25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 5 EKİM 2019 CUMARTESİ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER Meriç Velidedeoğlu’nun, geçmişten günümüze, katılımcı dokunuşlarla dolu koşusu.. Yaptığı her işin ortak paydası toplumsal yarar Kimya mühendisliğinden gıda mühendisliğine katkı araştırmaları, fakülte kurucusu kimliği ile yetinmeden, toplumsal örgütlenmelere uzanan çalışmalarının bir diğer yanında hep Cumhuriyet değerlerine katkı önceliği var. En çok onurlandığı ise Çağdaş Yaşam’ın yönetim kurulu üyesi olarak üstlendiği proje kapsamında, “Söylev üzerinden Atatürk devrimleri, laikliğin, kuruluş, kurtuluş savaşları kazanımlarının yeni kuşaklara yaygınlaştırılması için..” her yerde yapılmış çalışmalar.. Meriç Velidedeoğlu’nun kendi özelini anlatan ilk söyleşisinden. Velidedeoğlu ailesinin, en değerlileri paylaşılmış anılar olmak üzere, ev düzeni ile de, verilmiş emeklerin, savunulan değerlerin havasını saçan bir ışığı vardır.. Ayırdına varamadan gülümsetir, güven verir. Sevgili Velidedeoğlu Hocamızın son söyleşisinden de anımsadığım gülen yüzüyle oturuşu, konuşmasının canlı kopyası gibi kocaman fotoğrafı koltuğun üzerindeki duvarda asılı. Meriç Velidedeoğlu, “Son söyleşilerinden birinden en sevdiğim fotoğrafı..” açıklamasını boşuna yapmıyor. Odada bir tek Meriç Velidedeoğlu’nun gönlündeki önceliklere göre yaptığı fotoğraf seçimlerindeki, yer değişiklikleri dikkat çekiyor.. İstesem de istemesem de öncelikli Sevgili Hıfza Veldet Velidedeoğlu Hocamız ile yaptığım son söyleşinin anıları ile Meriç Velidedeoğlu’yla yapacağım bu ilk söyleşinin duyguları birbirine karışıyor. Odanın bilgelik saçan havası, inansanız da inmasanız da ikimizin birden yüzlerindeki gülümsemeye yayılıyor. Biri iki saat ayırdına varılamadan birçok saate gönüllü uzatılırken, asla bir söyleşi sayfasında özetlenemeyeceği, okurla paylaşılamayacağı kaygısını da besliyor.. Soru hazırlama kaygısı olmadan, sadece kimi tarihler, bellek yanılsamaları, boşlukların, eksikliklerin kayda geçmesi adına arada bir söze girme gereğini duyuyorum. Meriç Velidedeoğlu ise ilk kez yaşamını, bir Cumhuriyet kadını olarak kendi seçimleri, öncelikleri ile anlatmak sorumluluğu içinde, alabildiğine abartısız, ancak gerçek kimliği ve önceliklerini de açığa çıkaracak bilinçli seçimlerle kısacık notlarla anlatmaya koyuluyor. Arada “Dersinizi çok iyi çalışmışsınız, bana sayfaya sıkıştırma zorluğu dışında yapacak iş bırakmamışınız” çıkışlarıma takılıyor. Size Meriç Velidedeoğlu kimliği, verdiği emeklerin değerleri üzerinden özet yapabilmem söz konusu olamasa da, kimi ipuçları verebilme umuduyla... Cumhuriyet’le ilk tanışma İlkokul yılları, Fatih İmrahor’daki evin çocukluk anılarını atlayarak 1945, 3. sınıf öğrencisi günlerine geçiş yapıyorum. Eğitimin içeriğinin doldurulmasına ilkeli, özen gösterilen yıllardayız. Öğrencilerden her gün birinin evinde okunan gazeteyi sınıfa getirmesi istenmiş. Meriç Karacaovalı evden babasının okuduğu Son Telgraf’ı getirmiş. Sınıfta babaları subay olan iki arkadaşları varmış. Onların ikisi de kendi günlerinde babalarının okuduğu Cumhuriyet gazetesini getirmişler. Meriç Hanım, okunan haberler, içeriklerinden çok etkilenmiş. Babasına, arada bir onlara da Cumhuriyet alıp alamayacağı dileğini aktarmış. “Almak istiyorsan harçlığından ayırıp alabilirsin” yanıtı gelmiş. Arada bir alıp okumaya başlamış. Tramvay arkalarında bağıra bağıra günlük gazetelerin satışını yapan çocukların, düşecekleri korkusu kadar, çığırtkan bağrışları da dikkatini çekermiş. Cumhuriyet’i satanların aralarında olmaması dikkatini çekermiş. Sorgulayınca Cumhuriyet’in bağırarak değil, seçilerek okunduğu sonucuna ulaşmış. Savaş yılları öğrenci gençlik içinde o da sinemaya gitmeyi çok severmiş. O zamanın reklamlarında Alman Fox, reklamlarıyla önde. Fox’un dünya haberleri ayırımsız bütün sinemalarda. Savaş haberlerini filmler kadar dikkatle izliyor. Bugünün tersine işlevde birçok aydın için dikkatle izlenen Fox haberleri ile çelişkisine işaret ediyor. Meriç Hanım’la sadece İmrahor Mahallesi değil, İstanbul Kız Lisesi öğrencilik yıllarımızdan da dönem farkları ile ortak anılarımız var. Elbet kalite erozyonu örnekleri yanında, eğitim seferberliği, birliğinin kazanımlarının kolay kolay silinmediğinin örnekleri de. Çok daha anlamlı kazanımları sayesinde, kuşkusuz kişisel öğrenme, toplumsal sorumluluk duyma, kendi kendini geliştirme yetileriyle kazanımlar çok fazla. Son sınıfta “fen”e geçişten önce, ilk gününden kimyayı seçme kararlılığı var. İlk kız lisesi birincisi seçiliyor. Gömüldüğü laboratuvarların araştırmaya yönlendirici KURTULUŞ ARI 1976’daki evlilik cüzdanından. Velidedeoğlu’nun son röportajlarından. 2. sayfada kadın hakları konusunda yazdı Meriç Velidedeoğlu, 1976 yılında yeni soyadını aldıktan sonra Cumhuriyet gazetesinin 2. sayfasındaki yazılarında Velidedeoğlu soyadını kullanmamak için, aile soyadı Karacaovalı soyadını kullanmayı seçince, gazetemizde yayımlanan 2. sayfa makaleleri ile birlikte, Varlık Dergisi, Eğitim Dünyası, diğer örgütlü kurumların yayınlarında toplumsal, bilimsel içerikli tüm yazıları için de ailesinin soyadını kullanmayı sürdürdü.. Toplumsal ağırlıklı, Cumhuriyet devrimlerine yaklaşımlarında, kadın hakları kimliği ile yoğunlaşmış çalışmalarıyla öncelik vermeyi seçti. bugüne göre olağanüstü olanak yaratan koşullarını hiç unutmuyor. 5 yıllık kimya mühendisliği eğitimi, devamında sınai kimyadan asistanlık seçimi geliyor. Ailesinin İzmir’e taşınmasının ardından İzmir Kimya Fakültesi kuruculuğu çalışmalarının içine dalarak elinden gelen her aşamadaki üretimin, çalışmanın içine gönüllü katılıyor. Ülkemizin zeytin başta, yağlı ürünler üretiminin sanayide değerlendirilmesi, işlenmesi çalışmalarına dönük araştırmaları üstleniyor. Çalışma yaşamında ülke üretimine dönük duyarlılıklarıyla, öncelikleri, derneklerde de çalışma çabalarını biliyor. Meriç Hanım’ın Cumhuriyet kadını kimliği, bilinci, eğitim çalışmaları bilendikçe bileniyor.. Velidedeoğlu ile evlilik yeni bir dönemeç noktası 1976’da, Cumhuriyet kadınları arasındaki yeri, Cumhuriyet devrimleri, değerleri üzerinden birikimleri ile donanımlı olarak Velidedeoğlu’nun karşısına çıkması, çevrelerinde tanıklık edenlerin de ortak yargısı ile, “Ortak değerler, duygular, algılar üzerinden yıldırım aşkı”, yıldırım evlilik önerisi ve kararı ile taçlandırılmıştı. Velidedeoğlu Hocamın, “Biz her günü iki katı ile yaşıyoruz” açıklamaları da, özünde özdeşleşmiş Cumhuriyet devrimleri, laiklik, medeni hukuk, insan hakları, kadın hakları, emek, çocuk hakları çalışmalarının yeni kuşaklara taşınması sorumluluklarının paylaşılmasında birleşik kaplar enerjisinin oluşturulmasının zorlu koşularını, emek ağırlığını özetliyordu... Meriç Velidedeoğlu’nu “Çağdaş Yaşam” üzerinden en çok onurlandıran çalışmaları.. İstanbul’da “Çağdaş Yaşam”ın ku ruluş çalışmaları.. Aysel Çelikel, Necla Arat, Türkan Saylan, Aysel Ekşi, Meriç Velidedeoğlu’nun aralarında oldukları geniş bir kurucular, Cumhuriyetçi kadınlar çabası.. Çağdaş yaşamın, kadınlar, gelecek kuşaklara yönelik kazanımlarını, kadınlar, kız çocuklarının eğitimleri öncelikli çoğaltmak, katlamak çabaları.. Meriç Velidedeoğlu işte tam da bu noktada, kurucu yönetim kurulu üyesi olarak, kendisine düştüğünü düşündüğü payı, gönüllü olarak üstlendi. Söylev’den yola çıkarak, kurtuluş ve kuruluş savaşları süreçlerini, Atatürk devrimlerini, laik Cumhuriyetin, medeni hukuk devrimlerinin tüm kazanımlarının kadınlara, kız çocuklarına dönük haklar ve hedeflerini topluma ulaştırma sorumluluğu, çalışmaları kapsamında, bir anlamda paket program olarak geliştirdiği çalışmaların bütünlüğü içinde, birbirinden değerli tiyatro sanatçıları gönüllülük içinde görsel sunumda doğrudan görev aldılar. Bir kişi Söylev’i okuyarak konuya ilişkin devrimler üzerinden belgeleri de perdeye taşıyordu. Bir başka devlet sanatçısı, Söylev’in söz konusu devrim gündemi üzerinden günlük yaşamımızda yaratılan sonuçların anlamlarının açıklamasına yine görsel örneklerle kanıtlar sunuyor.. Söylev üzerinden, tek tek devrimlerin günümüz yaşamına aktarılmalarıyla, toplumsal kazanımların anlamlanması, olumlu sonuçlanmalarının Çağdaş Yaşam’a aktarımları.. 85 dakikalık 150 belge ile görsellenmiş sunumun öncesinde genellikle Meriç Velidedeoğlu’nun çağdaş Yaşam’ın kitlelere ulaşmasında engel oluşturan güncel çarpık gelişmeleri sunum girişi ile yine çoğunlukla uzman bilim insanı, aydınlanmacı konuşmacıların katkıları ile gerçekleştirilen değerlendirme söyeşileri.. Ders alınmalı Ülke okulları, liseleri, belediyeler, askeri, sivil okullar, üniversiteler, sivil toplum örgütlerinin organizasyonları gönüllülüklerinde oluşturulan, çok yaygın yurtdışında da, illeri aşmış olarak ilçe ilçe sayısal patlamalar içinde yaygınlıkla katlandıkça.. En az 250 kez Anadolu’yu dolaşıldıkça, dünyanın önemli merkezlerinde de 3.5 yılı aşkın bir süreçte yaygınlaştıkça, Çağdaş Yaşam örgütlenmelerinde de gönüllük ve patlama getiren toplumsal karşılığı geliyor. Basılan Söylev’ler de 10 yılı geçti. Meriç Velidedeoğlu, Çağdaş Yaşam’ın 30. yılında yüz bin çocuğa bağış yapılabilecek bir duruma gelindiğinin müjdeli duyurusu yapıldığını anımsatıyor. Yüz bin çocuğa bağış yapabilecek duruma gelmiş Çağdaş Yaşam Derneği’nin, burs verdiği çocukların bilinçlenmeleri, çağdaş yaşam değerlerine dönük kazanımları adına en azından, Atatürkçülük, devrimlere ilişkin, Söylev üzerinden çalışmaların yenilenmesi gereğinin altını çiziyor.. Örgütsel sorumlulukların farkındalığı için, Çağdaş Yaşam’ın, çocuklarının geleceği için çağrı ile nokta koyuyor.. Geçmişteki “Tehlikenin farkında mısınız?” uyarılarına kulak tıkanması nedeni ile gelece yönelik yaşanmış olumsuz gelişmelerden ders alınmasını diliyor.. HEZARFEN HAVACILIK Okçular gözünü garlara dikti TCDD’nin Haydarpaşa ve Sirkeci Garı’nda atıl durumda olan depo sahalarının 15 yıllığına “kültür ve sanat etkinliklerinde kullanılmak üzere” kiralanmasıyla ilgili ihalenin birinci oturumu yapıldı. İhalede en yüksek teklifi Ulaştırma Bakanlığı’nın katılmaması yönünde görüş bildirdiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) iştirak şirketlerinden oluşan konsorsiyum ve eski Okçular Vakfı Müdürü ve eski İBB çalışanı Hüseyin Avni Önder’e ait Hezarfen Havacılık verdi. Haydarpaşa’daki TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’nde yapılan ihaleye İBB, Medya AŞ, Kültür AŞ, İSBAK, Metro AŞ konsorsiyumuyla katılırken İBB iştirakleri dışında Hezarfen Danışmanlık şirketi teklif sundu. Sunulan diğer teklifler ise gerekli teminatları sağlamadığı gerekçesiyle reddedildi. Hezarfen Danışmanlık şirketi ihalede aylık 300 bin TL teklif sunarken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki 4 şirket ise ihalede aylık 100 bin TL teklif sundu. İhalenin ilk oturumunun sona ermesinin ardından açıklama yapan ihale komisyon başkanı 15 gün içinde tarafları pazarlığa çağıracağını açıkladı. İBB Başkan Danışmanı Ertan Yıldız, “Biz de 4 şirket bir konsorsiyum oluşturduk. İhale komisyonu zarfları açtıktan sonra 15 gün içerisinde bir değerlendirme yapıp açık artırmaya çağıracağını söyledi. Şu anki durum bu” dedi. İhalelerde başrolde İhalede son ikiye kalan Hezarfen Havacılık’ın sahibi Hüseyin Avni Önder, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kurucusu olduğu Okçular Vakfı genel müdürlük yapmıştı. Önder’in 2017’de 10 bin TL sermayeyle kurduğu Hazerfen Havacılık’ın 2018’de İBB’den 567 bin TL’lik ihale aldığı öğrenildi. Ulaştırma Bakanlığı geçen hafta yaptığı açıklamada İBB’nin ihaleye katılmaması yönünde görüş bildirmiş “Diğer katılımcılarda caydırıcı etkisi olacak ve ihaleye katılımı azaltacaktır” ifadeleri kullanılmıştı. İhaleye konu olan alanlar Haydarpaşa Garı’nda 22 bin 710 metrekaresi açık alan olmak üzere toplam 25 bin 50 metrekareyi, Sirkeci Garı’nda bin 750 metrekaresi açık alan olmak üzere 4 bin 170 metrekare alanı kapsıyor. l İSTANBUL / Cumhuriyet İMAMOĞLU’NUN İHALE YORUMU ‘Diğer arkadaşların kararlılığı ne için?’ İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haydarpaşa ve Sirkeci garları için açılan ihalelerle ilgili, “Kamunun en değerli noktasının, yine kamunun olması için gerekeni yapacağız. Bedeli ne olursa olsun orası İstanbul halkınındır” dedi. İmamoğlu, dün 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü kapsamında Fatih’teki Hayvan Aşılama ve Tedavi Ünitesi’nde (HATÜ) incelemelerde bulundu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, “İhaleyi almak için elimizden gelen çabayı gösterdik. İkinci aşamaya da 16 milyon insan adına gireceğiz” dedi. TCDD Genel Müdürü’nün İBB’nin ihaleye girmemesi için yaptığı açıklamaları tehdit olarak nitelendiren İmamoğlu, “Diğer arkadaşların kararlılığı ne uğruna, ne için bilemem. Onu analiz etmek benim işim değil, ihaleye çıkanların işi. Ama İBB bu ilaheye girmesin noktasında açıklamaları yapan TCDD Genel Müdürü’nün motivasyonu neydi, onu anlamak istiyorum” diye konuştu. İmamoğlu, karşı tarafın itiraz edeceği yönündeki anımsatmanın üzerine, “Niçin itiraz edeceğini bilmiyorum. Tüyoyu kimden aldı bilmiyorum. Genel Müdür’ün kendi ifadesinden mi tüyo aldı onu da bilmiyorum” ifadelerini kullandı. ‘Gülüyorum bu hallerine’ İmamoğlu, kamu kurumlarının Hamidiye Su ile anlaşmasını bitirmesine ilişkin ise “Gülüyorum bu hallerine. Ben her gün Hamidiye Su içiyorum, çok da iyi geliyor bana. Bu işlere takılan beyinlere şaşıyorum, üzülüyorum. Kime yaranıyorlar bunu yaparak, onu anlamış değilim. Bugüne kadar kutsal olan bu güzel suya, bugün niye böyle bir bakış açısı var; onu hele hiç anlamıyorum. Hamidiye Su’yun satışları arttı, daha da artacağa benziyor. Şu an yok satıyor” dedi. ‘5 yıllık stratejik plan yetmez’ Öte yandan İmamoğlu, dün “20202024 Stratejik Planı İBB Meclis Çalıştayı”na katıldı. Çalıştaya, AKP ve MHP’li meclis üyeleri katılmadı. 5 yıllık bir stratejik plan hazırladıklarını kaydeden İmamoğlu, “5 yıllık stratejik plan, bir kent için çok kısa vadeli bir çalışmadır. 2050’yi konuşacağız bu kent adına” dedi. l İç Politika Şehitler uğurlandı Hatay’ın Belen ilçesinde operasyona giden askeri aracın devrilmesi sonucu şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Kadir Seçgin (41) memleketi Tokat’ın Turhal ilçesinde, Jandarma Uzman Çavuş Bünyamin Dinç de Gaziantep’te toprağa verildi. Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı törende Anne Havva Seçgin, “Ben ona bir senedir hasrettim. Yavrum dik duracağım, düşmanı sevindirmeyeceğim” diyerek gözyaşı döktü. Gaziantep’teki törende de Şehit Dinç’in tabutuna kapanan yakınları, fotoğrafını öperek gözyaşı döktü. Fren yerine gaza bastı: 1 şehit Hatay’ın Antakya ilçesinde, traktör kullanan bir kadın sürücünün, dün gece sınır güvenliğinde görevli askerlerin kontrol noktasında çarptığı asker şehit oldu. Sürücünün fren yerine gaza bastığı ileri sürüldü. l SAVAŞ KALKAN / DHA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear