Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 26 TEMMUZ 2019 CUMA EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER/YORUM 1923 Temmuz’da ‘Lozan’ın Kadınları’ Değerli dostlar verilen arayla birlikte yaklaşık dokuz ay süren “Lozan Barış Konferansı”nın görüşmelerinde, masada tek bir “kadın delege” görülmese de, o günlerin Lozan’ının sokakları, kahvehaneleri, gazinoları, özellikle de bol karlı kış günlerinin buz pistleri, delegelerin eşleriyle “şen, şakrak”, renkli mi renkli bir görünüme bürünmesi, İsviçre basınında genişçe yer alırdı. En çok ilgi çeken de, İtalyan Başdelegesi Marki Garroni’nin, çok genç, cıvıl cıvıl eşi Markiz Garroni’ydi; buz pistinin kraliçesi olduğu yazılıp çiziliyordu. Delegelerin büyük çoğunluğu eşleriyle birlikte gelmişti Lozan’a; kısa bir süre sonra ötekiler de geldi. Eşleriyle birlikte gelen delegeler, gün boyunca çok çetin geçen oturumların sıkıntılarını, Lozan’ın göl kıyısındaki ünlü kahvehanelerinde, lokantalarında geç vakitlere dek oturup gerginliklerini attıkları, Lozan’ın iki sayfalık yerel gazetesinde günü gününe, bolca resimlerle Lozanlılara duyuruldu. İngiltere’nin Başdelegesi ve Lozan oturumlarının Başkanı Lord Curzon’un eşi Grace Curzon, Lozan’a gelmemişti, dolaysiyle Curzon’un görüşmelerde yaşadığı sıkıntıları eşine yazdığı uzun mektuplarla hafifletmeye çalıştığı bilinir; Başdelegemiz İsmet Paşa (İnönü) ile ilgili yakınmaların bu mektuplarda, genişçe yer aldığı, mektuplar yayımlandığında görüldü. Soyunun İngiltere Krallığı’ndan daha eskilere dayandığından söz eden “Marki Curzon of Kedleston”, İsmet Paşa ile konuşmanın, hele hele kendisine, “Hayır!” demenin zorluğunu, Mısır’daki “Keops Piramidi” ile tartışmaya benzetmesi de eşine yazdığı mektupta yer almıştı. Ayrıca, en yaşlı delege olan Yunanistan’ın Başdelegesi Venezilos’un kendi gibi yaşlı eşi de Lozan’a gelen delege eşlerindendi. Peki, Türkiye’nin başdelegesi İsmet Paşa’nın, öteki görevlilerin, kısaca Türk Delegasyonu’nun eşleri neredeydi? Türk delegelerinin eşleri, görüşmelerin ikinci bölümünde Lozan’a geleceklerdir Başdelegemiz İsmet Paşa’nın eşi Mevhibe Hanım’ın gelmesi de söz konusudur. İsviçre basını, bu haberi büyük bir ilgiyle karşılamış, ayrıca bu gelişmeyi okuyucularına bütün ayrıntılarıyla, saati saatine ulaştırabilmek için hazırlıklara başlamıştı; ne ki bu bağlamda ilk atılım basından değil, başka bir kaynaktan gelecektir. Lozan’ın ünlü bir emlakçısı, İsmet Paşa’ya, tatillerde “eşleri” ile birlikte gelip, rahatça oturabilecekleri “20 odalı bir saray yavrusu”nu, mülk edinmesini önerir... Lozan’da görüşmeler boyunca, başta Curzon olmak üzere, tüm delegeler yeni Türkiye’yi, Osmanlı Devleti’nin nasıl bir uzantısı olarak görüyorlarsa emlakçı Mösyö Toeger de bu önerisiyle, İnönü’yü eski “Osmanlı Paşaları” ile karıştırdığını ortaya koymuş oluyordu. Ne ki, kısa bir süre sonra Başdelegemiz İsmet Paşa’nın ve öteki delegelerimizin eşlerinin Lozan’a geleceği duyulunca, başta İsviçre basını olmak üzere, görüşmelere katılan ülkelerin ABD’nin debasını, onlarla birlikte Lozanlılar da, delegelerimizin kaldığı “Lozan Palas” otelinin önünde oldukça büyük bir kalabalık oluşturup yoğun bir merakla beklemeye başlarlar. Bir süre sonra, otele gelmeye başlayan Türk delegelerinin eşlerinin de tıpkı öteki ülke delegelerinin eşleri gibi yüzlerinin, başlarının açık olduğunu, onlar gibi giyindiklerini görüp, ayrıca “tekeşli” olduklarını da anlayacaklardı... Flaşlar daha çok, İnönü’nün eşi üzerinden yanıp sönüyordu; Mevhibe Hanım koyu renkli bir takım giymişti, kuşkusuz yüzü, başı açıktı; delegelerimizin eşleri de tam bir “çağdaş kadın” görünümündeydi... Kadınlarımızın gözler önüne serdiği bu tablo, kurulacak “Yeni Türkiye”nin daha ilk adımda, “çağdaş dünya”nın, yirminci yüzyıl dünyasının bir üyesi olacağının, yadsınamaz bir göstergesini oluşturuyordu. Demek ki artık yapılması gereken, “cinsel eşitsizliği” tanıyan, “temel” olan “Dinsel Yasalar”ı (şeriat) kökünden silip atmak, başta kadın erkek eşitliğine dayanan, çağın gereksinmelerine, önlenemez değişimlerine, dönüşümlerine yanıt verebilecek yasaları düzenleyip yürürlüğe koymaktı; böylece ilk adım atılacak, “Türk Medeni Kanunu” yola çıkacaktı... Evet değerli dostlar, “24 Temmuz 1923 günü, Lozan’da ‘Kadınlar’ da vardı!”... Kaynaklar: Lozan Barış Antlaşması, İnönü Vakfı, 1994; G. Bilgehan, “Mevhibe”, Bilgi Yayınevi, 1995. 26 TEMMUZ 2019 SAYI: 34260 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03:59 03:49 04:20 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05:47 13:16 17:12 05:34 13:00 16:54 06:01 13:23 17:15 Akşam 20:35 20:16 20:35 Yatsı 22:15 21:53 22:09 Mustafa Kemal Atatürk, “Türk Dil Kurumu’nu (TDK)” kurmadan önce 2 Eylül 1930’da kendi el yazısıyla şöyle yazmıştı: “Millî hisle dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması, millî hissin inkişafında başlıca müessirdir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki bu dil, şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.” 1931’de şöyle söylemişti: “Türk milleti, geçirdiği nihayetsiz felaketler içinde ahlakının, anneannelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olduğunu görüyoruz. Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir. Bir ulusun dili, bütün bilim kavramlarını oluşturacak şekilde gelişmemişse, o ulusun bilim ve kültür alanında bir varlık göstermesi beklenemez...” HHH TBMM; Atatürk’e “harf devrimi” nedeniyle, 1 Kasım 1928’de az bilinen bir hediye verdi... Bitkisel bezemeli, “TC”li, dikdörtgen çerçevesi ve 29 harfi de altın olan hediyede, “Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Hazretlerine, karar tarihi: 1 İkinci Teşrin 1928” yazılıdır. HHH Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun (TRT) Türkçesine, yeniden göz atalım... Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile birlikte “etkin Türkçe için” işbirliği “Önce Türkçe sı “KAAÖ” değil mi? HHH Yunanistan, Bulgaris tan, Ermenistan, Türk menistan, Kazakistan gibi bazı ülke adlarının sonundaki “istan” ta Türk Dili ve Harfleri… (2) kısı “ülke, toprak, bahçe” demektir… Yunan ülkesi, Bulgar ülkesi, Ermeni ülkesi, Türkmen ülkesi, Kazak ülkesi, “gülistan (gül bahçesi)” değil mi? TRT’de, Bulgaristan vatandaş Projesi’ni(!)” başlatmışlardı... larına “Bulgar” derken, Yunanis Bakalım TRT bu işbirliğini nasıl tan vatandaşlarına neden “Yunanlı” uyguluyor? deniliyor? “Bulgarlı” diyebiliyorlar mı? HHH Aynı yanlış “Finland” için de TRT’de, bir üniversiteden söz geçerli... “Land” takısı, tıpkı “is edilirken “kampüs” deniliyor. tan” gibi “ülke” demek... Ama Oysa doğrusu “yerleşke” değil TRT’de, “Finlandiyalı”, deniliyor, her mi? Peki, “prodüktör (yapım nedense “Fin” denilmiyor! cı)”, “risk (tehlike)” değil mi? HHH “Sezon (mevsim)”, “Sezon finali” sözcükleri ne demek oluyor? Başka örnekler: “Organizasyon (düzenleme)”, “koordinasyon (eşgüdüm)”, “test (deneme)”, “komplike (karmaşık)”, “dizayn (tasarım)” olmuyor mu? Batı Ege’de ünlü Kral Karun’un halkı “Lid”, devletinin adı da “Lidya”dır. Sonundaki “ya” takısı “istan, land” gibi ülkeyi bildirir. “Lidyalılar” demek yanlıştır... İngilizcede “Avrupa” kıtasına “Europe” denilir. Bu sözcüğün telaffu HHH zunun etkisiyle bu kıtanın adı Türk Uluslararası ya da ulusal kurum çeye “Avrupa” olarak girmiştir. adlarının kısaltmalarında temel Onların para biriminin kural; önce kurumun tam adı ve adı “Euro” ise, TRT ve basını ardından kısaltması yazılır. Bazı mız “Euro” yerine neden “Avro” ya gazete haberlerinde bu kurala hiç da “Avru” kısaltmasını kullanmıyor uyulmuyor. Örneğin: “Birleşmiş Mil acaba? letler (BM)”, “Avrupa Birliği (AB)”... HHH Her nedense “Kuzey Atlantik Son yıllarda “selfi” sözcüğü Anlaşması Örgütü” için, gazeteleri çok kullanılır oldu... Türk Dil Ku mizde İngilizce “NATO” kısaltması rumu (TDK), bu sözcüğü, İngi kullanılıyor, Fransızlar ise İngilizcesi lizceden dilimize “özçekim” diye ile değil, Fransızcası ile “OTAN” ya çevirdi... “Özçekim’in” argoda zıyorlar... Türkçe kısaltma karşılığı, insanın “kendi kendini Atatürk’e hediye... tatmin etmesi” demektir! İngilizcede “self” sözcüğü “kendi” demektir. “Selfie’nin” tam Türkçesi ise “kendimce”dir. Bazı kişiler de arkadaşlarına “Haydi! Selfie çekinelim...” diyorlar. “Çekinmek” sözcüğü “kaçınmak” demek değil mi? O halde bu cümleyi söyleyen kişi “selfiden kaçınmış” olmuyor mu? “Selfi çekelim...” doğrusu, ama “Haydi kendimce çekelim...” daha doğrusudur! HHH “Gmail”, “cimail” mi, “gemail” mi? HHH Atatürk Dolmabahçe Sarayı’nda, ölümünden 45 gün önce bile, Türkçe hakkında konuşuyordu: “Zengin sözlüğümüzün toplandığı gün, milli varlığımız en kuvvetli bir dil kazanacaktır. Bizim milliyetçiliğimizin esası dil birliğinin korunmasıyla mümkün olacaktır...” Not: Son... İlk operasyon 18 Temmuz’da, ikincisi 24 Temmuz’da gerçekleştirildi. Operasyon görüntüleri paylaşıldı. Çifte operasyonErbil’de diplomata saldırıyı planlayanlar öldürüldü Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ortak operasyonu ile Irak’ın Erbil kentinde şehit edilen Türk diplomat Osman Köse’ye yönelik saldırıyı planlayan teröristler öldürüldü. Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğu’nda görevli diplomat Osman Köse, 17 Temmuz’da Erbil’de restoranda uğradığı silahlı saldırıda şehit edilmişti. MİT, bir gün sonra saldırıyı planlayan teröristleri tespit edip takibe aldı. İlk operasyon, saldırıdan 1 gün sonra 18 Temmuz’da Duhok’ta gerçekleştirildi. Teröristlerin içinde bulunduğu araç, Erbil’den çıkışından itibaren yerel istihbarat unsurlarının da katkısıyla takip edildi. Yerleşim yerinden uzak bir alanda araç, TSK unsurlarınca vuruldu ve teröristler öldürüldü. İkinci operasyon da 24 Temmuz’da düzenlendi. Teröristlerin içinde bulunduğu araç, Irak’ın kuzeyinde Batika kırsalında vuruldu. Operasyonlarda Osman Köse’ye yönelik suikastın 2 planlayıcısı ve korumaları öldürüldü. Bölgedeki kaynaklardan alınan bilgiye göre suikastla direkt bağlantıları tespit edilen 45 kişi gözaltına alındı. l DHA/İHA Hava harekÂtında 9 terörist öldürüldü Milli Savunma Bakanlığı’nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Irak’ın kuzeyindeki Metina bölgesine hava harekâtı düzenlendiği açıklandı. Hava harekâtıyla, bölücü terör örgütü PKK’ye ait hedefler vurulurken, 3 terörist etkisiz hale getirildi. Gara bölgesine düzenlenen hava harekâtında da 6 teröristin etkisiz hale getirildiği bildirildi. İçişleri Bakanlığı da Van’da bir teröristin öldürüldüğünü duyurdu. Ayrıca İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır’ın Lice kırsalında 19 Temmuz’da etkisiz hale getirilen 5 teröristten birinin gri kategoride yer alan “Agit Soro” kod adlı Celal Gök olduğunu açıkladı. Öte yandan Bakanlıktan yapılan başka bir açıklamada biri gri kategoride aranan beş teröristin dün Şırnak’ta teslim olduğu duyuruldu. l ANKARA Öcalan için 11. başvuru Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları, İmralı’ya giderek müvekkilleriyle görüşmek için başvuru yaptı. Avukatların 18 Haziran’dan bu yana yaptıkları 10 başvuruya yanıt alamadığı belirtildi. Öcalan’ın avukatları, 8 yıl aradan sonra 2 Mayıs, 22 Mayıs, 12 Haziran ve 18 Haziran’da müvekkilleriyle görüşmüştü. l Haber Merkezi KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Genel komutanlık binası Jandarma Atatürk’ü sakladı! Jandarma Genel Komutanlığı’nın girişinde bulunan anıttaki Atatürk portresi ve Türk Bayrağı, yapılan restorasyonun ardından kaldırıldı. Yapılan yeni anıtta, eskisinde yer alan Atatürk portresi ve Türk Bayrağı kullanılmazken, yeni anıtın arka yüzüne yeni bir Atatürk rölyefi yapıldı. Ankara’da Genelkurmay Başkanlığı’nın karşısında yer alan Jandarma Genel Komutanlığı binasının önündeki anıt, bir süre önce restorasyon nedeniyle kaldırılmıştı. Restorasyon öncesinde anıt, elinde silah tutan bir asker heykeli ile arkasında yer alan Atatürk portresi ve Türk Bayrağı kabartmasından oluşuyordu. Restorasyonun ardından elinde silah tutan asker heykeli anıta yeniden yerleştirilirken, anıtta Atatürk portresi ve Türk Bayrağı yer almadı. Yeni anıtın Jandarma Genel Komutanlığı binasına bakan arka yüzüne eski heykelden farklı bir Atatürk rölyefi yapıldı. Heykel ve çevresinde çalışmaların devam ettiği öğrenildi. l ANKARA/Cumhuriyet Orgeneral Çetin’den bir ilk: Rosgvardiya’yı ziyaret etti Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Rusya Ulusal Muhafızlar Birliği (Rosgvardiya) Başkanı Viktor Zolotov ile Rusya’da bir araya geldi. Çetin, davet üzerine Rusya ziyaretini gerçekleştiren ilk Jandarma Genel Komutanı oldu. Rosgvardiya’nın internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, iki ülke yetkilileri, terör ve aşırılıklarla mücadele alanında uluslararası işbirliğini güçlendirme çerçevesinde deneyimlerini paylaştı. Açıklamada, Zolotov’un Rosgvardiya’nın kamu ve devlet güvenliğinin sağlanması konularında yaptıkları çalışmaların Türk heyetiyle paylaştığı belirtildi. l Haber Merkezi BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Türkmenistan kö 1 kenli iyi cins 2 bir at. 2/ At üstünde değ 3 neklerle oy 4 nanan bir tür top oyunu... 5 Besleyici değeri olmayan maddeleri 6 7 yeme alışkanlığı. 3/ Kargaşa, 8 9 başıboşluk... Kimyada basit şekerlere verilen genel ad. 4/ Mikroskop camı... Bilgiçlik taslayan kimse. 5/ Halk şairi... Rütbesiz asker. 6/ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 BURT LAK T 2 İ ÇER İ K PO 3 BUZ RAKE T 4 E N İ K MAÇA 5 R DÖŞEK L Kenya’nın başkenti. 7/ 6 İ C A Z E T S İ İskambilde bir kâğıt... 7 Y Ö N M J Ü T Bursa’nın bir ilçesi. 8/ 8 E N S E S T N E Ardıç, çam gibi ağaçların 9 ince yaprakları... Ticaret K T ENDER eşyası. 9/ Yol üzerinde oluş muş çukur... Havadaki su buharı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Beyaz sağrısı üzerinde benekler bulunan bir at cin si. 2/ Ege Bölgesi’nin en yüksek dağı... Şifalı kaynak suları ya da çamurla tedaviyi amaçlayan kuruluşlara verilen ad. 3/ Sivas’ın Şarkışla ilçesinde bir kaplıca... Harekât merkezi. 4/ Bir tür taze ve tuzsuz beyaz pey nir... Urartular döneminde Van Gölü’ne verilen ad. 5/ Pasta hamuru... Küçük mağara. 6/ Mantıkta, önertile rinin biri ya da her ikisi kanıtıyla birlikte ileri sürülen tasım. 7/ İlgi eki... Büyüklük taslayan, şişinen, kendini bir şey sanan. 8/ Bir bilim ya da sanat kolunda özel ve belirgin yöntem... Kardeş çocuklarının birbirlerine göre her biri. 9/ İslam inancına göre, şeytanın Tanrı’ya başkaldırmadan önceki adı.