29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 29 EKİM 2019 SALI EDİTÖR: HAKAN AKARSU HABER/YORUM Siyasal İslam korkusu, solu ve sağı yakınlaştırdı Daha dün, 1970’li yıllarda Türkiye’de birbirlerini düşman gören sağcılar ve solcular, bugün “siyasal İslam sayesinde” yakınlaştılar. Geçenlerde Halk TV’de Yaşar Okuyan, Namık Kemal Zeybek ve Sarp Kuray’ı birlikte, benzer “ulusalcı” bir çizgide yakınlaşmış, hatta birleşmiş görünce ben hiç şaşırmadım. Esas tehlike ve tehdit, emperyalizmin tepe tepe kullandığı ümmetçilik ve siyasal İslamda idi, bunu ancak bugün görebiliyorduk. Cumhuriyeti kutlarken bugün bunu yazmak, gerçekten çok ironik! 500 yıl öncesinde “yakınlaştırıcı bir ideoloji” olarak görülen (ve sanılan) ümmetçilik bugün İslam dünyasında, “en bölücü, kutuplaştırıcı, emperyalizmin maşa olarak kullandığı bir araçtır”. Daha dün 1970’li yıllarda, Türkiye’de birbirlerini düşman gören ülkücüler ve solcular, esas tehlikenin emperyalist devletlerin güdümündeki siyasal İslam olduğunu, geç de olsa anladılar. Arap Baharı(!) darbesi, ABD tarafından, siyasal İslam içindeki ümmetçi çatışmaları kullanarak, başarılı bir biçimde(!) yürütüldü. Yemen’den Mısır’a, Suriye’den Libya’ya kadar İslam dünyası paramparça ettirildi. Türkiye de Suriye olayı ile bundan nasibini fazlasıyla aldı ve alıyor. Ankara ve Şam “olağanüstü ortak siyasal ve ekonomik çıkarlara sahip bir durumda iken”, mezhep çatışmaları ve siyasal İslam kullanılarak çok büyük bir bedel ödettirildi, hâlâ da ödetiliyor. Washington, Moskova askerleri ve Kürdistan projeleri ile bölgeye tamamen yerleştiler. Siyasal İslam ve ümmetçilik bu olanakları onlara sağladı. Her solcu, “ulusalcı” olmak durumundadır. Eğer ülkesinin emperyalizm karşısında ezilmemesini: sanayinin, tarımın, dış ticaretinin ulusal makro çıkarlar doğrultusunda yürümesini istiyorsa, Eğer halkının (ve devletinin) diğer ülkelerle karşılıklı ve dengeli siyasal ve askeri çıkarları doğrultusunda yaşamasını istiyorsa, Eğer çağdaş uygarlık değerleri içinde demokratik bir düzen içinde bulunmasını tercih ediyorsa solcu ve de ulusalcı olmak zorundadır. Ve her “ulusalcının” da soldan bakması gerektiği gibi. Bir İsveçliden, bir Norveçliden biraz farklı bakmak zorundayız: hem sağa, hem sola... Çünkü o ülkelerde siyasal İslam benzeri bir “dincilik” bulunmuyor. Bizde ise kökü ta 16. yüzyıla dayanan Kahireli İslamcıların etkileri hâlâ görülüyor. İmamoğlu olayı ve İstanbul seçimleri sağsolsiyasal İslam üçgeninde çarpıcı değişime yol açtı. Aynen Yaşar Okuyan ile Sarp Kuray’ın yakınlaşması gibi, İmamoğlu da sağ ve sol arasındaki kavganın, siyasal İslamcılar ve emperyalizm tarafından üretildiğini, aldığı oylarla kanıtladı. Türkiye’nin esas sorunu, “emperyalizmin iç dengesizlikleri kullanarak Türkiye’yi parçalama projesinin önüne geçmektir”. Bu iç dengesizliklerde de siyasal İslam esas sorundur, FETÖ’de gördük. 1961 Anayasası’nı bozarak tek kişilik rejime getirilene dek, “yeni dengeler” kurulmaya çalışıldı. Son kertede iş, bizi Suriye’nin parçalanmasına yol açmak isteyen odaklara kadar sürükledi. Bizdeki siyasal İslam, hemen hemen bütün İslam ülkelerini bize, Ankara’ya karşı duracak bir “bumerang” kıskacına kadar getirdi... Bütün bunlar Türkiye’de sağ ve sol odakların, esas tehlikenin siyasal İslamda olduğunu çok net olarak görmelerine yol açtı. Solculuk bir boyutu ile küresel, diğer boyutu ile yerel ve bölgeseldir: Nasır, Tito, Bin Bella, Castro, Chavez hem solcu hem de ulusalcı kimliktedirler, aynen Mustafa Kemal gibi. “Ulusalcı kimlikleri” ile emperyalizme karşı çıkmışlardır. Bugün İsveç’te, Danimarka’da “solun” böyle bir sorunu yoktur. Türkiye’de Sarp Kuray ile N.K. Zeybek’i yan yana getiren de, FETÖ’nün temsil ettiği siyasal İslamın, Batı emperyalizminin bir maşası olarak, Türkiye’yi parçalama planlarıdır. ON NUMARA 01, 08, 13, 22, 30, 32, 38, 41, 42, 46, 48, 49, 52, 59, 60, 67, 72, 74, 75, 76, 77, 78 10 BİLEN: 543 bin 905.25 TL (1 kişi) 9 BİLEN: 4 bin 121.10 TL 8 BİLEN: 196.45’er TL 7 BİLEN: 26.30’ar TL 6 BİLEN: 4.65’er TL HİÇBİR NUMARAYI BİLEMEYENLER: 2.90’ar TL 29 EKİM 2019 SAYI: 34355 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05:58 05:42 06:05 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:24 12:53 15:44 07:06 12:37 15:31 07:27 13:00 15:56 Akşam 18:12 17:58 18:24 Yatsı 19:32 19:17 19:41 Uluslararası sermaye piyasalarını değerlendiren kuruluşlardan  “Global Capital”, “Cak, cukçu Damat Paşa’yı”, “yaşanan zorlu süreçlere karşın, gerçekleştirdiği borç yönetimi başarısından” dolayı ödüllendirdi. Kendisini kutlarız! HHH 2018’de Hazine ve Maliye Bakanı olan Damat Paşa’nın borçlanma siyasasını tablodan görebilirsiniz. Son durumda ise 31 Mart 2019’da Türkiye’nin brüt dış borcu 453.4 milyar dolar, net dış borcu ise 277.3 milyar dolar, milli gelire oranı ise yüzde 60.6 oldu. Özel sektörün dış borcu ise 298 milyar dolardan 299 milyar dolara yükseldi. Bu borçlar nasıl ödenir? Vatandaşın cüzdanı ve kredi kartı olmadığı dönemde insanlar “kese” kullanırlardı. Hele eşlerinin elişi yaptıkları keseleriyle hava basarlardı. O zaman Damat Paşa yaşasaydı, ailesi kendisine, “Borç yiyen kesesinden yer…” der, vatandaşlar ise “Borç, borçla ödenmez…” atasözüyle tepki gösterirlerdi… “Kesenin ağzı açılınca” borçlar yükseliyor! HHH Damat, bu atasözlerini bildiği için olmalı, şimdilik “Yüksek gelir elde edenlerin daha fazla vergi vermesini hedefleyen yeni vergi paketinin” TBMM’ye sunulduğunu açıkladı. Doğru bir karar, ancak 3040 yıl önce “bu söylemi” dile getirseydi “solculuktan!” içeri girmez miydi? Ayrıca yeni tasarı turizme “darbe” vuracak:  Borç, Vergiyle Ödenecek! Öneriye göre, otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart otel, misafirhane ve kamping gibi konaklama tesislerinde gecelemelerin yanı sıra, yeme, içme, etkinlik, eğlence, havuz, plaj, termal ve benzeri alanların kullanım hizmetleri gibi diğer tüm hizmetler “yüzde 2 konaklama vergisine” tabi olacak! HHH 16 Ağustos Cumhuriyet: “Merkez Bankası’ndan aktarılan paraya rağmen bütçe 69 milyar lira açık verdi.” 16 Ekim Sözcü: “Dokuz ayda 85.8 milyar liralık açık verildi.” HHH Bu arada gider bütçelerine de kısaca göz atalım: 2020 yılı bütçesi ödenek önerilerinde Diyanet İşleri Başkanlığı’na 11.5 milyar, buna karşılık “terörle savaşan” İçiş leri Bakanlığı’na 9.6 milyar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na 3.5 milyar lira verildi. Bütçe açığı (yani Türk halkının 2020’de katlanacağı yeni borç) 138.8 milyar lira öngörüldü! HHH AKP Reisi, baktı ki kredi kartı borçları ödenmiyor, “borcu borçla ödeme” yolunu şu sözlerle açtı: “Ödeme güçlüğü yaşayan vatandaşlarımızın kredi kartı borçları tek bir çatı altında toplanacak. Vatandaşımız hangi bankaya kredi kartı borcu olursa olsun, Ziraat Bankası’ndan alacağı yeni krediyle borcunu kapatacak!” Kredi kartı borçlarındaki olağanüstü artışı bir yana bırakalım… KOBİ’lerin borçlarına pazar günkü Cumhuriyet’te Emre Deveci’nin “En çok KOBİ’ler battı” haberinden alıntılayalım: “ Ekonomik kriz, işletmeler içinde en çok KOBİ’leri vurdu. Bankaların toplam kredileri içinde takibe düşme oranı 18 Ekim haftasında yüzde 5.08 olurken, büyük şirketler için bu oran yüzde 3.95, KOBİ’ler içinse yüzde 8.77’ye ulaştı. Bu dönemde KOBİ’lerin mevcut kredi borcu 609 milyar TL olurken, 137.1 milyar TL’lik toplam takipteki kredi miktarının 58.5 milyar TL’si KOBİ kredilerinden oluştu. KOBİ kredilerinde takibe düşme oranı, Türkiye ekonomisinin yüzde 4.7 gibi sert bir oranda küçüldüğü 2009 krizi seviyesi olan yüzde 7.6’yı aştı. Mevcut genel takipteki kredi oranı, 2009’daki yüzde 5.3’e henüz ulaşmadı, ancak kısa bir süre sonra bunun aşılması bekleniyor. Büyük şirketlerdeki mevcut takipteki kredi oranı da 2009’daki yüzde 3.6’lık orana yakın bulunuyor.” Bayramların Bayramı! 96 yıl önce bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk cumhurunun (halkının) özgürlüğünü, “Türkiye Cumhuriyeti’ni” kurarak dünyaya ilan etti… Cumhuriyet okurlarımızın ve tüm “cumhurumuzun” bu mutlu günlerini saygıyla kutlarım… Ayrıcı “terör savaşı” içindeki tüm askerlerimize başarılar ve evlerine sağlıklı dönmelerini dilerim. Kazakistan Dışişleri Bakanı Tileuberdi 96. yıl için Cumhuriyet’e yazdı Halklarımızın en kıymetli hazinesi: CUMHURİYET Muhtar Tileuberdi Kazakistan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Bu yılın mayıs ayında büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak, kurtuluş mücadelesini başlatmasının 100. yıldönümü kutlandı. 19 Mayıs’ta başlayan ve Türkiye için büyük anlamlar ifade eden bu önemli yıldönümleri silsilesi 2023’te kutlanacak olan Cumhuriyetin 100. yaşıyla zirveye ulaşacaktır. Bu yıl ise Türkiye Cumhuriyeti’nin 96. kuruluş yıldönümü idrak edilmektedir. Bu vesileyle, kardeş Türk halkının ulusal bayramını en içten dileklerimle tebrik ederim. Türk halkının en önemli kazanımı ve en büyük değeri olan Cumhuriyet geçmişte ulus bilincine ulaşmayı temin ederken, bugün tüm kurumlarıyla bağımsız ve demokratik Türkiye’nin her şeye rağmen payidar kalmasını sağlamaktadır. Hiç kuşkum yoktur ki, Türkiye dünyanın içinden geçmekte olduğu büyük ve zorlu değişim sürecinden yine Cumhuriyetin güçlü, dinamik ve demokratik temelleri üzerinde yükselerek, başarıyla çıkacaktır. Kazakistan Cumhuriyeti olarak bu yıl bağımsızlığımızın 28. yıldömünü kutlamaktayız. 16 Aralık 1991’de ilan ettiğimiz bağımsızlık ve cumhuriyetimizi tanıyan ilk devletin Türkiye oluşunun ise ikili ilişkilerimizdeki özel yakınlığı, bugün olduğu gibi her zaman simgeleyeceğine inanıyoruz. 1991’de kendini Sovyet Birliğinin ekonomik ve politik yıkıntıları arasında özgürlüğüne kavuşmuş, ama büyük iç ve dış tehditlerle karşı karşıya olarak bulan Kazakistan kısa sürede uyguladığı başarılı stratejiler sayesinde yüksek orta refah düzeyine ulaşmış, Birleşmiş Milletler’ce çok yüksek insani gelişime sahip bir ülke olarak tanınan devlet haline gelmiştir. Ülkemiz uluslararası arenada, bölgemizde ve Türk dünyasında öncü roller üstlenmekte, önemli inisiyatifleri gerçekleştirmektedir. Kısa bir sürede yeni bir başkent inşa edilmiş, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne üye olunmuş, Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı, Dünya Dini Liderler Kongresi gibi inisiyatifler gerçekleştirilmiş, AGİT Zirvesi, İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi, EXPO gibi birçok etkinliğe ev sahipliği yapılmıştır. Burada Kazakistan ve Türkiye’yi anlamlı bir şekilde benzer kılan ve “kurucu liderlerimiz”in vizyonerliğini ortaya koyan hususlardan birkaçına değinmek yerinde olacaktır. Her iki ülke de Cumhuriyetlerinin ilk yıllarında başkent değiştirmiş, tüm mali zorluklara rağmen gençlerini tahsil için dünyanın en iyi üniversitelerine göndermiş, harf inkılabı yaparak Latin alfabesine geçmiştir. Bağımsızlığımızı kazandığımızdan beri Kazakistan olarak kalkınma projelerinden eğitime, siyasi ilişkilerden kültürel işbirliğine kadar tüm alanlarda kar deş Türkiye’nin desteklerini gördük. Ülkelerimizin bundan sonra da her zaman omuz omuza vereceklerine inancım tamdır. Kazakistan ve Türkiye, hiç abartısız, dünyaya yön vermiş şanlı bir medeniyetin mirasçılarıdır. Bugün de bölgemizin ve dünyanın barış, adalet, eşitlik, hakkaniyetli refah dağılımı ve insani değerler esasında yapılandırılması gerektiğine inanmaktayız ve bu yönde birlikte çalışmaktayız. Uluslararası arenadaki işbirliğimizin somut sonuçlarından biri de 2009’da Kazakistan’ın Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in inisiyatifiyle kurulmuş olan Türk Konseyi’dir. Geçen günlerde Bakü’de ortak gururumuz olan Türk Konseyi’nin 7. Devlet Başkanları Zirvesi düzenlenmiş, Türk dünyasının bütünleşmesine yönelik önemli konular ele alınmıştır. Geçen sene Macaristan’ın teşkilata gözlemci olması, bu yıl ise Özbekistan’ın Türk Konseyi’ne tam üye olarak katılması, ortak coğrafyamızdaki son olumlu gelişmeler olarak ortaya çıkmştır. Özetle, ülkelerimizin Avrasya coğrafyasında tekrar önemli roller üstlenmekte olduğu bu dönemde Kazakistan’ın kardeş Türkiye ile bağlarını güçlendirmeye devam edeceği şüphesizdir. Halklarımızın en kıymetli hazineleri olan “Bağımsızlık” ve “cumhuriyetlerini” müdafaa ve muhafaza edeceği de muhakkaktır. Zira, bağımsızlık bizim karakterimiz, cumhuriyet ise, bize göre fazilettir. Şenol Güneş Şenol Güneş: 29 Ekim egemenliğin teminatıdır Ulusal Takım’ın başarılı teknik direktörü Şenol Güneş, 96. yılını kutladığımız Cumhuriyet Bayramı nedeniyle, gazetemize yaptığı açıklmada, “29 Ekim, Atatürk’ün bu ülkeye eşsiz armağanıdır” dedi. 29 Ekim’in aynı zamanda demokrasi ve özgürlüklerin teminatı olduğuna da dikkat çeken Güneş, “29 Ekim demek, çoğunluğun azınlığın hakkını savunduğu, modern yaşam biçiminin teminatı demektir. 29 Ekim, milli iradenin ne demek olduğunu anlatan sistemdir, egemenliğin kayıtsız ve şartsız millete ait olduğunu gösterir. 29 Ekim, Cumhuriyettir, Türkiye’nin en büyük milli bayramıdır. Futbol dünyası başta olmak üzere tüm ülkemizin 29 Ekim’i kutlu olsun” diye konuştu. KöAyBüB BnAeŞKeANvI MyAaNpSUtRırYaAnVAaŞ: ücretsiz ruhsat müjdesi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Man 920 köye, 11 tip projeyi hazırladık. Eskiden 40 metrekare ev sur Yavaş, “Köyüne yapanlara ücretsiz 100 metrekareye ka ruhsat veriliyormuş. dar ev yaptırmak is Biz bunu 100 metre teyenlerden ücret al kareye çıkaracağız. madan ruhsat vereceğiz” dedi. Mansur Yavaş Meclis’te kabul edilirse köyde yaşayan va Yavaş, dün Ankara’nın dış tandaş gidecek, istediği yere ilçelerini ziyaret ederek bu evini bir kuruş harcamadan radaki muhtarlarla bir araya yapacak. Elektrik, beton, de gelmeye başladı. İlk etapta mir projesi hazır geldiği için Ankara’daki 17 ilçeyi ziyaret bunlara ayrıca para ödeme edeceğini açıklayan Yavaş, yeceksiniz” dedi. Yavaş, bu ilk ziyaretini Beypazarı’na nun kırsal kalkınmaya da et yaptı. Yavaş, “17 dış ilçeyi kisinin olacağını vurgula ziyaret edip yerinde dertleri dı. Zaman zaman muhtarla ni dinleyip, buradaki amirle rın talepleri karşısında şa rimizle, daire başkanlarımız şırdıklarını da ifade eden Ya la sizleri buluşturacağız. İki vaş, “Hiç düşünmeden köyü üç yıl içinde 17 ilçede hiçbir ne bin kişilik oda isteyenler şekilde su, kanal, yol, kal oluyor ama köyde 100 kişi dırım ve diğer eksikliklerin yaşıyor. Bizim Ankara’da çıl kalmasını istemiyorum” de gın projemiz yok ama muh di. Muhtarların sorunları tarlarımızın çılgın projesi nı dinleyen Yavaş, “Birçok var” diye konuştu. kişi köyüne ev yapamıyor. l ANKARA/Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Hızlı bü 1 Y E P E L E K S yüdüğü için 2 E B O Ş L A L A caddeleri ve 3 L E Ş B İ L E K parkları süs 4 lemekte kul 5 lanılan güzel bir ağaç. 2/ İspanyolların sevinç ünlemi... Buhar 6 7 8 9 E R EMO F OB İ K T EC İ MEN ER SU ANA NAREKE İ M TOL PAYE ÇEKELEVE banyosu. 3/ Dü zen... Alüvyon. 4/ Bazı ağaçların gövde ve dallarından sızan yarı saydam ve aromatik bir reçine. 5/ Madenleri yontmak için kulla nılan çelik araç... Mimarlıkta “sahın” anla mında kullanılan sözcük. 6/ Uzaklık işare ti... Kraliçe... Nazi partisinin hücum kıtasını simgeleyen harfler. 7/ Cesur, yürekli kimse. 8/ I. Dünya Savaşı’nda İngilizlerle birlikte savaşan Avustralyalı ve Yeni Zelandalı kuv vetlere verilen ad... Bir tümceyi oluşturan birimlerden her biri. 9/ Ege Bölgesi’nde taze sarı incire verilen ad... Bir iskambil oyunu. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ “Atatürkçiçeği” de denilen bir süs bitki si. 2/ İzmir’in bir ilçesi... Hollanda’nın plaka imi. 3/ Çeşitli kuruluşlarda para alınıp veri len yer... Üye. 4/ Şöhret... Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri. 5/ Aydın iline özgü, parlak sarı renkli bir üzüm cinsi. 6/ Sodyum elementinin simge si... Gerçek. 7/ Bir tahıl türü... “ sanırdık ne zaman dalsak ela gözlerine” (F.N. Çam lıbel). 8/ Hazır, mevcut... Eski Türklerde “yuğ” denen ölüm törenlerinde söylenen manzum ağıt. 9/ Pantolonun apış arasına gelen yeri... Put. CUMHURİYETİN 96. YILDÖNÜMÜ NEDENİYLE “TÜRK GENÇLİĞİNE HİZMET VAKFI” BİLDİRİSİDİR: VARLIĞI sona ermiş sanılan büyük bir ulusun yüzyıllardır çektiği acıların yarattığı uyanıklıkla Yurdunun her köşesini sulayan kanları dökerek kazandığı Kurtuluşun doğal sonucu olarak kurduğu, Devletin karakteri ilan edilen Cumhuriyetin 96. yıldönümünü başta Mustafa Kemal Atatürk’ü ve arkadaşlarını derin saygıyla ve özlemle anarak yürekten kutluyoruz. Kurtuluşun ve kuruluşun felsefesi, yaşam nedenimiz Atatürk İlkelerinin temelini oluşturduğu Türk Devrimi’nin en büyüğü Cumhuriyet, demokrasi’nin yönetimindeki adı olarak bizi yarınlara taşıyacak en yüce değerimizdir. Tekil devlet, ulusal yapı, kanla çizilmiş sınırlar bizim varlık ve yaşam nedenimizdir. Ümmetten Ulus durumuna gelen toplumumuzu bölüp parçalayarak yeniden karanlığa gömmek isteyen iç ve dış odakların her kötülüğü yapmaya kalkıştıkları günümüzde tam bağımsızlık, özgürlük, ulusal egemenlik ve çağdaşlık ekseninde yükselen Laik Cumhuriyetimizi sonsuza değin bağımsız yaşatarak güçlendirmek andımızı yineliyor, karşıtlarını bir kez daha uyarıyoruz. Saygılarımızla, Prof. Dr. Güngör ŞATIROĞLU Türk Gençliğine Hizmet Vakfı Başkanı Pasaportumu kaybettim. Hükümsüzdür. GHAYBULLAH JAMSHIDI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear