelir Dünyanın ilgiyle takip ettiği Süper Kupa mücadelesinin İstanbul ekonomisine yaklaşık 100 milyon Avro katkı sağladığı ifade edildi. Manchester ve Londra’dan İstanbul’a tarifeli uçaklarla pazartesi gününden bu yana yaklaşık 40 bin İngiliz’in geldiği öğrenildi. Turizm acentaları yetkilileri turlarla birlikte İstanbul’u ziyaret eden futbolseverlerin sayınının 50 binin üzerinde olduğunu belirtti. Boğaz’da İngiliz Marşı Süper Kupa için İstanbul’a gelen İngiliz taraftarlar gün boyunca şehirde renkli görüntüler oluşturdu. Sabahın erken saatlerinden itibaren Liverpool ve Chelseali futbolseverler özellikle Beşiktaş ile Taksim’de birlikte eğlendi. Kabataş’tan kalkan teknelerle boğaz turuna katılan İngiliz taraftarlar marşlar ve şarkılarla takımlarına destek verdi. Kuş uçurtmadılar! l Liverpool ve Chelsea taraftarları arasında İstanbul sokaklarında herhangi bir gerginlik yaşanmazken emniyet güçlerinin yoğun tedbirleri dikkat çekti. Emniyet kaynaklarından edinilen bilgiye göre, maçla ilgili stat ve çevresinde 8 bin 500, il genelinde havalimanı, taraftarların olacağı meydanlar ve kaldıkları otellerin bulunduğu alanlarda 6 bin 500 olmak üzere toplam 15 bin po lis görevlendirildi. UEFA, Süper Kupa maçı öncesinde İstanbul’dan övgülerle bahsederken Türk bayraklı ve kalpli paylaşımı dikkat çekti. UEFA’nın internet sitesinde yer alan “Mucizelerin kenti, İstanbul” başlıklı haberde, şehrin futbol tarihinden bahsedilip Vodafone Park’ta taraftarların 132 desibelle Avrupa futbol arenası ses rekorunu kırdığı anımsatıldı. Aykut Küçükkaya Futbolun büyüsü... Bizlerin gönlündeki takım dün gece Liverpool’du. Hikâye derin... Tarih: 25 Eylül 1995... Arkadaşlarının işten atılması üzerine 500 Liverpoollu liman işçisi direniş başlatır. Tüm dünyanın gözü artık bu liman kentindedir. İşçisinden öğrencisine sanatçısından gazetecisine herkes liman işçilerinin yanındadır. Liverpoollu Steve McManaman’ın babası eski bir liman işçisidir. Direnişçi liman işçilerinin baba ziyaretine, oğul da antrenmandan sonra katılır. İşçilerin elinde, “500 Liverpool liman işçisini destekle” yazılı tişört vardır. Liman işçileri Steve’e tişörtü verir, maç sırasında sahadaki 45 bin seyirciye göstermesini ister. Steve, bir tişört daha ister. Hem de Robbie Fowler için!.. Fowler o tarihlerde, Liverpool’un en golcü oyuncusudur. Maç günü gelip çatmıştır, liman işçilerinin gözü TV’dedir. Fowler mükemmel bir gole imza atar, seyircisine koşar ve formasını çıkarır: “500 Liverpool liman işçisini destekle!” Futbolun, sadece futbol olmadığını gösteren sahnedir İngiltere’de yaşanan. Zonguldaklı bir maden işçisinin çocuğu olarak küçükken Fener’deki o taş stada gittiğimde, “Vardır senin renginde şehit madenci kanı, başarılı ol ki sürsün şerefi şanı” pankartının altında izlerdik maçı. Liverpool sevgimiz, “emek” sevgisi gibi bir şey, anlatılmaz... Büyüyen futbol endüstrisinde, bir futbolcu için 100 milyon Avro’nun havada uçuştuğu bu düzende, pek emekten de bahsetmek neredeyse imkânsız. Ne derseniz deyin dün gece meşin yuvarlığın büyüsü Vodafone Park’taydı!.. Seyirci “mükemmeldi...” Üç büyüklerin taraftar gruplarının bir kez daha bu seyirci grubunu izlemesini şiddetle tavsiye ediyorum!.. Hakem Frappart ve ekibi herkese parmak ısırttırdı. UEFA’yı bu önemli kararından dolayı kutlamak lazım... Oyun nasıldı derseniz, ilk yarının hakimi Chelsea’ydi. Benim gözüm Salah’daydı... Ama sahada oynayan Giroud ve arkadaşlarıydı. Hele 1535 dakikalar arası Chelsea maçı tek kaleye çevirdi ve bağıra bağıra geliyorum diyen gol, 36. dakikada Liverpool ağlarıyla buluştu. İkinci yarı Liverpoollu Mane’nin golüyle başladı. 90 dakika berabere biterken Dolmabahçe’de beklenen İngiliz rüzgârı bir türlü esmiyordu. Uzatmalarda da birer gol geldi. 120 dakikanın sonunda tabelada 22 yazıyordu. İngiliz takımlar tabiri caizse eski adıyla İnönü’nün çimlerinde formasını terletti. 2005’te İstanbul’da mucizeye imza atan Liverpool, favori ve “ev sahibi” gibi çıktığı maçta Süper Kupa’ya penaltılarla uzanıyordu. Dün gece bir kez daha şahit olduk: Futbol bu dünyanın tartışmasız en büyülü oyunu!.. Arif Kızılyalın Liverpool’un İstanbul dejavusu Rüya gibi bir maçtı, oynandı, bitti, anılarda kaldı. Evet, 2005’te Şampiyonlar Ligi, 2009’da UEFA Avrupa Ligi derken, İstanbul, Süper Kupa’ya da ev sahipliği yaptı dün gece. Keyifli bir futbol günüydü, önce uzadı, sonra penaltılara gitti, sonuçta oynayanı da kazananı da İngiliz’di; Liverpool, tıpkı 2005’te olduğu gibi geriye düştüğü finali penaltılarla almasını bilirken bir anlamda dejavuya imza attı... Elbette LiverpoolChelsea maçı sadece bir 90 dakikadan ibaret değildi, finalin yerli ve yabancı paydaşları için. Gün, değil günler boyu süren bir koşuşturmacanın sonuydu Vodafone Park’taki buluşma. Görevli kadrosunun UEFA tarafı da çok yoruldu, TFF tarafı da, 23 Haziran sonrası topa giren İBB de. İstanbul’da maç öncesi iki alan görülmeye değerdi. Chelsealilerin toplandığı Beşiktaş ile Liverpoollu Salah formalarını mekanların girişine asıp müşteri bekleyen işletme sahipleri, günlük bira satışlarının 10’a katlandığını, günlük cironun ise haftalık ciroyla yarışın hale geldiğini söylediler. Elbette UEFA’nın, “Türk yemeklerini tadın” uyarısının da yeme içme alanlarındaki kalabalıkta payı büyüktü. Beyoğlu kalabalıktı ama Chelsea’nin kamp kurduğu Beşiktaş’ta özellikle Çarşı bölgesi daha coşkuluydu. Mekânlar müşteri çekmek için Chelsea ve İngiliz bayrakları ile donatmıştı giriş kapılarını. Hatta tarihi Yedi Sekiz Hasan Paşa Fırını bile Chelseali müşteriler için dükkânın önüne bira fıçıları koymuştu. Alkol dozajı aşıldığında Beşiktaş ile Chelsealiler kimi zaman Türkçe, kimi zaman İngilizce marşlar söyleyecek, Taksim’deki GalatasarayLiverpool kardeşliğine bir anlamda nazirede bulunacaktı. Alınan gü taraftarların konuşlandığı Beyoğlu; venlik önlemleri de dikkat çekiciydi. namı diğer Taksim. Gerçi söz ko Hemen hemen her Chelsealiye bir nusu İstanbul’un iki güzide merkezi polis, ya bir turizm zabıtası düştü olunca mavilerle kırmızılar birbirine Beşiktaş’ta. karıştı, ama ufak tefek sataşmalar dışında işin içine “yaralayıcı ve kesici alet girmeyince” herkes derin bir “oh” çekti en azından maç öncesi. İki merkez dedik ya; Liverpool’un mesken edindiği İstiklal Caddesi, Nevizade, Gezi Parkı adeta kırmızıya boyandı. Tek tük mavi şapkalı ve atkılı Chelsea sempatizanlarına rastlasak da, hakimiyet kırmızılardaydı. İstanbul polisinin, metro çıkışlarında, “Eğer Chelsea taraftarıysanız, Beşiktaş’ta vakit geçirmeniz daha iyi olacak” uyarısı da Taksim’deki kırmızının bir gerekçesiydi. İşin içine kırmızı girince Galatasaraylı yandaşlar, “kendi mekanları”ndaki konuklarla birlikte tezahürat yapmaktan geri kalmadılar. Öğleden sonra yemekli ve içkili mekanlara kamp kurdu kırmızılar; alkol duvarını aşanlar da vardı, büyük bir hırsla maça hareket edecekleri saati bek Elbette finalin kalbi Dolmabahçe ise, bir başka coşkuluydu. Stada girerken taraftarlar son biralarını yudumladılar, bağırdılar, çağırdılar ve kendilerini boğaz manzaralı tribünlere attılar. İçerdeki manzara bilindikti; sıradışı olan tek şey finale değen kadın eliydi. Fransız Stephanie Frappart düdük çaldı İstanbul finalinde. İyiydi de. UEFA Başkanı Aleksander Ceferin’in dediği gibi, Avrupalı milyonlarca kadının sesi olmuştu Stephanie. Üstelik, kadınların en çok ezildiği, iş ve sosyal yaşam eşitsizliğinin tavan yaptığı bir coğrafyada boy göstermişti Fransız kadın hakem. Emin olun ki, İstanbul finali dendiğinde iki İngiliz kadar Fransız hakem Stephanie de anımsanacak uzunca bir süre; çaldığı ve çalmadığı düdüklerle cesur tarzı da sanırım leyenler de. Özellikle Muhammed çokça konuşulacak... Ülkemiz için yıllardır büyük organizasyonlara talip olsak da almayı başaramadık. Tabii ki bunun birçok nedeni var. Şimdi yeri ve zamanı değil sıralamayayım. Teselli olarak futbolda üç önemli kupaya ev sahibi olduk. Şampiyonlar Ligi finali (LiverpoolMilan) Atatürk Olimpiyat Stadı’nda, UEFA Kupası finali (S.DonetskW. Bremen) Şükrü Saracoğlu Stadı’nda ve dün Süper Kupa finali (LiverpoolChelsea) Vodafone Park’ta oynandı. Bir ve ikinci maçları kaçırmıştım. Üçüncüsü için UEFA’ya müracaatta bulundum. Bu maçlar için akreditasyon Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin (TSYD) işi değil. Servis arkadaşım Sami Gürel’le birlikte zor olan işlemleri tamamladıktan sonra beklemeye koyuldum. Yoğun bir gazeteci (yabancı ağırlıklı) talebinin olduğunu biliyordum. 1 Ağustos’ta UEFA’nın mailiyle maça gireceğimi öğrendim. Heyecanım tavan yaptı. Çünkü yıllarca TV başında izlediğim yıldızların birçoğunu canlı seyretme fırsatı bulacaktım. Vodafone Park’ta maç izlemek büyük keyif. Final için yola erken koyul Hilmi Türkay malar hep ıslanır. Biz de oyun içinde bu saydıklarımın hiçbiri olmaz. Hadi olur diyelim süresi 1520 dakikayla sınırlıdır. Bu yüzden futbo dum. Önce Liverpoollu ve Chelse lumuz yıllardır aynı. Ne zaman bir Yıldızlar geçidiali taraftarların yoğunlukta olduğu yerleri gezdim. Hepsi dilediğince eğleniyordu. Mutluydular. İngilizler Liverpool, Chelsea, Bayern Münih, Manchester City olacağız acaba? Adamlar bu işi profesyonelce dünyanın en holigan taraftar grup yapıyor. Gençler geleceğimiz di ları olarak bilinir. Olay çıkmaması yoruz hocalar göz ucuyla bakıyor güzel. Avrupalı futbolu başka oynuyor. Teknikleri, topu onlara. Çünkü korkaklar, oynatmaya cesaretleri yok. sürmeleri, oyun içinde geliştirdikleri pozisyon zenginlikle Ama Avrupalılar işe bizim gibi bakmıyor. Küçük yaşta ri, mücadeleleri hepsi dolu dolu. Her birini takip ederken çocukları eğitime alıyor. Ellerinden tutup sahip çıkıyor. hem keyif alıyor hem de yoruluyorsunuz. Sahada durmu Futbol okullarına götürüyor. A’dan Z’ye her şeyi öğre yorlar, sürekli koşuyorlar. Futbol böyle bir oyun zaten. tiyor. Bugün elimizde yıldız olmaya aday o kadar çok Koşarak oynanır. Maçlar mücadele ederek kazanılır. For genç var ki. Elinden tutan olmadıkça bir işe yaramıyor. Bizler kıymetleri elimizin tersiyle itiyoruz. Bu kafalar değişmeli. Sadece günü kurtarmak için değil ileriye dönük hamlelerin yapılması artık şart. Liverpool ve Chelsea’de çok sayıda genç gördüm. Bu gençleri buralara getirenlerin elleri öpülür. Her biri cevher. Vodafone Park tıkabasa doldu. Tribünler harikaydı, (50 bin taraftar) slogonlar harikaydı, futbolcuların her biri için Allah vergisi diyeyim. Sanki annelerinin karnından futbolcu doğmuşlar. Fransız kadın hakem Stephanie Frappart da süper maç yönetti. Kadınlar korkmasın. Avrupa arenası farklı bir yer. Biz de kendimizi kandırıyoruz. Taktiğimiz at sağa, dön sola, ver geriye. Oynayan kumaşlar belli. Maçın tadı damağımda kaldı. 90 dakikası, uzatmaları, penaltıları... Her anı büyük heyecandı... Ve kazanan Liverpool oldu. Tıpkı 2005’teki gibi.. 14 Ağustos 2019’u not defterime unutamayacağım bir gece olarak kaydedeceğim.