14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 2 ARALIK 2019 PAZARTESİ EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ECE KURTULUŞ HABER CHP lideri Kılıçdaroğlu, Yolsuzluğu bileiktidarın halka hesap vermeye gerek duymadığını normalleştirdilersöyledi: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, toplumun yolsuzluklar konusunda duyarsız hale getirildiğini belirterek “Devlet başkanının yolsuzluklardan pay al ması bile makul karşılanıyor. Ör neğin 20 milyar do lar değeri olan Tank Palet Fabrikası 25 yıl lığına bedavaya veril leyla kılıç di. Siyasetçinin hesap vermesi gerekiyor. An cak hesap vermeye ge rek bile duymuyor” dedi. Kılıçdar oğlu, Türkiye’nin ekonomisi için, “Demokrasi, üreten Türkiye, sos yal devletin inşa edilmesi ve sürdü rülebilirlik” noktalarında stratejiye ihtiyacı olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, Maltepe Belediye si tarafından düzenlenen Malte pe Ekonomi Forumu’nda konuş tu. Yolsuzluklar konusunda toplu mun duyarsız hale getirildiğini an latan Kılıçdaroğlu, “Devlet başkanı nın yolsuzluklardan pay alması bi le makul karşılanıyor. Tank Palet Fabrikası’nı örnek olarak vereyim size. Özelleştirme kapsamına alın dı mı, alınmadı. Satıldı mı? Kiralandı mı? Hayır. Ne oldu? 20 milyar dolar değeri olan fabrika, 25 yıllığına beda va verildi. Siyasetçinin hesap verme si gerekiyor. Siyasetçi hesap veriyor mu? Hayır, gerek bile duymuyor” de di. Türkiye ekonomisinin değer ya ratma açısından içe döndüğünü kay deden Kılıçdaroğlu, “17 yıldır ikti darda kalan bir siyasal iktidar, inşa at sektörünü neden kutsadı? Bu soru nun yanıtını, siyasetin finansmanın da aramamız gerekiyor. Siyaseti han gi sektör, kim finanse ediyor? Eğer rant, siyaseti finanse ediyorsa iktida rın arkasındaki parasal gücü inşaat İmamoğlu: Freni boşalmış kamyon gibi Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından sonra Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin moderatörlüğünde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Mersin Büyükşehir Belediye Vahap Seçer, “Dünya’da ve Türkiye’de Kentleşme Olgusunda Yaşanan Dönüşümler” oturumuna katıldı. İmamoğlu, göreve geldikleri günden beri iktidarın zorlamasıyla yaşadıkları sorunları anlatarak “Akıllı bir siyasi yönetimin yapmaması gereken uygulamalar var. Ben bunu, yokuş aşağı duvara toslamak üzere freni boşalmış olan bir kamyona benzetiyorum. Sözüm ona bize bu şehri kaybettirecekler. Diyecekler ki, ‘3 ayda İstanbul su sıkıntısı yaşıyor.’ Bu millet akıllı. Hangi sorunun nereden geldiğini bilirler. Yani sizin burada, birtakım popülist tavırlarla yapmak istediğiniz ucuz kahramanlıkları vatandaş yutmaz” dedi. Zeydan Karalar Adana, Vahap Seçer de Mersin’in Türkiye’nin küçük bir örneği olduğunu belirterek yönetimlerine bırakılan borçlara, şeffaflığa ve çalışma sürecindeki personel istihdamı ile ilgili sorunlara dikkat çektiler. sektörü sağlıyorsa, o zaman siyasal iktidarın, iktidarını sürdürmesinin yolu bu süreci desteklemekten geçiyor. Nereye kadar? Çıkmaz noktaya gelinceye kadar. Bugün geldiğimiz nokta, iktidarın çıkmaz sürecin içine girdiği noktadır” diye konuştu. ‘Tahammülümüz yok’ Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ekonomisi için “Demokrasi, üreten Türkiye, sosyal devletin inşa edilmesi ve sürdürülebilirlik” noktalarında stratejiye ihtiyacı olduğunu söy ledi. Asgari ücret konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, asgari ücretin vergiden muaf tutularak en az yüzde 22.58 oranında zamla yükseltilmesi gerektiğini belirtti. Seçim tartışmalarına ilişkin de Kılıçdaroğlu, “Seçimler yasaların öngördüğü tarihte olacak. Yerel yönetimlerde elde ettiğimiz başarıyı genel seçimlerde de elde edeceğiz. O beyefendiyi aşağıya indirmek bizim boynumuzun borcudur. Bu kadar sıkıntıya bizim tahammülümüz yok” dedi. l İSTANBUL CHP’li Erdoğdu: 2021 iflaslar yılı olacak CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, “Görünen, 2020 konkordato, 2021 yılı iflaslar yılı olacak. Bu durumdan çıkmak için CHP olarak dört aşamalı bir plan öngörüyoruz. Referandumdan sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti anayasasızlaştı. Öncelikle bir anayasaya ihtiyacımız var” dedi. Erdoğdu, yazılı açıklamasında, Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmelere dikkat çekti. Ekonomideki sorunların çözümüne yönelik CHP olarak yaptıkları çalışmalar olduğunu belirten Erdoğdu, şunları kaydetti: “Görünen, 2020 konkordato, 2021 yılı iflaslar yılı olacak. CHP olarak dört aşamalı bir plan öngörüyoruz. Referandumdan sonra Türkiye anayasasızlaştı. Bugün yürürlükte olan bir anayasa değildir. Kuvvetler ayrılığını getirmeyen, temel hak ve hürriyetleri garanti altın almayan metne anayasa denmez. Şiddetle ve ivedi olarak bir anayasaya ihtiyacımız var. Bugün yaşadığımız melanetin temeli, ekonomik veya siyasal değil, anayasal meseledir.” Planın diğer ayağının ise “üreten bir ekonomi” olduğunu aktaran Erdoğdu, yüksek katma değerli sanayi üretimi ve tarımın önemine işaret etti. Erdoğdu, üçüncü olarak “sosyal devlet” meselesini ele alacaklarını aktardı. Gelir dağılımı adaleti ve istihdam artışının önemine işaret eden Erdoğdu, İşsizlik Sigortası’nın doğru kullanılması gerektiğinin altını çizdi. Erdoğdu, tüm bunların sürdürülebilirliğinin ise dördüncü aşama olduğunu vurguladı. l ANKARA Akatlar’da demokrasi şöleni CHP’de mahalle delege seçimleri sürerken, dün İstanbul Beşiktaş Akatlar Mahallesi’ndeki delege seçimlerine partililer yoğun katılım sağladı. 3 listenin yarıştığı seçimlerde 442 üye sandık başına gitti. Demokrasi şöleni havasında geçen seçimde oy kullanmaya gelen partililerden Mehmet Arslan, “Üç listenin yarıştığı tek mahalle olan Akatlar, siyasetin aktif olarak yaşandığı bir mahalle. Diliyorum kazanan Akatlar ve Beşiktaş olur” dedi. Yapılan oylamanın ardından 142 oy alan beyaz liste birinci, 102 oy alan yeşil liste ikinci, 100 oy alan turuncu liste ise sonuncu oldu. l İç Politika Macron’un başlattığı ‘beyin ölümü’ polemiği sürerken liderler Londra’da bir araya geliyor NATO’nun tartışmalı zirvesi HÜSEYİN HAYATSEVER Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un başlattığı “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” tartışmasının yankıları sürerken, NATO Liderler Zirvesi bu hafta toplanıyor. NATO’nun 70. kuruluş yıldönümü dolayısıyla, 34 Aralık’ta İngiltere’nin başkenti Londra’da yapılacak olan zirvede, Türkiye’nin Suriye’de YPG’yle mücadele konusunda destek görene kadar onaylamayı reddettiği NATO’nun Baltık ülkeleri ve Polonya için hazırlanan savunma planı da ele alınacak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Ben turist miyim?” diyerek Türkiye’de yapılmasını savunduğu Suriye konulu TürkiyeAlmanyaFransaİngiltere dörtlü zirve toplantısı da Londra’da düzenlenecek. Zirve kapsamında, yarın İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, Buckhingham Sarayı’nda NATO ülkelerinin liderleri onuruna verilecek resepsiyona ev sahipliği yapacak. 4 Aralık’ta zirve düzenlenecek. Zirvenin öncelikli gündemi, Macron’un, “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” ve “AB kendisini korumak için NATO’ya güvenemez” açıklamasıyla başlayan NATO’nun geleceği tartışmaları olacak. Macron, ABD’yi kastederek NA TO müttefiklerinin Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı’na yeşil ışık yakmasını da eleştirmişti. Macron’un NATO’ya ilişkin görüşlerine Almanya Başbakanı Merkel ve İtalya Başbakanı Conte başta olmak üzere birçok NATO ülkesi lideri karşı çıkıyor. Erdoğan da “beyin ölümü” tartışmasına katılarak Macron’a, “Sen kendi beyin ölümünü bir kontrol ettir” diye seslenmişti. Zirvede ayrıca Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinden gelen YPG dahil tehditlere karşı NATO’nun tedbir almasını öngören savunma planının ABD tarafından reddedilmesine karşılık olarak “Dayanışma tek taraflı olmaz” mesajıyla NATO’nun kuzey kanadı için hazırlanan savunma planını reddetmesi de görüşülecek. Dörtlü zirve Londra’da Londra’da ayrıca Suriye konulu TürkiyeAlmanyaFransaİngiltere dörtlü zirve de düzenlenecek. Erdoğan, Suriye konulu dörtlü zirvenin Türkiye’de yapılması gerektiğini savunmuş, 30 Ekim’de “Diyorlar ki ‘Berlin’de, Londra’da toplantı yapsak.’ Bu toplantının yapılacağı üç yer var. Şanlıurfa, Gaziantep, İstanbul; gelin burada yapalım. Beni Berlin’e çağırıyorsun. Ben turist miyim, ne işim var orada” ifadelerini kullanmıştı. l ANKARA Akar’dan NATO’ya çağrı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO zirvesi öncesi Euronews’ta yayımlanan makalesinde “Birleşik silahlı kuvvetleri ve güvenlik aygıtlarıyla NATO, dünyada terörün tüm tezahürleriyle ortadan kaldırılmasında kilit öneme sahiptir. Ancak bu mücadele tam kararlılıkla gerçekleştirilmelidir. Aksi takdirde terörle mücadele tümden sorgulanır hale gelebilir” dedi. Akar, Barış Pınarı Harekâtı’nın “NATO’yu hiçe saymak” anlamına gelmediğini, Türkiye’nin müttefikleri tarafından YPG tehdidine karşı yalnız bırakıldığını kaydetti. ‘DEAŞ ve PKK işbirliği içinde’ Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, IŞİD terör örgütünün PKK/YPG terör örgütü ile işbirliği yaptığı belirtildi. Açıklamada, “Fırat’ın doğusundaki karmaşıklığın sebebi ve DEAŞ terör örgütünün hâlâ küçük bir grup olarak var olmasındaki en büyük etken iş birliği yaptıkları PKK/YPG terör örgütü ve bu terör örgütüne verilen destektir. Terör örgütleri DEAŞ ve PKK/ YPG aynı amaca hizmet etmekte, NATO üyesi olan ülkemize saldırarak aslında NATO’ya zarar vermeyi hedeflemektedirler” Pasaport polisine turkuvaz üniforma İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatı üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü Hudut Kapıları Daire Başkanlığı, pasaport polislerinin kıyafetlerinde değişikliğe gitti. Hudut kapılarında görevli pasaport polisleri, “turkuvaz renkli” ve ön kısmında “Turkey” yazısı bulunan özel tasarım yelekler giymeye başladı. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, bakanlığın, havaalanlarında “yolcu memnuniyeti ölçme ve değerlendirme anket çalışması” başlattığı, havaalanlarına yerleştirilen cihazlarla yolculara hizmet veren pasaport polislerinin genel davranış ve tutumlarının değerlendirmeye tabi tutulduğu da bildirildi. Bu arada polis üniformalarında “Türkiye” yerine “Turkey” yazması sosyal medyada tartışma konusu oldu. l ANKARA / Cumhuriyet Mutlu Hoca için özgürlük istediler HDP Şişli İlçe Eşbaşkanı Mutlu Öztürk’ün tutuklu olarak yargılanması, Galatasaray Lisesi’nden arkadaşları tarafından protesto edildi. Öztürk’ün arkadaşları, dün yapılan Geleneksel Galatasaray Kış Pilavı’nda tarihçi Mutlu Öztürk için özgürlük çağırısında bulunarak özetle şöyle dedi: “Mutlu’nun tutuklanması, yaklaşık iki yüz elli yıl önce ilan edilen Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ne, Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi’ne ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na aykırıdır. İfade özgürlüğü en temel insan hakkıdır. Yaşanan bu haksızlık karşısında sevgili kardeşimizin, ağabeyimizin, hocamızın yalnız olmadığını hatırlatma gereği duyuyoruz.” l Haber Merkezi Belediyede maaşlara haciz 31 Mart yerel seçimlerinde MHP’den HDP’ye geçen Kars Belediyesi’nin şu ana kadar tüm taşınmaz, hesaplar ve araçlarına haciz konulurken, şimdi de çalışanların bu ayki maaşlarına haciz konuldu. Haciz işlemlerini Kars Belediyesi’nde önceki dönem usulsüz iş yapan ve taahhüt ettiği işleri teslim etmeyen kişilerin başlattığı ileri sürülürken Kars Belediyesi Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, “Ne pahasına olursa olsun, işçinin alın terini kimseye yedirmeyeceğiz. Yasa açıkça maaş hesabına haciz konulmaz diyorken buna göz yuman yargı soruşturma için niye hızlı hareket etmiyor?” dedi. l İç Politika Temelli: Amaçları bizi tasfiye etmek HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP’nin siyaset alanından tasfiye edilmek istendiğini belirtti. Temelli, dün partisinin Tunceli 3. Olağan Kongresi’ne katıldı. Burada konuşan Temelli, “Bir siyasi kırım, HDP’yi demokratik siyaset alanından tasfiye etme çalışmaları. Çünkü HDP hakikati söyledikçe, demokratik siyaset içinde çözüm ürettikçe bu iktidar deşifre oluyor, çözümsüzlüğü, çaresizliği gösteriliyor. Kayyım şiddettir, siyasi darbedir. Onun için de HDP, siyaset alanından tasfiye edilmek isteniyor. Bu halk siyaset yapar, siyaset yaparak da bu kayyım rejimine son verecek” dedi. l İç Politika ‘Saraydan Kız Kaçırma’ Mozart, bu adı taşıyan bir opera yapıtı besteledi. Konu, Osmanlı Sarayı’na kaçırılan bir kızın kurtarılışı idi. Wolfgang Amadeus Mozart, müziğin bu dâhi çocuğu (17561791), bu yapıtıyla “saray”ın karanlık işler yapılan bir yer olduğuna da vurgu yapıyordu. Bütün “saraylar” kuşku dolu işlerin yapıldığı yerler olmuştur. “Saray entrikaları” deyimi boşuna değildir. “Saray soytarısı”, “saray borazanı”, “saray şakşakçısı” saraya yanaşıp çıkar sağlayanları tanımlayan terimlerdir. “Saray”, yukarıda bir yerde durur, saraya “çıkılır”, orada karanlık bir güç vardır. “Saray”, bütün şaşaasına, bütün şatafatına, bütün debdebesine karşın kuşkulu, entrikaların döndüğü, karanlık dehlizlerinde nelerin yaşandığı bilinmeyen bir yer olarak bilinir. Türkiye Cumhuriyeti, sarayın sembolü olan her şeyi reddeden bir meydan okuma ile kurulmuştur. HHH Çankaya Köşkü, İstanbul’daki “Padişah Sarayı”na karşı verilen mücadelenin simgesidir. Köşk, Saray’a karşıdır. Köşkte oturan Kurtuluş Savaşı’nın Gazisi’dir, Büyük Millet Meclisi’nin Reisi’dir, ülkenin Cumhurbaşkanı’dır. Saray’da oturan ise sultandır, halifedir, ülkenin tek hâkimi, ülkenin tek adamıdır. Genç Cumhuriyetin kuruluşu saraya ve onun temsil ettiği her şeye karşı verilen mücadelenin sonucudur. AKP “Reisi”nin Ankara’da bir saray yaptırması boşuna değildir. Ankara’nın ortasına dikilen “Saray”, Atatürk Cumhuriyeti’ne karşı çıkan bir anıt anlamındadır. “Sizin köşkünüze karşı bizim sarayımız.” Atatürk Cumhuriyeti’ne karşı Osmanlı sultanlığı. R.T. Erdoğan’ın “İtibardan tasarruf olmaz” sözü, itibarın nerede arandığını gösteren açık beyandır. İtibar saraydır, şatafattır, debdebedir, gösteriştir. Geçmişte kız kaçırışı opera yapıtı olan “saray”, günümüzde siyasal tuzakların gizlenen yuvası mı olmaktadır? “Saray’a giden CHP’li” olayı, ne yazık ki ülkenin içine sürüklendiği anomiyi (değerlerin kayboluşunu) göstermektedir. Cumhurbaşkanlığı gibi saygın bir makamı temsil etmesi gereken “Saray”, gizli entrikaların döndüğü bir yer durumuna gelmekte, buraya gelip de CHP başkanlığını konuşan “parti haini” ile bunu konuşan “Reis” de kuşkulu bir duruma sokulmaktadır. Bu olay, bir özür ile, bir “yanılmışım” sözcüğü ile kapanmayacak önemdedir. Aslında, “tek adam iktidarı”nın ne denli kırılgan bir zeminde durduğunu göstermektedir. Bir gazetecinin bir gazeteciden “duydum”, “kaynağımı açıklamam”, “ama teyit ettirdim, kaynağım ısrar etti” gibi rivayetlerle açıkladığı olay, ortalığı karıştırmaya yettiyse bunun anlamı “artık ortada güvenilecek hiçbir şeyin kalmadığı”dır. Güven bunalımı, Saray’dan sokağa kadar her yere yayılmıştır. Bu durum ülkenin en büyük kaybıdır. Ya Cumhuriyet Halk Partisi? Eğer CHP’nin gücü “başkanının kim olacağında” görülüyorsa ortada büyük bir sorun var demektir. Başkanın Kemal Bey değil de Muharrem Bey olması ya da Ekrem Bey olması Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar olması için gerekli görülüyorsa bu da zayıflık demektir. Bir “siyasal parti”nin güç kaynakları ilkeleri ve örgütüdür. İlkelerinden güç almayan, örgütünü başarıya hazırlamayan bir siyasal parti ancak kişilerden medet umar. Böyle bir CHP’nin, bugünün AKP’sinden farkı kalmaz. CHP, kişilere değil, ilkelerine sarılmalıdır. CHP, örgütünü ilkelere dayalı başarısı ile iktidara hazırlamalıdır. CHP, iktidar olacağına toplumu inandırmalıdır. Bunun için de mırıldanarak değil, açıkça meydan okuyarak iktidarı istemelidir. AKP’nin zayıflamasına değil, kendi gücüne dayanmalıdır. Hayatın her alanında sesini yükseltmeli, sözünü söylemelidir. Başkan, bütün bunları temsil eden bir simge olmalıdır. Başkan, partinin güçleri olan ilkeleri ve örgütü temsil etmelidir. Başkan, partisinin geleceğini anlatabilmelidir. CHP, AKP’nin akışına kendini kaptırarak iktidara gelemeyeceğini anlamalıdır. CHP, Saray’a karşı “Halkevi” olmalıdır. CHP, halkın evi, halkın yeri, halkın yuvası olmalıdır. Saray’a kim çıkarsa çıksın, başarı halkın evinde olmaktır. Başarı her zaman doğrunun, dürüstün, insandan yana olanın, insan için çalışanın ödülüdür. Tarih bize bunu gösterir... Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı ile görüştü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun yeni başkanı Ursula von der Leyen’in talebi üzerine kendisiyle telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Görüşmede, AB üyelik süreci, 18 Mart mutabakatı çerçevesinde Türkiye’deki Suriyelilere destek verilmesi ve Suriye’nin kuzeyinde oluşturulan güvenli bölgeye Suriyelilerin geri dönüşleri konusunda görüş alışverişinde bulunulmuştur” dendi. l ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear